07-03-2011, 03:40 AM
PUSULA
Astroloji kendinizi ve çevrenizdeki kişileri tanımanın en hızlı ve en güvenilir yöntemlerinden biridir.
Kişinin kendini tanıması öyle kolay bir şey değildir. Kişinin kendini objektif olarak değerlendirebilmesi zordur. Her an yaptıklarının farkında olması yani neyi niçin yaptığının bilincinde olması zordur. Hatta bizler hayatlarımızın daha büyük olan pasta dilimini bilinçaltımızla yaşıyoruz dersek yanlış olmaz.
Yakınlarımızın bazı özelliklerini anlamakta zorlanıyor olabiliriz. Ona göre doğal olan ve bilinçaltı dürtüyle içtenlikle yaptığı ama farkında bile olmadığı o özellik bizi rahatsız ediyor olabilir.
Örneğin ishal olduğu için motoru bozduğunu söyleyip yanınıza gülerek gelmekte olan ( muhtemelen tuvaletten geliyor ) şakacı ve konuşkan bir yakınınıza dikkatsiz ve düşüncesiz olduğu için içten içe kızabilirsiniz çünkü o anda bir şeyler atıştırmaya ve karnınızı doyurmaya hazırlanıyorsunuzdur. Siz başak yada venüs ince ayarlarıyla donatılmış olarak yaratılmış olabilirsiniz oysa o yakınınızın mars ve jüpiter ayarları çokta ince olmayabilir.
İşte insanların kişiliklerinin farklı farklı olması , doğum haritalarının farklı farklı olmasıyla açıklanabilir lakin tüm yanıt bundan ibaret değildir çünkü aynı dakika içinde aynı anneden doğan ikiz kişilikler arasında da pek çok fark olduğu gözlemlenebiliyor.
Önemli bir faktör de kişilerin doğum haritalarına nasıl yanıt verdiğidir.
Bilgisayarda 1 ve 0 seçeneklerinden oluşan programlar kullanılıyor. İşte bizlerinde doğarken iki seçenekli astrolojik programlardan oluşan bir doğamız olduğunu söyleyebilirim. Doğum haritalarının her adımında karşımıza pek çok ikili seçenekler çıkar. Zaten astrolojinin en önemli faydalarından birinin bu ikili seçeneklerin farkına varmamızı kolaylaştırması olduğunu düşünüyorum.
Astrolojiyi hayat gemisinde giderken kullandığımız bir pusulaya benzetebiliriz. Pusulası olmayan bir denizcinin yönünü bulmak için kullandığı şeylerden biri de yıldızlar değil midir ?
Pusulanın içindeki iğne daima kuzeyi ifade eder ve kuzey ileriyi , varmanız gereken yönü sembolize eder.
İğnenin ters yönü ise güneyi ifade eder ve güney arkamızda olanı , geride bırakmamız gerekenleri sembolize eder. ( ay düğümleri mantığıyla düşünebiliriz )
Bir doğum haritasındaki her bir potansiyelin kuzey-güney şeklinde iki seçenekli olarak kurgulandığını söyleyebilirim. Tıpkı iyilik-kötülük gibi ya da şeytan ve melek gibi yada barcelona ve real madrid gibi =)
İşte benzer doğum haritalarına sahip kişilerin bu ikili seçeneklere ( pusulanın kuzey-güney yönlerine ) verdikleri yanıtların farklı olması , kişiliklerinin ve kaderlerinin farklı olmasının sebeplerinden biridir.
Koç burcunun kuzeye bakan yönü , cesareti , mücadeleyi , harekete geçmeyi ifade eder oysa güneye bakan yönü "önce ateş ediyor sonra nişan alıyorsun daha dikkatli olmalısın , çok sabırsızsın" der.
Boğa burcunun kuzeye bakan yönü "maddi-manevi güvenceye sahip ol ve sahip olduklarını muhafaza et" der oysa güneye bakan yönü "sahip olmak istiyorsan uyuşukluğu bırak ve çok katı olma" der.
İkizler burcunun kuzeye bakan tarafı hep önündeki yolda ne var ne yok merak içindedir , zıt burcu olan Yay ise önünde ve uzaklarda ne var ne yok merakını taşır.
Akreplerin önünde dönüşüm yaşayıp kartal olmaları için bir seçenek vardır , iğnenin güneye bakan kısmı akrebin kuyruğundaki zehirli iğnedir ve şüphe , nefret ve benzeri takıntılardan kurtulmayı işaret etmektedir.
Terazi ve venüs kişileri için pusulanın kuzeyi uyumlu birlikteliklerdir , hayat paylaştıkça güzeldir oysa güneye bakan taraf uyum için kendinden tavizler veriyorsun , biz demek güzel + sen demek güzel ama arada bir BEN demeyi öğrenmelisin der.
Pusula yaklaşımını sadece burçlar için değil , gezegenler ve açıları içinde kullanabiliriz.
Merkür-Neptün dinamik açısının kuzey tarafı ilham dolu düşünceleri ifade eder ve kişinin zihni , kollektif bilinçaltıyla sürekli kontak kurar oysa güney tarafta dikkat eksikliği ve bir konuya odaklanmakta zorlanmak ihtimali yatmaktadır.
Yıldırım
Astroloji kendinizi ve çevrenizdeki kişileri tanımanın en hızlı ve en güvenilir yöntemlerinden biridir.
Kişinin kendini tanıması öyle kolay bir şey değildir. Kişinin kendini objektif olarak değerlendirebilmesi zordur. Her an yaptıklarının farkında olması yani neyi niçin yaptığının bilincinde olması zordur. Hatta bizler hayatlarımızın daha büyük olan pasta dilimini bilinçaltımızla yaşıyoruz dersek yanlış olmaz.
Yakınlarımızın bazı özelliklerini anlamakta zorlanıyor olabiliriz. Ona göre doğal olan ve bilinçaltı dürtüyle içtenlikle yaptığı ama farkında bile olmadığı o özellik bizi rahatsız ediyor olabilir.
Örneğin ishal olduğu için motoru bozduğunu söyleyip yanınıza gülerek gelmekte olan ( muhtemelen tuvaletten geliyor ) şakacı ve konuşkan bir yakınınıza dikkatsiz ve düşüncesiz olduğu için içten içe kızabilirsiniz çünkü o anda bir şeyler atıştırmaya ve karnınızı doyurmaya hazırlanıyorsunuzdur. Siz başak yada venüs ince ayarlarıyla donatılmış olarak yaratılmış olabilirsiniz oysa o yakınınızın mars ve jüpiter ayarları çokta ince olmayabilir.
İşte insanların kişiliklerinin farklı farklı olması , doğum haritalarının farklı farklı olmasıyla açıklanabilir lakin tüm yanıt bundan ibaret değildir çünkü aynı dakika içinde aynı anneden doğan ikiz kişilikler arasında da pek çok fark olduğu gözlemlenebiliyor.
Önemli bir faktör de kişilerin doğum haritalarına nasıl yanıt verdiğidir.
Bilgisayarda 1 ve 0 seçeneklerinden oluşan programlar kullanılıyor. İşte bizlerinde doğarken iki seçenekli astrolojik programlardan oluşan bir doğamız olduğunu söyleyebilirim. Doğum haritalarının her adımında karşımıza pek çok ikili seçenekler çıkar. Zaten astrolojinin en önemli faydalarından birinin bu ikili seçeneklerin farkına varmamızı kolaylaştırması olduğunu düşünüyorum.
Astrolojiyi hayat gemisinde giderken kullandığımız bir pusulaya benzetebiliriz. Pusulası olmayan bir denizcinin yönünü bulmak için kullandığı şeylerden biri de yıldızlar değil midir ?
Pusulanın içindeki iğne daima kuzeyi ifade eder ve kuzey ileriyi , varmanız gereken yönü sembolize eder.
İğnenin ters yönü ise güneyi ifade eder ve güney arkamızda olanı , geride bırakmamız gerekenleri sembolize eder. ( ay düğümleri mantığıyla düşünebiliriz )
Bir doğum haritasındaki her bir potansiyelin kuzey-güney şeklinde iki seçenekli olarak kurgulandığını söyleyebilirim. Tıpkı iyilik-kötülük gibi ya da şeytan ve melek gibi yada barcelona ve real madrid gibi =)
İşte benzer doğum haritalarına sahip kişilerin bu ikili seçeneklere ( pusulanın kuzey-güney yönlerine ) verdikleri yanıtların farklı olması , kişiliklerinin ve kaderlerinin farklı olmasının sebeplerinden biridir.
Koç burcunun kuzeye bakan yönü , cesareti , mücadeleyi , harekete geçmeyi ifade eder oysa güneye bakan yönü "önce ateş ediyor sonra nişan alıyorsun daha dikkatli olmalısın , çok sabırsızsın" der.
Boğa burcunun kuzeye bakan yönü "maddi-manevi güvenceye sahip ol ve sahip olduklarını muhafaza et" der oysa güneye bakan yönü "sahip olmak istiyorsan uyuşukluğu bırak ve çok katı olma" der.
İkizler burcunun kuzeye bakan tarafı hep önündeki yolda ne var ne yok merak içindedir , zıt burcu olan Yay ise önünde ve uzaklarda ne var ne yok merakını taşır.
Akreplerin önünde dönüşüm yaşayıp kartal olmaları için bir seçenek vardır , iğnenin güneye bakan kısmı akrebin kuyruğundaki zehirli iğnedir ve şüphe , nefret ve benzeri takıntılardan kurtulmayı işaret etmektedir.
Terazi ve venüs kişileri için pusulanın kuzeyi uyumlu birlikteliklerdir , hayat paylaştıkça güzeldir oysa güneye bakan taraf uyum için kendinden tavizler veriyorsun , biz demek güzel + sen demek güzel ama arada bir BEN demeyi öğrenmelisin der.
Pusula yaklaşımını sadece burçlar için değil , gezegenler ve açıları içinde kullanabiliriz.
Merkür-Neptün dinamik açısının kuzey tarafı ilham dolu düşünceleri ifade eder ve kişinin zihni , kollektif bilinçaltıyla sürekli kontak kurar oysa güney tarafta dikkat eksikliği ve bir konuya odaklanmakta zorlanmak ihtimali yatmaktadır.
Yıldırım
