Türkiye'nin en büyük astroloji platformuna hoş geldiniz.

Tam Görünüm: Kollektif Gezegenler ve Nesiller
Şu anda Hafif Görüntüleme modundasınız. Siteyi normal görüntülemek için, Buraya Tıklayın
Sayfalar: 1 2

aeon

kollektif gezegenler için astrologlar kader gibi ifadeler kullanıyorlar.gerçekten de kendi aralarında belli yıllarda yapıtıkları açılar , o nesilin özelliğini gösteriyor.ayrıca kişisel gezegenlere dokunduğu takdirde , haritanın bir parçası olarak yorumlanma aşamasına geliyorlar.
belli yıllarda açılar yapan kollektifleri veya o besillerin özelliklerini burada paylaşabiliriz.
şüphesiz , ucu bucağaı yokmuş gibi duruyor.ancak , ilerleme sağlayamayacağımız anlamına da gelmiyor.


başlığı açan kişi olarak ilk örneği vermek durumunda hissetttim.
1988-1989 neslinde ;
saturn,neptün ve uranüs(oğlak) kavuşumu yaşandı ;
bu nesil neptün ve uranüsün gücünü istediği oranda kullanmakda zorlandı .çünkü bu iki gezegen kişisellere ne zaman kişisellere açı yapsa beraberinde de saturn açı yapıyor.
bulundukları evle ilgili uranyen ve neptünyen özellikler gösterilmekte saturn ciddiyetiyle karşılaştı.dikkat ederseniz ,statükocu ve ciddi bir nesildir.erken olgunlaşma ve karamsar gerçekçilik bu nesilin özelliğidir.

buyurun paylaşalım;)
SeLiN Yazılan:bizim nesilde uranüs-neptün oğlak ve satürn kova.

Ve ben önemli noktalara yapılan açılarda sürekli satürnü aşma isteği görüyorum bireyde çevremde gözlemlediğim özellikle ortaokul sıralarında uranüse geçiş yapmaları.Erkenden kalıpları kırma istekleri görülüyor.Ortaokul yıllarımı hatırladığımda aniden bayan ineğin hippiye bay sıkıcının rapçiye dönüstüğünü gördüm örnekler bol:D

ama şuda var bir önceki nesilden farklı olarak hak arama güdüleri daha kuvvetli.
aeon Yazılan:kollektif gezegenler için astrologlar kader gibi ifadeler kullanıyorlar.gerçekten de kendi aralarında belli yıllarda yapıtıkları açılar , o nesilin özelliğini gösteriyor.ayrıca kişisel gezegenlere dokunduğu takdirde , haritanın bir parçası olarak yorumlanma aşamasına geliyorlar.
belli yıllarda açılar yapan kollektifleri veya o besillerin özelliklerini burada paylaşabiliriz.
şüphesiz , ucu bucağaı yokmuş gibi duruyor.ancak , ilerleme sağlayamayacağımız anlamına da gelmiyor.


başlığı açan kişi olarak ilk örneği vermek durumunda hissetttim.
1988-1989 neslinde ;
saturn,neptün ve uranüs(oğlak) kavuşumu yaşandı ;
bu nesil neptün ve uranüsün gücünü istediği oranda kullanmakda zorlandı .çünkü bu iki gezegen kişisellere ne zaman kişisellere açı yapsa beraberinde de saturn açı yapıyor.
bulundukları evle ilgili uranyen ve neptünyen özellikler gösterilmekte saturn ciddiyetiyle karşılaştı.dikkat ederseniz ,statükocu ve ciddi bir nesildir.erken olgunlaşma ve karamsar gerçekçilik bu nesilin özelliğidir.

buyurun paylaşalım;)


bu 3 gezegeın enerjilerı bırbırıyle cok uyumsuz..hepside birbirini zayıflatmıs bence..

aeon

88-89 neslinden devam edersem ; çeşitli transitlerin saturnun hukumdarlığını kırdığı oluyor .ayrıca ; kişide muhafazakar yaşayan (saturn) , ancak çok radikal fikirlere sahip olanlarla da karşılaştım.ancak , saturn hep orada.var olan bir gezegeni yok edemeiyiz.bu 3 gezegen aynı anda yoruma katılmak zorunda ; şöyle düşünelim;bir kovanın suyun içine mürekkep(saturn) , yoğurt ve pul biber katalım (iğrenç oldu) ve birine içirelim.(bir marsiyeni gazlarsak belki yapar)kişinin ağzına hepsinin tadı gelecek .ancak , hangisini tadı daha fazla, tabiki mürekkepin, çünkü kendi burcunda gülücük).

aeon

uranüs ve saturn kavuşumu için genel olarak ; yenilik ve geleneğin uyumunu yapan nersil gibi ifadeler var.bu olumlu anlamı .olumsuz anlamında ; yenilik- gelenek çatışması olabiliyor.ki daha fazla ;


1960-1965 arası nesilde de maneviyata eğilim var.
mercan dede ; cübbeli ahmet .bu zamanda da kollektifler enterasan açılar yapmış.

Félicé

aeon Yazılan:bulundukları evle ilgili uranyen ve neptünyen özellikler gösterilmekte saturn ciddiyetiyle karşılaştı.dikkat ederseniz ,statükocu ve ciddi bir nesildir.erken olgunlaşma ve karamsar gerçekçilik bu nesilin özelliğidir.

Güzel başlık;) Gerçekten çevremdeki 88-89 lular yaşlarından fazlaca olgun, bilgili, büyümüşte küçülmüş gibi..

65-67 yılları arasında başak burcunda pluton ve uranüs kavuşumu var. Bu dönemde doğan bir çok kişi, geçte olsa çok çalışarak başarıya ulaşmış kişiler.
Ev kadınları bile sonradan hizmet sektöründe yerlerini almışlar.

1945 yılında doğan bir çok kişiyi de , despotluk, mesafeli tavırlar, yüksek zeka,
yoğun asabiyet, huzursuzluk, uyumsuzluk, kendilerinden toplumun çekindiği kişiler olarak gözlemledim. Atom bombasının ilk kez denendiği bir yıl atmosferde bomba gibi bir enerji olmalı. Bu enerji atom bombasını oluşturuyorsa, bir insanın bünyesinde neler yapmaz ki.. Bu yıl jüpiter,şiron,neptün kavuşumu başak ve terazide oluşmuş. Uranüs ikizleri var,mars ve uranüs kavuştuğu dönemde buuum
bomba patlıyor.

Félicé

81-82 döneminde terazide bir ileri bir geri satürn,pluton, jüpiter arada mars stelyumu oluşuyor. Bu dönemden sonra evlenmeden , flörtün daha rahat karşılandığı bir süreç başlıyor. Evlilik dışı ilşkiler daha fazla kabul görüyor.
Feminizmde artış görülüyor, ve bu dönemde doğan bir çok arkadaşım evlilik, ilşkiler konusunda çok büyük sorunlar yaşıyor. Erken evlenme, çabuk boşanma, ilşkilerde kontrol ve güç savaşları, rol çatışmaları...
evet bencede güzel bir konuya değinmişsiniz ,

1988-89 döneminde doğanlar hakkında da doğru tespitlerde bulunmuşsunuz. bende açıklaması olarak şunu ekleyebilirim ; Uranüs ve neptün ikilisinin ortak odağı DÜNYAYI VE DÜNYADA OLUP BİTENLERİ AŞMAKLA ilgilidir.
o dönemlerde doğanlar bu AŞMAKLA BAĞLANTILI enerjileri ifade etmekte zorlanabilirler ,
örneğin dünyaya ve kurallarına fazlaca bağımlılık deneyimleyebilirler
yada örneğin dünya sınırlarından kopmaktan korkabilirler ( korkular = satürn )
ama ben inanıyorum ki bu kişiler ZAMANLA VE ÇABAYLA , Uranüs-Neptün ikilisinin ifade ettiği kollektif çıkışı disipline ederek ortaya koyacaklardır.
bunu gerek sanatsal ( neptün ) gerek bilimsel ( uranüs ) alanlarda yapabilirler ( haritanın diğer unsurlarına bağlı olarak değişecektir )

Félicé

Barış İlhan'ın bir sözünü bu başlığa çok yakıştırdım, dün yazacaktım unuttum.

Alıntı:Pluto, Uranüs ve Neptün enerjileri bize 'Bizden Büyük Allah’ın olduğunu', yani herşeyi kendi istek ve arzumuz paralelinde kontrol edemeyeceğimizi, elimizden hiçbir şey gelemeyeceği durumların olduğunu” gösteren enerjilerdir. Bizim tüm yapmamız gereken bu enerjilerin bize ulaştığı kanallara ve mesajlara karşı duyarlı olmak, bu enerjilerle ortak hareket etmektir.”

pasifik

KoçAslanı Yazılan:Bildiğimiz üzre, bizim 90 lı kuşakta oğlaktaki uranus neptün kavuşumu var,
ve hızlı gezegen konumları ile bundan nasibini alanlarda var..

-Neptün diyince aklıma sevgi, aşk, platonik, saf, temiz, karşılık beklemeksiz sevgi, hassaslık, kırılganlık vs.. şeyler geliyor...

-Uranus deyince ise asilik, başkaldırış, farklılık, soğukluk, mesafe vs....

Peki bu ikisi karışınca ;

ne mi oluyor ?

farklı bir sevme şekli,
sıradışı sevmek,
duyguları asîce dile getirmek,
sevgiliye ilgisiz, soğuk davranmak,
vs..(çoğaltılabilir)

herneyse kendimden örnek veriyim, sevdimmi acayip severim.. gözüm başkasını görmez adeta tamam güzel ama duyguları ifade etme konusuna gelince işler değişiyor..oğlaktanda olsa gerek, , buda aynı şeye benziyor, hani Alacakaranlık filminde Bella ilk karşılaştıklarında Edward'ın ondan nefret ettiğini sanıyordu.. Aynı bu durum oluyor ve kıza marsiyen yönüm ile aniden duygularımı söyleyiverince kız inanamıyor..Böyle bir örnek verdim işte, benim gibi bu kavuşumdan nasibini almış stelyum sahiplerini bekliyorum paylaşım adına gülücük

Ayrıca hani bu karışımı müziklerle vs..
bağdaştırırsak, sözleri melankolik türden metal veya rock diyorum..
buda ne oluyor, aşkı, sevgiyi, isyankar, asî bir şekilde dile getirmek..

Aslında sadece aşk ile bağdaştırmakta olmaz,

Neptüne sanatsal yönden bakarsak,
uranyen olduğunda sıradışı, bambaşka sanat eserleri ortaya çıkacaktır..
'mesela diğer kızlarla normal muhabbet ederim falan ama hoşlandığım kıza karşı çok soğuk dururum, hatta görmezlikten gelirim'oky,,kesinlikle katılıyorum ,duyguları bi şekilde ifade edememek gibi sorun oluşturuyor bende de,çok sevdiğim insanları yok saymak yani böyle davranmak ,ondan sonra kendi kendine kaldığında bir bakmışsın onları düşünüyorsun ,işte böyle birşey melankolikliğin yandan yemişi:D
Sayfalar: 1 2
Referans Adresler