Değerlendir:
  • 8 Oy - 2.75 Yüzde
  • 1
  • 2
  • 3
  • 4
  • 5

Kuzey Ay Düğümü Aslan Burcunda
Yazar Mesaj
astrosohbet Çevrimdışı
Kızıl & Mavi
********
Neptunia Admin
lt=
Mesajlar: 7,901
Üyelik Tarihi: Apr 2007

Rep Puanı: 172

Mesaj: #5
RE: Kuzey Ay Düğümü Aslan Burcunda
İLİŞKİLER

DİNAMİKLER

KATILIM

Aslan Kuzey Düğümü insanı kavga etmekten hoşlanmaz. O, kavgaları kışkırtmakta uzman olabilir, ama iş duygusal olarak yüklü bir sorunu tartışmaya geldiğinde, onun eğilimi geri çekil­mektir. O ya sessizce oturup diğer kişiye "kayıtsız kalır" (ki bu da partnerini çıldırtır), ya da durumla uğraşmaktan kaçınmak için oradan ayrılır. O devekuşu gibi davranabilir başını kuma gömer, sorunların kendiliğinden çözüleceklerini umar. Çevresin­deki drama katılmadığından, eğer ilişki olumsuz hale gelirse, bunun onun suçu olmadığını düşünür. Ancak, onun katılmaması, çoğunlukla, onu sevmek isteyen kişilerin kalbini kırar.
Bu insan bir durumdan geri çekildiğinde, erişilemez hale gelir. Sonra, o duygusal yoğunluğun azaldığını düşündüğünde, geri döner ve sanki hiçbir şey olmamış gibi davranır. Sorun, onun çevresindeki insanlarla kötü bir geçmiş birikimi yapmaya başlamasıdır. Çözülmemiş sorunlar birikir ve er geç, ortadan kaldırılmamış gerilimden ötürü, partneri ilişkiden duygusal ya da fiziksel olarak çekilir. Bu insan başkalarının duygusal gerek­sinimlerini cömertçe karşılamadığından, onlar onun kendilerini umursamadığını düşünebilirler.
Bazen bu, onun bir ilişkinin nasıl olması gerektiği konu­sundaki idealleri yüzünden vuku bulur: "Ortada bir dram, tartı­şılacak bir şey, çözülecek bir sorun olmadığında ilişkinin sorun­ları yoktur." O, bir krizin aslında iki kişiyi bir anlayış ve empati bağı içinde birbirine yakınlaştıran bir odak noktası olabileceğini anlamaz. Diğer kişiye üzüntü ve düş kırıklığı yaşarken yardım etmeye gönüllü olmak, başka türlü oluşturulamayacak derin bir karşılıklı takdir, vericilik ve sadakatle sonuçlanabilir. Gerçekten de, iki kişi derin bir düzeyde alışveriş sürecini paylaşmaya söz verdiklerinde, ilk başta olumsuz gibi görünen bir durumdan olumlu bir şey yaratmaya gönüllü olduklarında, simyasal bir sü­reç meydana gelir. Eğer bu insan geri çekilmeye ve mutsuz ol­maya harcadığı enerjiyi alıp, ilişkiye katılmaya ve mutluluk ya­ratmaya harcarsa, ilgili herkes kazanır!

HAKTANIRLIK

Aslan Kuzey Düğümü insanının ayrı ve tarafsız duruşu, kısmen, onun doğuştan sahip olduğu haktanırlık duygusundan kaynak­lanır: O başkalarının bireyselliklerini destekler ve diğer kişiye müdahale etmek ya da baskı yapmak istemez. Ama bu enkarnasyonda bu insan sınırlar çizmeyi, "hayır" demeyi, "Bu davra­nış beni incitiyor. Eğer bunu yapmayı sürdürürsen, giderim," demeyi öğreniyor. Böylece, o kendi kaderine bir el atmış ve diğer kişiye değişme fırsatı vermiş olur. Kendi bireyselliğinin bu sade, dürüst ifadesi onun bir ilişkiyi karşı tarafa haber vermeden biti­rip gitmesinden daha sağlıklıdır.
Bu insan diğer kişiyi neyin hoşnut ettiğini fark etme yete­neğine sahip olduğundan, o başkalarının da onu neyin hoşnut ettiğini fark edebileceklerini varsayar. Böylece, diğerleri (onu hoşnut edecek şeyler yaparak) "karşılık vermediklerinde," o du­rumun adil olmadığını düşünür ve geri çekilmeye başlar. Aslın­da, diğerleri Aslan Kuzey Düğümü insanı kadar objektif ve göz­lemci değildirler ve o bazı ipuçları vermedikçe, onlar bu insanı nasıl hoşnut edeceklerini çoğunlukla bilmezler.
Aslan Kuzey Düğümü insanı o kadar çok enkarnasyonu sa­dece kendi arzularının değil başkalarının da arzularının farkın­da olarak geçirmiştir ki, o bir şey istediğinde, bunun çevresinde­kiler için de olumlu bir şey olacağını çoktan saptamıştır. Hepi­miz başkalarının da tıpkı bizim gibi olduklarını düşünme eğili­minde olduğumuzdan, bu insan başkalarının arzularının da her­kesin en yüksek hayrını dikkate aldığını varsayar. Ama durum böyle değildir. Başkaları genellikle arzularının diğer kişilerle ilgi­li olarak "haktanırlığını" denetlemezler ve onların arzularının birçoğu bencilce ve öngörüsüz olabilir. Bu yüzden, Aslan Kuzey Düğümü insanı başkalarının arzularına göre davrandığında, ço­ğunlukla sonunda kaybeder ve sonra diğer kişinin onu gözetme­miş olmasına içerler. O kendi kendisini gözetmeyi öğreniyor ve eğer o adil olmayan bir durumun içindeyse, neler hissettiğini di­ğer kişilere bildirmelidir.

Duygusal Enerjiyle Başa Çıkmak

Aslan Kuzey Düğümü insanı aşırı yüklü duygular karşısında ra­hatsız olur. Karşı tarafla yüzleşmek istemediğinden, iletişimden kaçınabilir. Bir kez o (ilişkiyi sürdürmeme, vb. hakkında) bir ka­rar verdiğinde, bu kararı uygular. O diğer kişiyle temas kurmak­tan bile kaçınabilir, o zaman o kişi boşlukta asılı kalır, neler ol­duğunu ve bu insanın onu neden terk ettiğini anlayamaz. İçsel olarak, bu insan partnerinin duygularının yoğunluğu­nun çok farkında olabilir, bu yüzden kendisinin neler hissettiği­ni ifade etmekte zorlanabilir. O, duygularını olduğu gibi, olup bi­tenlerle ilgili geniş görüşünü objektif bir biçimde paylaşmayı ha­tırladığında, bu onun iletişim kurmasına yardımcı olacaktır. O, diğer kişiye neyin "yürümediğini" söylemekten çekinir. Bunun o kişiyi perişan edebileceğinden korkar, oysa aslında dürüst iletişi­mi partnere onun objektif görüşünden yararlanma olanağı verir.
Ama her şey güdüye bağlıdır ve onun niyeti net olmalıdır. Eğer onun partnerinin davranışıyla ilgili düşüncelerini paylaş­ma güdüsü bir sevgi ifadesiyse, o ilişkiyi düzeltmeyi samimiyetle istiyorsa, partneri bu sevecen niyeti hissedecektir. Ama eğer o bunu öfkelendiği için yapıyorsa, kaybedecektir. Onun objektif görüşü diğer kişiye gerçekten çok yardımcı olabilir. Ama eğer o kendi içgörüsüne katı bir biçimde bağlı kalır ve diğer kişiden ge­len geribildirime bakmaksızın "haklı" olduğunda ısrar ederse, ortaya sorunlar çıkacaktır.
Aslan Kuzey Düğümü insanı ilişkilerine enerji harcamama eğilimindedir. O, gerçekte olup bitenleri yadsımaya girişir. Diski olumsuz hale gelse bile, kendi kendisine şöyle der: "Bu böyledir; herkes bunu yaşar." O, yaratmak istediği şeye enerji harcama­dan, ideallerine, hayallerine ve o ilişkiyle ilgili beklentilerine tu­tunmayı sürdürür, ancak sonra bir gün öylesine bir düş kırıklığı­na uğrar ki, ilişkiden vazgeçer ve çekip gider. Bunun yerine, o yaratıcı enerjisini durumun gerçeğinden kopmak için değil, du­rumu istediği yönde değiştirmek için kullanmayı öğrenmelidir.
Bu insan aşkı, oyunu ve başkalarına sevgi vermeyi ihmal ettiğinde, hayatta büyük fırsatlar kaçırır. O, yaşamı boyunca sev­giyle kuşatılma potansiyeline sahiptir, yine de çoğunlukla so­nunda sevgisiz kalır. O sevgiyi ve aşkı kaybettiğinde, bu çoğun­lukla, ilişkiyi yürütmek için ona yeterince enerji harcamaya gö­nüllü olmamasından ötürüdür.
Aslan Kuzey Düğümü insanı için çözüm, ilişkiye aktif bir biçimde katılmaktır. Özellikle bir ilişkinin başlangıcında, o kendisini kendi idealleri ile diğer kişinin ideallerinin gerçek bir bile­şimini yaratmaya adamalıdır. O, diğer kişinin ne istediğini öğ­rendikten sonra, kendisinin ne istediğini açıkça söylemelidir. Özellikle aşk ilişkisinde, diğer kişi için ideal romantik ilişkinin nasıl olduğunu öğrenmelidir. O zaman, diğer kişinin fikirleriyle bağdaşıp bağdaşamayacağını saptayabilir. Eğer bağdaşıyorsa, bu insan, mutluluk yaratma konusundaki büyük yeteneğiyle o iliş­kiye güvenle girebilir.

Çocuklar

Aslan Kuzey Düğümü insanı çocuklarla harika bir ilişki kurabilir ve çocuklar onun için "iyi karma"dır. Çocuklarla olmak onu içindeki çocukla temasa geçirir. Aslında, bu insanın bu enkarnasyondaki başlıca amaçlarından biri, içindeki çocukla temasa geçmek ve o çocuğun oynamasına ve kendisini açıkça ifade etme­sine izin vermektir. Onun oyun oynarken hissettiği neşe ve can­lılık içinden dalga dalga yayılarak çocuklarla rezonansa girer, böylece çocuklar Aslan Kuzey Düğümü yetişkiniyle birlikteyken kendi başlarına eğlendiklerinden daha çok eğlenirler.
Bu insan her çocuğun bireyselliğini tanır ve çocuğun dışsal uyarımlara nasıl karşılık verdiğini fark eder. Çocuklara yetişkinlermiş gibi davranır, onların bireyselliğine izin verirken, disiplin­li davranmaya da teşvik eder. O, çocuklar konusunda özel yete­neklere sahiptir. Onun çocuklara nasıl davranılacağı hakkındaki bilgisini yazılı ya da sözlü olarak paylaşması, ya da çocuklarla ça­lışabileceği bir meslek seçmesi yararlı olur. Bu diğer insanların çocuklara nasıl davranılacağını öğrenmelerine yardımcı olur ve herkesi daha mutlu kılar.

VERME VE ALMA

Aslan Kuzey Düğümü insanı soğuk, mesafeli görünebilir, oysa o canlılığını besleyecek romantik, tutkulu ilişkilere girmeyi özler. Romantik ilişkiler vermeye dayanır gerçekten de, birbirine vermek ateşi canlı tutar. Vermek birçok biçim alabilir: İltifatlar, ce­saret verme, armağanlar, onaylama, anlayış, diğer kişiyi neşelendirme ve büyük küçük daha birçok davranış. Bu insan yaşamın­daki o "özel kişi"ye dikkat ve özen göstermeyi hatırladığında neyi nasıl vereceğini bilme konusunda uzmandır.

Hesap Tutmak

Aslan Kuzey Düğümü insanı için, güdü her şeyden önemlidir. Eğer o saf bir güdüyle bir katkıda bulunmak ve enerji akışını sürdürmek için veriyorsa, o zaman mutluluk bunun doğal bir yan üründür. Ama eğer o bir karşılık bekleyerek veriyorsa ya da verdiklerinin "hesabını tutuyorsa," o zaman düş kırıklığını davet et­mektedir.
Başkalarından armağanlar ve destek kabul etmek Aslan Ku­zey Düğümü insanı için kolaydır. O işinin sevgi ve yardımı kibar­ca almak olduğu geçmiş yaşamlarda almaya alışmıştı. Ama bu süreçte birçok enkarnasyon sonra, onun üzerine bir atalet çöktü. O saplanıp kaldı, "aşırı beslendi" ve kişisel inisiyatifiyle sevginin verme ucunda olmakla gelen canlılık, heyecan ve yaratıcılıkla te­ması yitirdi. Bu enkarnasyonda, bu insan yaratıcı gücünü geri is­tiyor. Ve o, yüksek enerjiyi, verme yoluyla deneyimleyebilir.
Sorun, karşılık beklemeden vermenin onun için içgüdüsel olmamasıdır. Oysa böyle vermek onu daha fazla alacak şekilde özgürleştirebilir. İnsanlar, bulundukları her durumda, verebile­ceklerini vermeye odaklandıklarında hayal edebileceklerinin ötesinde almak üzere kanalları açık bırakırlar. Ama onlar almak için verdiklerinde, sadece kendi beklentilerine göre alabilirler ki bu beklentiler de doğal olarak sınırlıdır.
Başkalarının vermeleri gereken karşılıkla ilgili katı beklen­tilere sahip olmak, başkalarının verip durdukları, ama Aslan Ku­zey Düğümü insanının bunu asla fark etmediği bir durum ya­ratır. Örneğin, o bir arkadaşını akşam yemeğine götürür. Bir ay sonra onun ciddi bir sorunu olur ve aynı arkadaşı onu rahatlat­mak ve durumu daha olumlu bir biçimde görmesine yardımcı olmak için telefonda saatler harcayabilir. Ama eğer bu insan arka­daşının ona harcadığı zamanı ve enerjiyi takdir etmezse, hâlâ onun kendisini akşam yemeğine davet etmesini bekleyebilir ve eğer arkadaşı bunu yapmazsa, kendisini incinmiş hissedebilir. Öte yandan, karşılık beklemeden vermek onu yaşamın beklen­medik kaynaklardan akan iyiliklerine açık bırakacaktır. Bu onun başkalarının onun için yaptıkları, ama daha önce fark etme­miş olabileceği tüm o küçük şeyleri takdir etmesine de yardımcı olacaktır.
Bu insan ayrıca başkalarının onun verdiği şeyi alış biçimle­rine de içerleyebilir. Eğer o ani hamlelerle verirse, vermek ona önemli bir iş gibi görünebilir ve o diğer kişinin bunu takdir et­mesini ister. O tutarlı, veren bir ruh geliştirmeyi öğreniyor sonuçta en önemlisi, sürekli olarak küçük yollardan vermektir.
Eğer Aslan Kuzey Düğümü insanı, süreç içinde kendisinin de ne kadar yükseldiğini ve canlandığını fark etmeden, ne kadar verdiğinin hesabını tutarsa, o zaman kendisini aşırı fedakâr his­setmeye başlar. O kendisini verici ya da sevecen biri olarak gör­düğünde, o zaman bu eylemler kendisinin doğru bir uzantısı ol­maktan çok, egosunu besleyip güçlendiren bir şey haline gelir. Bazen o kendisini diğer kişiyi enerjiyle beslemek ve mutlu etmek için kendi yolundan ayrılıyor olarak görür. Bu da hesap tutma­nın bir başka biçimidir. Gerçek şu ki, Aslan Kuzey Düğümü in­sanı bir şeyler aldığında, bu onu asla gerçekten heyecanlandır­maz ya da doyum vermez. Ona gerçekten, derin biçimde doyum veren şey vermektir ve diğer kişinin bunun karşılığında göster­diği sevgi ve takdirdir. Onun kendisini enerji dolu hissetmek için gereksindiği şey budur. O verme sanatını yalnızca vermek uğru­na öğrenirken ve başkalarında uyandırdığı mutluluktan sevinç duyarken, gerçekten ruhen besleyici bir çevrede yaşamanın do­yumunu deneyimlemeye başlar.

BAŞKALARINI KABUL VE TAKDİR ETMEK

Bazen, insanlar ona yardım etmeyi teklif ettiklerinde, Aslan Kuzey Düğümü insanı olaya bir tepki gösterir. O başkalarının yar­dımını, çoğunlukla, onun davasını destekleyebilecek kişileri ken­disinden uzaklaştıracak kadar küçümseme eğilimi gösterir. Ama başkaları, sundukları yardım kabul ve takdir edilmezse, daha fazla vermeye heveslenmezler. Bu insan, hayallerini yaratmak için gereksindiği her şeyi Akış'ın ona getirdiği fikrini öylesine be­nimsemiştir ki, çevresindekilerin özel katkılarını kabul ve takdir etmeyi unutabilir.
Bu insan, gerçek bir karşılık vermeden iyilikleri kabul etmek bakımından açgözlü olabilir. O, ona yardım eden insanlara teşek­kür ve takdirini cömertçe göstermelidir; bu, daha fazla desteğe ih­tiyaç duyduğunda o insanları bu desteği vermeye teşvik eden bir bağ oluşturacaktır. O, zihnini başkalarının onun için yapmadık­ları şeylerle meşgul etmek yerine, başkalarının ona verme yolları­nı kabul ve takdir ederek bu yanını dengeleyebilir. Bu yollar, bi­rinin onun geçmesi için bir kapıyı açık tutması, ona mutlu bu­gün geçirmesini dilemesi, ya da yalnızca gülümsemesi gibi küçük şeyleri içerir. Aslan Kuzey Düğümü insanı ona neyin verildiğini görmelidir, çünkü bu onun ilişkilerinden çok daha fazla zevk al­masını ve sevgi duymasını sağlayacaktır.
Aslan Kuzey Düğümü insanı bazen onun enerjisini hareke­te geçiren kişilerin özelliğini kabul ve takdir etmeyi unutur ve kendi temel kurallarına uyan herkesle başarılı bağlar kurabile­ceğini düşünür. O bu yalnızca evrensel olmaktan çok "özel" bir doğası olan içsel bağı tanımayı öğreniyor. Bu özel bağları kabul ve takdir etmesi onun kendi özelliğini takdir etmesine de yar­dımcı olur.
Bu insanın, özel bir bağ hissettiği kişileri küçümseme eğili­mi, çoğunlukla, onun romantik partnerine karşı dikkatsiz dav­ranmasına yol açar. O (karşı cinsin) "hepsinin aynı olduğunu" ve kiminle birlikte olduğunun önemli olmadığını düşünebilir. O zaman, onun içinde "canlılık" duygusu yaratan birisiyle birlikte olmak için çaba göstermek yerine, daha yakında bulunan, daha uygun bir geçmişi olan, vs. birisini seçebilir. Öte yandan, Aslan Kuzey Düğümü insanı enerjisini topla­yıp, kendisini bir ilişkiyi yürütmeye yüzde yüz adadığında, o ka­dar çok şey verir ki, diğer kişi bunun altında ezilebilir. O kişi ona "âşık olabilir," ama onun yaptıklarını, ilişkiyi yürütebilmek için harcadığı enerjiyi takdir edemeyebilir. Bu insan, çabalarını onaylayan ve onu yaratıcılığını sürdürmeye teşvik eden takdir enerji­sini almaya ihtiyaç duyar.

ROMANTİK AŞK

Romantik aşk bu insan için çok önemli ve sağlıklıdır. Ancak, o herhangi bir kişinin ona canlılığını ve sevincini sürdürmek için gereksindiği tüm uyarımı sağlamasını bekleyemez. Ona enerji verecek ve mutlu edecek yaratıcı çalışmalar yapmak ve projeler geliştirmek ona bağlıdır. Çocuklarla çalışmak, oyunculuk yap­mak, resim yapmak, heykel yapmak, müzik, ya da yaratıcı ve eğ­lenceli olan herhangi bir şey bu uyarımı sağlayabilir. Onun en büyük mutluluğu bu ister bir proje, ister bir aşk ilişkisi olsun tam yaratıcı katılım süreciyle gelir!
Objektiflik ve gözlemle geçmiş birçok enkarnasyondan do­layı, Aslan Kuzey Düğümü insanı ona neyin sevinç verdiğinin ve karşılaştığı kişilerle içsel olarak nasıl rezonansa girdiğinin çok farkındadır. O gerçek romantik bağların hemen farkına varır. Derin bir çekim duyduğu birisiyle karşılaştığında, kalp telleri tit­reşir o bunu neredeyse fiziksel olarak hisseder; bu konuda hiç düşünmez. Genellikle o bir kişideki özel bir canlılığa belli bir ya­şam kıvılcımına doğru çekilir. O gerçek romantik çekimi anında tanıma yeteneğine sahip olduğundan, başkalarının da bu yetene­ğe sahip olduklarını varsayar ama durum böyle değildir.
Çoğunlukla, o kalbinde kuvvetli bir çekim hissettiğinde, di­ğer kişinin de aynı şeyi hissedip hissetmediğini anlamak için ba­kar ama eğer bu karşılıklı olmasaydı, o bunu hissetmezdi. Ge­nellikle, diğer kişi çekimin yoğunluğunun daha az farkındadır ve başlangıçta daha az ilgi duyuyor görünebilir. Eğer Aslan Kuzey Düğümü insanı diğer kişi aradaki bağı fark edecek zaman bulamadan çok çabuk vazgeçerse, her iki kişi de kaybeder. Bu yüz­den, bu insan gerçek bir aşk bağını tanıma yeteneğine güvenmeli ve diğer kişiye aradaki bağın derinliğini tanıyacak zamanı ve­recek kadar yavaşlamalıdır. Onun yapacağı en iyi şey, diğer kişi­ye tehditkâr olmayan bir dostlukla yaklaşmak ve gerçek bir iliş­ki oluşturmak için zaman harcamaktır.
Bu insan romantik aşkı sever ve aslında canlılığını ve yara­tıcılığını aktive etmesi için ona ihtiyaç duyar. O oyunu nasıl oy­nayacağını, romantik bir aşkı nasıl başlatacağını, tutkuyu nasıl uyaracağını ve eğlenceli kılacağını bilir. Sorun, romantik aşk bir süre devam ettikten sonra onun isteksizleşebilmesidir. O, hep ateşi yakan ve diğer kişinin en iyi yanlarını ortaya çıkaran kişi olmaktan yorulur. Diğer kişinin özerkliğini kabul ve takdir et­mekle o kadar meşguldür ki, kendi özerkliğinin kabul ve takdir edilebileceği durumları yaratmayı unutur. O diğer kişiyi "mer­kez sahne"de tutar ve kendi yaratıcı ifade ve ilgi görme ihtiyacı­nı ihmal eder.
Romantik ilişkilerde, akışın iki yönlü olabilmesi için, bu in­san sadece diğer kişiye sevgi vermekle ve onun özerkliğini onur­landırmakla kalmayıp, kendisinin de onurlandırıldığı ve sevildiği bir ilişki yaratmanın sorumluluğunu üstlenmelidir. Eğer o kendi gereksinimlerini ifade etmeyi ihmal ederse, istemeden bir denge­sizlik yaratır. O, ilişkinin tümüyle diğer kişinin çevresinde dön­düğünü, enerjinin hiç geri gelmediğini fark ettiğinde, ilgisini yiti­rir. Daha da kötüsü, o başlangıçta hayran olduğu kişiden bir ca­navar yaratabilir: O kişi bir "ilahi hak" tutumu ve şişirilmiş bir ego geliştirebilir!
Örneğin, bu düğümsel pozisyonda bulunan ve erkek arka­daşını mutlu etmek için onun hoşlandığı şeyleri yapan, ona kü­çük sürprizler hazırlayan bir müşterim vardı. O, erkek arkada­şını ilişkilerinde neye ihtiyaç duyduğunu bildirmeye teşvik edi­yor ve sonra bu gereksinimleri karşılamak için özveride bulunu­yordu. Erkek arkadaşı ona âşıktı, ama müşterim ilgisini yitirme­ye başladığını fark etti, çünkü enerji "geri dönmüyordu." Sonra o, ilişkiyi bitirmek yerine (bu insan için bu normal bir eğilimdir), inisiyatifi ele almaya ve mutlu olmak için neye ihtiyaç duyduğu­nu erkek arkadaşına bildirmeye karar verdi.
Müşterimin romantizme ihtiyacı vardı, bu yüzden erkek arkadaşına "Seni seviyorum demenin 101 yolu" adlı bir kitap sa­tın aldı. Ona, aşk enerjisini sürdürmek için romantik kartların ve çiçeklerin kendisi için önemli olduğunu bildirdi. Ona, eğer kendisi kötü bir ruh haline girerse, ne yapabileceğini söyledi: "Sadece, beni güldür, ben hemen o halden çıkarım." Ona adeta kendisini nasıl mutlu edeceğini gösteren bir kullanma kılavuzu verdi. O, gereksindiği mutluluğu yaratmak için açık sözlü bir yaklaşımda bulunduğundan, doğru yoldaydı. Ancak, bu durum­da, erkek arkadaşı hâlâ "anlamamıştı" ve müşterim en sonunda ilişkiyi bitirdi. Ama o kendisine düşeni yapmış olduğundan, bu onun gönül rahatlığıyla, emin olarak bitirdiği ilk ilişki olmuştu.

Seçimler Yapmak

Aslan Kuzey Düğümü insanı mutlu bir evliliğe sahip olma süre­cinin yarısının "doğru eşi" seçmek olduğunu düşünür. Tek sorun, onun, diğer kişiyle arasında hissettiği enerji bağına güvenmek yerine, eşini zihinsel olarak seçmeye çalışmasıdır. Bu onun ev­lenmesini erteleyebilir, ya da mutsuz bir evliliğe saplanıp kalması­na neden olabilir, çünkü o kalbinin sesini dinlemeyip kafasıyla seçmiştir. O kendi kendisine şöyle der: "Bu kişinin iyi bir sosyal geçmişi var, o parasal yönden güvenli, çekici ve bir eşte istedi­ğim niteliklere sahip, ondan iyi bir ana/baba olur, onun yaşı/ boyu/kilosu uygun ve genellikle mantıklı davranıyor." Ve bu ka­dar o evlenir. Ama kişisel ilişkisini zihinsel "mantığa" dayanarak seçtiğinde, seçimleri uzun vadede onu nadiren mutlu eder.
Yaşamın daha ileriki yıllarında, bu insan diğer kişiyle sü­rekli bir biçimde hissettiği mutluluğa dayanan bir ilişkiye genel­likle daha açıktır. O böyle bir ilişki bulduğunda, diğer kişi onun istediğini düşündüğünden çok farklı olabilir; yine de onun kalbi­nin mutlulukla şakımasını sağlayan kişi odur. Aslan Kuzey Düğümü insanı ilişkilerde aradığı romantik etkileşimi onun yaratıcı ateşini canlı, gerçek (zihne dayanmayan) bir düzeyde esinlendiren birisiyle birleştiğinde sürekli olarak bulabilir. Bedenin çekime karar verdiği böyle bir ilişkide, o ro­mantizmi canlı tutmakta ustadır yaşama mutlu bir biçimde ka­tıldığını hissetmek için onun buna ihtiyacı vardır.
Derin bir düzeyde o kendisini neyin mutlu ettiğini ve ne­yin mutlu etmediğini bilir, ama kendisini neyin mutlu edeceğiyle ilgili imajı bırakmaya gönüllü olmalı ve gerçekten deneyimlemekte olduğu şeye daha açık olmalıdır. O, risk alıp kendisini gerçekten mutlu eden şeyin peşine düştüğünde, eğer insanlar dire­niyor görünüyorlarsa, ilk başta kendisini biraz güvensiz hissede­bilir. Ama diğerleri en sonunda bilgeliği görecek ve onun seçim­leriyle uyum içine gireceklerdir.

Dostluk

Aslan Kuzey Düğümü insanı dostluğun büyük bir etken olduğu birçok yaşam geçirmiştir. Bu ilişkilerde, istemeden karşılıklı ba­ğımlılıklar yaratılmıştı. Dostlarıyla aşırı özdeşleşme sürecinde bu insan kendi bireyselliğiyle teması yitirmişti. Bu enkarnasyonda, o önce dostlarından destek aradığında, o desteği bulamaz. Çünkü onun kendi bireyselliği ve yaratıcılığı pahasına dostlukla­rına bel bağlamaktan vazgeçmesi gerekmektedir
Bu insan kendisi olmayı öğrenirken, dostları ona yararlı ol­mak yerine zarar verebilirler. Örneğin, eğer o bir aşk ilişkisinde bir sorun yaşıyorsa ve bir dostuna akıl danışırsa, çoğunlukla, dos­tu ona iyi sonuç vermeyecek bir şey önerebilir. Dostu onun mut­suz olmasını istiyor değildir; bu sadece başkalarının çoğunluk­la objektif olmayan öğütler vermesindedir: Bu, onların durumu nasıl ele alacaklarının bir yansımasıdır ve bu Aslan Kuzey Dü­ğümü insanı için ille de en iyi olan şey değildir. Bu insan başkalarının öğütlerine güvenmemeyi öğrenmektedir. O usta stratejisttir ve kendi içgüdülerine göre davrandığı her seferinde kazanır. Bu insan dostlarına bel bağladığında ve dostları onu düş kı­rıklığına uğrattıklarında ya da istismar ettiklerinde, evren ona şöyle demektedir: "Bunu yapamazsın. Kendinden taviz vermeye­ceksin. Gerçekte kimsen o olmaya başlayacaksın!" O dostlarıyla o kadar çok özdeşleşir ki, bir dostlukta uygun olanın sınırlarının çok ötesinde verir. Sonra diğer kişinin de ona aynı şekilde karşı­lık vermesini bekler; bu böyle olmadığında ise düş kırıklığına uğ­rar. Bu insan dostluğun sınırlarını öğreniyor; karşılık beklemeden ve kendi asli gücünü ve enerjisini çiğnemeden verebileceği­ni vermeyi öğreniyor. O kendi bireyselliği yönünde geliştikçe, kendi yaratıcılığını ifade etmeyi seçtikçe ve kendi başına ayakta durdukça, daha güvenilir dostların ona çekildiklerini görecektir.
Onun en önemli işlerinden biri, başkalarının kendi yaşam­larında zaferler yaratacak güce sahip olduklarına güvenmeyi öğ­renmektir. Eğer bunu yaparsa, başkalarının ona gereksiz yere bağımlı olmalarına izin verme tuzağına düşmeyecektir. O başka­larının onsuz idare edemeyecekleri fikrine tutunursa, bu egoyu besleyip güçlendiren bir şey olur. Ama o başkalarının bireyselli­ğini, gücünü ve güvenini geçerli kıldığında, kendi, bir birey olma ve kendi hayallerinin peşine düşme içindeki, oyun oynamayı ve eğlenmeyi seven çocuğun ona yol göstermesine izin verme gücü­ne güven duyar. O, grup baskısına ya da akranlarından kabul görmemeye aldırmadan, bu yanını izlemeli ve ifade etmelidir.

HEDEFLER

KENDİ GELECEĞİNİ BELİRLEMEK

Bu enkarnasyonda, Aslan Kuzey Düğümü insanı başka birinin hayalini gerçekleştirmemektedir. O kendi hayalini nasıl yarata­cağını öğreniyor ve bu yalnızca ona bağlı bir şeydir! Bu onun başkalarından yardım alamayacağı anlamına gelmez... Ama baş­ka hiç kimse dümenin başına geçmeyecektir.
O neyin vuku bulacağını bilir yaklaşan tehlikeyi görür ve onu başkalarının da gördüğünü sanır. Ama durum böyle değildir. Çoğunlukla insanlar kendilerini drama öylesine kaptırırlar ki, kendileri ve başkaları için mutsuz sonuçlara neden olan davranış kalıplarını fark etmezler. Ama bu insan yönetimi üstlendi­ğinde, bu herkes için iyi sonuç verir. Onun, neyin vuku bulacağı­nı görme ve bunu yapıcı liderliğe dönüştürme konusunda özel bir yeteneği vardır. Geri durmak ve gerçekleşeceğini önceden gördüğü felaket getirebilecek koşullara izin vermek yerine, o ola­ya katılmalıdır daha olumlu bir sonuca ulaşmak amacıyla olay­ların seyrini değiştirmek için bilgisini kullanmalıdır.

Kendini Kabullenmek

Aslan Kuzey Düğümü insanı kendisini kabullenmeyi öğreniyor: Kendi doğasındaki çocuğu kabullenmeyi ve benimsemeyi öğre­niyor. O, kendisinin de gereksinimleri olduğunu kabul ve tasdik etmeyi, onu mutlu eden şeyi görüp onun peşine düşmeyi öğreni­yor. O isteklerini ve gereksinimlerini kabul ederek kendisini ka­bullendiğinde, o zaman başkaları da onu kabul edebilir ve istedi­ği şeyi elde etmesine yardımcı olabilirler.
Bu insan kendisine çok sert davranma eğilimindedir, çün­kü neler olacağını görebilse bile, olay olduğunda kendisini tü­müyle hazırlıksız hisseder. O bunun normal olduğunu kabul et­melidir. Yeni bir durum için hazırlıklı olmak olanaksızdır yaşa­mın heyecanı, sevinci ve zevki de bundan kaynaklanır! Bilgi böyle, tümüyle alışılmadık koşullarla başa çıkmaktan kazandır! Gücümüzü ve yaratıcılığımızı denememiz için en iyi fırsatlar, yol boyunca karşılaştığımız alışılmadık koşullardır.

BAŞKALARININ YARDIMINI SAĞLAMAK

Bir kez Aslan Kuzey Düğümü insanı nereye gitmek istediğini saptadığında, geriye sadece çevresindeki insanların ona katılma­larını sağlamak kalır. Onun için en iyi yol, gittiği yönü açıkça bil­dirmek, kararını hangi temele dayandırdığını açıklamak ve diğerlerini ona katılmaya davet etmektir. Örneğin: "Ben genel tabloya baktığımda durumu böyle görüyorum. Bu nedenle, bu yöne gitmeye karar verdim. Şimdi, bu koşullar altında bana ka­tılmak ister misiniz, yoksa kendi başınıza gitmeyi tercih ettiğiniz başka bir yön var mı?"
Bu düğümsel pozisyonda bulunan ve endüstrisini bilgisa­yar çağına geçirmek isteyen bir müşterim vardı. Bunu yapmak için, o fabrika yöneticilerinin işbirliğini sağlamalıydı. Böylece, o yöneticileri bilgisayar çağının kaçınılmaz olduğuna ve bilgisayar sistemine geçmekten başka seçenek bulunmadığına ikna etmek için her fabrikaya gitti. Onlar bunu teorik olarak kabul ettiler; ama iş bilgisayarları kurmaya ve çalışma yöntemlerini değiştir­meye geldiğinde, yöneticiler tüm itirazlarını dile getirdiler ve iş­leri eskisi gibi yapmayı sürdürdüler. Müşterim her seferinde bir karşı koyma ve mücadeleyle karşılaştı.
Eğer o açıklamaya daha az zaman ve kendi iradesini öne sürmeye daha çok zaman harcasaydı bu iş çok daha kolay olur­du. Örneğin: "Eminim, hepiniz bilgisayar çağının gelmiş olduğu­nu görüyorsunuz. Bu nedenle, gelecek yıl Haziran ayına kadar bu fabrika bilgisayar sistemine geçecektir. Şimdi bu sistemle ça­lışabilecek fabrika yöneticilerine ihtiyacımız olacak. Siz yeni sis­temlere uyum sağlayabileceğinizi düşünüyor musunuz? Birlikte çalışmayı sürdürebilmemiz için gereksindiğimiz şeye uyumlanabilecek misiniz" O zaman fabrika yöneticilerinin enerjisi, karşı çıkmak yerine, işbirliği yapmaya yöneltilmiş olurdu.

Gelecek Yönelimi

Aslan Kuzey Düğümü insanı, durumları vuku bulmadan önce fark etme yeteneğine sahiptir: O, başkaları onun değerini anla­madan bir sanat biçimini takdir edebilir, fikir başkalarının aklı­na gelmeden emlak fırsatlarını görebilir, popüler olmadan akım­ları fark edebilir. Onun başarması gereken şey, gördüğü fırsat­lardan yararlanmaktır. İşte bu yüzden o "iyi zamanlama"ya sa­hip gibi görünür o, durumun nasıl gelişeceğini görür ve eğer is­terse, durum geliştiğinde ondan yararlanacağı bir pozisyona gi­rebilir. Ancak, geri çekilme eğilimi onun potansiyelini kullanmama­sına yol açabilir. Bir fırsat ona coşku verebilir, ama o geri çekile­bilir, çünkü "aldatmaca"yı görür ya da işin içindeki kişilerin güdü­lerinin pek asil olmadığını düşünür. Onun öğrenmekte olduğu şey, "oyunu" görme yeteneğinin ona oyunu kazanma konusunda bir avantaj sağladığıdır! Ve onun ahlaki ve açık yaklaşımından ötürü, katılımı oyunun kalitesini herkes için yükseltir.
Bu yaşam bu insan için bir liderlik yaşamıdır. Onun işi du­rumlara katılmak ve meydana gelebilecek haksızlıkları doğru bir liderlikle önlemektir. O bir durumun üzerinde düşünür ve şöyle der: "Oyun böyle yürür. Eğer ben oynarsam, onlar bunu yapmaya... Sonra bunu yapmaya... Ve sonra da bunu yapmaya çalışacak­lar." Aslan Kuzey Düğümü insanı gücünü kullanmayı ve olayla­rın gelmekte olduğunu gördüğünde, onlara apansız yakalanma­dan araya girebileceğini ve gidişatı değiştirebileceğini öğreniyor.

YARATICI ENERJİYİ KULLANMAK

Rol Yaparak Enerji Aktarmak

Aslan Kuzey Düğümü insanı doğal bir oyuncudur. Güçlü bir bi­reysellik duygusu olmadığından, o bir role egosuyla bağlanmaz ya da onunla özdeşleşmez. Doğal objektifliği, oynadığı karakte­rin tüm belirgin ayrıntılarını fark etmesini sağlar; o bir role gire­bilir ve ona kendisini tam olarak verebilir. İster bir kariyer, ister bir hobi olarak olsun, oyunculuk bu insan için sağlıklı bir boşalım ve izleyicisi için de etkileyici, zenginleştirici bir deneyimdir.
Herhangi bir tür gösteri yapmak Aslan Kuzey Düğümü in­sanı için harikadır. O doğuştan eğlendiricidir. Sahnede olduğun­da tüm varlığı aydınlanır. O başkalarını mutlu etmekten kaynak­lanan enerjiyi sever; gerçekten de, bu yaşamda bunu yapmak için buradadır başkalarına kişisel bir düzeyde sevgi vermek için. Eğ­lendirici ve izleyici arasındaki ilişki kişisel olduğundan, o bu are­nada çok iyi gelişir ve başarılı olur.
O, "merkez sahnede" olmanın bir yolunu bulduğu sürece, bu durum ilgili herkesin yararına olacaktır. Ancak, o çoğunluk­la buna direnir, çünkü bir soytarı gibi görünmekten, ya da ak­ranlarının ne düşüneceklerinden korkar. Bu insan pek çok geçmiş yaşamında başkalarının merkez sahneyi alışlarını izlemiştir; bunu kendisi yapmamış olduğundan, bu enkarnasyonda, bu ko­nuda başarılı olmaktan korkar. Yine de, birisinin sahnedeki kişi olması, alkışlanması gerekmektedir ve o bunu yaptığında her­kes iyi bir vakit geçirir. Bu yaşamda merkez sahneyi alma sırası ondadır, çünkü onun egosunun gelişmeye ihtiyacı vardır onun kendisini dengeleyecek bu enerjiye ihtiyacı vardır ve eğer sahne­ye çıkıp bunu yapmazsa, kendi gelişimini engelliyor olur.
Aslan Kuzey Düğümü insanı aktardığı duygularla izleyici­yi etkileme yeteneğine sahiptir. O, izleyicinin enerjisini hissede­bilir ve izleyicinin kendi enerjisini hissetmesini sağlayabilir. Kal­binde her ne varsa, onu dışarıya yansıtabilir. İzleyicinin duygula­rını kontrol edebilir ve onları yeni bir yöne götürebilir, sanki on­ların duyguları onunkilere bağlıymış gibi, enerjinin hareketini neredeyse fiziksel olarak hissedebilir. Bu, bir kontrol altına alma ve güç duygusudur ama coşku, empati ve duygusal birleşme ya­ratan olumlu bir duygudur. Bu insan bu süreçte büyük bir enerjiyle dolar ve canlanır. Daha sonra kendisini tükenmiş hissedebi­lir, ama kendisini capcanlı da hissedecektir! O bu duygusal de­neyimleri başkalarına verdiğinde, her iki taraf da bu bağlantının şifa verici gücünü hisseder ve herkes kazançlı çıkar.
O bu yeteneği daha küçük bir arenaya bir çocuğa ya da bir partnere karşı uyguladığında, aynı derecede başarılı olabilir. Gün­lük yaşamda bile, bu insan başkalarını neşelendiren ve ilham ya da mizah yoluyla yüklerini hafifleten bir rolü oynama yeteneği­ne sahiptir. Ama bazen o bu yeteneğini küçümser. Şarkıları ya­zan kişi olmanın daha önemli olduğunu düşünebilir ama şarkı­ları seçen ve izleyiciyi doğrudan etkileyen kişi şarkıcıdır ve bu insan bunu yapmaya bayılır! Başkalarında olumlu enerjinin ve coşkunun ortaya çıkmasını sağladığında, o da heyecanlanır ve olaya katılır.

YÜKSEK BİLİNÇ: MELEK BAĞLANTISI

Aslan Kuzey Düğümü insanı Melekleri ile hayalini yaratmada bir sonraki adımı gösteren bir bilinç düzeyiyle temasta olma ye­teneğine sahiptir. Birden, onun aklına geleceğinin nasıl olabile­ceği ve ne yaratabileceğiyle ilgili fikirler gelir çünkü o geleceğe açık ve objektif bir biçimde bakabilir ve olayları önceden görebi­lir. O yapmak istediği bir şeyi seçmeli ve sonra onu aktif olarak yaratmaya karar vermelidir.
O bu kararı verir vermez, aklına hayalini nasıl başarıyla ya­ratabileceğiyle ilgili birçok fikir gelir. Uygun ardışıklık kendili­ğinden belirir görünür; o bir adımı atarken, atması gereken di­ğer adım belli olur. Zamanlama kesinlikle mucizevîdir. O her bir adımı attığında, kapılar açılır ve başarı için uygun fırsatlar ona sunulur. Ama her bir adımı atarak bu meleksi yardıma karşılık vermek ona bağlı bir şeydir.
Bu süreç sörf yapmaya çok benzer. Sörfçü geniş ufukları olan sakin bir yerde sörfe başlar. Sonra onun çevresinde büyük bir dalga oluşmaya başlar. O, dalganın varlığını sadece, onun üzerine çıkıp çıkmamaya karar vermesi gereken andan birkaç saniye önce fark eder. Eğer zamanında karar verir ve doğru dal­gayı yakalarsa, harika bir sörf yapar ve çok eğlenir! Eğer yanlış dalgayı yakalarsa, o kadar düzgün bir sörf yapamayabilir, ama yine de olaya yoğun bir biçimde katılmıştır ve bir serüven yaşıyordur. Ancak, eğer bütün gün sörf tahtasının üstünde oturur ve hiçbir dalgayı yakalamazsa, kaçırılmış fırsatların anılarıyla dolu, güvenli ama sıkıcı bir zaman geçirir.
Aslan Kuzey Düğümü insanı berrak bir görüşe sahiptir, ama şansını denemek ve dalgayı yakalamak ona bağlı bir şeydir. O güç bir durumla başa çıkacak yetenek ve beceriye sahip midir? Risk almadıkça bunu asla bilemeyecektir, ancak risk aldığında asla ummadığı yaratıcı yetenekleri olduğunu görecektir bunlar ancak o dalganın üzerinde giderken ortaya çıkan yeteneklerdir. O, ya­ratıcı yeteneklerini gerçekten ifade etmek için kendisini yoğun bir risk, heyecan durumuna, ya da romantik bir aşk ilişkisine sokmalıdır. O kendisini ancak o zaman çok canlı hisseder.
Ama o her dalgayı yakalasa bile, bu insanın kişisel yaşamı­nın ötesine uzanan bir prensibe ya da ideale göre yaşamaya ihti­yacı vardır. İzleyeceği bir yıldıza onu güçlendirecek ve yaratıcı süreç yoluyla hedefine götürecek ruhsal bir yemine ihtiyacı var­dır. Bu ideal ya da değer onun tüm eylemlerinde ılımlaştırıcı bir prensip olmalıdır. Örneğin bu, korku ve güvensizliğe aldırma­dan, "mutluluk yolunu izleme"ye söz vermek olabilir. Bu, baş­kalarının tepkilerine aldırmadan kendi gerçeğini söylemeyi ya da insan hakları, dünya barışı veya doğal çevreyi koruma gibi davalara hizmet etmeyi içerebilir. Onun doğru "hederi" üzüntü ya da suskun bir sebat yaratmayacaktır; o duygusal olarak yük­seltici olacaktır. Bu insan, kişisel arenanın ötesine uzanan bir davaya uyumlanarak, kişisel arenadan daha büyük hale gelir, risk­ler almaya ve gerçek değişiklikler yapmaya gönüllü olur.
Aslan Kuzey Düğümü insanı hayal gücüyle yaratma konu­sunda son derece yeteneklidir bu onun hayalinde canlandırma yeteneğinden ve Melekler ile bağlantısından kaynaklanır. O iste­diği kişileri ya da durumları salt dileklerinin gücüyle kendisine çekebilir. Eğer gerçekten karar verirse, evrenden her ne isterse (eğer istediği şey onun hayrına ise) ona gelecektir. Birden yaşa­mı değişecektir yeni insanlar ve durumlar ortaya çıkacak ve onu dileklerinin gerçekleşmesini sağlayacak bir yöne çekecekler­dir. Onun işi sunulan yeni fırsatları kabul etmektir. O bu fırsat­ları analiz etmeye ve yargılamaya çalıştığında sorunlar ortaya çı­kar o zaman o zamanlamasını kaçırır. Bu insan, hayallerinin yönünde ilerlemeyi öğreniyor: Önceden rotayı bilmese bile, risk­ler almayı ve hayalini gerçekleştirmek için yaratıcı enerjiyi kul­lanmayı öğreniyor.
Aslan Kuzey Düğümü insanı, aklını hedefine vermeli ve ya­ratıcı sürecin bir parçası olan "ikinci kuvvet" direnişini (Kişilik başlığı altındaki irdelemeye bakınız) aşmak için ne yapması gere­kiyorsa onu yapmalıdır. Atalet kendi kendisini sürdürücüdür; ye­ni ve yaşamsal bir şey yaratırken, atalet direnişe dönüşür. Bazen, ikinci kuvveti yarıp geçmek ve eski, kendi kendini sürdüren kalıpları aşmak muazzam bir yoğunlaşma gerektirir. Yeniyi ya­ratmak irade, disiplin ve ne kadar enerji gerekirse gereksin ka­rarlı bir niyet gerektirir. Yeni bir realite yaratmak için direnişi aşmak, Aslan Kuzey Düğümü insanının gerçekleştirdiği hayali gerçekten takdir edecek şekilde güçlendirir.
Kalben arzulanan bir hayali gerçekleştirmek asla kolay de­ğildir. Aslında, bu yüzden hayallerimiz vardır onlar bizi sınırla­malarımızı aşmaya sevk eden ve gelişip kendimizi aşmamıza ne­den olan "havuzlar"dır. Kayıtsızlık ve ego havuzundan çıkıp, kal­bimizdeki hayali gerçekleştirme yolunu izlediğimizde, gelişir ve özgürleşiriz. Temelde, bu insanın istediği şey özgürlük ve can­lılıktır. O hayallerinin peşine aktif ve yaratıcı bir biçimde düştü­ğünde, yol onu oraya götürecektir.

CANLILIK

Aslan Kuzey Düğümü insanı, içsel yaşam gücünün sevinci ve canlılığıyla yeniden birleşmeyi özler. O kendisini canlı hissettire­cek bir deneyimi arzular, böylece, evren ona yaşam gücünü uyarabilecek ve canlandıracak bir durum sunarak karşılık verir. Eğer o bu fırsatı kabul eder ve kullanırsa, yol boyunca epey ge­lişme, canlılık ve mutluluk elde edecektir. O içgüdüsel olarak bu yaşamsal deneyimlere uzanır, ama çoğunlukla zihni araya girer ve yaratıcı itilimlerini geçersiz kılar. Bu enkarnasyonda, onun işi zihnini dinlemek değil, içindeki çocuğun heyecanını izlemektir.

Kararlar Vermek

Bu insan, çoğunlukla, ne yapması gerektiği konusunda bilgi ta­banının söylediği şey ile kalbinin söylediği şey arasında keskin bir çelişki yaşar. Seçim, güvenliğe karşı yaratıcı tutku olarak özet­lenebilir ve o yaratıcı tutkuyu seçtiğinde, kazanır; güvenliği seç­tiğinde, kaybeder. Eğer o dönüp geçmişteki deneyimlere bakar­sa, yaşamında bunun nasıl sonuç vermiş olduğunu görebilir. Bu onun "biliş"inin aslında geleceğin geçmiş deneyimlerine daya­nan mantıksal bir projeksiyonu olmasından ötürüdür. Ancak, eğer o şimdiki zamanın yönünü değiştirmenin sorumluluğunu üstlenirse, diğer birçok olası geleceğe erişebilir.
Aslan Kuzey Düğümü insanı kendisine, "bildiği" şeye daya­nan kararlar vermesinin canlılık duygusunu arttırdığını mı, yok­sa azalttığını mı sormalıdır. Eğer doğru olduğunu "bildiği" bir yolu izlemek onun canlılığını azaltıyorsa, daha sonra pişman ola­cağı o yolda yıllarını boşa harcamadan önce tekrar düşünmelidir. O kendi varoluş halinden aldığı doğru geri bildirimi kabul ve tasdik etmeli ve ona uygun davranmalıdır. Bu onun, tutkusunun onun zorlukları aşmasını, yaşamını sürdürmesini sağlayacak, onu yeni bir yaşam kurmak için gerekli olan enerjiyle besleyecek kadar güçlü olduğuna güvenmesi anlamına gelir.
Bir zamanlar bir huzurevinin yanındaki evde oturuyordum ve orada kalan birçok yaşlı insana yaşamlarıyla ilgili soru­lar sordum. Geriye dönüp baktıklarında, onlar için önemli olan neydi? Neyi farklı bir biçimde yapmış olmayı isterlerdi? Onlar birçok konuda farklı yanıtlar vermiş olmalarına karşın, hepsi, sonunda hata olduğu ortaya çıkan şeyleri denemiş olmaktan asla pişmanlık duymadıklarını söyledi; onların pişmanlık duydukları şey, yapmayı istemiş olup da yapmadıkları şeylerdi kullanma­mış oldukları fırsatlardı. Aslan Kuzey Düğümü insanı bu fırsat­ları kullanmayı öğreniyor.
Bu, onun yaşamını sorumsuz bir biçimde yaşaması gerekir demek değildir. O canlılığını izlemeye karar verebilir ve sonra bu kararını diğer insanları da hesaba katan bir biçimde akıllıca uy­gulayabilir. Örneğin, yıkıcı ve yıpratıcı bir evliliği "çocukların uğruna" sürdürmek akıllıca olmaz. Bu, çocuklara şu mesajı ver­mek olur: "Her şeye katlanabilir ve ıstırap çekebilirim. Hayatta mutsuz olmak pekâlâdır." Ancak, evliliği sorumlu bir biçimde bi­tirmek (örneğin, çocuklara bir son dakika şoku yaşatmamak için önceden onlara evlilikte sorunlar olduğunu söylemek, neler olup bittiğini iletmek) sağduyulu bir davranış olacaktır. Aslan Kuzey Düğümü insanı plânlarını başkalarının duygularını dikkate alan bir sorumluluk ve yaratıcılıkla uygulamalıdır.

Eyleme Geçmek

Bazen Aslan Kuzey Düğümü insanı için en büyük meydan oku­ma onu mutlu eden eylemlerde bulunmayı içerir. O başka her­kes için iş yapmaya öylesine alışıktır ki, içindeki neşeli çocuğu şimdilik askıya alma eğilimi gösterir. Bu yaşamda o kendisi için yapması gereken şeyi yapmayı öğrenmektedir.
İroni şu ki, bu insan kendi başına eyleme geçtikten sonra, çoğunlukla, birisi yardım etmek için ortaya çıkar. Eğer o, gerek­sindiği her şeye sahip olana dek eyleme geçmeye korkarak geri durup beklerse, bu hiçbir zaman olmayacaktır. Onun gerçekleş­tirdiği eylem başkalarına mantıklı gelmeyebilir, ama eğer o bu konuda kalben bir mutluluk hissediyorsa, onun işi başkalarının desteği olsa da olmasa da onu yapmaktır.
Aslan Kuzey Düğümü insanının geçmiş yaşamlarda birik­tirmiş olduğu tüm gerçek bilgi onun içindeki çocukta toplanmış­tır, işte bu yüzden içindeki çocuğu izlemek onun yaşamının se­vinçli bir biçimde yürümesini sağlar. Tam tersine, o "güvenli" olacağından emin olmak için "bilgi" aradığında, hiçbir zaman ye­terli enerji toplayamaz ve fırsatlar onun yanından geçer gider, içteki çocuk eğlenme duygusudur, oyun oynama duygusudur, bir risk alıp kendini mutlu eden bir şey yapmaktır. Örneğin, onun aklına şöyle bir fikir gelir: "Hey! Ben bu gün yüzmeye git­mek istiyorum!" ve o bu konuda heyecan duyar; o zaman gitmek ve bunu yapmak içindeki çocuğu izlemek olur. O bu eğlence ve heyecan duygusunu izlediği ve içindeki çocuğun itilimine uygun davrandığı her seferinde, içindeki çocuk onaylanmış olur ve daha da güçlenir. Doğru yolda olup olmadığını ölçmek için içindeki ço­cukla bağlantı kurmak onun için başarının anahtarıdır.

İYİLEŞTİRİCİ TEM ŞARKI

Müzik, riskler almamızı duygusal olarak güçlü bir biçimde destekleyebildiğinden, her düğümsel grup için, onun enerjisini olum­lu bir biçimde değiştirmesine yardımcı olmak amacıyla iyileştiri­ci bir şarkı yazdım.

Eskiden Olduğun Çocuk Ol

Bu şarkının mesajı, Aslan Kuzey Düğümü insanını kendi kade­rini yaratmak için gereksindiği özgüveni ve uyarımı ondan alabi­leceği içindeki çocukla temasa geçirmeyi amaçlamaktadır.
Seçilmiş şarkı sözleri:

Doğduğumuzda kaderimizi apaçık görebilseydik
Ne olurdu diye merak ederim bazen
Dünya rehberimiz olmadan önce içsel benliğimizi izlemeyi bilseydik
Ne olurdu diye merak ederim bazen
Eskiden olduğun çocuk eskiden olduğun çocuk ol
Dünya seni ele geçirmeden önce
Sana doğru olmayan şeyleri söylemeden önce
Olduğun o çocuk eskiden olduğun çocuk ol.

05-01-2012 04:40 PM
 Alıntı Yaparak Cevapla
« Önceki | Sonraki »



Bu Konudaki Mesajlar
RE: Kuzey Ay Düğümü Aslan Burcunda - astrosohbet - 05-01-2012 04:40 PM

Benzeyen Konular
Konu: Yazar Cevaplar: Gösterim: Son Mesaj
  Ay Düğümü Transitleri Venüs 29 125,930 03-14-2019 04:38 PM
Son Mesaj: yagmurimu
  Kuzey Ay Düğümü Yay Burcunda astrosohbet 11 20,133 10-02-2018 09:45 PM
Son Mesaj: Feslegen
  Kuzey Ay Düğümü açıları Yakamoz 62 230,872 07-03-2018 09:52 PM
Son Mesaj: Libra
  Kuzey Ay Düğümü Oğlak Burcunda astrosohbet 5 15,104 04-24-2018 05:18 AM
Son Mesaj: Feslegen
  Kuzey Ay Düğümü Boğa burcunda astrosohbet 12 17,039 05-18-2014 05:52 PM
Son Mesaj: kalorifer
  Kuzey Ay Düğümü Yengeç Burcunda astrosohbet 7 14,187 05-02-2012 05:11 PM
Son Mesaj: Yakamoz
  Kuzey Ay Düğümü Kova Burcunda astrosohbet 7 13,203 05-01-2012 09:53 PM
Son Mesaj: Mahinur
  Kuzey Ay Düğümü Balık Burcunda astrosohbet 3 10,174 05-01-2012 05:12 PM
Son Mesaj: astrosohbet
  Kuzey Ay Düğümü Akrep Burcunda astrosohbet 4 9,753 05-01-2012 04:53 PM
Son Mesaj: astrosohbet
  Kuzey Ay Düğümü Terazi Burcunda astrosohbet 4 8,553 05-01-2012 04:44 PM
Son Mesaj: astrosohbet

Forum'a Git:


Konuyu görüntüleyenler: 1 Misafir