12. Evin Gücü - Yazdırılabilir Sürüm +- Türkiye'nin en büyük astroloji platformuna hoş geldiniz. (http://www.astrosohbet.com/forum) +-- Forum: ASTROLOJİ (/forumdisplay.php?fid=13) +--- Forum: EVLER (/forumdisplay.php?fid=29) +---- Forum: 12. Ev (/forumdisplay.php?fid=157) +---- Konu: 12. Evin Gücü (/showthread.php?tid=1832) 1 2 |
12. Evin Gücü - Angel - 03-01-2008 05:23 PM Biraz önce okudum bu makaleyi ve sizin yorumlarınızı merak ediyorum, bir çoğumuz 12. evle ilgili yorumları merak ediyoruz ve araştırıyoruz, bu makalede düşüncelerimize yardımcı olacaktır diye düşünüyorum. ONİKİNCİ EVİN GÜCÜ Frances Coman McEvoy Astrolojide yapılan en vahim yanlışlardan birisi, özellikle Güneş ve içsel gezegenler onikinci evdeyken, bu evin yorumlanmasıyla ilgilidir. Michael Gauquelin’in son araştırması bu konuda aydınlatıcı olmuştur. Gauquelin, Yükselen’deki veya Tepe Noktasındaki gezegenlerin meslek seçimiyle ilişkisinin önemli olduğunu bulmuştur. “Yükselen”in doğu ufkunun hemen üstündeki, “Tepe Noktası”nın da gün ortasının (MC’nin) hemen ardındaki konum anlamına geldiği sonucuna varmıştır. Diğer bir deyişle, en önemli evler, birinci ve onuncu evler değil, onikinci ve dokuzuncu evlerdir. Ölümünden bu zamana kadar bu konu gözardı edilmiş, sanki “köşe noktalarındaki” gezegenlerden söz ediyormuşcasına aktarılagelmiştir. Gauquelin’e göre, köşe noktaları, onikinci, dokuzuncu, altıncı ve üçüncü ev kasplarıydı (başlangıç çizgileri), birinci, onuncu, yedinci ve dördüncü ev kaspları değil. Dane Rudhyar, bir keresinde bana, onikinci evin sadece bilinçaltını temsil eden bir ev olmadığını, ilişkilerinden, ailesinden, kariyerinden ve arkadaşlarından yansıyan kimliğinden bağımsız olarak asıl kişiyi gösterdiğini açıklamıştı. Rudhyar, 12.evin olumsuz yorumlarının, belki de, Ortaçağ boyunca, kendinize ve inançlarınıza karşı dürüst olduğunuzda hayatınızın tehlikeye girebildiği, kiliseye ya da devlete ters düştüğünüz için hapsedilebildiğiniz gerçeğinden kaynaklandığı varsayımında bulunmuştu. 20. yüzyılda, derinlikler psikolojisinin araştırılması, bilinçaltının muhtevasına farklı bir tutumla yaklaşılmasını getirmiştir. Birinci ev, bireyin dış görünüşüyle, kişiliğiyle ilgilidir. Oysa 12.ev, aile, ilişkiler ve kariyer ile tanımlanmayan içteki gerçek kişidir. Birinci ev ile onikinci ev arasında çatışma varsa, sonuç gerçekten ıstıraplı olabilir. Güneş’i onikinci evde olan kişilerin önemli bir özelliği, diğer insanlar tarafından kolaylıkla etkilenmemeleri, kendi özel yollarıyla bağlantılı kalabilmeleridir. Eğer erken çocukluk dönemi, kişinin özgüvenini örselediyse, kişi, çoğunlukla kendi iç dünyasına çekilerek, içedönük veya utangaç olur. Tarihe bakıldığında, ne kadar çok sayıda müstesna kişiliğin, 12.evlerinde Güneş ve gezegenlerle doğduğu görülebilir. Günümüzde, dünya sahnesindeki en önemli liderlerden dördünün Güneş’leri 12.evdedir: George W. Bush’un, Tony Blair’in, Vladimir Putin’in ve Ariel Sharon’un. Sharon, Güneş’i Balık’tayken ve geri giden Merkür’ü de hemen onun yanındayken doğmuş. Şahinvari tarzından dolayı “Savaşçı” olarak tanınır. Koç’taki Uranüs ile Jüpiter 12. evinde kavuşum yapmaktadır. Bu konumlar, merhamet, empati, sempati ve insancıllık gibi, herkesin kabul ettiği Balık burcu özelliklerini neden göstermediğini açıklayabilir. Ancak Sharon, aynı zamanda, bir 12.ev Güneş’i örneğidir. Vladimir Putin, barışçıl Terazi burcunda Güneş-Satürn kavuşumunda doğmuştur. Terazi burcunda, Merkür ve Neptün de dahil tümünü içeren bir yığılım, 12. evindedir. “Bir siyaset adamı olmadığını” fakat uysal ve alçakgönüllü bir adam da olmadığını itiraf ediyor. Mars’la ilgili savaş sanatlarını, favori sporları arasında sayıyor, eski bir KGB ajanı. Hatta, 1999’da başbakan olarak atanmadan önce, Boris Yeltsin’in başkanlığı döneminde, Kremlin’deki en güçlü adamlardan biriydi. Esasen bizzat Yeltsin tarafından halefi olarak seçilmiştir. İkizler’de (out-of-bounds) sınırı aşan Ay’ı ve birinci evinde Akrep burcunda Yükselen Venüs’ü vardır. Fakat kesinlikle kendine özgü bir adamdır. Terazi’deki Güneş-Satürn kavuşumunun işaret ettiği gibi hukuk fakültesinden mezun olmuştur. Fakat ardından KGB’nin dış istihbarat bölümünde 15 yıl sürecek bir kariyere başlamış, Leningrad ve Doğu Almanya’da görev yapmıştır. 1989 yılında sonraki on yıl devam edecek olan hızlı tırmanışına başlamıştır. Sessiz, kendini görünmez kılan tarzı, 12.ev yaklaşımının tipik bir örneğidir. Fakat, aynı zamanda, Aslan’daki Plüton’u, Güney Ay Düğümü ile haritasının tam tepe noktasıda kavuşum yapmaktadır. Sovyetler Birliği’nin dağılmasının ardından Çeçenistan’daki isyanın hızlı biçimde bastırılmasıyla halkın dikkatini çekmiştir. Halk onu benimsedi, çünkü elini taşın altına koymuştu ve bir kez daha bir dünya gücü olabilecek, daha modern ve zamana uyan bir Rusya öngörüyordu. Putin’in Yay’daki (out-of-bounds) sınırı aşan Mars’ı, tepe noktasının üzerinde, Aslan’daki Plüton-Güney Ay Düğümü kavuşumuna üçgen açı yapmaktadır. Hem Putin’in hem de Bush’un Natal 12. evlerinde Güneş ve Satürn kavuşumu vardır. Son seçimlerden önce, bazı ünlü astrologların, Güneş’i ve Satürn’ü 12. evde olduğu için George Bush’un seçilemeyeceğini söylediklerini duydum. Benim tepkim “Tam da bunun için seçilecek!“ oldu. Tartışmalı bir seçimin ardından başkanlığa gelme tarzının ve perde arkası manipülasyonların bir çok Amerikalıya, Bush’un seçimin gerçek galibi olmadığını hissettirmesi, belirgin biçimde Güneş konumunun gücünü düşündürüyor. Abraham Lincoln, Ulysses S. Grant ve Jimmy Carter da dahil olmak üzere, Natal Güneş’i 12. evde olan pek çok başkanımız oldu. Teyzesinin günlüğündeki kayda göre, Abraham Lincoln, Güneş yükselirken doğmuştur. Lincoln’ün balzamik Ay’ı da 12. evindeydi. Derin düşünen bir adamdı, büyük ölçüde kendi kendinin öğretmeni olmuştu. Okülte olan ilgisi hayatı boyunca iyi biliniyordu. Cazibesi ve kişisel gücü de erken yaşlardı belirgindi. Uluslararası siyasetin benzersiz çifti olarak nitelenen George Bush ile Britanya’nın Tony Blair’i, Güneş 12. evlerindeyken doğmuşlardır. Birbirinden bu denli farklı iki adam daha tahayyül etmek zordur: Kendini “orta yolu” bulmaya adamış, iyi konuşan bir entelektüel ile idealleri küçük gören sağ kanadın kulüp çocuğu, bir petrolcü. Blair, 11 Eylül’den sonra Amerika ile “omuz omuza” durarak, cesareti ve sadakati ile Bush’un arkadaşlığını kazandı. O, Bush’un tarzında bir köktenci olmasa da, iki adam da Hıristiyanlığa bağlı, Clinton’un Monica Lewinsky ile olan ilişkisinden rahatsızlık duyan, ailelerine bağlı insanlardır. Blair Oxford’da hem Hıristiyanlığı hem de sosyalizmi bağrına basmış son derece ahlaklı bir insan olarak nitelenmektedir. Kendisi Anglikan Kilisesinin uygulamalarına bağlı olan Blair, bir katolik olan eşi Cherie ile olan evliliğinde, dinde bir orta yol arayışında olmuştur. İsa’yı kendi rol-modeli olarak kullanmış, Katolik ayinlerine eşi ve iki oğluyla birlikte katılmıştır. Blair, Arap Dünyası ile uzlaşmak için başlıca umuttur. O, bir felsefeci ve din öğrencisi olarak, Müslüman ve Hıristiyan geleneklerinin aynı kaynaktan geldiğini bilmektedir. 12. evinde Boğa’daki Güneş-Pallas kavuşumuyla güvenilebilecek içsel bir güce ve adanmaya sahiptir. Bir yandan da İkizler yükselmektedir. Benim görüşüme göre, İngiliz Başbakanı, 12.evinde Güneş olan halihazırdaki dünya liderlerinin en etkileyicisidir. Blair kendine has dehasını en belirgin olarak, Prenses Diana’nın ölümünde sergilemiştir. Prensesi tanır ve severdi. Aynı zamanda Prens Charles’ı da bir modernizm dostu olarak tanır ve severdi. Monarşiyle bağlantılı olarak, kendisinin “Disraeli Başbakanlar Ekolü”nden olduğunu belirtmiştir. Majestelerine “ Siz bizim Kraliçemizsiniz olarak Britanyalıların en üstünüsünüz ” demiştir. Diana’nın ölümünde, Britanyalılara duygularını toplum önünde ifade etmelerinde bir sakınca olmadığını göstermiştir. Hatta, protokol kurallarına uygun olmasa da, Buckingham sarayındaki bayrağın yarıya indirilmesi için Kraliçeyi ikna etmiştir. Bu adam, bir yenilikçi olduğu kadar bir iyileştiricidir de. Aynı zamanda İngiltere Kilisesi’nin ülkenin resmi kilisesi fakat içsel bir kilise olarak kalması gerektiği konusunda Kraliçeyle uzlaşmıştır. Kendisini Hıristiyan sosyalist olarak nitelemektedir. Bu 12.ev Boğa’sı, 12.ev kişisinin ihtiyacının kendisine dürüst olmak, başkalarından etkilenmemek olduğunu defalarca ispat etmiştir. Aynı zamanda, bütün kiliselerin temsilcisi ve liberal bir insan olarak, orta yolda yürümek üzere bir yol bulmalıydı. Mars’ ı İkizler’de yükselirken, Kova’daki Ay’ı 9. evinde, kendi Kuzey Düğümünün üzerindedir. 6. evin başlangıcında Satürn, Neptün ile Terazi’de kavuşum yapmaktadır Irak’ın işgal nedenleri hakkında Britanyalıların yanlış yola saptırılıp saptırılmadığına ilişkin sorular, başbakanın hükümetini, altı yıl önce iktidara geldiğinden bu yana en kötü krize sokmuştur. Britanyalılar Başkan George W. Bush ve yönetiminin, bu savaşı bir oldu bittiye getirmesiyle ilgili yargı ve motiflerini her zaman sorgulamaktadırlar. Blair bu fırtınayı yatıştırmayı başarabilecek ve her zaman yaptığı gibi ortayolu takip edebilecek mi? Eski Başkan Bill Clinton, Bush’un üzerindeki frenleyici etkisi nedeniyle Tony Blair’in mevcudiyetinden şükran duyduğunu söylemiştir. Önümüzdeki aylar, Başbakan için kritik öneme haizdir. 2003’ün ahenkli dizinini ikiye katlayan ve 8 Kasım’da Boğa burcunda gerçekleşecek olan önümüzdeki Ay Tutulması, Blair’in Natal Güneş’iyle bir derece içinde kavuşum yapmaktadır. Şüphesiz ki bu tutulma yalnızca dünya için değil, Tony Blair’in kariyeri için de büyük önem taşımaktadır. Yalnızca Güneş’ine değil, Aslan’daki Güney Düğümü’ne de paraleldir. 9. evde Kova’daki Natal Ay’ı ve Kuzey Düğümü, bu Ay Tutulmasına kontra-paralel konumdadırlar. Önümüzdeki iki ayın neler getireceğini bekleyip görmekten başka yapacak bir şey yok. Uranüs’ün aynı gün 28 derece Kova’da durağanlaşıp Blair’in Natal 10. evinin başlangıcından ileriye gitmeye başlaması kayda değerdir. ABD medyası ve Demokrat Parti adayları, eylemlerini ve politikalarını sorgulamaya açarken, bu Bush için de, fırtınalı bir mevsimin başlangıcında olabilir. Mamafih ne Bush ne de Blair, görüşlerini ve davranışlarını değiştirmeye gönüllü olmayacaklardır. Çünkü 12. ev eğilimlerinin yönlendirdiği rotada kalma eğilimleri vardır. Bunlar, her ne kadar tartışmaya açık, çoğunluğun benimsemediği veya yıkıcı türde olsalar da. Frances McEvoy, C.A. NCGR, astroloji çalışmalarına 1949’da Grant Lewi ile başlamış, 50 yılı aşkın süreyle günlük bazda bu sanatı icra etmiştir. 1975’ten beri NCGR’in üyesiydi. 1979’dan 2007 sonundaki ölümüne kadar NCGR’ın Boston Bölümü’nün başkanı, 1981’den beri de NCGR Ulusal Yöneticiler Kurulu’ndaydı. “The Power of Yods and Quincunxes” adlı kitabın yazarıdır. Bu kitap, UAC’98 ‘de bir sunum metni olarak dağıtılmıştı. Ayrıca, Frances, belli başlı astroloji yayınları için çok sayıda yazı yazmıştır. “Geocosmic News” ile “NCGR Geocosmic Magazine”in editörü olarak, 1997’de Uluslararası Entelektüeller Listesinde, ayrıca Uluslararası Edebiyatçı ve Yazarlar Listesinin de 2001 baskısında yer almıştır. Boston Herald, Dell Horoscope, Today’s Astrologer(AFA), Astrologer’s Newsletter gibi yayınlara makaleleriyle katkıda bulunmuştur. 1994-95’te David Williams Ödülünü, 1999’da da Amerikan Biyografi Kurumu’ndan İlham Meşalesi Ödülünü almıştır. RE: 12. Evin Gücü - Alya - 03-01-2008 07:13 PM Beyhancım ellerine sağlık. Birçok gezegeni 12.evde olan bana da çok faydalı oldu. RE: 12. Evin Gücü - Mavi - 03-01-2008 07:18 PM "Bu 12.ev Boğa’sı, 12.ev kişisinin ihtiyacının kendisine dürüst olmak, başkalarından etkilenmemek olduğunu defalarca ispat etmiştir" 12.ev boğa olarak ii tesbit diyorum ve ay da kova , bu da ii RE: 12. Evin Gücü - astrosohbet - 03-10-2008 04:14 PM şekerparenin kaliteli paylaşımlarından biri olmuş , teşekkürler efenim Cvp: 12. Evin Gücü - Angel - 11-17-2008 05:33 PM Devrim Yılmazer 12. EV ÜZERINE Astroloji ile ugrasan arkadaslarda genel anlamda neptünik düsünce, duygu ve ifadelere cok sik rastlanmakta. Hem bu acidan hem de sevgili Balik arkadaslarin ( arti 12. Evi yogun olanlarin ve / ve ya Neptün etkisi altinda bulunanlarin) kendilerini bir parca daha fazla tanimalarinin , iyi anlasilmasi gereken bir 12. Evi tanimaktan gectigini düsünüyorum. Bu nedenle , 12. Ev üzerine birseyler yazmak istedim. 12. ev, bildigimiz üzere astrolojik alanlar arasinda en zor anlasilani. Sembolik anlamda düsler dünyasi, ruhsal anlamda baska alanlara gecme, kendine cekilme... vs. her zaman icin entelektüel ve bilimsel zeka araciligiyla zor anlasilan ve ya anlasilsa bile dilsel anlamda zor ifade edilen kaliteler olmakta. 12. Evlerinde planet yogunlugu olan insanlar, - özellikle Günes ve Ay - sik sik yasamlarinin yalniz gectiginden veya bunun yerine yasamlarinin yine uzun bir kismini hastanelerde gecirdiklerinden bahsetmekteler; ayni kaliteleri yasayan baska insanlar ise, yasamlarinin yaratici süreclerinin kendilerini ayakta tuttugunu ve ilhamin, kendilerinde göze carpan en büyük gücleri oldugunu ifade ediyorlar. Degisik kisilerin bu degisik yorumlari, aslinda 12. Evin bu iki ayri kalite üzerinde kuruldugunu göstermekte. Genel olarak 12. Evde, somut anlamda kullanamayacagimiz her sey toplanabilir: Farkina varamadigimiz kaliteler, rüyalar, diger boyutlar, bilincalti veya bilincimize daha cikaramadiklarimiz. (Pluto´nun Neptün´e olan transitlerinde sik olarak Pluto´nun neptünsel bilincsizligi nasil darmadagin ettigini görürüz). Bu kaliteler, icinde herseyin yüzdügü kalitelerdir; o okyanusun derinliklerinde gecmiste ne oldugu , su anda olan ve gelecekte ne olacagi yatmaktadir. Ölümle karsilastigimiz zaman (Neptün bakis acisindan: Materyal alani terkettigimiz zaman ) bize kalan tek sey, hatiralar oluyor kanimca. Bu hatiralari, herhangi bir bitki tohumuyla karsilastirabiliriz; eger yeterli sartlari bulabilirlerse yetisir, acar ve meyve verirler. Bunlar ,aktivite halidir; hareketin kendisidir. ( Planetler, 12 evden disariya cikis bulabildikleri zaman , iste bu yaratici aktivite görülür). Ruhsal anlamda ise tüm bu hatiralar, embriyolar gibi derin sularda varoluslarina zemin hazirlayacak uygun sartlarin olusmasini beklemektedirler. Birazdan olay beklediklerine degecek ve hatiralar, kocla birlikte yeni baslangici, yaratiyi göze alma cesaretini göstereceklerdir. Felsefi anlamda ise bu soyutun, hatiralarin maddelesmesidir. Materyal dünyada gördügümüz her sey, aslinda 12 . evin o cok derin sularinda bulunmakta. Dogdugumuz andan itibaren (materyala cikarken) , yasam sürecimiz icerisinde görecegimiz, rastlayacagimiz her sey aslinda bize coktan "hatiralar" olarak yükleniyor. Bizler, bunlari kullaniyoruz; dogum haritamiz ( hayatimiz ve ilerleyisi) , hatiralarimizin fiziki gerceklik haline gelmis sekli ise, astroloji ile 12. Evin neden akraba olduguna sasmamamiz gerekir diye düsünüyorum. Iste böylece hangi hatiralarin manifest dünyada olusacagina dair bilgi, bir dogum kozmograminda yatmakta. Bir parca kaderci de gelse, 12. evden bahsediyoruz; soyutta gezmek durumunda kaliyoruz böylece. Her birimizin bir 12. Evi var ve yine her birimiz, tüm universumun bilincini icimizde tasiyoruz; her bir kücücük parca, aslinda bir bütünün parcalari. Yine her birimiz, kozmik zekanin bilgilerine sahibiz ; 12. Evde dogumumuzun ve gelisimimizin bilgileri yatiyor. Aramizdan bazilari, bu en mistik ve en soyut evin digerlerinden daha co farkindalar. Bazi cok önemli duru - görücüleri , bazi cok yetenekli astrologlari, önemli sanatcilari ve ayni veya benzeri hatlarda ilerleyen daha niceleri buna sayilabilir. Özellikle Günes ve Ay´in buradaki konumlari, zor olarak degerlendiriliyor. Cünkü bu insanlar, yukarida anlatmaya calistigim tüm bu özelliklerinin farkindalar; icsel olarak cok sey tasidiklarini biliyorlar ncak bu özelliklerini nasil kullanacaklarindan daha tam anlamiyla emin olamadiklari icin materyal , fiziki dünyaya acilma zorlugu cekiyorlar ; realite , aci veriyor. Özellikle yasamlarinin ilk , daha belirli bir bilinc seviyesinde cikmamis zamanlarinda cok rastlanan bir olay bu . Iste 12. Ev, bu yüzden sik olarak olumsuz degerlendirilir. Klasik astrolojinin bu evle ilgili olan savlarinin tümünü, kelimesi kelimesine almamak gerekiyor öte yandan. Modern astroloji, en azindan sabitlemelerin karsisinda ve üstelik bu tür sabitlemelerin her zaman gecerli olmadigi, en azindan modern yaklasim acisindan kanitli durumda. Bu insanlar, bir cikis yolu bulabildikleri taktirde, üstün yaraticiliklari sayesinde bir cok seye ulasabiliyorlar ; cünkü gecmis, simdi ve gelecek bu evde saklidir. Bu tanrisal yaraticiligi kullanabilen niceleri, hatiralarini gerceklige dönüstürebilmisler , mükemmele duyduklari özlemle isteklerine sahip olabilmislerdir. Hatiralar, rüyalar dünyasinda her sey mükemmeldir. Balik burcunun bas sikintisi olan eylemsizligin de asil sebebi, iste budur. Baliklar, - genel anlamda - pratik yasamda o mükemmel dünyayi bulamadiklari icin kendilerini ya hayaller dünyasinda ziyan ederler ya da yok olup gitmelerine zemin hazirlarlar. ( Burada sabitlemelerde bulundugum sanilmasin; bunlar sadece Balik burcunun kimligi, temel egilimler). 12. evin belki de gözden kacmamasi gereken cok olumlu özellikleri var diger yandan. Büyük yaraticilik, bircoklarinin isteyip te sahip olamadiklari önemli bir yetenektir; yasamda hayallerin gerceklesmesini saglayan temel bir prensiptir. Eger 12. Ev hastaneler anlamina geliyorsa ayni zamanda iyilesmedir, tedavidir. Izolasyonsa eger, ayni zamanda ice yönelmedir, kendini bulmaktir. Hayalkirikligiysa, ayni zamanda gercegi tanimaktir. Hersey, cift tarafli degerlendirilmek zorundadir. Son kisimda "gercek yaratilis öyküsü" ne degineyim: 12, kutsal rakam olarak dogdu. Baslangic ve tamamlanmadir. 0 , 1 ve 2 tüm maddesel gercekligin baslangicinda yatar. 0 ile basladik , ondan geldik ve oraya gidecegiz. 0, 1´i dogurdu , 1´den 2 ortaya ciktive her ikisinden de sonsuz kombinasyonlari olan tüm rakamlar belirdi. Baslangictaki kaostur ve kaos, yine kendine dönecektir. Cvp: 12. Evin Gücü - Daily - 11-11-2009 04:52 PM 12. evim de 3 burç var. kovayla başlıyor koç la bitiyor. ay ve eros kavuşumu koçta. vesta pallas kavuşumu koçta. lilit balık ta. benim iç dünyamda neler olup bitiyor da benim haberim yok. yorum yapabilecek biri var mı? eros ve ayım neptünle besleniyor. ay asc kavuşumum var ve ay pluto karşıt.. pallas mars ve cerese 60, juno ya 120 , pluto ya 180 yapmış, vesta juno ve satürn e 120 yapmış. 7. ev akrep teki kad ne vesta, pallas ve lilih 120 yapmış. lilit merkür karşıt. iyice karışmış ortalık ) RE: 12. Evin Gücü - shakti - 07-26-2010 02:59 AM 12. evimde yengeç var yükselenim ise aslan kendimi aslanın etkilerine okadar kaptırdım ve gerçekten kendmle özleştirdim ki yengeçin içimde biryerlerde olabileceğine ihtimal bile veremiyorum belki inatçılığı falandır etkili olan ama o histerik aile bağımlısı ilginç ve aşırı duygusal kişiliğin içimde biryerde barındığına vallahi inanamıyorum. hani derler ya öyle deli dolu olduğuma bakma ben içimde yaşarım diye. valla hi bak ben deli dolu yaşıyorsam içimde de öyleyim yani hiç içimde duygusalımdır aslında diye dediğimi ve hissettiğimi hatırlamıyorum naptın gauquelin kişilik karmaşası yaşıyorum şu anda ya RE: 12. Evin Gücü - ginka - 07-27-2010 07:11 PM (07-27-2010 07:03 PM)aeon Yazılan:(07-27-2010 06:49 PM)ginka Yazılan:(07-27-2010 06:42 PM)aeon Yazılan: arkadaşlar bunların hepsi palavra 12. ev ve 8. ev arasındaki kare açılarım sağ olsunlar hiç kayıplara karışmamış RE: 12. Evin Gücü - aeon - 07-27-2010 07:24 PM (07-27-2010 07:16 PM)Sniper Yazılan: Aeon, bakış açını iyce daraltmışsın 12.evin beraberinde getirdiği tüm kayıplara rağmen hediyeleri mükemmeldir..en azından empati herkesin başarabiliceği bişey değil bence..neyse sen şimdi bunları da züğürt tesellisinden sayarsın bi klasikçiyle bunu konuşmak fazlasıla anlamsız =) alt tarafı klasik yöneticileri kullanıyorum.daha klasikçi olamadım . haritasının neredeyse tamamı 6,8 ve 12 .evden oluşan birisi olarak , modern yöntemin ifade ettiği bbazı olumlu özellikleri kabul ediyorum; psikoloji , astrolojiye yatkınlık , içsellik ve derinlere inmek gibi . ancak , buralara düşen gezegeninlerin ,zorlanması ve hayata karşı durması durumu da var ki , genel -geçer bir durum . hem bana kızma , buralarda asalet kayıplarını ben bulmadım.bana kalsa , bu evlerin hepsine en büyük asaletleri verirdim RE: 12. Evin Gücü - aeon - 07-27-2010 07:43 PM (07-27-2010 07:31 PM)Sniper Yazılan: Placidus'a döndük demek whole sign'i mantıklı bulduğunu söylüyodun seni döndüren ne acaba?? aynı yollardan geçmeden kestirmeden senin fikrini duymak benim için daha faydalı olurdu tabi sakıncası yoksa =) yaşadığım olayları kendime baz aldığımda , placidusu daha yakın buldum. beni whole sign sistemini kullanmaya iten nedenler,whole signe göre ,oğlak stelyumunun 9.ev çıkması ve plutonun da 7.evde olmasıydı. ancak , daha ayrıntılı düşündüğümde şöyle bir sonuçla karşılaştım; ilk olarak, placidusa göre , 9.ev yöneticim satürnün, uranüs , mars ve geniş orblu olarak da neptünle kavuşumu var.bunun dışında , neptün 8.evin son 5. derecesinde olduğundan dolayı , oğlak stelyumumu 9.eve yakıştırdım. ikincisi , 7.evimi akrep burcu kesiyor.bundan dolayı , plutoyu 7.eve yakıştırmış olabilirim. bunları düşününce placidusu kullanmaya başladım. son olarak ,eskiden intihar girişimim olmuştu.bunlar da 8.evi destekleyen konular . |