07-28-2011, 05:01 PM
Hayatlarımızın merkezinde neler var ?
Ailemiz mi , Sevgiliniz mi , Mesleğiniz mi , Arkadaşlarınız mı , Siyasi görüşünüz mü , Tuttuğunuz spor takımı mı , Eğlence mi , İnternet mi vb.. ??
Hayatınızın merkezine aileniz ya da sevgiliniz ya da arkadaşlarınız gibi ''diğer'' insanlardan birini alırsanız , o insan sizi seviyor olsa bile sizin her konuda neyin iyi ve neyin faydalı olduğunu bilemez ve dahası pek çok kere sizin beklentilerinizi karşılayamayabilir çünkü o kişinin de kendine özgü istek ve ihtiyaçları ve alışkanlıkları vardır.
O kişi hayatı kendi penceresinden algılıyordur.
Siz kendi hayatınızın merkezine o kişiyi koyduğunuzda ve o kişi beklentiniz olan şeyden farklı davrandığında hayal kırıklığı yaşarsınız.
Derler ki '' beklentileriniz ne kadar az ise o kadar özgürsünüz ''
Her konuda böylemidir bilemiyorum lakin ilişkiler konusunda böyle olduğunu düşünüyorum. Bir zamanlar hayatımın merkezine ailemi koyduğumda , beni ne kadar sevseler de benim için en iyi olan şeyleri bilemediklerini farkettim. Sonra bir süreliğine hayatımın merkezine sevgiliyi koydum. Umursamaz şekilde çekip gittiğinde hayat pergelimin o sabit ve sağlam durması gereken ayağının kaydığını farkettim. Sonra arkadaşlarımı hayatımın merkezine koymayı düşündüğümde , aslında beni çokta iyi tanımadıklarını farkettim.
Sonra yıllar önce okuduğum S. Covey adlı birinin yazdığı kitaptan İLKE MERKEZLİ YAŞAMAK adlı bölümü hatırladım.
S.Covey diyordu ki '' Hayatımızın merkezine bir takım İlkeler ( Prensipler ) koymalıyız , tüm kararlarımız duygularımıza yada sevdiğimiz insanlara yada yaptığımız işe yada ne kadar paramız olduğuna bağlı olmamalıydı.. Tüm kararlarımız , pergelimizin sabit ayağının altında duran prensiplerimize göre olmalıydı ''
İnançlı biri olarak bir şey öğrendiğimde , bu öğrendiğim şeyin DİN sisteminde ki yerini az da olsa sorgulayan biriyim.
Prensiplere göre yaşamak , inandığım Dine uygun bir model gibi görünüyor hatta ta kendisi.
Benzer şekilde öğendiğim bazı şeylerin Astroloji içindeki yerinide zaman zaman sorgularım. Astrolojide merkez kavramı Güneşle tanım bulur. Doğum haritasının odak noktasında Güneş vardır. Pergelin sabit ayağında Güneş bulunur. Astrolojiye ilk adımını atan birisi Güneşle karşılaşır ve '' ben .... burcuyum '' der.
Öyleyse şunu diyebilir miyiz '' İnsanlar bir gün ilke merkezli yaşamaya karar verirse , bu ilkeleri doğum haritasında ki Güneşe göre belirleyebilir '' ??
Evet bence gayet lezzetli ve mantıklı bir noktaya değinmiş oluruz.
Astrolojik potansiyellerini yada sosyal konumunu ayırt etmeksizin HERKESİN merkezine koyması gereken TEMEL kavramlar da vardır. Örneğin ÖZSAYGI gibi.
Kişi kendine saygı duymalı , kendini iyi-kötü özelikleriyle kabul edebilmeli , kendiyle barışık olmalıdır ki başkalarıyla olan ilişkilerine de saygı kavramını yansıtabilisin.
Özsaygı gibi herkes için merkezi olması gereken temel bir kaç kavramı kenarı koyup daha özele inersek ,
Güneşi Boğa burcunda olan biri , sahip olduklarını merkezine koyabilir , güven konusunu prensip haline getirebilir vb.
Güneşi Jüpiterle üçgen açı yapan biri , erdemli olmayı ilke edinebilir , '' her durumda neşeli olabilirsin '' gibi bir prensip edinebilir.
Güneşi Akrepte olan biri , güçlü olmayı ama güce ulaştığında diğerlerini ezmemeyi ilke edinebilir , ilişkiler konusunda tutku konusunu doğal kabul edip ön planda tutmayı prensip edinebilir ve partner seçimlerinde buna dikkat edebilir.
Güneşi Chiron ile sert açı yapan biri , kendi kalp yarasını ''başkalarına faydalı ol'' prensibiyle tedavi edebilir.
Peki bir kişinin bu karamları prensip haline getirmesi nasıl olacaktır ?
Hayatınızın merkezini oluşturma süreci hızla olacak yüzeysel bir süreç değildir. Bol bol o prensibi sözle ve yazıyla ve de uygulayarak tekrarlamak tekrarlamak tekrarlamak gerekir. O prensip bilinçaltınıza ulaşmalıdır yani AY burcunuz da bunu kabul edip benimsemelidir. Yoksa karar zamanlarında o hep aşina olduğunuz eski alışkanlıklarınıza yani AY'ın karanlık yüzüne yönelme ihtimali olacaktır.
Güneş merkezli prensiplerinize uyumlu yaşamak , hem içsel ateşinizi besleyecek , hem hayatınıza doyum katacak , hem de yansıtacağınız sağlam karakterinizle çevrenize Güneş gibi aydınlık veren ( sevilen , beğenilen ) biri olmanıza işaret eder.
Ailemiz mi , Sevgiliniz mi , Mesleğiniz mi , Arkadaşlarınız mı , Siyasi görüşünüz mü , Tuttuğunuz spor takımı mı , Eğlence mi , İnternet mi vb.. ??
Hayatınızın merkezine aileniz ya da sevgiliniz ya da arkadaşlarınız gibi ''diğer'' insanlardan birini alırsanız , o insan sizi seviyor olsa bile sizin her konuda neyin iyi ve neyin faydalı olduğunu bilemez ve dahası pek çok kere sizin beklentilerinizi karşılayamayabilir çünkü o kişinin de kendine özgü istek ve ihtiyaçları ve alışkanlıkları vardır.
O kişi hayatı kendi penceresinden algılıyordur.
Siz kendi hayatınızın merkezine o kişiyi koyduğunuzda ve o kişi beklentiniz olan şeyden farklı davrandığında hayal kırıklığı yaşarsınız.
Derler ki '' beklentileriniz ne kadar az ise o kadar özgürsünüz ''
Her konuda böylemidir bilemiyorum lakin ilişkiler konusunda böyle olduğunu düşünüyorum. Bir zamanlar hayatımın merkezine ailemi koyduğumda , beni ne kadar sevseler de benim için en iyi olan şeyleri bilemediklerini farkettim. Sonra bir süreliğine hayatımın merkezine sevgiliyi koydum. Umursamaz şekilde çekip gittiğinde hayat pergelimin o sabit ve sağlam durması gereken ayağının kaydığını farkettim. Sonra arkadaşlarımı hayatımın merkezine koymayı düşündüğümde , aslında beni çokta iyi tanımadıklarını farkettim.
Sonra yıllar önce okuduğum S. Covey adlı birinin yazdığı kitaptan İLKE MERKEZLİ YAŞAMAK adlı bölümü hatırladım.
S.Covey diyordu ki '' Hayatımızın merkezine bir takım İlkeler ( Prensipler ) koymalıyız , tüm kararlarımız duygularımıza yada sevdiğimiz insanlara yada yaptığımız işe yada ne kadar paramız olduğuna bağlı olmamalıydı.. Tüm kararlarımız , pergelimizin sabit ayağının altında duran prensiplerimize göre olmalıydı ''
İnançlı biri olarak bir şey öğrendiğimde , bu öğrendiğim şeyin DİN sisteminde ki yerini az da olsa sorgulayan biriyim.
Prensiplere göre yaşamak , inandığım Dine uygun bir model gibi görünüyor hatta ta kendisi.
Benzer şekilde öğendiğim bazı şeylerin Astroloji içindeki yerinide zaman zaman sorgularım. Astrolojide merkez kavramı Güneşle tanım bulur. Doğum haritasının odak noktasında Güneş vardır. Pergelin sabit ayağında Güneş bulunur. Astrolojiye ilk adımını atan birisi Güneşle karşılaşır ve '' ben .... burcuyum '' der.
Öyleyse şunu diyebilir miyiz '' İnsanlar bir gün ilke merkezli yaşamaya karar verirse , bu ilkeleri doğum haritasında ki Güneşe göre belirleyebilir '' ??
Evet bence gayet lezzetli ve mantıklı bir noktaya değinmiş oluruz.
Astrolojik potansiyellerini yada sosyal konumunu ayırt etmeksizin HERKESİN merkezine koyması gereken TEMEL kavramlar da vardır. Örneğin ÖZSAYGI gibi.
Kişi kendine saygı duymalı , kendini iyi-kötü özelikleriyle kabul edebilmeli , kendiyle barışık olmalıdır ki başkalarıyla olan ilişkilerine de saygı kavramını yansıtabilisin.
Özsaygı gibi herkes için merkezi olması gereken temel bir kaç kavramı kenarı koyup daha özele inersek ,
Güneşi Boğa burcunda olan biri , sahip olduklarını merkezine koyabilir , güven konusunu prensip haline getirebilir vb.
Güneşi Jüpiterle üçgen açı yapan biri , erdemli olmayı ilke edinebilir , '' her durumda neşeli olabilirsin '' gibi bir prensip edinebilir.
Güneşi Akrepte olan biri , güçlü olmayı ama güce ulaştığında diğerlerini ezmemeyi ilke edinebilir , ilişkiler konusunda tutku konusunu doğal kabul edip ön planda tutmayı prensip edinebilir ve partner seçimlerinde buna dikkat edebilir.
Güneşi Chiron ile sert açı yapan biri , kendi kalp yarasını ''başkalarına faydalı ol'' prensibiyle tedavi edebilir.
Peki bir kişinin bu karamları prensip haline getirmesi nasıl olacaktır ?
Hayatınızın merkezini oluşturma süreci hızla olacak yüzeysel bir süreç değildir. Bol bol o prensibi sözle ve yazıyla ve de uygulayarak tekrarlamak tekrarlamak tekrarlamak gerekir. O prensip bilinçaltınıza ulaşmalıdır yani AY burcunuz da bunu kabul edip benimsemelidir. Yoksa karar zamanlarında o hep aşina olduğunuz eski alışkanlıklarınıza yani AY'ın karanlık yüzüne yönelme ihtimali olacaktır.
Güneş merkezli prensiplerinize uyumlu yaşamak , hem içsel ateşinizi besleyecek , hem hayatınıza doyum katacak , hem de yansıtacağınız sağlam karakterinizle çevrenize Güneş gibi aydınlık veren ( sevilen , beğenilen ) biri olmanıza işaret eder.
Peki güneşi sadece kavuşum yapanlar açısız gezegen olarak mı kabul ediliyor?Yoksa mesela benim sadece saturnle kavuşum yapmış sadece merkür kavuşumu olanlar merkürü ilke edinebilir diye düşünebilir miyiz
)) ne gereksiz şeylerle kendimi meşgul ediyorum.. yarına çıkacak mıyım oysa