İlginç az önce bir röpartajında da şu yazıyordu.
Güzel, farklı ve son derece tarz sahibi bir kadın olan Elif Şafak ile New York’ta bir kafede buluşuyoruz. Kimlik, dil, yazı ve göçebelik üzerine gerçekleştirdiğimiz sohbetin satır aralarında yengeç burcu olduğunu ve Şafak’ın gerçek soyadı değil annesinin ismi olduğunu öğreniyorum. İşte Elif Şafak’la bir çay içimi sohbet…
Ama Güneri Civaoğlunda bizzat dedi akrep burcuyum bende diye hangisi doğru?
nedense yüzü bana hep hüzünlü gelmiştir hiç yükselen yay gibi değil
ben adını hatırlamadığım bir astrologtan duymuştum yüks. yay olduğunu. elif şafak, sertab erenerle çok iyi dost olduğu için bu durumu düşünmüş ve şöyle demişti. sertabın burcu yay, yükseleni akrep.
elif şafak'ın da burcu akrep. yükseleni yay. bu çaprazlamanın, onların birbirlerine benzediğini ve birbirlerinden beslendiğini söylüyordu o astrolog.
Med cezir bu sabah bitti.
Kendisi zaman gazetesinde yazardı bir süre önce hatta eleştirenler olmuş, nasıl olur diye med cezir' de yazdıklarına göre; ananesi biraz daha modern babannesi dinci diyebileceğimiz bir nokta da, belki de bu yüzden iki keskin taraftan hazzetmemiş, keskin görüşlerden ölesiye kaçmış, hakkı ve insanlığı göz etmiş.
kitapta bolca osmanlı kelime var, eleştirenler olmuş yine, diyor ki; modern yaftası adı altında köklerinden kaçmak neden?
yine kitapta erkeğin sıvı halleri diye bir bölüm var ki etkileyiciydi, istanbul sevdası, kadın kelimesinden neden korktuğumuzu yazmış.
Bana çok içten geldi açıkcası bu kadar seveceğimi tahmin etmemiştim, ülkemizi iyi gözlemlemiş, kadını, çocuğu da öyle, değinilene farklı bir açıdan değinmiş çoğu kez bu da bakış açınıza katkıda bulunabiliyor.
sevdim, sırada mahrem var.
(07-22-2011 01:28 PM)Tuğçe Yazılan: [ -> ]yine kitapta erkeğin sıvı halleri
1-2 satır beğendiğin bu bölümden mırıldanır mısın tatlım bu sıcakta sana zahmet vermemiş olursam
Kitabında fark ettiğim bir şeyde her şeyi derinlemesine düşünmesi ve kaleme almasıydı, akrep yoğunluğundan olabilir, ayrıca nevrosa hastalığı varmış saptanlıtı olmak, endişeli olmak, yazarken transa girdiğinden bahsediyor ve yazmaya ölesiye sevdalı oluşundan akrebe uygun bence yükselen de yazılanlar gibi yay sanki öğretici bir havası da var çünkü mesela sadece gitmeyi seviyor, gidebilme olasılığını, yay'a gayet uygun. ay oğlak annelikten korkması, geç evlenmesi.. uygun gibi yine.
(07-22-2011 01:29 PM)marskovası Yazılan: [ -> ] (07-22-2011 01:28 PM)Tuğçe Yazılan: [ -> ]yine kitapta erkeğin sıvı halleri
1-2 satır beğendiğin bu bölümden mırıldanır mısın tatlım bu sıcakta sana zahmet vermemiş olursam
tabi yazayım
(07-22-2011 01:33 PM)Tuğçe Yazılan: [ -> ]Kitabında fark ettiğim bir şeyde her şeyi derinlemesine düşünmesi ve kaleme almasıydı, akrep yoğunluğundan olabilir, ayrıca nevrosa hastalığı varmış saptanlıtı olmak, endişeli olmak, yazarken transa girdiğinden bahsediyor ve yazmaya ölesiye sevdalı oluşundan akrebe uygun bence yükselen de yazılanlar gibi yay sanki öğretici bir havası da var çünkü mesela sadece gitmeyi seviyor, gidebilme olasılığını, yay'a gayet uygun. ay oğlak annelikten korkması, geç evlenmesi.. uygun gibi yine.
o yükselen yay olma olasılığını bende düşündüm neptün esintilerine bir makelesini atmıştım sanki, gitmekten söz ettiği. Bu kadar uç nokta (akrep) ve yine de kültürler / dinler arası uzlaşma (yay) kendime hiç yabancı bulmamıştım. Yazarlık olayı neptün, eğer neptün akrepse doğumsa ki var sanırım yaşı ben kadar, mümkün, bu durumda da neptün 12.eve düşer zaten; yazarlık potansiyeli.
Konuya erkek romancıların kadınları yazmasındaki halden giriyor. ve diyor ki;
erkeğin üç hali: öz baba hali, üvey baba hali, iskele babası hali.
öz baba hali: emir komuta zinciri halindedir, ne vakit görmek istese, ayağına çağırır sever de şüphesiz hatta alır giydirir, kuşandırır ama nasıl takdir edeceğine kendi karar verir.
üvey baba hali: iktidarı daha az mutlakiyetçidir. kadın karakteri için; varoluşundan tastamam, büsbütün sorumlu olmadığını düşünmediğinden, kendine ayrı bir varoluş alanı tanir. dişi karakterlerin kendisini şımartmasından hoşlandığı gibi, gözünün önünden ayrılmadıkları müddetçe gezip tozmlarına izin verir.
iskele babası hali: dişil karakterlere en fazla varoluşalanı tanıyandır. bir liman gibi görür kendini, oradan alıp kendi yollarına gitmelerine izin verir. kadın karakterinin kendisini şaşırtmasına değil sadece, kendilerini biçimlendirmelerine de izin verir.
katı halli erkek yazar kaburga kemiğinden yaratır kadını, gaz halinden hareket eden yazar( üvey) uzaktan kontrol eder, sıvı halinden olan ise(iskele) kendindeki kadını ortaya koyar.
erkek aşkı, parçalananıın sadece kadın olmasını istediği ve kendisi parçalanmadan olduğu gibi kalmakta direttiği için sürmeyecek bir aşktır. çünkü aşk karşılıklı parçalanmak demektir.sıvı halinden hareketle yazan ve babalıktansa iskele babalığını tercih eden erkek yazar kadın karakteri parçalanırken, onlarla beraber parçalanmayı, şaşırmayı, toparlanamamayı göze alır. yaratırken yıkılmayı, çoğalırken eksilmeyi..yani aşkı gerçekten hakedeni..