Türkiye'nin en büyük astroloji platformuna hoş geldiniz.

Tam Görünüm: Can Dündar
Şu anda Hafif Görüntüleme modundasınız. Siteyi normal görüntülemek için, Buraya Tıklayın
16 haziran 1961 doğumlu Can Dündar , güneş ikizler burcundayken doğmuş.
ikizler burcunun özelliklerini düşünelim ; iletişim yani kendini ifade etme..
ikizler için ''geveze'' sıfatını yakıştırırlar. kısmen doğru olabilir , ikizler konuşarak kendini ifade etmeye başladığında diğer burçlara göre daha dinamiktir.
peki , ikizler sadece kendini konuşarak mı ifade eder ? hayır !
özellikle , satürn ve neptün etkileri yoğun olan ikizler burçlu insanların kendilerini YAZARAK ifade ettiklerini gözlemliyorum. yazmak deyince aklıma gelen iki gezegen MERKÜR VE NEPTÜN oluyor.. bende Can Dündar'ın sadece bu yeteneğine -merkür ve neptününe- odaklanarak bir değerlendirme yapmak istiyorum..
merkür yengeç burcunda ve geri gidiyor. yengeç burcunun kapsama alanını düşünelim lütfen. merkür , bu alana girdiğinde ne ile karşılaşır ? DUYARLILIK + MELANKOLİ + KORUMA VE KORUNMA İÇGÜDÜSÜ...
yani merkür yengeç alanına girdiğinde pratik zekamıza ''duygular'' karışabiliyor.
merkürü yengeçte olanların DUYGUSAL ZEKASI yüksek insanlar olması muhtemeldir.
peki merkür bu alanda geri gidiyorsa nasıl bir etki söz konusu olur ?
DUYGUSAL ZEKA ; ikili ilişkilerden ziyade iç dünyaya yönelebilir. kişi , melankolik atmosferde kendini depresyona düşürmemek için , içinde biriktirdiği denizlerden mürekkep yapıp kağıda dökebilir.. bu bir seçenektir. başka merkür yengeçleri içinde geçerlidir. Can Dündar iyi ki bu seçimi yapmış diyebiliriz.
tabii , Can Bey'in şanslı olduğu bir nokta var. yengeçte ki merkürünü besleyen üç önemli faktör var. en önemlisi NEPTÜN.. merkür - neptün üçgen açısına sahip olan Can Bey imajinasyon yeteneğiyle ''kendini başkalarının yerine koyabilen'' bir insandır. bu üçgen açının yengeç-akrep ikilisinde olması yeteneğini ''duygusal'' anlamda keskinleştireceğini gösterir diye düşünüyorum. yani sokak çocuklarından birisini görmek , aç bir kedi yada köpek görmek , savaşta zulüm gören masumları görmek vs.. pek çok şey Can Beyi derinden etkiler. gün içinde karşılaşabileceği bu tür manzaralardan sonra , gece bunları düşünüp , gizlice göz yaşı dökmesi beni şaşırtmaz.
yine venüs ve plütonun , merkürünü olumlu açılarla beslediğini görüyoruz. venüs estetik , plüto derinlik verir.. artık daha ne olsun ;)
Can Dündar hakkında yazılan ve Can Dündar'ın kendiyle ilgili yazdığı yazılardan izlenimle çok süper bir analiz...-ok-ok
[özellikle , satürn ve neptün etkileri yoğun olan ikizler burçlu insanların kendilerini YAZARAK ifade ettiklerini gözlemliyorum. yazmak deyince aklıma gelen iki gezegen MERKÜR VE NEPTÜN oluyor.. ]

Babam da ikizler ve iş alanı medya, hadi abi konuş derler bazen dinleyelim gözlemlerini "ben yazarım, konuşamam" der demek ki merkür ve neptün dedirtiyormuş ama gezip gördükleri bakımından şanslı bi burç...

[NEPTÜN.. merkür - neptün üçgen açısına sahip olan Can Bey imajinasyon yeteneğiyle ''kendini başkalarının yerine koyabilen'' bir insandır] bu da bilinçaltının bilinç seviyesine çok yakın ve hakim olması , plütodaki derinlik de merkür ve venüs le birlikte değerlendirildiğinde psiolojik olarak "kendini onun yerine koyma" sı toplumsal yaralara parmak basmayı kaçınılmaz hale getiriyor sanırım , haddime düşmez yıldırım ama çok spesifik tesbitlerin olmuş kendi açımdan biraz irdeledim, eline sağlık.
selam seals ; astrolojiyi sadece kitaplara bağlı kalmayarak , gözlemleyerekte ilerlemeye çalışmak benimde kullandığım bir yöntemdir.
merkürü yengeçte olanların duygusal zekaları bence sayısal zekalarından ve mantığından daha önce gelir. söylemeye çalıştığım buydu. zaten sende demişsin ki , depresif oluyorlar ve her an kavgaya meyilli karakterleri varmış. eee sence depresiflik ve hırçınlık bi tür DUYGUSAL REAKSİYON değilmidir ?
üstelik merkür hangi burçta olursa olsun duygusallık konusunda kısmen etkilidir. duyguları AY daha çok etkiler. bence o üç arkadaşın merkür yengeç olarak iletişim konusunda dış çevrelerine bir tür KABUK örmüş olabilirler. yengeçlerin dışı sert görünür ama içi yumuşaktır - hatta duygusallık konusunda birinci sıraya yengeçleri koyuyorum diyebilirim.
yani gözlem yaparken şu soruyla karşılaşabiliyoruz ; iç dünyası nasıl acaba ?? kimseyi umursamadığını söylüyor ama gerçekten öylemi ??
öyleyse merkür yengeçlerinin duygusal zekalarının daha yüksek olabileceğini tekrardan söylüyorum. benzer şekilde merkür balık olanlarında duygusal zekaları sayısal zekalarından ve mantığından daha baskındır bence..
merkür akrepler biraz farklı gülücük onlarda duygular - akıl ve sezgiler bütünleşmiş gibi..
merkürü yengeç bir kızım var.fikir açısından sizlerle paylaşmak istedim.tüm yengeçler gibi duygusallığı fazla bunu annesi olarak benden daha iyi kimse bilemez.ama gezegenleri ,hangi gezegenlerin ,nasıl etkilediği çok önemli.merkürünün fazla sert açıları yok kızımın ama satürn ve uranüs gibi gezegenleriyle sorunu var.satürn etkisiyle olsa gerek duygusal zekasını kısıtlıyor,uranüs etkisiylede hissettiğinin tersini yapıyor.yükselen başak zaten onu duygularını bastırması konusunda eğitiyor. saf hali değişmiyor hiç bir zaman yengeçin çocuklara sevgisi,doğaya sevgisi,vatan severlik konuları,aile,yuva,anne sevgisi gözlerine yansıyor ;ama gezegenlerinin aldığı açılar bir yengeçi bile sert gösterbiliyor işte.su saf ve katıksız sudur.ayranla ayran,meyve suyuyla değişik lezzetler getirmiyormu.kimi ekşi kimi çok tatı,su yine su ama tadı değişiyor işte.

can dündarla ilgili olarak ;merkürüne plutonun güzel yumuşak açısı olmasaydı diyelimki yine yengeçte merkür ama pluto ya karşıt olsaydı can dündar duygusal ama bunu sivri bir dille anlatacaktı.yanlış mı düşündüm.
mantıklı şeyler söylemişsin ay_se , merkürün aldığı açılarda önemli dediğin gibi..
Can Dündar ikizler burcuna kendine göre bir yorum getirmiş ve bende okuyunca yararlı olabileceğini düşündüm, tam bir Can Dündar yorumu gerçekten şiir tadında ikizler burcu yorumugülücük


İkizler/can dündar
Oburum..
Akşam oturayım televizyon karşısına... Bir kanalı izlerken, ille öbüründe ne olduğunu merak ediyorum; orada da aşağı yukarı aynı şeyi göreceğimi adım gibi bilmeme rağmen...

Bir şehirde yaşarken, diğerinde aklım; o şehirler ki, çok da farkı yok birbirinden...

Doymak bilmez bir çocuk gibiyim; yetinemiyorum.

Islığım, bütün şarkıları aynı anda çalmak istiyor; uçurtmam, kainatın tüm semalarında birden kanat çırpmak...

Gemlenmez bir merak duygusu, "her yemeği tat," "her çiçeği kokla" diye ha babam kamçılıyor beni... Telaştan ne tadını ayırt edebiliyorum yemeklerin, ne kokusunu çiçeklerin...

Her akarsuya karışıp gitmek geliyor içimden; hangisine karışsam, gözüm ters akıntıda... Halbuki her akarsu, aynı denize karışıyor sonunda...

Sinemadaysam gelecek filmi, izleyeceğimden daha fazla merak ediyorum; ki onun da sonu aynı, biliyorum.

Hangi mektubu açsam, açılmayan için meraklanırım...

Kulağım çalacak telefonda; en sıkıldığım anda dahi gelen telefonlarda...

Kış boyu baharı iple çekmişken...

...Şimdi sonbaharı özlemem neden?..

* * *

Çünkü yüreğimin iki yanına yerleşmiş ikizler, yıllardır durmaz tepişirler. "Kalk gidelim" derken biri... "Halt etme otur" diye eteğinden çeker diğeri...

Biri karınca, öbürü ağustos böceği...

Oysa yaş kemale erdi: "nihai tercih”in vakti geldi.

Gördünüz mü bilmem, gazetede resmi çıkan yapışık ikizleri...

10 aylık Sema ile Seda...

Aynı deri kuşatır bebek tenlerini...

Yüreklerini aynı zar sarmalar.

Tek bedende iki sevimli başlar...

Hassas bir ameliyat, onları birbirine iliştiren kaderi parçalayacak; ikizleri yek diğerinden ayıracak...

Lâkin denen o ki, bu operasyon ikisinden birinin canına mal olacak.

Çünkü birinin yaşayabilmesi için diğerinin ölmesi gerekiyor.

Ve aile, içi yanarak, ikizlerden birini feda ediyor.


* * *


Zordur ikizler için tercih...

Bir yanını seçmek, çoğu zaman öbüründen de vazgeçmektir.

Çünkü birini feda ettiniz mi, "ikiz" değilsinizdir artık...

Sizi siz yapan, içinizdeki tepişmedir.

Değeriniz, "diğeriniz"dedir.

Bütün Haziran doğumlular bilir bunu...

O yüzden kıyamaz içinde tepişen ikizlerden birine...

Ne kahkaha saçan neşeye, ne ansızın bastıran hüzne...

Ne iyimser güne, ne karamsar geceye...

Ne ciddiye, ne muzibe...

Ne çocuğa, ne büyüğe...

Ne sadeliğe, ne debdebeye...

Kıyamaz herhangi birini elleriyle öldürmeye...

Bilir ki yazılmış nice yazıda, dizilmiş onca notada, boyanmış bunca tuvalde, söylenmiş sözde, yakılmış türküde o tepişmenin sancısı vardır.

Sancı durdu mu ne akarsu, ne ters akıntı kalır.

Ölü bir denizde tek kürekle döner durursunuz.


* * *


Dedim ya; oburum...

...Ve bazen kızdırıyor sevdiklerimi bu huyum.

Varsa bir kusurum: Haziran doğumluyum. gülücük

yani bir burcu bir insan bu kadar iyi anlatabilir.eee anlatan can dündar olursada böyle olur.
Merhaba,

İlk analizimi 29 Ekim 2008 tarihinde gösterime girecek olan “Mustafa” adlı sinema filmini yazan ve yöneten sevgili Can Dündar üzerine yapmaya çalışacağım. O romantik bir araştırmacı, belgeseller, köşe yazıları, kitaplar üretmiş gerçekten düzgün karakterli bir insan…

Yükselen burç yengeçte. Yengeç yükselenler oldukça yumuşak başlı, duygusal, nazik, anlayışlı ve anaç yapıda olurlar. Yengeç burcunun yöneticisi Ay değişken ruh halleri verir. Oldukça kırılgan ama kırıldığını belli etmeyen bir yapı sahibi olur.

“…Öptüğüm kız, peşimden bizim liseye yazıldı. Geceleri uzun mektuplar yazıp, sabah oldu mu götürüp çantasına sıkıştırıyordum. O da kendi yazdıklarını bana veriyordu. eve teyp alınınca O'na kasetler doldurmaya başladım. Prestij plaktan daha seri üretim yapıyordum...”

Otobiyografisinde Can Dündar bu cümleleri kalemine alıyordu. Tam da bir yengeç erkeğine yakışacak cinsten…
Yükselen burcun yöneticisi Ay, kendi evi olan yengeçte yerleşmiştir. Ay Hint astrolojisinde en önemli gezegendir. Zihin barışını ve iç dünyamızı temsil eder. Ay aynı zamanda annenin de temsilcisidir. Bir haritada Ay’ın iyi bir durumda olması haritanın çoğu zararını kurtarır. Ay bu haritada kendi evi olan yengeçte ve yükselen burçta yerleşerek Can Dündar’ın tam bir yengeç erkeği olmasını sağlamış ve çok güçlü bir kişilik vermiştir. Yükselen yöneticisinin yanında 5. üçgen ve 10. köşe evlerin sahibi Yogakaraka Mars yerleşmiştir. Bir haritada bir gezegen hem üçgen hem de köşe evin sahipliğini yaparsa Yogakaraka adı verilen bir durum ortaya çıkar ve bu gezegen çok büyük bir güç kazanır. Yogakaraka gezegenin yükselende yerleşmesi çok güçlü bir kişilik göstergesidir. Yükselen burç bizim dünyaya nasıl gözüktüğümüzü, kişiliğimizi belirten giriş kapısıdır. Ancak bu haritada Mars yogakaraka gücünü kazanmış ama yengeç burcunda düşüşte olduğu burçta yerleşmiştir.
Bir gezegenin haritadaki gücü olumludan olumsuza şöyle sıralanır. Yücelme – Moolatrikona- Kendi evinde yerleşme- Nötr Burçta Yerleşme- Düşman Burçta yerleşme- Düşüş Durumu. Gezegenler en olumlu özelliklerini yüceldiği zaman, en olumsuz özelliklerini ise düşüş durumunda verirler.

Mars’ın bu haritada düşüş durumunda olması Can Dündar’ın kavgacı ve hırçın olmasını engellemiş görünüyor. Yükselende kavuşum yapan Mars Ay birlikteliği Chandra Mangala yoga oluşturuyor. Bu yoga (gezegen kombinasyonu) oluştuğu evle ilgili nitelikleri artırır. Yükselende oluşan normalde kişiye oldukça çabuk sinirlenen bir yapı verir ve hararetli tartışmalara sokar. Can Dündar’ın Marsı düşüşte olduğu için bu özellikleri çok belirgin değildir. Vedic Panditleri bu yoga eğer jüpiterden görünüm almıyorsa yoganın bu gelişim ve gelişmeyi sağlarken kötü yönde de çalışabileceğini söylemişlerdir. Bu yogaya aynı zamanda 7. evdeki jupiterin görünüm yapması oluşması muhtemel zararlı durumları engellemiş. Ayrıca düşüş durumunun zararlarından kurtaran yogalar da mevcut ayrıca Mars yogakaraka bu nedenle Marsın olumsuz etkilerinin çoğu bertaraf edilmiş diyebiliriz.


5. ev zeka ve karma evidir. Yogakaraka Mars 5. ev yöneticisi olarak yükselende yerleşince Can Dündar’a oldukça iyi bir zeka verdiğini görüyoruz. İyi bir analiz yeteneği olduğunu düşünüyorum. 10. kariyer ve ün evinin yöneticisi de Mars olduğundan kendisinin neden alanında lider bir kişi olduğu ortaya çıkıyor.


Hint astrolojisinde 10. ev kariyer evidir. Kişinin ünü, şöhreti ve iş hayatı 10. evden analiz edilir. Kariyer evinde yer alan Venüs en olumlu 2. Gezegen olarak “Amala Yoga” adı verilen bir kombinasyon oluşturuyor. Amala yoga kişiye kariyer hayatında ve ün şöhret gibi konularda oldukça olumlu etkiler verir. Amala yoga Aya ya da yükselen burca göre 10. evde yerleşmiş doğal olumlu gezegenin yerleşmesi ile oluşur.10. kariyer evi yöneticisi Marsın yükselende yerleşmesi, Venüs gibi olumlu bir gezegenin kariyer evinde amala yoga oluşturması Can Dündar’ı mesleğinde en üst noktalara taşıyan özelliklerden bazıları. Venüs kariyer evinde yapılan işlerden oldukça keyif almayı sağlar. Venüs’ün temsil ettiği alanlar ise sanat yaratıcılık ile ilgili işlerdir.
Can Dündar’ın yazılarını takip edenler, bazen devrik cümleleri vurgulama açısından sık kullandığına dikkat etmiş olabilirler. 3. Kendini açıklama ve sanat yetenekleri evi yöneticisi (Başak burcu) Merkür, 2. ev yöneticisi Güneş ile birlikte 12. evde yerleşmiş.12. ev bilinçaltını temsil eden evdir ve yöneticisi Merkür kendi evinde yerleşmiştir. Merkür geri hareketli olduğundan Can Dündar’ın kendini açıklama biçimi çoğu insandan farklı özellikler taşıyor. 12. ev aynı zamanda sinema dünyasını da temsil eder. Can Dündar’ın neden belgesellere bu kadar meraklı olduğu ve bu konuda ün kazanmış eserler meydana getirdiği de haritada açıkça belli.


2. ev yöneticisi güneş zararlı 12. evde yerleşmiş. Aslen zor geçen bir çocukluğu olmuş diyebiliriz. Gene de çocukluk döneminde yaşadığı gezegen periyotları zor geçen dönemleri göstermiyor. 2. ev konuşmamızı yüzümüzü ve maddi varlığımızı temsil eder. Bu yerleşim aynı zamanda Can Dündar’ın kazandığı parayı çabucak harcayan bir yapı verdiğini düşünüyorum. Konuşma evinde yerleşen rahu insana zaman zaman potlar kırdırır aynı zamanda toplumdan farklı yapıda konuşmalar yapmasını sağlar.


Hint Sisteminde kullandığımız Dasalar (gezegen periyotları) geleceğin bize neler getireceğini açıklar. Şimdi Can Dündar’ın küçükken yaptığı bir kazayı Vedic astrolojinin nasıl gösterdiğini açıklayalım.


“6 yaşında feci bir trafik kazası geçirdim. Bir minibüs taklalar atarak geldi ve içinde bulunduğumuz Citroen'in üstüne çöktü. Arabanın motoru dizlerime bindi, kafam ön cama geçti. Alnıma çizili yara, alın yazısı değil, kaza kalıntısıdır. “


Kaza Saturn Güneş periyodunda gerçekleşmiş. Saturn haritada 8. zararlı (kazalar ameliyatlar kronik hastalık) evinin yöneticisi. Güneş ise yüzü temsil eden 2. evin yöneticisi olarak 12. zararlı evde. Kazanın gerçekleşeceği Hint sisteminde zaten doğum anında belli olmuş. Kaza kalıntısı yaranın alın yazısı olduğunu Hint sistemi göstermektedir…


Can Dündar’ın hayatı ile ilgili oldukça fazla detaya ulaşmak mümkün. Ancak bunların hepsini burada özel hayata saygı açısından yayınlamıyorum. Hint sisteminde evlilik, çocuk, kariyer, genel hayat mutluluğu, ölüm tarihi de dahil her türlü bilgiye ulaşmak mümkün. Son olarak bu analiz parçasını yazmama neden olan “Mustafa” filmi ile ilgili ve Can Dündar’ın yakın geleceği ile ilgili birkaç şey söylemek istiyorum.


Can Dündar Hint astrolojisinde hayatın en zorlu dönemlerinden biri sayılan Sadesati adı verilen bir dönem yaşıyor. Sadesati, Transit Satürn’ün Ayın bulunduğu eve göre 12. eve girmesi ve 2. evden çıkmasına kadar olan 7.5 yıllık bir süreçtir. Ortalama ömrü olan her insan hayatının 2 ya da 3 döneminde bu zor dönemleri yaşar. Kimilerine göre oldukça zorlu geçer kimileri çok zarar görmeden atlatır. Zihni ve iç huzuru temsil eden Ay, Satürn tarafından baskı altına alınır ve oldukça sıkıntılı zamanlar yaşatır.23 Temmuz 2002 tarihinde başlayan sadesati dönemi 9 Eylül 2009 tarihine kadar devam edecek. Bu süreçte transit Satürn Natal (doğum anındaki) aya göre 2. evden transitini 1.11.2006 tarihinde başlatmış olup 9 Eylül 2009 a kadar bu burçta devam edecektir. Satürn’ün ashtakavarga puanı Aslan burcu için 0 olup zorlu zamanların göstergesidir. Yine de sadesatinin tüm zorlu koşullarına rağmen Mustafa filminin izleyiciler tarafından beğenileceğini düşünüyorum. Şu anda yaşanan gezegen periyodu Venüs Mars periyodudur. Venüs haritasında Amala Yogayı oluşturan gezegen olarak kariyer evinde yerleşmiştir. Aynı zamanda 11. kazançlar ve amaçlar evinin yöneticisidir. Bu da kariyerindeki amaçlarına en geç Venüs dönemi içinde erişeceğinin bir göstergesidir. Mars ise kariyer evi yöneticisi olarak yogakaraka gezegendir. Yuva mutluluğuna zarar veren zararlı enerjiler olsa da kariyer açısından olumlu bir dönem yaşamaktadır. Bundan sonra gelen Venüs Rahu periyodu Mart 2009 tarihinde başlayacak olup ününü artıracağı bir döneme işaret etmektedir.

Can Dündar’ın yeni belgesel filminin hedeflediği başarıya ulaşması dileklerimle…

'' little pandit tarafından yazıldı. ''
Referans Adresler