Değerlendir:
  • 10 Oy - 3.1 Yüzde
  • 1
  • 2
  • 3
  • 4
  • 5

Farklı Ufuklara Doğru - 2011
Yazar Mesaj
Derin
Kayıtsız

 
Mesaj: #4
Hades'in Ayak Sesleri
17 Ağustos artık Türkiye’de dikkat edilmesi gereken bir tarih oldu. 17 Ağustos 1999 sabahı hayatımız depremle altüst olmuştu, 17 Ağustos 2011 sabahı da hayatımız PKK pususu sonucu barış görüşmelerinin bütünüyle sona erişi ve savaşın yeniden patlak verişi ile altüst oldu.
Her iki olayda da gökyüzünde büyük kare oluşmuştu, yani dört gezegen dünyayı çevreleyen 360 derecelik ekliptik düzleminde, adeta bir haç gibi, dört köşeden, birbirlerine 90’ar derecelik açı yapmışlardı. Kare açı sembolik olarak dört sayısı ile (dört yön, dört rüzgar, dört köşe), yeryüzü ile, madde ile, olaylar ile ilintili büyük bir gerilimin göstergesidir. Dolayısıyla astrologlar gökyüzünde bir kare oluştuğunda, yeryüzünde de buna zamandaş bir olayın olacağını, bir büyük kare oluştuğunda da bu olayın büyük olacağını tahmin ederler.
1999 yılında sabit burçlardaki büyük kare sabitliğin baskısının patlayışı gibi içten gelmişti. Yeryüzü içeriden çatladı. 2011’deki büyük kare ise hareketin simgesi öncü burçlarda gerçekleşti ve gerilimi dışsal bir olay patlattı. Bu olay hain (Mars) bir pusu (Pluton) idi ve barış görüşmelerini sona erdirdi. Savaş (Mars) kazandı. Olay esnasında gökyüzünde Mars ile Pluton birbirlerine karşıt duruyorlardı. Birisi Türkiye’nin doğum haritasında halkı, halkın sağlığını ve fiziksel varlığını temsil eden, diğeri de halkın karşıtlarını temsil eden yerdeydi. Bunlara kare yapan iki gezegenle birlikte Türkiye’nin dört direği Hakkari’de sallandı.
Bu, astrolojik açıdan iyiye işaret değil. Her an her yerde bu tür olayların olabileceğini biliyoruz, ancak 17 Ağustos’taki olayın bir öncü deprem niteliği var. 2007 yılından bu yana içinde bulunduğumuz astrolojik atmosferin daha önce hiç deneyimlemediğimiz köklü değişikliklere işaret ettiğini yazıyoruz. Bunlar özetle, ilk önce kaynakların kıtlığı, yaşamın daralması, baskının artması, ekonomik daralmalar, sertleşmiş güç yapıları ile başlayan, sonra düzenleri protesto etmek, onlara karşı çıkmak, isyan ve ardından isyanın bastırılma çabaları, değişime direnç ve savaş şeklinde özetlenebilir. Bunun neticesi özgürlük, biçim değiştirmek, dünyada farklı bir düzenin yerleşmesi olacaktır.
Bu değişikliklere işaret eden gezegenler Satürn, Uranüs ve Pluton’dur. Bunlar son 2-3 yıldır etkileşimlerine başladılar, dünyada da buna zamandaş olaylar yaşanmaya başladı. Bunun Türkiye’deki yansıması ilk başlarda “Kürt Açılımı” şeklinde oldu, ancak sancılı bir dönüşüm süreci (Pluton) olan bu açılıma güçlü bir Milliyetçilik ve Kürt karşıtlığı eşlik etti. Kürtler ötekileştirildi. Buna rağmen eskiden tabu olan bir takım konular konuşulur hale geldi, insanlar Güneydoğu’da yaşananları öğrenmeye başladılar. 19 Kürt genciyle yapılan röportajlardan oluşan Bildiğin Gibi Değil isimli kitap çok satanlar listesinden inmiyor. Bunun bir benzeri de 11 Eylül’den sonra Amerika’da yaşanmıştı. Kuran en çok satan kitap olmuştu. Amerika’lılar “öteki”ni tanımaya çalışıyordu. Özetle, ben ve öteki arasında bir uzlaşma faaliyeti başlamıştı.
Astrolojide ben-sen karşıtlığı veya ittifakı Yükselen-Alçalan aksıyla temsil edilir. Devletler astrolojisinde Alçalan rakipleri, açık düşmaları, sivil savaşı, kaçak suçluları simgeler. Diğer yönüyle de ortaklıkları, öteki halkları, diplomatik ilişkileri ve hakemleri gösterir. Burası “sen”dir, “öteki”dir. Yükselen ise ülkenin halkını, insanların fiziki ve ruhi sağlığını gösterir. Dolayısıyla ülkenin fiziki bütünlüğü de bu kapsamdadır. Burası “ben”dir, “benim varlığım”dır. Hüner “ben” ve “sen”i hünerli biçimde uzlaştırmaktır. Türkiye’nin doğum haritasında Yükselen’de Pluton vardır. Yani Türkiye’nin kaderinde daha doğuştan Pluton’un işaret ettiği güç savaşları ve ölüm bulunmaktadır.
Pluton (Hades) mitolojide yeraltının efendisidir. Bu nedenle bir toplumda gizli kapaklı olanları, yasakları, mafyayı ve yaşamın karanlık yönlerini, işkenceyi, organize suçu, çete psikolojisini, gizli polisi temsil eder. Öte yandan yaşamın ölüm ve yeniden doğum süreçleriyle ilintilidir. Arıtma tesislerini, çürümüş bir şeyin yeniden hayata kazandırılmasını ya da yeraltı kaynaklarının bolluğu nedeniyle zenginliği simgeler. Bu özelliği ile iyileştiricidir, ancak Pluton’un simgelediği tedavi can yakar. Kangren olmuş bir bacağın kesilmesi gibidir. Pluton’un eşlik ettiği dönemler sancılıdır ve mutlaka eskiyle yüzleşmeyi ve mevcut biçimini dönüştürmeyi gerektirir. Pluton güç ve acizlik ile ilintilidir. Bu gücü kendinizi kontrol, başkalarını kontrol ya da koşulları kontrol için kullanabilirsiniz. Neticede acizliği deneyimleyip sadece kendinizi kontrol edebileceğinizi, öteki şıklar için sizden daha büyük güçler olduğunu görürsünüz. Eğer bunları kontrol edebileceğinizi düşünürseniz sonuç ölümdür. Bunun çıkış yolu iki tarafın da kazanacağı durumları yaratmaktır.
Pluton Güneş’in çevresindeki turunu 248 yılda tamamlamaktadır. Bu döngüde Pluton’un kendisine kare ve karşıt yaptığı yıllar ülkelerin yıkım ve bölünme tehlikesi içinde bulunduğu yıllardır. Bir tam turu ise çoğunlukla medeniyetlerin yıkımına ve doğumuna denk gelir. Yörüngesindeki eğiklik nedeniyle süreler değişebilir.
Şimdi gökyüzündeki Pluton Türkiye’nin haritasında Alçalan’ın üzerinde geziniyor ve sivil savaşa işaret ediyor. Bunu bir uzlaşıya döndürmek de mümkün, ancak sancılı bir iyileşme süreci gerekiyor. Pluton bundan önce silahlı kuvvetleri simgeleyen yerdeydi ve ordunun yapısı sancılı bir dönüşüm yaşadı. Şimdi sıra ülkedeki ben-sen savaşına geldi. İşte 17 Ağustos’ta Mars (savaş) bunu tetikledi. Mars’ın bir turu 2-2.5 yıldır. Aynı noktaya 2013 yılının ortalarında tekrar gelecek ve o esnada Pluton kendi döngüsündeki karşıtlığı Türkiye tarihinde ilk defa yapmaya başlamış olacak. Uranüs de aynı noktaya sert bir bakış atacak. Bu durumu, bağışıklığı çok zayıflamış bir bedenin güçlü bir hastalıkla vurulmasına benzetebiliriz. Sonuç malum. Hades’in ayak sesleri duyuldu, bir an önce geçmişi arıtmak, bedeni güçlendirmek lazım.
"Özgür olmak istiyorsanız, bunun bir tane yolu var:
komşularınıza da aynı oranda özgürlük tanımak."
Carl Schurz
[font=Verdana,sans-serif] [/font]
©Barış İlhan
28 Ağustos 2011
Radikal 2'de yayınlandı
09-04-2011 05:13 PM
 Alıntı Yaparak Cevapla
« Önceki | Sonraki »



Bu Konudaki Mesajlar
Farklı Ufuklara Doğru - 2011 - Derin - 12-27-2010, 06:29 PM
Zamanı İşaretleyenler - Derin - 03-14-2011, 02:57 AM
Gezegen Yasakları - Derin - 05-31-2011, 04:45 PM
Hades'in Ayak Sesleri - Derin - 09-04-2011 05:13 PM

Benzeyen Konular
Konu: Yazar Cevaplar: Gösterim: Son Mesaj
  2011'in fırsat zamanları Derin 21 22,768 12-28-2010 01:15 AM
Son Mesaj: Messa

Forum'a Git:


Konuyu görüntüleyenler: