04-09-2012, 03:19 AM
Reşad Nuri Güntekin doğum haritası
********
İstanbul görüşmemizde feynmann ve messa'nın tavsiyesi üzerine aldım bu kitabı ve okumaya başlamak henüz nasip oldu.
İki buçuk günde bitirdim, sayfalar azaldıkça tuhaf oldum (anlayın işte baya dokundu) ve bitmesin istedim. Malesef bitti.
İlk izlenim olarak kadınlara hitap eder gibi duruyor oysa biraz duygusal olduğunu itiraf tüm erkeklerinde keyifle okuyacağı bir roman.
Evet itiraf edeyim benim neptünü sarstı, silkeledi.
İtiraf edeyim haftalardır ağzımdan avatarımdan düşürmediğim Açlık Oyunları serisi var ya , Çalıkuşuna kıyasla etkisi hafif kaldı.
Evet Çalıkuşu beni daha çok etkiledi.
Acaba avatarıma şimdi de Aydan Şener'in resimlerini mi koysam
* 26 sene kadar önce Çalıkuşu için yapılan dizi de başrolü Aydan Şener oynamış ve baktım youtube sitesinde bölümleri var
Reşad Nuri ben senin beyninin kıvrımlarını öpeyim, yüreğine sağlık.
Ve kitabı okumama vesile olan Messa ile feynmann'a da teşekkür ederim.
Netten bulduğum doğum tarihi doğruysa , doğum haritası yukarda gördüğünüz gibi
Maamafih bu adamla doğum haritası potansiyellerimizin oldukça benziyor olması beni ayrıca memnun etti.
Satürn ve Neptün dinamik bağlantılarına sahip bir Güneş Yay
Üstelik Satürn Başak burcunda, Neptün İkizler burcunda ( İkizler ve Başak burçlarının Yazarlıkla ilişkisi var )
Satürn - Neptün bağlantısının iyi tarafı hayalleri disipline edip somutlaştırma hüneridir oysa gölge tarafı ZAMAN kavramının hayalleri gerçekleştirme de aktörlerden biri olmasıdır.
Bakınız Reşad Nuri bu yorumu destekleyen röportajında ne demiş :
Çalışma Yöntemi Hakkında
"Roman ve hikâye yazarken konunun evvela asıl canlı noktası (belkemiği) gelir ve bu bana yazmak arzusunu verir.
Bu bazen bir vak'a olur, beni alâkadar eden bir vak'a.. Fakat çok kere pek alakadar olduğum insan tipi. (Şu vak'ayı veya şu insanı, şu tipi yazayım) derim. Bu suretle eserin iki adımı atılmış olur. Mevzuu pek iptidai bir şekilde fikrime gelir.
Hiçbir zaman hemen derhal bu mevzunun planını yapıp da yazmağa başladığım vaki değildir. Bulduğum mevzuu zihnimde bir köşeye atarım. Onun francala hamuru gibi kendi kendine kabarması için uzun müddet bırakırım. Çok defa aradan birçok senelerin geçtiği de vakidir. Bu müddet zarfında mevzua bazı ilaveler yaparım. Bazı kısımlarını tayyederim, atarım, çıkarırım. Vakaları retuş ederim. Tipleri develope ederim (geliştiririm).. Yazma işine başladığım zaman da çok muntazam çalışırım. Romanın sonunu nasıl bitireceğimi tayin etmeden yazıya başlamam. Evvela umumi bir şema yaparım. Fakat eser henüz definitif (kesin, belirli) olmamıştır. Ortada şahıslar vardır, vakalar vardır, eserin ana hatları vardır. Fakat yazmaya başladıktan sonra şahıslar ekseriyetle hüviyetlerini değiştirirler, evvelce hiç düşünmediğim vak'alar, yeni şahıslar gelir. (Muhit dergisi, 1933)
Neptün etkisiyle hemen plan yapıp harekete geçmiyor ve de Satürn etkisiyle fikrin zihin fırınında güzelce kısık ateşte pişmesini bekliyor.
Çalıkuşu romanı Mars tadında başlıyor, Plütonik bir kırılma anıyla müthiş bir dönüşüm başlıyor, Satürnle devam ediyor ve Neptün-Plüto ikilisi (yazarın haritasında da kavuşum durumunda kişisel gezegenlerle açı yaparak güçlü konumdalar ) kitapta ara ara öyle yoğun hissediliyor ki..
Kollektif gezegenlerin böyle bir büyüsü var, kitleleri etkilemek..
Ve sırf bu kollektif tılsıma güvenerek diyebilirim ki kitabı okuyan her 100 kişiden en az 90 tanesi benzer şekilde etkilenecektir.
Merkür ve Venüs Akrep + Plüto açılarıyla yazar şımarık bir kızı acımasızca başka bir şeye dönüştürmek için cerrahi müdahalelerde bulunmuş.
Şımarık Mars kızından beklenmeyeck Plütonik kararlar, Plütonik deneyimler var.
Lise seviyesinde çocuklarınıza, yeğenlerinize ve kardeşlerinize televizyondaki abidik kubidik şeyleri izlettirmektense bu gibi kitapları okumaya teşvik etmeniz ne güzel olurdu.
********
İstanbul görüşmemizde feynmann ve messa'nın tavsiyesi üzerine aldım bu kitabı ve okumaya başlamak henüz nasip oldu.
İki buçuk günde bitirdim, sayfalar azaldıkça tuhaf oldum (anlayın işte baya dokundu) ve bitmesin istedim. Malesef bitti.
İlk izlenim olarak kadınlara hitap eder gibi duruyor oysa biraz duygusal olduğunu itiraf tüm erkeklerinde keyifle okuyacağı bir roman.
Evet itiraf edeyim benim neptünü sarstı, silkeledi.
İtiraf edeyim haftalardır ağzımdan avatarımdan düşürmediğim Açlık Oyunları serisi var ya , Çalıkuşuna kıyasla etkisi hafif kaldı.
Evet Çalıkuşu beni daha çok etkiledi.
Acaba avatarıma şimdi de Aydan Şener'in resimlerini mi koysam
* 26 sene kadar önce Çalıkuşu için yapılan dizi de başrolü Aydan Şener oynamış ve baktım youtube sitesinde bölümleri var
Reşad Nuri ben senin beyninin kıvrımlarını öpeyim, yüreğine sağlık.
Ve kitabı okumama vesile olan Messa ile feynmann'a da teşekkür ederim.
Netten bulduğum doğum tarihi doğruysa , doğum haritası yukarda gördüğünüz gibi
Maamafih bu adamla doğum haritası potansiyellerimizin oldukça benziyor olması beni ayrıca memnun etti.
Satürn ve Neptün dinamik bağlantılarına sahip bir Güneş Yay
Üstelik Satürn Başak burcunda, Neptün İkizler burcunda ( İkizler ve Başak burçlarının Yazarlıkla ilişkisi var )
Satürn - Neptün bağlantısının iyi tarafı hayalleri disipline edip somutlaştırma hüneridir oysa gölge tarafı ZAMAN kavramının hayalleri gerçekleştirme de aktörlerden biri olmasıdır.
Bakınız Reşad Nuri bu yorumu destekleyen röportajında ne demiş :
Çalışma Yöntemi Hakkında
"Roman ve hikâye yazarken konunun evvela asıl canlı noktası (belkemiği) gelir ve bu bana yazmak arzusunu verir.
Bu bazen bir vak'a olur, beni alâkadar eden bir vak'a.. Fakat çok kere pek alakadar olduğum insan tipi. (Şu vak'ayı veya şu insanı, şu tipi yazayım) derim. Bu suretle eserin iki adımı atılmış olur. Mevzuu pek iptidai bir şekilde fikrime gelir.
Hiçbir zaman hemen derhal bu mevzunun planını yapıp da yazmağa başladığım vaki değildir. Bulduğum mevzuu zihnimde bir köşeye atarım. Onun francala hamuru gibi kendi kendine kabarması için uzun müddet bırakırım. Çok defa aradan birçok senelerin geçtiği de vakidir. Bu müddet zarfında mevzua bazı ilaveler yaparım. Bazı kısımlarını tayyederim, atarım, çıkarırım. Vakaları retuş ederim. Tipleri develope ederim (geliştiririm).. Yazma işine başladığım zaman da çok muntazam çalışırım. Romanın sonunu nasıl bitireceğimi tayin etmeden yazıya başlamam. Evvela umumi bir şema yaparım. Fakat eser henüz definitif (kesin, belirli) olmamıştır. Ortada şahıslar vardır, vakalar vardır, eserin ana hatları vardır. Fakat yazmaya başladıktan sonra şahıslar ekseriyetle hüviyetlerini değiştirirler, evvelce hiç düşünmediğim vak'alar, yeni şahıslar gelir. (Muhit dergisi, 1933)
Neptün etkisiyle hemen plan yapıp harekete geçmiyor ve de Satürn etkisiyle fikrin zihin fırınında güzelce kısık ateşte pişmesini bekliyor.
Çalıkuşu romanı Mars tadında başlıyor, Plütonik bir kırılma anıyla müthiş bir dönüşüm başlıyor, Satürnle devam ediyor ve Neptün-Plüto ikilisi (yazarın haritasında da kavuşum durumunda kişisel gezegenlerle açı yaparak güçlü konumdalar ) kitapta ara ara öyle yoğun hissediliyor ki..
Kollektif gezegenlerin böyle bir büyüsü var, kitleleri etkilemek..
Ve sırf bu kollektif tılsıma güvenerek diyebilirim ki kitabı okuyan her 100 kişiden en az 90 tanesi benzer şekilde etkilenecektir.
Merkür ve Venüs Akrep + Plüto açılarıyla yazar şımarık bir kızı acımasızca başka bir şeye dönüştürmek için cerrahi müdahalelerde bulunmuş.
Şımarık Mars kızından beklenmeyeck Plütonik kararlar, Plütonik deneyimler var.
Lise seviyesinde çocuklarınıza, yeğenlerinize ve kardeşlerinize televizyondaki abidik kubidik şeyleri izlettirmektense bu gibi kitapları okumaya teşvik etmeniz ne güzel olurdu.