Türkiye'nin en büyük astroloji platformuna hoş geldiniz.

Tam Görünüm: Zodyak
Şu anda Hafif Görüntüleme modundasınız. Siteyi normal görüntülemek için, Buraya Tıklayın
Günümüzde doğum haritalarının hesaplanmasında genellikle bilgisayar kullanılmaktadır. Artık isteyen herkesin doğum haritasına sahip olması kolaylaşmıştır. Doğum haritası bir insanın, bir ülkenin, bir şeyin (kısaca doğan her şeyin) doğduğu anda dünyaya geldiği yerin enlem ve boylamına göre çizilen, üzerine Güneş, Ay ve gezegenlerin konumlarının işaretlendiği bir gökyüzü haritasıdır. Astrolojide bütün gezegenler glif adı verilen şekillerle gösterilirler. Glifler üç temel şekilden oluşurlar: hilal, haç ve daire. Bu şekiller ruh, madde (veya maddî dünya) ve tin (veya sonsuzluğu) temsil ederler. Güneş'in glifinde daire tini, veya sonsuzluğu, ortasındaki nokta ise kaostan doğan yaşamı simgelemektedir. Ay'ın glifi ruhu temsil eden hilaldir. Yeni Ay'a benzer. Bu yöntemi kullanarak diğer glifleri siz kendiniz yorumlayabilirsiniz. (Eğer glifleri bilmiyorsanız derginin Sembol Anahtarı bölümünde görebilirsiniz.) Örneğin: Jüpiter'in glifinde ruhu temsil eden hilal maddeyi temsil eden haçın üstünde durmaktadır. Satürn'ün glifi Jüpiter'inkinin tam tersidir. Madde ruhun üstünde durmaktadır. Jüpiter ve Satürn, aynı Güneş ve Ay gibi, birbirlerine zıt, ancak birbirlerini tamamlayan sembollerdir. Benzer zıtlığı Venüs ile Mars'ta da görebiliriz. Uranüs'ün glifinde tinin (veya sonsuzluğun) üstünde duran haç (madde) bir televizyon antenine benzemektedir. Bununla Uranüs'ün teknoloji ile bağlantısı gösterilmektedir. ASTROLOJİ otuz dört kelimelik sembolik bir dildir. Bu dil 12 burç, 10 gezegen ve 12 evden oluşur. Astrolojinin kalbinde mevsimler yatar. 12 burçtan oluşan Zodyak, yani burçlar kuşağı, mevsimlere göre bölünür. Yani zodyak İlkbahar Ekinoksunda Koç burcu ile başlar. Günümüzde, sanıldığının aksine, burçların takımyıldızlar ile bir ilgileri yoktur. Yaklaşık 2000 yıldır bu zodyak kullanılmaktadır. İleride de, bir değişiklik olmadığı takdirde, global ısınma nedeniyle mevsimlerde kayma olsa bile aynı zodyak kullanılacaktır. Çünkü zodyakın bu bölünüşü sembolik bir bölünüştür. Bu, gökyüzünü 12'ye bölmenin bir yoludur. İlkbahar Koç (ateş), yaz Yengeç (su), sonbahar Terazi (hava), kış Oğlak (toprak) burcu ile başlar. Başlangıçları temsil eden bu burçlar astrolojide Öncü burçlardır. Öncü demek inisiyatif sahibi, bir şeyleri başlatan, doğuran demektir. Öncü burçlar hareket prensibi ile ilişkilidirler ve enerjinin belirli bir yöne doğru harekete geçirilmesini sembolize ederler. Boğa, Aslan, Akrep ve Kova Sabit burçlardır. Sabit burçlar başlatılan herhangi birşeyi sağlamlaştırır, her türlü koşula dayanacak hale getirirler. Bunlar konsantre bir enerjinin içeride belirli bir merkeze doğru veya bir merkezden dışarı doğru odaklanmasını temsil ederler. İkizler, Başak, Yay ve Balık ise Değişken burçlardır. Değişken burçlar değişen koşullara ayak uydurma, uyum sağlama yeteneğine sahiptirler. Bunlar esneklik ve sürekli değişim ile ilişkilidirler ve enerjinin spiral biçiminde düşünülebilecek hareketini temsil ederler.
salmakıs----alıntıdır
İKİ ZODYAK

James Braha


Hint Sisteminde kullanılan Zodyakla (Sidereal Zodiac) Batı Astrolojisinde kullanılan Zodyak (Trapical Zodiac) arasında çok önemli bir fark vardır. Aslında Zodyak, gökyüzünde varsayılan hayali bir dairedir. Bu dairenin içinde Güneş, Ay ve planetler kendi yörüngelerinde hareket etmektedirler. Gökcisimlerinin pozisyonlarını hesaplamak için Zodyak içinde bir başlangıç noktası belirlememiz gerekir. Bu başlangıç noktası için de önce bir referans noktası koymalıyız. Devamlı yörüngelerinde hareket halinde olan planetler için bu referans noktası bir çeşit sabit element faktörü olmalıdır. Yıldızlarla Hesaplanan Zodyak ( Sidereal Zodiac) referans noktası olarak sabir yıldızların pozisyonunu kullanır. Durağan takımyıldızların (sabit yıldızların) hiç bir hareketi yoktur. Bir başka deyişle Sidereal Zodiac planetlerin, Güneş’in ve Ay’ın pozisyonlarını gökyüzündeki sabit takımyıldızları referans alarak hesaplar. Bu referans noktası Koç takım yıldızının ilk derecesidir. Bu nedenle Koç 12 takımyıldızın ilk sırasını alır. Her biri 30 ar dereceye tekabül eden takım yıldızların toplamı 360 derece ile Zodyak’ı bir daire olarak tamamlar.

Tropikal Zodyak ise tamamen farklı fakat aynı eşitlik ilkesinde sabit bir referans noktası kullanır. Tropikal Zodyak’ın hesaplama yapmak için referans noktası Ekinokslardır. Ekinokslar Güneş ile Dünya arasında dört mevsimi yaratan ilişkiyi temsil ederler. Bahar ekinoksu, Yaz, Sonbahar ve Kış. Tropikal Zodyak’ın başlangıç noktası gene Koç Burcu’nun ilk derecesidir, yani bahar ekinoksu tarafından belirlenir. Baharın ilk günü. Her yıl bahar geldiğinde Güneş’in hayali dairedeki (Zodyak) pozisyonu Koç Burcu’nun ilk derecesidir. Bütün diğer planetlerin pozisyonu Güneş’e olan uzaklıklarına göre hesaplanır. Bu yöntem iyi çalışmaktadır. Çünkü Güneş bir yılda zaten 360 derece ilerlemektedir. Zodyak’daki ilerleyişi de aynı dereceye tekabül etmektedir; zaten baharın ilk günü her zaman yılın tam olarak aynı zamanında olur. (Elimizdeki yıllık takvimlerde sanki bir iki günlük fark olabilirmiş gibi gözükür) Tropikal Astroloji, Sidereal Zodiac gibi gökyüzündeki sabit bir pozisyona dayandırılmamaktadır. Tropikal Astroloji sapma göstermeyen, sabitliğe yakın, dört mevsimi oluşturan atmosferik durumu, özellikle bahar mevsimini temel başlangıç noktası olarak kabul eder.

Dört bin yıldır hangi Zodyak’ın geçerli olması gerektiği konusunda bir kafa karışıklığı ve anlaşmazlık süregelmektedir. Bir Zodyak kullanılacaksa hangisi tercih edilmeli? Hangi Zodyak daha geçerli sonuçlar üretmektedir? Her iki sistemi de kullanan astrologlar Batı astrolojisi için Tropikal Zodyak’ı, Hint Astrolojisi için ise Sidereal Zodiac’ı tercih etmekte ve başarılı sonuçlar elde ettiklerini söylemektedirler.

Tropikal veya mevsimsel temele dayanan astroloji ile elde edilen bilgi, olayları ve koşulları tahmin etmekten ziyade kişinin davranış biçimini ve psikolojisini daha iyi açıklamaktadır. Ne yazık ki astrologların çoğu Hint ve Batı Astrolojilerinin her ikisinde birden uzman olmadıkları için bu iki farklı Zodyak’ı sadece teorik olarak değerlendirmektedirler.

Maalesef pek çok astrolog ve astronom bu iki farklı sistemin Zodyakları farklı prensiplere dayandırdıkları ve Koç’un ilk derecesini tanımlamak için farklı referans noktalarını kabul ettikleri gerçeğini görmezden gelirler. Bu nedenle Koç’un ilk derecesi Tropikal Zodyak’ta, Sidereal Zodiak’tan farklılık gösterdiğinde bu iki Zodyak’tan birinin hatalı olduğunu varsayarlar. Oysa durum böyle değildir. Problem çok vahim bir meseleymiş gibi ortaya koyulmaktadır. Bu iki Zodyak arasında matematiksel olarak istikrarlı bir ilişki vardır. Yani Sidereal Zodyak’ta Koç’un ilk derecesi her zaman Tropikal Zodyak’taki Koç’tan belli bir matematik formülü kadar uzaklıktadır. Belki de bu nedenle sanki iki Zodyak’ın da başlangıç referansları aynıymış da birisi yanlış hesaplanıyormuş gibi itham edilmektedir.

Bu iki Zodyak arasındaki matematiksel fark Hintli Astrologlar tarafından “ Ayanamsa ” olarak bilinir. Ayanamsa herhangi bir anda kesin olarak hesaplanabilmesine rağmen ilerleyen bir rakamdır. Örneğin 1900 yılında fark 22 derece 27 dakika iken 1970’de ayanamsa 23 derece 26 dakika olmuştur. Yani neredeyse 1 derecelik bir fark oluşmuştur. Bu hareket başlangıç noktasının 72 yılda 1 derecelik fark göstermesine sebep olmakta ve Ekinoksların kayması olarak tanımlanmaktadır. Ekinoksların kayması Dünya’nın ekseninin eğimindeki çok hafif, yavaş ancak devam eden değişimden dolayı meydana gelmektedir.

Günümüzde astronomlar Sidereal Zodiak’ın başlangıç noktasını bulmak için Tropikal Zodyak’ın hesaplamalarını dikkate alıp, daha sonra Ekinoksların kayma farkıyla beraber değerlendirme yapmaktadırlar. Zodyakların başlangıç noktaları devamlı olarak birbirinden uzaklaştığı için (daire içinde kalmak kaydıyla) belli zamanlarda bu iki başlangıç çakışmaktadır. Bu nedenle astronomlar hangi yıllarda Koç’un başlangıcının çakıştığını bulmaya çalışırlar. Böylece her 72 yılda bir Zodyak derecesi eksilterek bu günün Sidereal başlangıcını bulurlar. Hangi yıllar iki Zodyak’ın çakıştığı konusunda astronomlar arasında anlaşmazlıklar vardır. Hint Hükümeti N.C. Lahiri’nin bu konudaki çalışmalarını onaylamıştır. Bu nedenle astrolojik çalışmalarda O’nun ayanamsası yaygın olarak kullanılmaktadır.

İki farklı Zodyak hakkında düşünürken, lütfen farklı tekniklerin genellikle aynı sonuçları üretebileceğini dikkate alınız. Farklı ruhsal deneyimler aynı aydınlanmayı sağlayabilirler. Buna inanmak için iyi bir sebebimiz var; çünkü Tropikal Zodyak bin yıllarca Batı’da denendi ve Sidereal Zodyak da bin yıllarca Hint Astrolojisinde denendi.

Çeviren: Meltem Ersoy

('How to Predict Your Future' adlı kitaptan bir alıntı)

James Braha Hint Astrolojisinin öngörüm tekniklerini Batı’ya anlaşılabilir biçimde tanıtan ilk astrologdur. Kitaplarında Hint ve Batı Astrolojisinin bakış açılarını farklı konuları aydınlatmak için kullanmaktadır. Hint Astrolojisinin öngörüm tekniklerini ve bu alandaki başarısını vurgularken, Batı Astrolojisinin ruhsal ve psikolojik açıklamalardaki zenginliğini tanıtmaktadır. Robert Hand, Braha’nın kitaplarını “ Modern Batı Astrologları için yazılmış Eski Hint Astrolojisi” başlığı ile tanımlamakta ve “ kendi dalında yazılmış süper kitaplar” diyerek beğenisini dile getirmektedir. Yazarın kitapları arasında “How to Predict your Future” ve “How to be a Great Astrologer: The Planetary Aspects Explained” adlı kitapları sayabiliriz. James Braha verdiği astroloji dersleri ve uygulamalı seminerleri ile dünyaca tanınan saygın bir astrologdur. Kitaplarında anlatım tarzı son derece net, doğru ve anlaşılabilirdir.
yazı güzeldi.. James Brahanın kitapları türkçeye çevrildiyse almak isterim.

yazıda söylenen bir şeyi bir kaç defa daha duymuştum ; öngörü konusunda hint astrolojisi daha iyi + psikolojik yaklaşım ve derinlik açısından da batı astrolojisi daha iyi deniyor..
ZODYAK FORMLARI

ENERJİ OLARAK ZODYAK

Michael R. Mayer




Zodyağın kendi kritik noktaları tarafından bölünmesi, belirmenin (tezahürün) asıl gereği olan dört kozmik cevherin temel tiplerini tanımlar. Rudhyar’ın “The Astrology Of Personality” kitabında belirttiği gibi "enerji cevherden pek farklı değildir. Modern fiziğin tanımladığı gibi enerji aktive edilmis ve serbest bırakılmıs cevherdir. Bu durumda enerji farklılasmasının kurallarının cevher farklılasmasının kurallarıyla aynı olmasını bekleriz. Her ikisi de, etki ve tepkiye, kutupsal ikilik (polar dualizm) prensibine dayanır. Dolayısıyla cevher- zodyağı dört bölüm ise, enerji- zodyağı sekiz bölüm olacaktır."

Bu sekiz bölüm dört kritik noktayla tanımlanan bölgenin ikiye bölünmesidir. Bize dört tane daha ilave faktör verir. Bunlar da gün eşitliği (ekinoks) ve gündönümü (soltist) arasındaki orta noktalardır. Bu noktalar zodyağın iki köşe noktası ile tanımlanan çeyrek daire içindeki maksimum dinamizm bölgesini işaret ederler.

Bu maksimum yoğunluğun olduğu noktalar kozmik enerjinin aktığı dört kapı (portal), “Avatarik düşüşün dört kapısı”dır. (Avatar: Hindu mitolojisine göre bir tanrının insan ve hayvan seklinde yeryüzüne inmesi.) Bu dört kapı evrenin yaratıcı gücünü temsil eder. Bu da evrenin dört köşesini koruyan Boğa, Aslan, Kartal ve Melek olarak sembolize edilir.

Temel Astrolojik terimlerde bunlar:15 derece Boğa burcu, 15 derece Aslan burcu, 15 derece Akrep burcu ve 15 derece Kova burcudur.

FORM OLARAK ZODYAK

Zodyaktan dışarı çıkan cevher ve enerjinin kendini gösterebilmesi için kontrol edilmesi ve "form" verilmesi gerekir. Bütün "enerji formları" Pisagor’un aksiyomu ile açıklanır “evrendeki her şey üçe bölünebilir.” Bütün enerji formları bir etki, bir tepki, bir de etki ile tepkinin birbirine tesir etmesini içerir. Bu yüzden “zodyak formu”nun üçe bölünebilir zodyağa dayanması mantıklıdır. Bu üçlü bölünme "modlara" veya "enerji ile form arasındaki ilişki niteliğine" yol açar. Her burç bir modun anlamını taşır.

KARDİNAL VEYA ÖNCÜ MOD

Bu öncü mod gün eşitliği ve gündönümü ile ifade edilen enerji modudur. Hız ve değişim prensibine dayanır. Aktif ve yoğun hayat deneyimini temsil eder. Bu mod “güç yaratır”.

SABİT VEYA FOKAL (ODAKSAL) MOD

Bu sabit mod enerjiyi yoğunlaştırır ve bir merkezde toplar. Yapı ve tanımlama prensibini sembolize eder. Kardinal deneyimini, ona derinlik ve anlam kazandırarak, yansıtır. Sabit burçların onbeşinci derecesi maksimum yoğunluk noktasıdır. Eğer bu noktada bir güç varsa, o en “konsantre form”da bulunur.

DEĞİŞKEN VEYA ORTAK (YAYGIN) MOD

Değisken mod sabit modda ortaya cıkan ve konsantre olan enerjiyi dağıtır. Adaptasyon ve esneklik prensibini sembolize eder. Bu mod öncü ve sabit modları bütünler ve birleştirir. Öncü burçlar tarafından ortaya çıkartılan, sabit burclar tarafından konsantre edilen gücü dağıtır.


GÜCÜN ORTAYA ÇIKIŞI OLARAK ZODYAK

Şimdi gücün ortaya çıktığı dört noktanın (portalın) fonksiyonlarını inceleyeceğiz.

Bu portallardan cıkan gücün doğası kullanılan enerjinin doğasına bağlıdır. Gücün yoğunlaştığı ve serbest kaldığı sabit burclar gücün oluşturulduğu öncü burçları takip ederler. Iki tür öncü burç vardır. Bunlar gün eşitliğine ait gücü oluşturanlar (Koç ve Terazi) ve gündönümü gücünü oluşturanlardır (Yengeç ve Oğlak). Dolayısıyla gücün salındığı noktalar iki temel kategoriye bölünürler: Gün eşitliği gücüyle ilgili olanlar ve gündönümü gücüyle ilgili olanlar.

15 derece Boğa ve 15 derece Akrep

Boğa ve Akrep’in onbeşinci dereceleri gün eşitliği gücüyle ilgilidir. Gün eşitliği gücü gün eşitliğine ait burçların (Koç ve Terazi) yoğun dinamizminden oluşur. Bunlar Güneş’in deklinasyonunun maksimum hızının burçlarıdır. Gün eşitliğine ait öncü burçları takip eden sabit burçların bunlar tarafından yaratılan dinamik aktiviteyi yakalamaları, sınırlamaları ve, odak anlamında, amaç (Boğa) anlamında ve kimliğini tesbit etme (Akrep) anlamında, odak noktasına getirmeleri gerekir.

15 derece Aslan ve 15 derece Kova

Aslan’ın ve Kova’nın onbeşinci dereceleri kendini ya kişisel olarak (Aslan) ya da kolektif olarak (Kova) gösteren gündönümü gücüyle ilgilidir. Bu gücün kendini ifade etmesi güçlü bir enerji patlamasıyla kişiselliğin yoğunlaşması (Aslan) ya da toplumsallık (Kova) şeklinde kendini gösterir.

Bu dört ortaya cıkış noktası zodyağın yarı kürelerinde incelenir. Boğa ve Aslan’ın onbeşinci dereceleri gündüz yarı küresindedir. "Bireyleştiren gücün" ortaya çıkmasıyla ilgilidir. Akrep ve Kova’nın onbeşinci dereceleri kolektifleştiren gücün ortaya çıkmasıyla (gece yarıküresi), bireyin kolektif veya evrensel diyara açılmasıyla ilgilidir.


DÖRT KAPININ (PORTALIN) DÖNGÜSEL FORMÜLLERİ

15 derece Boğa (BOĞA) Bireysel bir varlığın oluşumasına doğru serbest kalan gücü temsil eder.

15 derece Aslan (ASLAN) Bireysel varlığın serbest bıraktığı gücü temsil eder.

15 derece Akrep ((KARTAL)Evrensel varlığın oluşmasına doğru serbest kalan gücü temsil eder.

15 derece Kova (MELEK) Evrensel varlığın serbest bıraktığı gücü temsil eder.

MODLARIN VE ELEMENTLERİN DÖNGÜSEL FORMÜLLERİ

İlkbahar gün eşitliğinde:
Ateş gücü Koç tarafından ortaya çıkartılır.
Sonra toprak -Boğa vasıtasıyla konsantre olur
Ve hava -İkizler yoluyla dağıtılır.


Yaz gündönümünde:
Su gücü Yengeç tarafından ortaya çıkartılır
Sonra ateş -Aslan vasıtasıyla konsantre olur
Ve toprak -Başak yoluyla dağıtılır


Sonbahar gün eşitliğinde:
Hava gücü Terazi tarafından ortaya çıkartılır
Sonra su -Akrep vasıtasıyla konsantre olur
Ve ateş -Yay yoluyla dağıtılır.

Kış gündönümünde:
Toprak gücü Oğlak tarafından ortaya çıkartılır
Sonra hava -Kova vasıtasıyla konsantre olur
Ve su -Balık yoluyla dağıtılır.


Çeviren: Silva Ayvaz
Kaynak:”A Handbook for the Humanistic Astrologer” Michael R. Mayer
BURCLARIN SERUVENI


... ve Tanrı bir sabah oniki cocugun onunde durdu ve her birine yasamın tohumlarını ekti. Cocuklar kendilerine verilen armagani almak icin birer birer one ciktilar.
"Koç! Sana ilk tohumu ekme onurunu veriyorum. Ektigin her bir tohuma karsılık elinde bir milyon tohum bulacaksin, fakat onlarin buyumelerini gorecek vaktin olmayacak. İnsanların aklına BEN'i yerlestirecek ilk kisi sen olacaksın, fakat bu dusunceyi gelistirme ya da hakkinda soru sormak senin gorevin olmayacak. Yasaminin sebebi eylemdir ve bu eylem insanlara BENİM YARATICILIGIMI haber verecektir. Iyi calisabilmen icin sana KENDINI BEGENME ozelligini veriyorum." Ve Koç sessizce yerine cekildi.
"Boğa! Sana tohumu madde haline getirme gucunu veriyorum. Baslanmıs olan butun isleri senin bitirmen gerektigi icin gorevin cok sabir istemektedir, aksi halde tohumlar ruzgarda savrulup kaybolacaktir. Yapmani istedigim bu gorev icin soru sormayacak, isin ortasında dusunceni degistirmeyecek ve baskalarindan destek beklemeyeceksin. Bunun icin sana GUCLULUGU veriyorum. Onu akillica kullan." Ve Boğa yerine cekildi.
"İkizler! Sana insanlarin cevrelerinde gordukleri seyi anlamalarini saglayabilmen icin cevapsiz sorular veriyorum. Insanlarin neden konusup, neden dinlediklerini hiç bir zaman bilmeyeceksin, fakat cevap bulmak icin yapacagın arastirmalarda sana armagan olan BILGI'yi bulacaksin." Ve İkizler yerine cekildi.
"Yengec! Sana insanlara duyguyu ogretme gorevini veriyorum. butun duyguyu yasayarak ogrenmeleri ve olgunluga ulasmalari icin onlari hem aglatip hem guldureceksin. Sana olgunlugu hizla arttiracak olan AILE armaganini veriyorum." Ve Yengeç yerine cekildi.
"Aslan! Sana YARATICILIGIMIN tum gorkemini dunyaya gosterme gorevini veriyorum. Ancak azametinde dikkatli olmalı ve bu yaraticiligin senin degil, BENIM oldugunu daima hatırlamalisin. Eger bunu unutursan insanlar seni kucuk goreceklerdir. Bu gorevi iyi bir sekilde yerine getirirsen buyuk haz duyacaksin. Bunun icin sana armaganim ONUR'dur.". Ve Aslan yerine cekildi.
"Basak! Sende insanlarin BENIM YARATTIKLARIMLA neler yaptiklarini sinamani istiyorum. Onlarin ne yaptiklarini dikkatlice inceleyip kusurlarini hatirlatacaksin ve boylece BENIM YARATTIKLARIMI iyice ogrenmelerini saglayacaksin. Sana bunu yapabilmen icin SAF DUSUNCE'yi armagan ediyorum." Ve Basak yerine cekildi.
"Terazi! Sana insanlarin birbirlerine karsi olan gorevlerini hatirlayabilmeleri icin hizmet erdemini veriyorum. Boylece insanlar isbirligini ogrenecek ve kendi davranislarinin diger yonlerini de yansitma yetenegini edineceklerdir. Ve uyumsuzluk olan ger yere seni yerlestirecegim ve bu gayretlerin icin sana armaganim SEVGİ'dir."
"Akrep! Sana cok guc bir gorev veriyorum. Insanlara dusunduklerini anlama yetenegi verdigim halde, anladiklarini soylemene izin vermeyecegim. Bircok kez gorduklerinle acı cekecek ve bu aci ile BENden uzaklasacaksin. Bu acinin BENden degil benim yanlis anlasilmis olmamdan dogdugunu unutacaksin. Bircak insani hayvan gibi gorecek ve onlarin hayvansal içguduleriyle oylesine ugrasacaksin ki yolunu sasiracaksin, fakat sonunda gene BANA doneceksin. Akrep sana en ustun armaganım olan AMAC’i veriyorum.”
“Yay! Senden BENI yanlis anlayip caresizlige dustuklerinde insanlari guldurmeni istiyorum. Guldurme insanlara umut verecek ve bu umutla insanlarin gozlerini BANA cevirmelerini saglayacaksin. Bircok kisinin yasamina yalniz bir an icin girecek ve girdigin her yasantidaki huzursuzlugu taniyacaksin. Sana Yay, karanliktaki her koseye erisip aydinlatabilmen icin SONSUZ BEREKET veriyorum.”
“Oglak! Senden insanlara calismayi ogretmen için alınterini istiyorum. Tüm insanların yükünü omuzlarında tasıyacagın için bu görev hiç de kolay değildir. Ama bu boyundurugun yükü için senin ellerine insanlığın SORUMLULUĞUnu koyuyorum.”
“Kova! Sana insanların tüm olanakları gorebilmeleriçin gelecek kavramını veriyorum. BENİM SEVGİMİ kişileştirmen için yalnızlık acısını cok duyacaksın. İnsanların gozlerini yeni olanaklara cevirebilmeleri icin sana OZGURLUGU armagan ediyorum.”

“Balık! Sana hepsinden daha guc bir gorev veriyorum. Senden insanların uzuntulerini toplayip BANA geri getirmeni istiyorum. Senin gozyaslarin sonunda benim gozyaslarım olacak. Senin topladıgın uzuntuler insanlarin BENİ yanlis anlamalarindan dogmus uzuntulerdir, fakat senin onlara verecegin sefkatle onlar yeniden BENI anlamaya calisacaklardir. Bu guc gorev icin sana en buyuk armaganimi veriyorum. Sen oniki cocugum arasında BENI tek anlayan olacaksin, fakat bu ANLAYIS yalnız senin icindir, sen onu insanlara anlatmak istediginde onlar seni dinlemeyeceklerdir.” Ve Balık yerine cekildi
………..
Martin Schulman
sevgiyle kalın...gülücük)

aeon

uranus Yazılan:“Oglak! Senden insanlara calismayi ogretmen için alınterini istiyorum. Tüm insanların yükünü omuzlarında tasıyacagın için bu görev hiç de kolay değildir. Ama bu boyundurugun yükü için senin ellerine insanlığın SORUMLULUĞUnu koyuyorum.”

oğlağı yine araya kaynatmışlar bütün işi varmişlergülücük)
bu oğlakta kolaysa sen yap diyememiş.işte o gün bugündür bütün oğlaklar otoriteye laf söyleyemez olmuşlar gülücük)
bence asıl oğlağa yazık. heryerde bu böyle yahu, herkese güzel güzel değişik değişik yazıyolar yorumları, oğlağa gelince işmiş sorumlulukmuş vs vs... ayıp bence bu kadarı şahsen alınıyorum :D

aeon

Glogg Yazılan:bence asıl oğlağa yazık. heryerde bu böyle yahu, herkese güzel güzel değişik değişik yazıyolar yorumları, oğlağa gelince işmiş sorumlulukmuş vs vs... ayıp bence bu kadarı şahsen alınıyorum :D

gülücük)
zaten yaya inanlımaz torpil var.
güldürecekmiş falan..dedemde güldürür ne var ki ; kolaysa bi ton sorumluluğu alsın.
sonra oğlakların yüzü gülmüyomuş.gülmez tabi gülücük)

marskovası

(11-12-2009 09:05 PM)aeon Yazılan: [ -> ]zaten yaya inanlımaz torpil var.
güldürecekmiş falan..dedemde güldürür ne var ki ; kolaysa bi ton sorumluluğu alsın.
sonra oğlakların yüzü gülmüyomuş.gülmez tabi gülücük)
Senin bu yazını görünce aslan-başak geldi aklıma. Hani denir ya, Kralın dağıttıklarını başak temizler toplar. Acaba burada da yayın ettiği sorumsuzluğu, kırdığı potları devamında gelen oğlak mı düzeltir? Her burç için bunu düşünecek olsak, güzel bir konu olur, hımm?

Derin


Aslında Zodyak (burçlar kuşağı) gökyüzünde varsayılan hayali bir dairedir. Gökcisimlerinin bu daire içindeki pozisyonlarını hesaplamak için, Zodyak üzerinde bir başlangıç noktası belirlenmesi gerekmektedir. Mevsimsel Zodyak; referans noktası olarak Ekinoksları kullanır. Mevsimsel Zodyak’ın başlangıç noktası, Koç burcunun ilk derecesidir. Buradan yola çıkarak, ilkbaharın başlangıcının taşıdığı özellikler (doğanın canlanması vb.) ile Koç burcunun özellikleri eşleştirilmiştir. Ancak güney yarımkürede, Koç burcunun başlangıcı sonbaharın başlangıcı ile örtüşmektedir. Doğal olarak akla ilk olarak, “güney yarımkürede Koç burcunda doğan bir kişinin aslında Terazi burcunun özelliklerini taşıyıp taşımayacağı” sorusu gelmektedir. Bu soruya ilişkin Ptolemy ve Dane Rudhyar gibi çeşitli astrologlar cevap aramaya çalışmış ve teorik olarak “reverse chart” kullanılması ve burçların özelliklerinin tersten değerlendirilmesi gerektiğini savunmuşlardır.
Ancak, daha sonra hem Avustralya hem de Yeni Zelanda’da, çeşitli astrologların binlerce bireyin doğum haritalarının analizini yaptıkları araştırmaların sonucunda, mevsimsel Zodyak temel alınarak çıkartılan doğum haritalarının güney yarımkürede de aynen kuzey yarımküredeki gibi işlediği tespit edilmiştir. Bu şaşırtıcı sonuç karşısında, günümüzdeki astrologlar şöyle bir açıklama getirmiştir: “aslında burçlar gerçek mevsimlerin değil, psikolojik mevsimlerin bir sembolüdür.” Bu ilk bakışta kafa karıştırıcı bir açıklama olsa da, aslında astrolojinin ruhu ile uyumludur, zira astroloji “sembolleri okuma sanatı”dır. Bütün astrolojik göstergeler reel anlamlarından ve fiziksel etkilerinden ziyade sembolik anlamları ve psikolojik etkileri ile ele alınmaktadır. Mesela siderial (yıldızsal) Zodyak’ta olduğunun aksine, mevsimsel Zodyak takımyıldızları doğrudan değil sembolik anlamlarıyla değerlendirmeye alır, presesyonu dikkate almaz ve de güneş merkezli haritalar yerine insanın dünyadaki doğumundan yola çıkarak doğum haritalarını dünya merkezli olarak ele alır. James Braha, mevsimsel Zodyak kullanılan Batı Astrolojisi ile yıldızsal Zodyak kullanılan Hint Astrolojisi’nin karşılaştırmasını yaptığı makalesinde, her ikisinin de aynı ve doğru sonuçları üretebileceğini, ancak mevsimsel Zodyak ile çıkartılan haritaların insanın kişiliği ve psikolojisini öngörme konusunda daha üstün olduğunu belirtmiştir. Tüm bunlar mevsimsel astrolojide aslında insanın kendisinin, ruhunun ve psikolojisinin ön planda olduğuna dikkat çekmektedir. İnsanın kendisinin ve psikolojisinin yansımalarının ne denli önemli olduğuna, kuantum fiziği de işaret etmektedir. 1927 yılında Clinton Davisson ve Lester Germer’in gerçekleştirdikleri “çifte yarık” deneyinin bulgularından yola çıkarak
Wolf, “kuantum fiziği araştırmalarının bilimsel olarak ispatladığı üzere, gözlemcinin (bir insanın) gözleneni (dış dünya) sadece gözleyerek etkilediğini” söylemiştir. Buna “gözlemci etkisi” denmektedir, çünkü kuantum dünyasında her şey birbiriyle bağlantılıdır. Bu kavram, tasavvuf düşüncesindeki “niyet” kavramına denk gelmektedir.

Tasavvuf inanışında, insan Tanrı’nın aynasıdır; karşımıza çıkan olaylar ve durumlar ise, bizim iç dünyamızın aynasıdır”




Gerçekliğin bir algı meselesi olması” psikoloji literatüründe; “Gözlemcinin gerçekliği değiştirebileceği” ise, kuantum fiziği literatüründe vardır. Özellikle gözlemci etkisinden yola çıkarak, yüzyıllardan beri astrologların kuzey yarımküredeki mevsimlerden yola çıkarak burçları sembolize ettikleri için, gerçekliğin bu doğrultuda şekillendiğini ve nihai olarak güneyde de mevsimsel Zodyak tekniği ile çıkartılan doğum haritalarının aynı şekilde işlediğini varsayabiliriz.


Nihai olarak burçların gerçek mevsimleri değil, insan psikolojisinin (veya kolektif bilinçaltının) mevsimlerini yansıttığı çıkarımında bulunabiliriz. Yine de,

mevsimsel Zodyak ile çıkartılan haritaların hem kuzey hem de güney yarımkürede aynı şekilde işlemesinin arkasındaki sebeplerin daha fazla araştırılması gerekmektedir. Ancak unutulmaması gereken, hem kuzey hem de güney yarımkürede mevsimsel Zodyak ile çıkartılan haritaların insan psikolojisini anlamak için önemli bir araç olduğudur, sebep her ne olursa olsun, sonuç ortadadır.

“Zor vakalarda, tamamen farklı bir açıdan daha derinlemesine bir bakış yakalayabilmek için genellikle bir horoskop çıkartırım. Şunu söylemeliyim ki, astrolojik verilerin, onlar olmasa anlayamayacağım bazı noktalara ışık tuttuğunu gördüm.” Carl Jung




Barış Özkırış, PhD, AAO
Referans Adresler