09-25-2007, 10:29 PM
Nesefi ve Gezegenler 05.Haziran.2007 / 01:02:32
Nesef’te doğup Buhara’da yaşayan, 13. yüzyılın büyük sufisi Aziz Nesefi, bilginin doğuşu ve evrendeki olayların meydana gelişi hakkında, ilginç açıklamalar yapmaktadır. Bunları yorumsuz olarak sizlerle paylaşmak istedim. Yerle gök arasındaki bağlantıda, gezegenlerin bir köprü görevi üstlendiklerini, bir de ondan dinliyoruz.
“Allah, âlemde bir şey yaratmak dilerse, önce kendi ilminde olan şeyin sureti Arş’a gelir. Arş’tan Kürsi’ye, Kursi’den de gezegenlerin nuruna gelir. O vakit, 7 gökten geçerek yıldızların nuruyla birleşerek oluş ve bozuluş alemine gelir. Bozuluş âlemin yöneticisi olan tabiat, Allah’tan gelen gayb misafirini karşılar. Dört elementten oluşan binit, o gayb yolcusunun haline münasip olarak, onun önüne gelir. Bu yolcu, görünenler âleminde var olmak için, o binite biner. Görünenler âleminde mevcut olunca, Allah’ın bildiği o şey, Allah’ın yaptığı şey olur. O halde, görünenler âleminde var olan her şeyin canı, Emir âleminden, bedeni ise halk âlemindendir. Allah’tan gelen bu temiz can, o iş için gelmiştir. İşini bitirince tekrar Allah’a dönecektir. ‘’ O’ndan başladı ve O’na döner.’’ İşte bu ayet, Allah’ın fiillerinin açıklamasıdır.
Akıl, küçük âlemde Allah’ın halifesidir. Allah’ın halifesi olan insan, bir şey yapmak isterse, önce onun sureti akılda oluşur. Sonra akıldan, Arş olan nefsanî ruha, nefsanî ruhtan da, Kursi olan hayvani ruha gelir. Hayvani ruhtan da damarlara geçer. Daha sonra, 7 göğün temsilcisi olan, 7 iç organa geçer. İç organların kuvvetleriyle birlikte, uygulamaya konarak, hayata çıkar.”
NOT: Aziz Nesefi’nin Hayatı
13. yy-Ölümü:1281/1282–1300
Aziz Nesefi,13.yüzyılın büyük sufilerinden biridir. Sürekli siyasi karışıklık ve Moğol saldırılarına maruz kalan Buhara’da yaşamıştır.
Sayıca çok ve önemli eserleri olan Nesefi hakkında yeterli bilgi veren güvenilir kaynaklar yoktur. Eserlerinde de hayatı hakkında bilgi vermemiştir.
Adı Aziz, babasının adı Muhammed’dir. Maveraunnehir’in Nesef şehrinde doğmuştur. Doğum tarihi kesin olarak bilinmemektedir. Nesef’de zamanını geçerli ilimlerini okuduktan sonra, Buhara’da tasavvufunla meşgul olmuştur. Burada tıp okumuş ve bir ara hekimlik de yapmıştır. Keşfü’l-Hakayık adlı eserinde, insanın iç ve dış duyu organları hakkında bilgi vermiştir.
Keşfü’l-Hakayıkta anlattığı bir rüyaya göre, 1300 yılında ölmüştür.
Nesefi’nin eserleri İstanbul kütüphanelerinde bulunabilir. Eserleri İslam âleminde en çok okunan eserler arasındadır. Mebde ve Mead: 4 cilttir. Zübdetü’l-Hakayık (Seçilmiş Hakikatler) adıyla da, Türkçe olarak basılmıştır. İnsan-ı Kamil: Tasavvuf, vahdet-i Vücut ve felsefe ile ilgili konular halkın anlayabileceği çok sade ve akıcı bir Farsça ile açıklanmıştır.
Yazının ikinci bölümü için aşağıdaki linki tıklayabilirsiniz:
http://www.astrolojigazetesi.com/?mode=reading&nID=308
Yazan: Mukadder Altaylı
Nesef’te doğup Buhara’da yaşayan, 13. yüzyılın büyük sufisi Aziz Nesefi, bilginin doğuşu ve evrendeki olayların meydana gelişi hakkında, ilginç açıklamalar yapmaktadır. Bunları yorumsuz olarak sizlerle paylaşmak istedim. Yerle gök arasındaki bağlantıda, gezegenlerin bir köprü görevi üstlendiklerini, bir de ondan dinliyoruz.
“Allah, âlemde bir şey yaratmak dilerse, önce kendi ilminde olan şeyin sureti Arş’a gelir. Arş’tan Kürsi’ye, Kursi’den de gezegenlerin nuruna gelir. O vakit, 7 gökten geçerek yıldızların nuruyla birleşerek oluş ve bozuluş alemine gelir. Bozuluş âlemin yöneticisi olan tabiat, Allah’tan gelen gayb misafirini karşılar. Dört elementten oluşan binit, o gayb yolcusunun haline münasip olarak, onun önüne gelir. Bu yolcu, görünenler âleminde var olmak için, o binite biner. Görünenler âleminde mevcut olunca, Allah’ın bildiği o şey, Allah’ın yaptığı şey olur. O halde, görünenler âleminde var olan her şeyin canı, Emir âleminden, bedeni ise halk âlemindendir. Allah’tan gelen bu temiz can, o iş için gelmiştir. İşini bitirince tekrar Allah’a dönecektir. ‘’ O’ndan başladı ve O’na döner.’’ İşte bu ayet, Allah’ın fiillerinin açıklamasıdır.
Akıl, küçük âlemde Allah’ın halifesidir. Allah’ın halifesi olan insan, bir şey yapmak isterse, önce onun sureti akılda oluşur. Sonra akıldan, Arş olan nefsanî ruha, nefsanî ruhtan da, Kursi olan hayvani ruha gelir. Hayvani ruhtan da damarlara geçer. Daha sonra, 7 göğün temsilcisi olan, 7 iç organa geçer. İç organların kuvvetleriyle birlikte, uygulamaya konarak, hayata çıkar.”
NOT: Aziz Nesefi’nin Hayatı
13. yy-Ölümü:1281/1282–1300
Aziz Nesefi,13.yüzyılın büyük sufilerinden biridir. Sürekli siyasi karışıklık ve Moğol saldırılarına maruz kalan Buhara’da yaşamıştır.
Sayıca çok ve önemli eserleri olan Nesefi hakkında yeterli bilgi veren güvenilir kaynaklar yoktur. Eserlerinde de hayatı hakkında bilgi vermemiştir.
Adı Aziz, babasının adı Muhammed’dir. Maveraunnehir’in Nesef şehrinde doğmuştur. Doğum tarihi kesin olarak bilinmemektedir. Nesef’de zamanını geçerli ilimlerini okuduktan sonra, Buhara’da tasavvufunla meşgul olmuştur. Burada tıp okumuş ve bir ara hekimlik de yapmıştır. Keşfü’l-Hakayık adlı eserinde, insanın iç ve dış duyu organları hakkında bilgi vermiştir.
Keşfü’l-Hakayıkta anlattığı bir rüyaya göre, 1300 yılında ölmüştür.
Nesefi’nin eserleri İstanbul kütüphanelerinde bulunabilir. Eserleri İslam âleminde en çok okunan eserler arasındadır. Mebde ve Mead: 4 cilttir. Zübdetü’l-Hakayık (Seçilmiş Hakikatler) adıyla da, Türkçe olarak basılmıştır. İnsan-ı Kamil: Tasavvuf, vahdet-i Vücut ve felsefe ile ilgili konular halkın anlayabileceği çok sade ve akıcı bir Farsça ile açıklanmıştır.
Yazının ikinci bölümü için aşağıdaki linki tıklayabilirsiniz:
http://www.astrolojigazetesi.com/?mode=reading&nID=308
Yazan: Mukadder Altaylı