Türkiye'nin en büyük astroloji platformuna hoş geldiniz.

Tam Görünüm: Disassociate Açılar
Şu anda Hafif Görüntüleme modundasınız. Siteyi normal görüntülemek için, Buraya Tıklayın
Sayfalar: 1 2
Bu konuyu oldukça merak ediyorum ve bu yüzden başlık açma gereği duydum..
Örneğin Koç'un 29 derecesindeki Venüs ile, Balığın 2 derecesindeki Uranüs kavuşumda kabul ediliyor. Peki bu nasıl bir kavuşum oluyor ? Biri Koç, diğeriyse Balık burcunda. İki gezegenin kavuşumda kabul edilmesi için aynı frekansta , dolayısıyla aynı burçlarda olması gerekmez mi ?
29 derece Koçtaki venüs, koçluğunu yitirmiş artık balığa meyletmiş bir venüs olarak mı yorumlanmalı bu durumda ? Bir türlü cevabını bulamıyorum bu soruların.

Aynı şey kare ve üçgen açılar için de geçerli. Aslanın son dekanatındaki Satürn ile Yay ın ilk dekanatındaki Güneş, sanki Yay- Başak açısıymışcasına kare açı oluşturuyorlar.

Oysa, ikisi de ateş grubunda ve aynı frekanstalar.
Bu tip durumlarda, örneğin son derecede bulunan Aslan artık kendi özelliğini yitirmiş ve Başaklaşmış bir Aslan mı oluyor yani ? Bu şekilde mi yorumlanmalı ?
cok merak ettıgım bırsey bu benımde verygood sınastrıde de aynı problemı yasıyorum .. sanırım herkes baska bır sekılde alıyor pek anlamadım
Serena Yazılan:Bu konuyu oldukça merak ediyorum ve bu yüzden başlık açma gereği duydum..
Örneğin Koç'un 29 derecesindeki Venüs ile, Balığın 2 derecesindeki Uranüs kavuşumda kabul ediliyor. Peki bu nasıl bir kavuşum oluyor ? Biri Koç, diğeriyse Balık burcunda. İki gezegenin kavuşumda kabul edilmesi için aynı frekansta , dolayısıyla aynı burçlarda olması gerekmez mi ?
29 derece Koçtaki venüs, koçluğunu yitirmiş artık balığa meyletmiş bir venüs olarak mı yorumlanmalı bu durumda ? Bir türlü cevabını bulamıyorum bu soruların.

Aynı şey kare ve üçgen açılar için de geçerli. Aslanın son dekanatındaki Satürn ile Yay ın ilk dekanatındaki Güneş, sanki Yay- Başak açısıymışcasına kare açı oluşturuyorlar.

Oysa, ikisi de ateş grubunda ve aynı frekanstalar.
Bu tip durumlarda, örneğin son derecede bulunan Aslan artık kendi özelliğini yitirmiş ve Başaklaşmış bir Aslan mı oluyor yani ? Bu şekilde mi yorumlanmalı ?

kendi fikrimi söyleyim ,

29 derece akrep burcundaki bir gezegenle , 1 derece Yay burcundaki başka bir gezegeni ele aldığımızda , evet akrep ile yay burçlarının FREKANS FARKI olduğunu ve bu konuma Kavuşum demenin kafa karıştırıcı olabileceğini söyleyebiliriz.

oysa bakış açımızı şöyle değiştirdiğimizde ,

siz dünyadan gökyüzüne bakarken , 29 akrepteki gezegen ile 1 derece Yay burcundaki gezegeni YAN YANAYMIŞ GİBİ görürsünüz ve doğal olarak ZİHİN BU KONUMU KAVUŞUM İMİŞ GİBİ ALGILAR.

elbette frekans farkından dolayı bu kavuşumun tadı tuzu biraz daha farklı olacaktır ancak sonuçta 2 gezegen YAN YANA ( BİRLİKTE ) çalışmaktadırlar ve bunun sonucu olarak BİRBİRLERİNİ ETKİLEYECEKTİR ve Kavuşum açısının işaret ettiği bir tür SİNERJİ ortaya çıkacaktır.

bu yaklaşımı diğer açı türleri içinde kullanabilirsiniz ok
Haritamda buna en bariz örnek Neptün ve merkür kavuşumu...

Bunu çok düşündüm Serena'nın dediği gibi 25-29 derece son dekan bir burç içindeki her iki burcunda karekterini gösterebiliyor cevabını aldım sorduğumda.

Örneğin Yay burcunun son 25 derecesinde doğan bireylerin oğlağın karekterinden nasiplendiği gibi ...Daha fazla ilk dekana göre dengeli oldukları gibi

Yada 26 derece yükselen balıktan giren koç ...

Bu tip örnekler sorduğumda aldığım yanıt benzerdi....

12 burç var 12 de 8 gezegen 256 fazla sabit yıldız ve astroit...açı kalıpları ... bunların hiç birinin etkisinden kurtulman yada yok sayman imkansız.



bu cevabı almıştım.

Venüs

Kavuşum aspektinde de kare aspektindede sapmaderecesi 7 derece veya kimi astroloğa göre 10 derecelik sapmalar kabul edildiğine göre 2 gezegen arasında olan derecelendirme aslında baz alınıyor.Ayrı burçlarda olmaları sizinde söylediğiniz gibi aynı burçta olması kadar etkili değil ancak şu var ki bu durum bu tip aspektlere sahip kişilere oldukça renk katıyor
yan yana duran burclarda yapılan kavusumlar ve sextil acıların daha guclu ve özel olduguna inanıyorum...normal kavusumdan daha farklı ve iyi sonuclar doguruyor bence..
Evet, bu tip açılar normal açılara nazaran daha dinamik kabul ediliyor.
Örneğin bu tip bir kare, normal bir kare açıya göre daha az uğraştırıcı ;
bu tip bir üçgen daha dinamik ve etkin kabul ediliyomuş..
üçgen açılarda durum biraz daha farklı olabilir diye düşünüyorum çünkü üçgen açıda ELEMENT vurgulanıyor ve farklı elementte bulunan gezegenlerin üçgen açı yapması ELEMENT vurgusunu ortadan kaldıracaktır doğal olarak.
mesela şahsen üçgen açıları tanımlarken , SU üçgeni , TOPRAK üçgeni şeklinde element vurgusunu ifade etmeye çalıştığımı belirtmeliyim.

kavuşumla ilgili şu örnek geldi aklıma , birazcık komik gibi ama bakışaçımızı beslemek adına faydalı olabilir ;

iki tarla düşünün , biri Başak tarlası , diğeri Terazi tarlası olsun.

Başak tarlasına çiftçilerimizden Mars bakıyor olsun ve Başak tarlasının bitim noktasında bulunsun yani 29 derece Başak noktasına bir köy evi yapsın.

Terazi tarlasına da Uranüs çiftçisi bakıyor olsun ve o da hemen Terazi tarlasının başlangıç noktasında konumlansın yani 1 derece terazi noktasına evini kondursun.

ne olmuş oldu ?

Mars ve Uranüs çiftçileri arada ince bir sınır çizgisi olacak şekilde evlerini yan yana yapmış ve KOMŞULUK kurmuş oldular..

şimdi dikkat ;

normalde kavuşum açılarında O BURCA AİT özellikler Vurgulanabiliyor.

oysa konuyla ilgili örneğimizde , Mars çiftçisiyle Uranüs çiftçisinin Komşuluk kurmasının oluşturacağı SİNERJİ , ne Başak burcuna ne de Terazi burcuna BENZEMEYECEKTİR.

öyleyse şunu diyebiliriz ki ;

bu tür konumlarda burçların farklı frekansta olmasından ziyade , gezegenlerin matematiksel olarak yaptıkları ilişkiye ( kavuşumsa komşuluk ilişkisi , kare ise sürtüşme ilişkisi vb.) bakmak daha doğru olacaktır.

üçgen açılar istisna olabilir en başta dediğim gibi ;)
Yıldırım Yazılan:üçgen açılarda durum biraz daha farklı olabilir diye düşünüyorum çünkü üçgen açıda ELEMENT vurgulanıyor ve farklı elementte bulunan gezegenlerin üçgen açı yapması ELEMENT vurgusunu ortadan kaldıracaktır doğal olarak.
mesela şahsen üçgen açıları tanımlarken , SU üçgeni , TOPRAK üçgeni şeklinde element vurgusunu ifade etmeye çalıştığımı belirtmeliyim.

kavuşumla ilgili şu örnek geldi aklıma , birazcık komik gibi ama bakışaçımızı beslemek adına faydalı olabilir ;

iki tarla düşünün , biri Başak tarlası , diğeri Terazi tarlası olsun.

Başak tarlasına çiftçilerimizden Mars bakıyor olsun ve Başak tarlasının bitim noktasında bulunsun yani 29 derece Başak noktasına bir köy evi yapsın.

Terazi tarlasına da Uranüs çiftçisi bakıyor olsun ve o da hemen Terazi tarlasının başlangıç noktasında konumlansın yani 1 derece terazi noktasına evini kondursun.

ne olmuş oldu ?

Mars ve Uranüs çiftçileri arada ince bir sınır çizgisi olacak şekilde evlerini yan yana yapmış ve KOMŞULUK kurmuş oldular..

şimdi dikkat ;

normalde kavuşum açılarında O BURCA AİT özellikler Vurgulanabiliyor.

oysa konuyla ilgili örneğimizde , Mars çiftçisiyle Uranüs çiftçisinin Komşuluk kurmasının oluşturacağı SİNERJİ , ne Başak burcuna ne de Terazi burcuna BENZEMEYECEKTİR.

öyleyse şunu diyebiliriz ki ;

bu tür konumlarda burçların farklı frekansta olmasından ziyade , gezegenlerin matematiksel olarak yaptıkları ilişkiye ( kavuşumsa komşuluk ilişkisi , kare ise sürtüşme ilişkisi vb.) bakmak daha doğru olacaktır.

üçgen açılar istisna olabilir en başta dediğim gibi ;)

Yıldırım çok güzel açıklamışsın, eline sağlık. Ben konuları irdelemeye meraklı bir tip olarak yine de devam ediyorum ; gülücük

Örneğin, ben Güneş Balık ve Satürn Akrep karesini son derece yoğun olarak yaşıyorum. Halbuki normalde üçgen enerji akışı olması gereken bir konumlanmayken, açısal verilere göre kare kabul ediliyor.
Aynı şey neden üçgenler için de geçerli olmuyor ?

Üçgenlerde element faktörü önemlidir diyoruz ama, karede de enerjiyi tıkayan yine birbiriyle uyumsuz olan element faktörü değil mi ?

Oysa verdiğim örnekte iki su elementi kare açı oluşturuyor. Ve bu kareyi sahibine gayet güçlü biçimde yaşatıyor.

Buna göre, elementleri uymayan ama 120 oluşturan üçgenler de üçgen etkisi yaşatır diye düşünüyorum ben.. Siz ne düşünüyorsunuz ?
Serena Yazılan:Yıldırım çok güzel açıklamışsın, eline sağlık. Ben konuları irdelemeye meraklı bir tip olarak yine de devam ediyorum ; gülücük

Örneğin, ben Güneş Balık ve Satürn Akrep karesini son derece yoğun olarak yaşıyorum. Halbuki normalde üçgen enerji akışı olması gereken bir konumlanmayken, açısal verilere göre kare kabul ediliyor.
Aynı şey neden üçgenler için de geçerli olmuyor ?

Üçgenlerde element faktörü önemlidir diyoruz ama, karede de enerjiyi tıkayan yine birbiriyle uyumsuz olan element faktörü değil mi ?

Oysa verdiğim örnekte iki su elementi kare açı oluşturuyor. Ve bu kareyi sahibine gayet güçlü biçimde yaşatıyor.

Buna göre, elementleri uymayan ama 120 oluşturan üçgenler de üçgen etkisi yaşatır diye düşünüyorum ben.. Siz ne düşünüyorsunuz ?

düşüncemi söyledim zaten ;)

benim sözünü ettiğim üçgenlerin istisna olması durumuna senin Güneş-Satürn Karesi değil , Ay-Satürn üçgenini örnek göstermeliyiz.
yoksa senin Güneş-Satürn Karesine birşey demedim ki ;)

Ay-Satürn üçgenine bakalım ,

Ay Koç burcunun başlangıcında ve Satürn Akrep burcunun sonlarında.

aralarında matematiksel anlamda üçen açı var evet.

peki üçgen açının içeriğine baktığımızda ne umuyoruz ?

üçgen açılar ELEMENT UYUMUNUN getirdiği bir tür akıcı enerjiyi ifade ederler , bu akıcı enerjinin UYUM , AHENK , DENGE gibi HOŞ etkilere işaret etmesini umuyoruz.

peki senin Ay-Satürn üçgeninde olduğu gibi durumlarda ne düşünmeliyiz ?

senin üçgenin sağlayacağı UYUM , AHENK , DENGE gibi etkilerin
doğal aynı elemente ait üçgenler kadar güçlü olacağını söyleyebilirmiyiz ,


benim görüşüm hayır söyleyemeyiz. üçgen açı yok demiyorum , sadece aynı elemente ait üçgenlerin daha etkili ( uyum ve denge açısından ) olacağını düşünüyorum ok
tabii bu benim fikrimdir , yanılabilirim de..
Sayfalar: 1 2
Referans Adresler