Derin
01-15-2011, 09:43 PM
Uzun kış gecelerinin içedönük burcu Oğlak müşkülpesent bir burçtur. Hiçbir şeyi kolay beğenmezler, hep daha iyisi ve kalitelisi için çalışırlar. Oğlak’ın boynuzları burcun hırsını, iddiacı kişiliğini ve hep yukarılara tırmanmak isteyen azmini gösterirler. Sert ve kuru bir mizaca sahiptirler, sanki erken yaşta olgunlaşmış bir havaları vardır. Hayatın gerçekleri ile uğraşmayı tercih ederler ancak taşı gediğine oturtan güçlü bir mizah anlayışları da vardır.
Bir edebiyatçı olarak değişik alanlara odaklanabilirler ancak seçtikleri konunun uzmanı olmak isteyeceklerdir. Tarih ve geçmiş onları kendine çekebilir ya da kimi zaman da duygularını ortaya koymaktansa Bilim-Kurgu türüne yönelebilirler. Ortaçağ uzmanı, yazar ve semiyotik bilimci Umberto Eco en çok Gülün Adı romanıyla bilinir. Eco sanki bu burcun kurumsal sembolü gibidir. Geçmiş Oğlak’lar için paha biçilmez bir hazine gibidir. Tarihçi, yazar ve çağının ünlü eleştirmeni Charles Sainte Beauve 1840-1848 yılları arasında tamamladığı L’Histoire de Port-Royal adlı 5 ciltlik eserinde Fransız tarihini ele almıştır. Oğlak’lar çalışkandırlar ve geniş hacimli kitaplara yönelebilirler. Yüzüklerin Efendisi üçlemesinin yazarı İngiliz dilbilimci J.R.R. Tolkien de bir Oğlak’tır.
Varoluşçu yazar Simone de Beauvoir sadakati evlilikte değil, insanların birbirlerine yükledikleri anlamda arar. Feminist hareketin önemli düşünürlerindendir. Oğlak burcunun sembolüne dikkatle bakarsanız, bir balık kuyruğu olduğunu görebilirsiniz. Oğlak görünüşte her ne kadar aşırı gerçekçi ve materyalist bir karakter sergilese de, derinlerinde suyun gizemini ve bilgeliğini de taşır. Bu burcun gotik bir yönü de vardır. Zamanın tanrısı Kronos’tan kaynaklanıyor olsa gerek, Oğlak’lar çoğu zaman kasvetli ve gizemli bir aura yayabilirler. Bilim-Kurgu romanlarının öncüsü sayılan Edgar Allen Poe bu gizemi en iyi ortaya çıkaran yazarlardan birisi olmuştur. Gotik romantik akımın en belirgin temsilcisidir. Isaac Asimov da bilim-kurgunun öne çıkmasında dikkat çeken diğer bir Oğlak mensubudur.
Oğlak’ların zamanla problemi yoktur. Kimi zaman da, egzotik yerlerde macera peşindedirler. İstanbul’da da yaşan Pierre Loti pek çok uzak diyarı gezmiştir. Jack London ve Rudhyar Kipling de bu burcun mensubudurlar. Oğlak hep çalışır, misyon yüklüdür ve bir şeyler üretmekle meşguldürler. Onların her zaman hedefleri vardır. Titiz çevirmen Serdar Rifat Kırkoğlu ve Susan Sontag böylesine durmadan didinen yazarlardandır.
Müstehçen kabul edildiği için kitapları ABD’de uzun süre yasaklanan Henri Miller’in en önemli eserleri önce Fransa’da yayımlanmıştır. Amerikalı yönetmen ve öykü yazarı David Lynch 20. Yüzyılın en dikkat çekici yeteneklerinden birisidir. Kendine sürekli yüksek standartlar koyan bu burç altında doğan diğer bazı yazarlar şunlardır: Yves Berger, Carlos Castaneda, Halil Gibran, Patricia Highsmith, Jack London, Jean Racine, J.D. Salinger, Albert Schweitzer.
R.Hakan Kırkoğlu
Bir edebiyatçı olarak değişik alanlara odaklanabilirler ancak seçtikleri konunun uzmanı olmak isteyeceklerdir. Tarih ve geçmiş onları kendine çekebilir ya da kimi zaman da duygularını ortaya koymaktansa Bilim-Kurgu türüne yönelebilirler. Ortaçağ uzmanı, yazar ve semiyotik bilimci Umberto Eco en çok Gülün Adı romanıyla bilinir. Eco sanki bu burcun kurumsal sembolü gibidir. Geçmiş Oğlak’lar için paha biçilmez bir hazine gibidir. Tarihçi, yazar ve çağının ünlü eleştirmeni Charles Sainte Beauve 1840-1848 yılları arasında tamamladığı L’Histoire de Port-Royal adlı 5 ciltlik eserinde Fransız tarihini ele almıştır. Oğlak’lar çalışkandırlar ve geniş hacimli kitaplara yönelebilirler. Yüzüklerin Efendisi üçlemesinin yazarı İngiliz dilbilimci J.R.R. Tolkien de bir Oğlak’tır.
Varoluşçu yazar Simone de Beauvoir sadakati evlilikte değil, insanların birbirlerine yükledikleri anlamda arar. Feminist hareketin önemli düşünürlerindendir. Oğlak burcunun sembolüne dikkatle bakarsanız, bir balık kuyruğu olduğunu görebilirsiniz. Oğlak görünüşte her ne kadar aşırı gerçekçi ve materyalist bir karakter sergilese de, derinlerinde suyun gizemini ve bilgeliğini de taşır. Bu burcun gotik bir yönü de vardır. Zamanın tanrısı Kronos’tan kaynaklanıyor olsa gerek, Oğlak’lar çoğu zaman kasvetli ve gizemli bir aura yayabilirler. Bilim-Kurgu romanlarının öncüsü sayılan Edgar Allen Poe bu gizemi en iyi ortaya çıkaran yazarlardan birisi olmuştur. Gotik romantik akımın en belirgin temsilcisidir. Isaac Asimov da bilim-kurgunun öne çıkmasında dikkat çeken diğer bir Oğlak mensubudur.
Oğlak’ların zamanla problemi yoktur. Kimi zaman da, egzotik yerlerde macera peşindedirler. İstanbul’da da yaşan Pierre Loti pek çok uzak diyarı gezmiştir. Jack London ve Rudhyar Kipling de bu burcun mensubudurlar. Oğlak hep çalışır, misyon yüklüdür ve bir şeyler üretmekle meşguldürler. Onların her zaman hedefleri vardır. Titiz çevirmen Serdar Rifat Kırkoğlu ve Susan Sontag böylesine durmadan didinen yazarlardandır.
Müstehçen kabul edildiği için kitapları ABD’de uzun süre yasaklanan Henri Miller’in en önemli eserleri önce Fransa’da yayımlanmıştır. Amerikalı yönetmen ve öykü yazarı David Lynch 20. Yüzyılın en dikkat çekici yeteneklerinden birisidir. Kendine sürekli yüksek standartlar koyan bu burç altında doğan diğer bazı yazarlar şunlardır: Yves Berger, Carlos Castaneda, Halil Gibran, Patricia Highsmith, Jack London, Jean Racine, J.D. Salinger, Albert Schweitzer.
R.Hakan Kırkoğlu