Türkiye'nin en büyük astroloji platformuna hoş geldiniz.

Tam Görünüm: carl gustav jung
Şu anda Hafif Görüntüleme modundasınız. Siteyi normal görüntülemek için, Buraya Tıklayın

aeon

aeon

' Yazılan:Basel Üniversitesi'nde tıp profesörü olan büyükbabasının adını taşıyan Carl Gustav Jung İsviçreli bir papazın oğludur. 1895 yılında Basel'de tıp eğitimi almaya başladı ve 1900 yılında Eugen Bleuler'in asistanı olarak Burghölzli'de psikiyatrist olarak hizmet verdi. Doktorasını 1902 yılında tamamladı. Konu okült (gizli, görünmeyen) fenomenler (etkiler) ve onların Psikoloji ve Patolojiyle bağlantıları. Paris'te 6 ay Pierre Janet ile bilgilerini derinleştirdi. 1903 yılında Emma Rauschenbach ile evlendi. 36 yaşında Uluslararası Psikanaliz Birliği'nin ilk başkanı oldu.

Carl Gustav Jung sadece psikoterapi bilim dalını değil, aynı zamanda Psikoloji, Teoloji, Etnografi bilimi, Edebiyat ve güzel sanatları da etkiledi. Psikoloji bilim dalında kendisi tarafından bulunan ve yapılan kavramlar geniş şekilde kabul gördü. Örneğin; kompleks, introversion ve ekstraversion, gölge, arketip (enerjikompleksler), kolektif (toplumsal) bilinçdışı, anima, animus.

Gölge
Gölge bilinçdışındaki bir arketiptir. Bilinç ve benliğin karşıtı, tersidir. İstenilmeyen, kabûl görmeyen tüm kişisel özelikler gölge arketipine dâhil olmaktadır. Örneğin, kişi kendini ince olarak tanımlıyorsa onun gölgesi kaba ve katıdır. Acımasız birinin gölgesi çok ince ve şefkatlidir. Kendini çirkin olarak tanımlayan kişinin gölgesi güzel olmaktadır. (Buna karşın, diğerleri bunu görmezse kişinin güzel tanımlaması yalnızca kendisini kibirlendirir.)

Gölge ne mutlak iyi ne de mutlak kötüdür. Jung, gölge dokunun varlığını bilinçdışıından bilince kavuşturmanın önemini vurgulamaktadır. Bu yapılmadıkça, kişi kendi gölge kompleksini projekte ederek iletişim bozukluğuna ve ruhta derin yaralara yol açar

carl jungunastrolojiyle ilgilenmesi .bence ,astrolojiye günümüz dünyasında saygınlık kazandırmıştır.
ekşi sözlükte hakkında çok uzun ve bilgilendirici bir yazı var.(arzu eden okusun)
Sanırım Aslandaki Güneş ve Uranüs'ü neden astrolojiyle ilgilendiğini anlatıyor.Ayrıca 7.evde olması, kitleleri şaşırtacağınıda gösterebilir.

Ayrıca ay-pluto-neptün gibi önemli bir potansiyele sahip.Psikoloji bağlantısını burdanda görebiliyoruz.Ayrıca jung mesleğini rüyasında görerek karar vermiş.Çocukluğundan beri rüyalarına göre hareket edermiş.Küçükken bir kazı yaptığını vs görmüş sonra arkeolog olmaya karar vermiş.Yani öyle olması gerektiğini düşünmüş.Kısaca rüyalarının işaret olduğunu düşünüyordu herhalde.

Orjinal bir karakter, ayrıca sezgisel bilinmeyene meraklı vs.İlginç harita.

aeon

böyle psikanalistlerde akrep pluto etkisini ilk olarak aramak gerekir diye düşünüyorum.akrep ve pluto insan duygularının ardındaki temel motivasyona inmek , bunlardan etkilenmeyip ,analitik şekilde inceleyen bir burçtur.ruhsal şifacılık gibi yönleri vardır.dönüşüm ve çürüyen kökleride atmak yine akrep pluto temalarından birisidir.

6.ev yöneticisi olan ay , plutonla kavuşumuş.ruhsal ve duygusal yönden tedavi olarak düşündüm.

merkür yengeci hastalarını dinlerken ve psikanalitik yöntemleri uygularken ; diyaloglrada sezgisel olarak ,kelimelerin altında yatan manarı algılamasını sağlamış.
üstelik 6.ev yöneticisi olan ayla 60derecelik görünüm onun sezgisel merkürünün bir göstergesi olabilir.

plutonun ayla kavuşumu annesini babasından daha baskın bir figür yapmış.babasını yetersiz bir insan olarak görmesi ,kendi ifadesidir.
akrep boğa aksının ortak noktalarında birisi cinselliktir. sigmund freudda aktif bir boğa -akrep aksı mevcuttu.

freudu benimsememesini ben biraz aslanlığına bağlıyorum(başkasının gölgesinde çalışamamak) ve ailesinden gelen dini eğilim sonucu belli bir kişiliği var.freudun teorileri inançları ve kişiliğine çok zıt..

8.ev jupiteri genişleme prensibini 8.ev konularında yönelttiğini gösteriyor ve haritaya buradan çok sayıda açı mevcut.
8.ev yöneticisi venüs yine merkürle kavuşumda.(psikanaliz diyalog vasıtasıyla yapılır ve hastanın bazı kelimelerinden gizli sırlarına ulaşılır. ilişkilerdeki gizli ve karanlık noktalara ulaşmak olarak düşündüm)
2.evdeki şiron 8.evdeki jupiterle karşıt açı yapmış.jupiter ve şiron ikilisi kişisel gezegenlerle iletişime geçmiş.şifacılık ve yara sarma...

aeon

Miss Merkury Yazılan:Sanırım Aslandaki Güneş ve Uranüs'ü neden astrolojiyle ilgilendiğini anlatıyor.Ayrıca 7.evde olması, kitleleri şaşırtacağınıda gösterebilir.

Ayrıca ay-pluto-neptün gibi önemli bir potansiyele sahip.Psikoloji bağlantısını burdanda görebiliyoruz.Ayrıca jung mesleğini rüyasında görerek karar vermiş.Çocukluğundan beri rüyalarına göre hareket edermiş.Küçükken bir kazı yaptığını vs görmüş sonra arkeolog olmaya karar vermiş.Yani öyle olması gerektiğini düşünmüş.Kısaca rüyalarının işaret olduğunu düşünüyordu herhalde.

Orjinal bir karakter, ayrıca sezgisel bilinmeyene meraklı vs.İlginç harita.


birde ailevi bir şey.ailesi din adamlarıyla dolu.bir ilgi de buradan gelmiş.
etkilenmesi neptündendir.;)

çocukluktaki transitlriyle de ilgisi olabilir. ;)

Félicé

Bu adamla tanışmak çok istedim, ilk tanıdığım zamanlarda. Çok güzel bir başlık olmuş. Beni bilinçdışımdaki animusumla tanıştırdığı için kabirine sevgilerimi yolluyorumgülücük

Félicé

Alfred Adler, Freud ve Jung modern ve analitik psikolojinin, yani psikanalizin kurucularındandır. Jung' ın ilkeleri

İlkeleri

aeon

haritasında pluto ,neptün ve yengeç vurgusu var.sezgisel bir insan.okultizme de merakı bilinen bir şey.(bildiğim kadarıyla kızı da astrologtur.)
8.ev faliyeti var.(gizem, psikolji vs)
şiron ve 6.ev faktörü var.(şifacılık)
Jung'tan bir kaç söz ;

* Diğerinin sevmediğimiz özellikleri, kendi kendimizi bulmaya yardım edebilir.

* Yaşamımızın büyük bir bölümünü bilinçdışında geçiririz.

* Dışarı bakanlar düş kurar , içe bakanlar uyanış yaşar.

* Psikolojinin geleceğin bilimi olduğuna inanıyorum.
Psikoloji doğa bilimlerinin en genci ve henüz emekleme evresinde bugün.
Bizim için en önemli bilim dalı bu ;gerçektende, insanoğlu için en büyük tehlikenin açlık, deprem, mikroplar, kanser olmayıp, yalnızca insanın kendisi olduğu, göz kamaştırıcı bir açıklıkla ortaya çıkmaktadır.
Nedeni ortada: Ruhsal yaraları saracak, etkili bir çare yok henüz, oysa bu yaralar doğanın en acımasız, en büyük yıkımlarından daha da yok edicidir !
Referans Adresler