[Derin]

Güneş terazi burcuna girerken ekvatorun üstünden geçer ve yeryüzündeki her yerde gece ve gündüzü eşitler. Karanlık ve ışığın bu dengelenmesi, dengeyi yeniden tesis etme çabasının çağrışımlarıyla yüklüdür. Kadim zamanlarda bu dönem olayların mevcut gidişatını değerlendirme, ilerideki ihtiyaçları tahmin etme, önemli sorunları ele alma ve önde uzanan zorlu mevsim için işe yarar bir plan yapmak için ayrılmış bir vakitti. Kadim Mısır terazi hayatın sonunda, ölmüşlerin ruhunun bir kefesinde Hakikat Tüyünün olduğu terazide tartıldığı hüküm gününün güçlü bir sembolüydü. Roman mitolojisinde tanrıça Astraea adaleti yönetiyor, elinde bir terazi tutuyordu. Bu terazi adaleti ve eşitliği getirmek için ne tür karmik müdahaleler gerektiğini tartmanın bir aracıydı.

Bu dönemde doğan ve analiz, hüküm ve denge nitelikleriyle donanmış olan kişiler aşırılıklardan ve uçlardan kaçan semavi bir ortamın çocuklarıdırlar. Teraziler doğal karşılaştırma, ayrıştırma ve tarafsız felsefi akıl yürütme yetenekleriyle haklı olarak Zodyak’ın arabulucuları olarak ün salmışlardır. Teraziler beynin sağ ve sol yarım küreleri arasındaki ince etkileşime dayanan harika iletişim becerilerine sahiptirler. Genel olarak terazilere daha geniş sosyal sonuçları düşünerek kişisel ön yargıları bir kenara koyan adil ve önyargısız hüküm vermeleri konusunda güvenilir.
Teraziler şu ya da bu şekilde bir dene ve adalet konumunu bulma güdüsüyle yaşarlar. Denge ve adalet arayışının içe bakışla başlaması gerektiğini bilir ve kendi duygusal davranışlarını incelemekten veya başkalarının analiz etmesinden mutlu olurlar. Adalet arayışı içinde başkalarının kendilerinden farklı bir görüşe sahip olabilme olasılığını dikkatle gözden geçirir ve olayları alternatif bir bakış açısından görmek için kendiliğinden harekete geçerler. O zaman buradaki güçlük uyum arayışı içinde olan bir insanın birbiriyle çatışan realiteler bolluğunu nasıl ele alacağı meselesidir. Acaba hepsi kaba bir ortak paydada birleştirilecekler mi, yoksa bir uçtan ötekine savuracak şekilde kararsızlık ve istikrarsızlığa mı yol açacaklar?
Kendi güneş burçlarının daha soylu niteliklerine uygun yaşayan teraziler adalet ve ayrıştırma konusunda epey eğitimlidirler. İlk önce analiz ederler, ardından bir çözümde uzlaşıp karar verirler ve sonra yeniden değerlendirmeyi gerektirecek yeni bir bilgi ortaya çıkmadıkça ilke ve kararlarına sadık kalırlar. Hiç kuşkusuz böyle bir tutumun kendi içinde uç bir yanı vardır ve bu yüzden Teraziler kendilerini iyice bir incelemelidirler ve bir insan olarak olgunlaşma süreçlerinde tek çatışmasız durumun atalet olduğunu anlarlar. Huzur ve uyum arayışında bile kişi bir duruşa sahip olmalı ve bu duruşun başka insanlarda ve dolayısıyla kendilerinde neden olduğu rahatsızlığa rağmen duruşunu korumalıdırlar. Terazi burcunun işte bu yüzden güneş burcu yorumlarında yazan şeylerden daha karmaşık olmasında şaşılacak bir yan yoktur. İniş çıkışlarla, gerilim ve zorlanmalarla dolu bir dünyada uyumu bulmak kolay bir iş değildir, birçok terazi gerilimsiz ilişkiler ve kolay bağlılıklar yaşamak yerine gündelik çatışmaların ve kendi görüşleri başkalarınkiyle çatıştığı zaman ortaya çıkan rahatsızlığın acılı bir şekilde farkındadırlar.
Birçok güneş burcu yorumları Terazi burcunu Zodyak kişilikleri içinde en çekici olan diye anlatır, bu bakış açısı Güneş’in geleneksel olarak düştüğü söylenen bir burçtaki konumunun biraz çarpık bir tarifidir. Yaratıcı kendini ifade edişin ve bireyselliğin sembolü olan Güneş’in terazi burcunda düşmesinin nedeni, Terazilerin kendi özel ihtiyaçlarını hiç durmaksızın başkalarına karşı sorumluluklarını hesaba katmak zorunda oldukları karmaşık bir ortamda değerlendirmek zorunda kalmalarıdır. Kişinin kendi gerçek yolunu bulması ve kendi duruşunu başka insanların ne düşündüğüne bakmadan net, doğrudan ve açıkça ortaya koyması açısından gerçek bir zorluktur bu. Teraziler bu konumdan rahatsızdırlar ve kendi kişisel ihtiyaçlarının peşine düşmeye odaklanan sabit bir kararlılığı korumak için büyük güdüsel engelleri aşmak zorundadırlar. Kendi burçlarının daha derin ilkelerine bağlanmayı başarırlarsa, çatışmalardan kaçmak için ödünler vermek zorunda kalmaz, muhalefet ettikleri şeyin karşısında güçlü bir şekilde çıkmak için çatışmanın bir ucunda kararlı bir şekilde durabilirler. Bu anlamda gerçek bir ‘dengeleyici’, evrensel terazinin çocukları olurlar ve diplomasi, nezaket, adalet ve aklı kullanarak olumsuzlayıcı baskıcı güçlere meydan okumaktan korkmazlar. Terazi bir öncü burçtur, dünyada değişiklikler yapmak için güçlü bir güdüsü vardır. Yine de Terazi bütün öncü burçlar arasında en çok hafife alınan burçtur, onların başkalarını zorlamayan kişilikleri bizim yanlış bir şekilde terazilerin amaçlarından kolayca vazgeçebileceklerini düşünmemize neden olur.
Egonun kendini ifadesinin bu doğal bastırılması Terazi’nin Venüs tarafından yönetilmesi yüzünden daha karmaşık hale gelir, çünkü Venüs gezegeni ilişki kurmak, istenmek ve başkaları tarafından onaylanmak isteyen bir gezegendir. Teraziler ilişkiler ve başkalarına sorumlulukların kabul edilmesi kendi dünyalarının ekseni olduğu gerçeğinden kaçamazlar. Bu eksen onlara duygularını verir, onları eylemlere iter; bu yüzden Terazilerin ilişki sorunları içine gömülmüş olması veya bir ilişkiye girmeye çalışmaları ünlüdür. Venüs’ün yönetici olması onların diplomatik ve büyüleyici karakterlerine dair ünlerine ün katar. Teraziler kendilerini başkalarına çekici bir şekilde sunmaları, ince bir sanatsal beğeni ve takdir yeteneğine sahip olmaları ve kendilerini maharet ve nezaketle donatmalarıyla bilinirler. Terazi burcunda Venüs gündüz yöneticisidir; burada açık ve görünür bir şekilde kendini ifade ederler, bu durumda güzellik ve zevki ifade etmek ve çevrelerinde açık bir şekilde zuhur ettiğini görmek istedikleri bir dünyada yaşadıkları için Terazilerin görünüşte hoş olan şeylerden kolay etkilendikleri söylenebilir.
Birçoğumuz kendi güneş burcumuzun üstün niteliklerini sergilemeyi başaramıyoruz ve bu burçla ilişkilendirilen birçok olumsuz özellik – kararsızlık, suçluluk, hata yapıyorum duygusu, ifade edilmeyen içerlemeler, kendini aşırı derecede zevke gark etme, iki uç arasında salınma – günlük yaşayan Terazilerde kolayca görülen şeylerdir, kuşkusuz bunlara ama bu haksızlık ve ama öte yandanları ekleyebilirsiniz. Birçok terazi yüzeydeki uyum içinde yaşamaya kendini öyle kaptırır ki onu rahatsız eden konulardan kaçınmalarıyla insana bıkkınlık verebilir. Tıpkı kocasının onu aldattığından şüphelenmesi için iyi nedenleri olup da bunu düşünmek istemeyen bir kadın gibi veya ilişkiye tümden bağlılığını ifade ettikten sonra ortadan kaybolan aşık gibi, yüzeyde iyi göründüğü müddetçe Teraziler kendilerini her şeyin olması gerektiği gibi olduğuna inandırabilirler. Kelimelerle ilgili doğal bir yetenekleri ve kulağa doğru gelen her şeyin doğru olduğunu varsayma eğilimleri vardır, bu durum Terazilerin başka insanların samimiyeti konusunda aldanmalarına ve bu aldanmanın başka bir samimiyetsizlik olduğunu görememelerine neden olur.
Teraziler ayrıca ‘uzlaşma’ ile ‘müzakere’ yollarının insanlara istedikleri her şeyi verdiği konusunda aldatmada ustadırlar. Kendi isteklerini yerine getirdiklerini kabul etmek yerine, başkalarının da olayları onların gözlerinden görmelerini bekleyerek destek kazanmaya çalışırlar. Teraziler sorgulandıkları zaman kendilerini analiz edip içe bakmaya çalışırlar, fakat aklın sesi – ama daha derin güdülerin görülmesi ve derinden bir farkına varmanın sesi değil – onları hızla adil oldukları ve niyetlerinin makul olduğu sonucuna taşıyacaktır. Teraziler genellikle daha derin bir ahlaki açıyı görmek yerine kendilerini akıllı bir şekilde savunmayla ilgilenirler. Eğer kulağa doğru geliyorsa, doğrudur; eğer cümle zeki bir şekilde tasarlanmışsa bir yalan olamaz.
Bunun net sonucu şudur ki eğer söz konusu Terazi burcu kişi yeterince bilge ve anlayışlı değilse, insanlar onların ahlaki olarak sığ, ilkelere bağlılıkları zayıf ve samimiyetsiz oldukları fikrine kapılırlar. Bir çatışma durumunda başarılı bir şekilde zafere ulaşırlarsa, her zaman arkada bırakılan bir kandırmacanın ağırlığını hissederler. Sırtından vurulan birçok insan yaranın üzerine gülümseyen bir insan yüzü resmi yapıştırmak istemez. Kendisi bir terazi olan Oscar Wilde, şöyle gözlemlemiştir bu durumu:

Hepiniz işitin çünkü

Herkes kendi sevdiğini öldürür
Kimi acı bir bakışla
Kimi övücü bir sözle yapar bunu
Korkaklar bir öpücüğü
Cesurlar bir kılıcı seçer!

Reading Gaol Balatı, 1897.
Evet, teraziler öpücükle öldürür! Çok düşünceli, toplumsal olarak sorunsuz, geçimi kolay görünen bu Zodyak kişiliği, karmaşık duygusal sorunlar ve nahoş zorluklar içinden tatlı dille çıkma çabaları içinde arkalarında derin bir hüsran izi bırakabilirler. Teraziler düşünceli insan olmak amaçlarında kaçınılmaz acılı ‘sona erdirme’ aşamasından kaçınmaya dair doğal bir eğilime sahiptir. Müzakereyi – ve dolayısıyla kendi seçeneklerini – hep açık bırakmayı isteyen terazilerin en büyük yanlışı, başkalarına adil davranmak isterken, adil dışında her şey olabilmektedir.
Bir hava burcu olarak terazi her şey aydınlık, parlak ve olumlu olsun ister. Hava elementi sanguine mizacıyla ilişkilidir, bu mizaç ölçülü, dengeli ve iyimserdir. Sanguine mizaçlar orta yolu bulmaya ç alışır, yenilikçi ve uç tepkilerden ve sıra dışı yaklaşımlardan hoşlanmazlar. Bu yüzden Teraziler her şeyi sunar gibi görünseler de talepkâr ve yoğun ilişkiler için uygun değildirler. Toprak burçları onları hoppa ve sorumsuz olarak, su burçları derin duygusal ihtiyaçlarına tepkisiz olarak görürler. Ateş burçlarıysa terazilerin serinkanlı büyüleyici diplomasilerinden, geride karizmatik bir kişilik ve canlı bir kıvılcım yoksa, hiç etkilenmezler.
Bir insan burcu olarak Terazi medeniyeti, kibarlığı, övücü kelimeler zenginliğini ve kaba kuvvet yokluğunu temsil ederler. Mesleki alanlarda teraziler doğuştan diplomatlar, kusursuz müzakereciler, halkla ilişkilerin her alanında başarılı olabilecek nazik insanlardır. Kendi köşelerini sanat alanında da bulabilirler, ışık renk ve biçimin dengeli ve simetrik bir şekilde bir araya gelmesi, halka çekici gelen eserler üretmelerine yardımcı olur. Stilleri sıradışı, garip veya tutkulu değil, gelenekseldir; çekici, kolayca taktir edilen ‘yüz’ olduklarında, iş dünyasında da başarılı olurlar.
Bununla birlikte bir terazi için ideal iş hukuk, hükümet, devlet ve adalet sistemleri içinde yer almaktır. Terazi, en iyi halinde, gerçek stratejisttir; burada akıl duygulara hakimdir ve eşitsizliği ve adaletsizliği ortadan kaldırma yönündeki daha geniş amaca çok iyi hizmet eder. Teraziler kendilerini kendi evrenlerinin merkezi olarak göremedikleri bir konuma yükseldikleri vakit, kendi sosyal ortamlarının içindeki bir denge unsuru olarak, kendilerine verilmiş olan kozmik kuvveti tümüyle kullanmaya çok yaklaşırlar. Denge sükunette kolay bulunan bir şeydir; ancak gözlerimiz uzaktaki ufka kenetlenmişken en sert fırtınalarda dimdik durduğumuz zaman daha büyük bir amaca hizmet ederiz. Terazi orta noktaya yapışmakla değil, ama İdeallere odaklanarak dikkat dağıtıcı şeylerden korunur ve kendi içsel dengelerini temsil eden bir denge ve uyum yeri bulurlar.

© 2010, BATİNİLER.