Hz. Muhammed Mustafa a.s __ Rasulallah s.a.v - Yazdırılabilir Sürüm +- Türkiye'nin en büyük astroloji platformuna hoş geldiniz. (http://www.astrosohbet.com/forum) +-- Forum: ASTROLOJİ (/forumdisplay.php?fid=13) +--- Forum: ÜNLÜLERİN DOĞUM HARİTALARI (/forumdisplay.php?fid=34) +---- Forum: Special (/forumdisplay.php?fid=264) +---- Konu: Hz. Muhammed Mustafa a.s __ Rasulallah s.a.v (/showthread.php?tid=3690) |
Hz. Muhammed Mustafa a.s __ Rasulallah s.a.v - tiyatral_gitarist - 04-20-2010 12:56 AM Ben de sizin misliniz bir beşerim. (Hadis-i şerif) ----------------------------------------------------------------------------------------------- Ama kaç misli... Ucu baya açık bir cümle... Evet \"O\" da bizim gibi bir beşerdi ve tam 1439 yıl önce bugün doğdu , tarihçilere, rivayetlere göre... Tabiki doğrusunu sadece Allah bilir. İşte o gece gökyüzü... İlginç bir gece gibi duruyor... Sanki deprem haritası. Bakalım o gece neler olmuş. O gece yaşanan , coğrafi olaylarıda içeren ve bu olayların batîni yönünüde inceleyen bir Mehmet Doğramacı yazısı eklemeyi uygun buldum dostlar... \'Mehmet Doğramacı\ Yazılan:Bu hafta Kutlu Doğumu idrak ediyoruz. O büyük zatın dünyayı şereflendirmesi; ona sevdalı gönüller tarafından çeşitli şekillerde kutlanacak, zevk edilecek. Bütün açıları, bütün bilinçleri, bütün algıları kendinde cem eden Efendimiz Hz. Muhammed Mustafa’(sav)’yı sevenler çok renkli bir ümmet tablosu oluşturuyor. Kulluk gayretinde olan herkesi seviyoruz. Onu sevdiğimiz için seviyoruz hepsini. Bütün insanlığı, bütün mahlûkatı seviyoruz. İşte böyle... Depremden daha geniş çaplı bir doğa olayı olmuş sanırım.. Dostlar şimdi ben istiyorum ki herkes hiç çekinmeden -ki bu forumdaki herkes aklı başında olgun insanlar olduğuna göre böyle birşey olmayacaktır inşaAllah - bu Kutlu Doğum Haftası şerefine bu haritaya peygamberimiz değil de sadece \"Hz. Muhammed Mustafa A.s\" olarak birşeyler karalayın. Ben olmayan astroloji bilgimle sadece pluto ve kovayı esas alarak bir saat salladım ve böyle bir harita çıktı. Diğer şeylerde uydu gibi sanki... Sizde eğer farklı bir saat uygulamak isterseniz eğer , doğum gece diye belirtildiği için ve araplarda gece gündüzden önce geldiği için saati 19 nisan 571 saat 19:00 ile 20 nisan 05:30 arası alırsanız sanki doğru bir yaklaşım yapmış oluruz... Kolay gele... RE: Hz. Muhammed Mustafa a.s __ Rasulallah s.a.v - tiyatral_gitarist - 04-20-2010 01:03 AM Ben birşeyler sallayayım olmayan bilgimle İlk gözüme çarpan uçurtma ile büyük kare.. Sadece uçurtma hakkında 2 cümle yazmak istiyorum. O da bana yazılanlardan aklımda kalanlar Roket görevini yapan GÜNEŞ. Ben bunu \" olarak yorumluyorum. Güneş \" demek olduğuna göre. Asıl \" yani. Bunu , bu \"i idrak azmi ve karşı konulmaz içgüdüsü olarak bir yorum sallayabilirim. Hedef ise jüpi- satürn kavuşumu. Sıkıntılı , sıkıntıyla gelecek büyük bir nimet, himmet diyebilirim , yüzeyselinde yüzeyseli bir cümleyle Kanatlar pluto ve mars... Plutonun derinliğini bilmekten öte dilimden birşey gelmez. Mars ı ise bu yolda yapılacak hemm mücadele hemde bunu koruma olarak sallıyorum. Ama asıl üstadlardan bişiler bekliyorum.. RE: Hz. Muhammed Mustafa a.s __ Rasulallah s.a.v - yagmur86 - 04-20-2010 03:04 AM merhabalar sizin yazıyı okuyunca aklıma yıllar önce okuduğum bu yazı geldi yazının tamamı içinhttp://www.sorularlaislamiyet.com/subpage.php?s=show_qna&id=1259 bakabilirsiniz ben astrolojiyle ilgili kısmını koyuyorum--- Astroloji: Ama küçük bir âlem olan insanın elinde, yüzünde vs. böyle ince ince yazılmış işaretleri bulanlar, yine de 60-70 yıllık bir hayatı ve binlerce kişilik özelliğini küçük çizgilerde özetlemekle tatmin olmamışlar ve gözlerini göğe çevirip büyük insan olan âlemde de koca yıldızlarla yazılmış okunaklı işaretler aramış ve bulmuşlardır da. İlk fark edilenlerden biri, kırmızı parlak yıldızın (Mars) en büyük ve parlak göründüğü (yani dünyaya en yakın olduğu) dönemlerde savaşların artması olmuştur. Ardından belli zaman dilimlerinde doğan insanların hayli benzer kişilik özelliklerine sahip oldukları görülmüş ve burçlar belirlenmiş, giderek astroloji ilmi gelişmiştir. Astroloji, yani; güneş, ay ve gezegenlerin burçlardaki dağılımları ve birbirleri ile yaptıkları açılardan hareketle kişinin karakteri ve geleceği hakkında yorum yapan ilim. Bu koca yıldızlardan oluşmuş devasa düzenek (ki felek çarkı olarak da isimlendirilir) tarih boyunca gerek kişilik tahlili yapmak, gerekse de geleceği, kaderi öğrenebilmek için kullanılan en popüler yol olmuştur. Özellikle Babillilerin astroloji merakı neredeyse toplumsal çılgınlık düzeyine varmıştı. Hz. Davud zamanında da bazı kavimlerin harbe gönderilecek askerleri astrolojik hesaplara göre “eceli gelmemiş” olanlardan seçtikleri ve bu şekilde pek çok savaş kazandıkları kitaplarda yazılıdır. En meşhur örneklerden biri de, Peygamberimizin(a.s.m.) doğduğu gece bir Yahudi müneccimin, “O’nun yıldızı bu gece doğdu, O (son peygamber) geldi!” dediği rivayetidir ve bir peygamberlik delili olarak zikredilir. İslam alimleri de “bu koca yıldızlar, müzeyyen burçlar, vazifesiz, hikmetsiz, başıboş olamazlar, bu büyük felek çarkları bir büyük kader kanunu ile çevriliyor” deyip bu ilimde hayli yol kat etmişlerdir. Muhyiddin-i Arabi bu konuda özel bir risale bile telif etmiş ve önsöze “ve alamatin ve bin-necmi hüm yehtedun” ayetini yazmıştır. “Daha nice işaretler yarattı. Onlar yıldızlarla da yollarını doğrulturlar.” Erzurumlu İbrahim Hakkı da Marifetname’sinde astrolojiye özel bir bölüm ayırmıştır. Yine de çoğu İslam alimlerinin “gaybı öğrenmeye çalışmak edebe münafidir, kader gizli bırakıldıysa gizli kalması gerekiyor demektir” itirazı, İslam âleminde astrolojinin (özellikle gelecek tahminine de girişmesi yüzünden) fazla yayılıp makbul olmasını engellemiştir. Ortaçağda astrolojinin okullarında ders olarak okutulduğu Batı dünyası da, İslam’dan esinlenen Rönesans devrimi sonrası astrolojiden hayli soğumuştur. Buna rağmen Nostradamus gibi kahinlerin, geleceği tahmin için astrolojiden faydalandığı bilinmektedir. “Psikiyatrinin üç büyüğü”nden biri olan Karl Gustav Jung da astrolojiyle ciddi biçimde ilgilenmiş, hemen tüm hastalarının yıldız haritasını çıkarıp bir de bu yolla kişiliklerini analiz etmiştir. Hatta Jung’un bir seferinde astrolojik bir deney olarak, kendisine verilen 14 yıldız haritasını inceledikten sonra, hangi harita sahibinin kiminle evli olduğunu doğru olarak tahmin ettiği, yanlışlıkla evli olduklarını sandığı iki kişinin de sonradan tanışıp evlendikleri yazılıdır. Hitler’in de astrologları danışman olarak kullandığı ve Rusya’ya saldırana kadar onların önerilerine uyup başarılı olduğu, ama “Rusya’ya girmeyin” diyen astrologlarına “ne olursa olsun gireceğim, siz yıldızlar uydurun” demesi ile de hezimete gittiği söylenmektedir. Son yüzyılda ise astroloji (özellikle yeni keşfedilen gezegenlerden sonra) giderek daha popüler olmakta ve “Satürn yükselen burcumda, bu sıralar keyifsizim” gibi yorumlar daha sık duyulur hale gelmekte, kimi insanlar bebeklerinin doğum tarihini bile yıldızlara göre ayarlamaya çalışmaktadır. Ve Ben: Bu satırların yazarı da gençliğinden beri astroloji ile ilgilendiğinden uzun zamandır sizlere bu ilimle ilgili fikirlerini aktarmak istemiş ve nihayet bu sayıda muradına ermiştir. İlk gençlik yıllarında okuduğu bir broşürde, kendi burcu için kullanılan bazı olumsuz ifadeleri, nefsine çok ağır gelmekle beraber (azıcık insaflı olduğundan) kabul etmesi onun ilk ciddi nefis muhasebesine vesile olmuş, bundan sonra kendini artı ve eksileriyle daha iyi tanımak amacıyla astrolojiyle ilgilenmeye başlamıştır. Zaten astrolojinin en önemli faydası kişinin kendisini tanımasına vesile olmasıdır. Yazar kişiliğine çok uyduğunu hissettiği bir diğer burcun da yükselen burcu olduğunu öğrendiğinde “bu kadar da tesadüf olamaz, bu işin içinde bir iş var” diyerek bu konuda derinleşmeye başlamıştır. Kendi yıldız haritasını çıkarıp yorumunu yaptığında ise, o zamanlar gençlik sarhoşluğu ile zannettiği gibi dünyanın en akıllı, en mükemmel insanı olmadığını acı bir şekilde fark etmiş ve kısa süreli bir depresyona bile girmiştir. Ancak bu ruhî ameliyat da bir süre sonra şifa hükmüne geçmiş ve “kapasiteni bil, olabileceğinle yetin, kaldıramayacağın yüklerin altına girme, kaderine razı ol, rahat et” mantığını doğurmuştur. Yazar, yıllar süren incelemeleri sonucunda şu fikre varmıştır: İnsanın nasıl bir kişiliğe sahip olduğu, düşünce yapısı, mücadele biçimi, şanslı olduğu veya zorladığı konular, anne-babası ile ilişkileri, meslek tercihi, zaafları, özel yetenekleri, evliliği vs. hemen her şey, tesadüfe havalesi imkansız bir doğrulukla yıldız haritasından anlaşılabilmektedir. Ancak bunun için sadece güneşin hangi burçta olduğunu bilmek yetmemekte, doğum anındaki tüm gezegenlerin konumları ve aralarındaki açıların yorumlanması gerekmektedir. Her ilimde olduğu gibi yarım ve eksik bilgi yanıltıcı olabilmektedir. Bu ilimde de ya derinleşmek lazımdır ya da hiç girmemek. Kişilikle ilgili bu bilgilerin yanı sıra, sürekli yer değiştiren gezegenlerin haritanın hangi bölgelerini ne zaman nasıl etkilediğine bakılarak başa gelecek olaylar bile tahmin edilebilmektedir, bunu yaşayarak görmüştür. Astrolojinin mekanizmasını da şöyle izah etmektedir: “Allah her şeyi sebepler vasıtasıyla yarattığı gibi, insanın ruhî yapısını ve kaderini de gök cisimlerinin etkilerini zahiri bir sebep tutarak yaratır. Bu etkinin hangi yolla olduğunu bilmememiz, gördüğümüz açık ilişkiyi inkar etmemizi gerektirmez. Felek çarkı bir mutfak tezgahı gibidir. Burçlar tencere, tava; yıldızlar da tuz, biber gibi. O dönen tezgahta daima değişen terkiplerle her biri ayrı kişilik özelliklerine sahip insanları esas yoğuran da tabii ki Kudret Eli’dir. Zahiri sebeplere etki isnat etmeden, onları sadece birer işaret, birer vasıta olarak kabul edip bakarsanız, Astroloji aynasında da Yaratan’ın ince ve derin hikmetlerini görürsünüz.” Hiç görmediği kişileri bile haritalarına bakıp tarif edebilmesi sonrası yazarımız astrolojiye giderek daha fazla vakit ayırmış, işini, eşini, bir işe başlayış tarihini, arkadaşını vs. seçerken bile bu ilimden faydalanmış ve genellikle de isabet kaydetmiştir. Ama genellikle, her zaman değil. Zira astroloji yine de eksik bir bilim dalıdır hâlâ. Muhtemelen on iki gezegen olduğu halde henüz dokuzu bilinmektedir ve en ayrıntılı haritada bile en az üç önemli güç odağı eksiktir bugün. Zaten o yüzden en iyi astrologların tahminleri bile bazen yanılmaktadır. O yüzden astrolojiye çok fazla bel bağlamamak gerektiğini, bilmediğimiz gezegenlerin etkilerinin birçok şeyi değiştiriyor olabileceğini söylemektedir. Yazar, aslında karakter tahlili amaçlı başladığı astrolojinin geleceğe işaret eden kısmına önceleri tedirgin yaklaşmış, gaybı bilmeye çalışmanın doğru olmadığını kendine defalarca söylediği halde, çok geçmeden kendisini tahminler yaparken bulmuştur. Genellikle de doğru çıkan bu tahminleri “olabilecek olaylara ruhen hazırlanmaya vesile oluyor” diye savunmuş ama aynı zamanda kaderin önüne geçilemeyeceğini de fark etmiştir. Mesela 11 Ağustos 1999 da ki güneş tutulmasından sonra, muhtemelen 18 Ağustos civarında büyük bir deprem olacağını (bir çok astrolog gibi) tahmin etmiş, hatta bu dönemde büyük kızının kafa travması geçirme ihtimalini haritasında görmüş, ama depremde kızının başına dolap devrilmesine engel olamamıştır. Yine de bu ihtimal için okuduğu duaların hürmetine kızının belki de mukadder bir ölümden burnu bile kanamadan kurtulduğunu hissetmektedir. “Allah sebeplerle muamele eder, icraat yapar ama hususi rahmeti devreye girince sebepler de susar. Yıldızları yaratan ve hadiselere zahirî birer sebep olarak kullanan Allah, istediği kişiye hususi rahmeti ile imdat edebilir, medet verebilir” demektedir artık. Ne de olsa “her şeyin dizgini O’nun elinde, her şeyin anahtarı O’nun yanında”dır. Sebepleri yaratan, tabii ki onlara mahkum değildir. Ve astrolojiden giderek soğumaya başlar. Son vardığı nokta şudur: “Önceden bilsek bile her şey olacağına varıyor. Dua ve Allah’ın yardımı da her musibeti def edebiliyor, O’nun yardımı olduktan sonra, şer gibi görünen şeylerden bile hayır çıkabiliyor. O’nun yolunda değilsek de hayırlar bile hayır vermiyor. “Ne olacak?” diye yıldızları incelemek yerine o vaktimizi duaya ayırıp “Mevla görelim neyler, neylerse güzel eyler” demeliyiz.” Ancak astrolojiyi bırakmadan önce son bir inceleme yapmak ister. Doğum günlerini bildiği meşhur insanların haritalarını çıkaracaktır internetteki http://www.twostar.com sitesinden. Önce Osmanlı devletinin kurucusu Osman Bey’in haritasını çıkarır. Tahmin ettiği gibi haritada yıldızların çok uyumlu ve etkili açılar yaptığını görür, Venüs’ün haritaya (yani kişiliğe) hakim olduğunu görünce de o küçük beyliğin genç lideri “Osmancık”ın, diğer boyları nasıl arkasına taktığını ve birleştirdiğini anlar. Zira Venüs uyum, denge ve diplomasiyi simgelemektedir. Ardından Fatih Sultan Mehmet’in haritasına bakar, “Mars (savaş) ve Jüpiter (genişleme) ağırlıklı, çok net ve sert açıların yer aldığı, sağlam, hırslı ve lider bir kişiliğe işaret eden bir harita. Tam ona uygun.” yorumunu yapar. Osman Bey’in haritasından da güçlüdür bu gördüğü. Çağ açan bir kumandanı tarif etmektedir. Ve “O” (asm) Ve artık doğum günü ve saatini bildiği en mükemmel insan olan Hz.Muhammed’in (asm) haritasına bakma fikri zihnini kemirmeye başlamıştır. Ama korkmaktadır. Ne göreceğini ve gördüğü hakkında nasıl yorum yapabileceğini bilememektedir. Zira astrolojik bir gerçektir ki; haritada görülen her yerleşim, her açı, kendi içinde bazı eksiklere de işaret etmektedir mutlaka. Mesela 1. ev (kişilik evi) ağır bassa, sağlam bir benlik verir ama ikili ilişkilerde zayıflamaya yol açar otomatik olarak. Yine mesela haritada üçgen açılar çoğunlukta olsa, kişiye iç huzuru verir ama gayreti, çalışkanlığı da azaltır aynı zamanda. Tıpkı terazinin iki kefesi gibi. Oysa O zat, tüm insanî hususiyetlerde zirvededir. Hem cömert hem tutumlu olmak, hem cesur hem şefkatli olmak gibi zıt gibi görünen huyları bile en mükemmel biçimde şahsiyetinde topladığı malumdur. Düşmanları bile ona bir eksiklik isnat edememiştir. Yapacağı yorumlarla O’na saygısızlık yapma korkusu elini bağlar bir süre. Ama en sonunda merakını yenemez. İnternetten içi titreyerek hesaplatıp indirdiği harita ekranda belirdiğinde ise gözlerine inanamaz. Yüzlerce harita incelemiş ama böylesini görmemiştir o güne kadar. Çünkü hiçbir açı yoktur haritada. Bu, şu demektir aslında: Böyle bir harita sahibinin dünyanın gelmiş geçmiş en mükemmel, en etkili kişisi olmak şöyle dursun, bir koyuna çoban olması bile mümkün değildir normalde. Bildiği kadarıyla böyle bir harita sahibinin kişiliğinin darmadağınık olması, tutarsızlık, irade zayıflığı, kendini tanıyamama, fikirlerini anlatamama, bir hedef belirleyip takip edememe gibi feci özelliklere sahip olması gerekmektedir. Oysa O’nun herkesçe bilinen muhteşem karakteri ve muazzam eserleri ortadadır. Öyleyse tek bir ihtimal kalmaktadır geriye: O zatın, bildik astrolojik etkiler vasıtasıyla değil, onların ötesinde bizzat bir Kudret eliyle hususi olarak yaratılıp terbiye edildiği. Ve yukarıda zikredilen Yahudi müneccimin ifadesi ile beraber, şu hadis gelir aklına: “Beni bizzat Rabbim edeplendirdi, yetiştirdi, en güzel bir surette”. Yine de üç astroloğa daha sorar bu haritayı. “Böyle bir harita gördünüz mü?” Üçü de aynı cevabı verirler: “Biz böyle bir harita ne gördük, ne de duyduk, kimin haritasıymış bu? Tahminimizce böyle bir harita sahibi hiç bir başarı elde edemeyecek silik ve dağınık bir kişilikte olmak gerektir.” Ve noktayı üçüncü astrolog koyar: “Hz.Muhammed’in (a.s.m.) haritası mı? Olamaz! Bu bir mucize!” Dr. Yusuf Karaçay Cvp: Hz. Muhammed Mustafa a.s __ Rasulallah s.a.v - NinMeSarRa_ - 04-20-2010 03:20 AM ' pid=' dateline= Yazılan:7- O sabah Mekke’ye gelen Yahudi bir tüccar (kâhin aynı zamanda) Mekke ulularına sordu: “Bu gece aranızdan birinin oğlu oldu mu?” Gece doğduğunu düşünürsek Yükselen burcu ne olabilir sizce ? Bir de internette yaptığım araştırmaya göre doğum tarihi konusunda bir kesinlik yok.Farklı görüşlere rastladım bu konuda Cvp: RE: Hz. Muhammed Mustafa a.s __ Rasulallah s.a.v - astrosohbet - 04-20-2010 04:06 AM ' pid=' dateline= Yazılan:Yazar, aslında karakter tahlili amaçlı başladığı astrolojinin geleceğe işaret eden kısmına önceleri tedirgin yaklaşmış, gaybı bilmeye çalışmanın doğru olmadığını kendine defalarca söylediği halde, çok geçmeden kendisini tahminler yaparken bulmuştur. Genellikle de doğru çıkan bu tahminleri “olabilecek olaylara ruhen hazırlanmaya vesile oluyor” diye savunmuş ama aynı zamanda kaderin önüne geçilemeyeceğini de fark etmiştir. yağmur86 , paylaşımın için teşekkür ederim öncelikle. üst paragraftaki 17 ağustos tahminiyle ilgili kısım oldukça etkileyiciydi. alt paragrafa ait kısımı da hatırlıyorum , astrosohbete daha önce eklenmişti sanırım o kısım. bir haritada hiç bir gezegenin aralarında açı olmayacağına pek inanamıyorum doğrusu. madem o kadar uzun uzun yazmış bu yazar , keşke o doğum tarihini verseydide bizde baksaydık açısız haritaya.. üstelik twostar diye verdiği linke tıklayınca tuhaf bi sayfa çıkıyor orada harita filan göremiyorum.. RE: Hz. Muhammed Mustafa a.s __ Rasulallah s.a.v - yagmur86 - 04-20-2010 04:49 AM peygamber efendimizin doğumu kesin olarak rebiül evvelin onikinci gecesi hicri takvim ile miladinin karşılaştırılması ve sonucunun 20 yada22 nisana denk gelmesi gibi konular konunun uzmanlarına havale... yalnızca ben bu astrologların bu kadar haritaya bakıp peyg. ef. sav i es geçmelerini anlamıyorum bu tespit edilemez birşey mi sonra bi de yahudinin gördüğü o yıldız acaba hangisi? ben teleal bedru aleyna larla büyüdüm orada geçen süreyya ışığı ne hep merak etmişimdir... Cvp: RE: Hz. Muhammed Mustafa a.s __ Rasulallah s.a.v - astrosohbet - 04-20-2010 06:16 AM \'yagmur86\' pid=\'80174\' dateline=\'1271724585\ Yazılan:peygamber efendimizin doğumu kesin olarak rebiül evvelin onikinci gecesi hicri takvim ile miladinin karşılaştırılması ve sonucunun 20 yada22 nisana denk gelmesi gibi konular konunun uzmanlarına havale... yalnızca ben bu astrologların bu kadar haritaya bakıp peyg. ef. sav i es geçmelerini anlamıyorum bu tespit edilemez birşey mi sonra bi de yahudinin gördüğü o yıldız acaba hangisi? ben teleal bedru aleyna larla büyüdüm orada geçen süreyya ışığı ne hep merak etmişimdir... dediğim gibi haritanın doğru olduğundan emin olsaydık kendi adıma çok detaylı bir değerlendirme yapmayı isterdim. ama tabii bu değerlendirmeyi karakter analizi düzeyinde değilde , yaşadığı transitler ve sonuçları şeklinde yapmayı tercih ederdim. RE: Hz. Muhammed Mustafa a.s __ Rasulallah s.a.v - Daily - 04-20-2010 11:39 AM ben daha önceden astrozoomdan haritayı çıkarmayı denemiştim ama 20 nisan yaptığımda ay sanırım 7. gününde çıkıyordu oysa 12. gece olmalı diye biliyoruz fakat öyleyken bile neredeyse 3-5 tam kare vardı haritada.. sanırım efemerisle çözülebilir bu sorun.. 571 rabiülevvel 12 bu tarihin doğru olduğunu düşünüyorum.. Cvp: RE: Hz. Muhammed Mustafa a.s __ Rasulallah s.a.v - tiyatral_gitarist - 04-20-2010 12:57 PM 1439 yıl önce bugun derken 2010-571 = 1439 şeklindeyedi demek istediğim yani yine güneş döngüsüdür. Takvim farklılığı farketmiyor bu durumda. Doğum günü konusunu biraz araştırdım. Ravzül Enf adlı eserin sahibinin söylediğine göre meşhur olan rivayet, Ebrehe ordusunun Mekke´ye gelişinden 50 gün sonra Peygamber efendimizin dünyaya gelmiş olduğu doğrultusundadır.[1] Ancak burada meşhur olan bir başka rivayete göre de Peygamber efendimiz, Ebrehe ordusunun Mekke´ye gelişinden 55 gün sonra dünyaya gelmiştir ki, Ebu Cafer Muhammed el Bakır´m da bu doğrultuda bir rivayeti vardır. Anlatıldığına göre Fil ordusu, Muharrem´in yarısında Mekke´ye gelmiştir ki, buna göre Peygamber efendimizin bu tarihten 55 gün sonra dünyaya gelmiş olması, Rebiulevvel ayının 12. gecesine denk düşmektedir.[2] Bu rivayet, Şemsî sene hesabıyla Peygamber efendimizin 20 Nisan´da dünyaya gelmiş olduğuna ilişkin varolan rivayetlere uymaktadır. Rivayet sağlam olduğu için biz de bu görüşü benimsemekteyiz. İran bu olayı bizden 1 hafta farklı aldığı için , olay kutlu doğum \" olarak alınmıştır. 12. Rebiulevvel 571 , hesap ehlince hesaplanıp 20 nisan olarak hesaplanmıştır. Yeniay gibi tarihler herzaman ayın 1 ine denk gelmeyebiliyor bu arada, sapmalar oluyor. Hesap ehlinin bu gibi detay bilgilere bizden daha olduğunu varsayarak , bunu araştırmaya luzum duymuyorum ben. Şimdi sevgili dostlar şu kesinki tarih dediğimiz şeye rivayet-hurafe veya hikaye de diyebiliriz. Çünkü aktarılanlar yakın tarih bile olsa hep ya sözel aktarımlar yada kişisel notlardır. \" dediğimiz şeyler bile benim düşünce ve bildiğime göre böyledir. O gece bir peygamber geldiğinin bilindiğini (az kişide olsa ve bir sır olarak saklansada) , rivayetler bize söylüyor. Yahudi kahinlerinin bunu anladığı ki zaten bunu bekledikleri ve bütün işaretleride gördükleri anlaşılıyor... A.H -Muhammed MUstafa a.s kitabından doğum gecesinin , bir anlatımı... \'in oğlu Abdullah, Medine\'in evinde, doğum sancıları çekmekte... Gün kaçmış, gecenin karanlıkları yavaş yavaş bütün odayı sarıyor...Odada bir kaç hatun, kimi yağdanlıkları yakıyor, kimi de Âmine Hatun\'un yanında bulunan Abdurrahman Bin Avf\'un elini tuttu ve gayret verdi.. Birşeyler görüyordu orada Âmine Hatun.. Derken, beklenen, dünyayı şereflendirdi... Derhal alındı! Göbeği kesilecekti! Fakat göbeği zaten kesikti bu yavrunun!! Şimdi olay bu haritaya Rasulumuz ne kadar tabidir acaba... Ben düşünüyorum ki O da bir beşer olarak doğdu ve rabbinin kuludur. Bu haritanın hükmünden çıkmıştır ama bu haritayla yaşamıştırda . Ayrıca kendisinin anlattığı \" hadiseleri vardır. 2 kere göğsü açılıp temizlenmiştir... Birincisi kaç yaşında oldu bilinmez (belki 3-5) , ikincisi tahmini 10 yaşında olmuştur. -Beyaz elbiseli bir adam beni alıp arkadaşının yanına götürdü.. Sonra beni yere yatırdılar... Birisi, bir yanından öbür yanı gözüken bir hançer çıkarıp göğsümü yardı, içimden bir şeyler çıkartıp attı.. Sonra da \" dediler.. Sonra da bir başkası benim yara yerlerime elini sürdü de, hepsi hiç birşey olmamış gibi oluverdi.. http://download.ahmedhulusi.org/download/pdf/muhammedmustafa1.pdf Bkz - Sf 43 , 68 Benim görüşüme göre bunlarda astrolojik hadiselerle meydana gelmiş , zahire çıkmış , belkide sembolik anlatımlardır. Belli \"lerden kurtulma gibi anlaşılabilir bana göre. Ayrıca şironun 650 yılından önceki yörüngesinin kaotik yani tahmin edilemez olması ayrıca düşündürücü... Bu yılda uranus yada saturnle ilginç bir teması vardı yanlış hatırlamıyorsam... Şimdilik aklıma gelenler bunlar Sevgili yıldırım peki acaba yaşanan olaylardan tarih doğrulanamazmı ? MEsela bir \" gibi veya savaşlar gibi bilinen tarihlerden... ? ... - Schatz - 04-20-2010 02:36 PM Güneş boğa yükseleni ise kovadan giren balık diye duydum... Ama ay burcunda hiç bir net sonuç yok ... |