Satürn eski çağda felaket olarak nitelendiriliyormuş . Oysa ki şimdi ders verici olarak nitelendiriliyor. Siz Satürn den korkuyormusunuz ? Satürn ün derslerini iyi değerlendirdiniz mi ve satürn size ne gibi dersler verdi ?
Bense satürnün, inatla görmek istemedeğimiz şeyleri, gözümüze soktuğuna inanıyorum.Hani bu kadar da olmaz deriz ya!İşte öyle!:)Satürn transitlerinde inatlaşmamanınızı öneriyorum, aksi halde eli sopalı, yaşlı bir öğretmene dönüyor.Her yalnnış cevapta iniyor darbe!
Doğru cevap verirsek,yaşam karşısında daha dik durduğumuzu düşünüyorum.Ve tabiki, bir sonraki satürn derslerine daha donanımlı giriyoruz.Tıpkı okul gibi, 3.sınıfın derslerini anlamdan 4.sınıfta başarılı olma şansımız yoktur.Satürn deneyimleri de bundan ibaret, başarı bir sonraki başarıyı getiriyor.Satürn duvarlarımızı yıkmamızı sağlıyor, kendimizi ortaya koymamıza yardımcı oluyor.Tabi bu benim düşüncem.Ve ben satürn amcayı çok seviyorum.
satürnün derslerinden biri de yaptığımız bir yanlışın zamanı geldiğinde yümüze bir tokat gibi savurması ve bizi kendimize getirmesi olur..eğer bir seçim yapmak zorunda bırakılırsak veya seçim yapmak istersek bunu bu döngüde hızlı bir kararla gerçekleştirmeliyiz yoksa elimizdeki tüm değerleri de kaybetme durumumuz olur..
satürnün kareleri öfff natal haritada en zor olanlarıdır dersleri ağır olur değişmek veya adam gibi olmak zorunda bırakır bizi veya asla değişmeyip öyle kalırsak derslerden birşey çıkaramayız...kısıtlama sözcüğü klasik astrologlarca zamanın babası dedesi yaşlı amca satürn için kullanılmıştır..satürne neden ihtiyaç var huzur içinde yaşamak için tabiki yani eğer kısıtlamalarımız olmasaydı kendimize veya bir başkalarına konan kısıtlamalar mesela okul kuralları veya ülke sınırlandırmaları yasalar olmasaydı yani burda mecazi anlamda satün olmasaydı bir düzensizlik ve karmaşanın içinde olurduk..aslında 6 yaşalrında ilk satürn döngümüzü yaşarız okula gideriz hatta bazıları okula gitmaktan korkar annesinin eteğine yapışır ve ağlar ilk defa satürnle tanışıklığımız oldukça ağırdır veya bazıları için kolay yok ama sabah erekn kalmak ders çalışmak sınavlar falan hep bu ilkokul yıllarındaki öğretmen satrnün işi ....ikinci döngümüzü 29 yaşında yaşarız o zamn evlilik çağımız gelmiştir evleniriz satürn üzerimize sorumluluklar ve kısıtlamalar yükler ,eşimie sormadan birşey yapamayız satürn amca bize hep kısıtlamalar koymuştur yine bu yaşlarda çocuğumuz da olur al sana satürn...diğer dönüş de 50 yaşındayken olur off ozaman anneanne ve dede olma zamanımız gelmiştir emeklilik iş hayaımız azalır eskiden cıva gibi olan biz biraz yoruluruz çocukları evlendirmek gerekir dünür olmak da ne zor ya ..çocuklar da evlenip gidecek yine bir satürn kısıtlaması...
sonuçta kurallar ve kısıtlamalar aslında he bizim iyiliğimiz içindir iyi ki varsın satrürn ..korkmamak gerek ..kurallara uyup düzgünce yaşamak ve satürnümüzün hakkını vermek gerek ...
)
satürn "şöyle kestimeden gidivereyim " demez satürn bunu sevmez.özellikle kaçtığımız,korktuğumuz olaylarla yüzleşmeyi zever.zor,acı,ızdırap doluda olsa öğretisi, olayların üstesinden gelmemizi ister.bunu sağlar.satürn bizi olgunlaştırır,fedakar olmayı,sabırlı olmayı,yılmamayı öğretir.yılmak satürnün sevmediği bir durumdur.satürnün doğasında bu kelimeye yer yoktur.işini yarım bırakırsan bir transitle sana bunu hatırlatacak ve o konuyu tekrar tekrar gündeme getirecektir.bu yüzden satürn bir öğretmen ve bizimde onun öğrettiğini mutlak öğrenmemiz gerekir.ki o bunu yüzümüze yüzümüze vuruacaktır zaten.insana en iyi disiplini veren satürndür,satürnden korkmak yerine bence onu anlayalım.
BİZİ HİZAYA SOKAN GEZEGEN: SATÜRN
Satürn karmik, yani ektiğini biçmeyi getiren, “büyük öğretmen” diye tanımlanan, disipline eden bir gezegen. Sorumluluk, sabır ve adım adım ilerleyerek bir şeyleri inşa etmeyi ifade ediyor. Bizi zaman zaman sınavlara sokarak bilgi düzeyimizi ölçen, eksik kalan yönlerimiz hakkında uyaran bir enerjisi var. Geleneksel anlamıyla kötücül, kısıtlayan, en büyük zararı verendir. Ancak astrolojinin duayenlerinden Steven Forrest’in işaret ettiği gibi, yağmurlu bir gecede şehirlerarası bir yolda kaybolmuşken karşımıza çıkan, yön bildiren bir tabeladır aslında. Satürn döngüleri şöyle çalışır; ilk kare dediğimiz gerilimli açıyı 7-8 yaşlarında tam da ilkokula başlarken yaşarız. Öğretmenler, ödevler, ilk sorumluluklar devrededir. Aile dışındaki otorite konumundaki insanlar hayatımıza girmeye başlar. 14 -15 yaşlarında yani buluğ çağında vücudumuz şekil almaya başlar. Satürn’ün ilk karşıt açısını yaşarız. Cinsel açıdan gelişmeye başlarken, ruhumuz ve aklımızın henüz çocuk oluşunun yarattığı sıkıntılar ortaya çıkmaya başlar. Bizi kısıtlayan ve bize otorite olan her şeye, herkese öfke duymak, biraz yabancılaşmak bu dönemin en belirgin özelliklerindendir. O güne kadar kendimizi nasıl var ettiğimiz, dünyayı nasıl algıladığımız, ana babalarımız ve öğretmenlerimizle ilişkilerimizi nasıl düzenlediğimiz bu dönemi nasıl geçireceğimize ışık tutar. Satürn’ün ikinci karesi 21-23 yaşlarında yaşanır. İş seçimi, iş yerinde bize otorite olan insanlarla olan iletişimimiz, ayrı bir eve çıkma isteğinin getirdiği ebeveynlerle çatışmalar bu dönemde görülür. Birinci devinim ise 28-30 yaşlarında yaşanan kavuşum açısı ile sona erer. Yani Satürn, doğduğumuz andaki konumuna dönmüştür. Bu süreçte kimliğimizi oluştururken, kendimizden ödün vermeden, diğer insanlarla olan sınırlamaların ve kısıtlamaların farkındalığıyla kendimize bir yön belirlemiş ve hedeflerimize doğru adım adım ilerlemeye başlamışızdır. Artık inşa ettiğimiz hayatın meyvelerini toplama, pratik ve somut bir şekilde sonuçlarını alma zamanıdır.
(01-09-2011 03:31 AM)bu şarkı yarınlara Yazılan: [ -> ]satürn eros kavuşumu için cinsel isteğin kısıtlanması mı diyeceğiz yoksa cinselliğin belli koşullardan dolayı kısıtlanması ya da gecikmesi mi diyeceğiz?
ya da bu konuda istikrar anlamına mı geliyor?
teşekkürler şimdiden
Ece tr lerde eros tetiklendimi ne
bunu da ben cevaplayayım, satürn etkisi ile erosun disipline ediliyordur demek, daha doğru bir yaklaşım olacaktır.