Değerlendir:
  • 20 Oy - 3.2 Yüzde
  • 1
  • 2
  • 3
  • 4
  • 5

DEFNE JOY FOSTER
Yazar Mesaj
Daily Çevrimdışı
Jupiter Vip
*****
Jupiter Vip
lt=
Mesajlar: 538
Üyelik Tarihi: Oct 2009

Rep Puanı: 3

Mesaj: #51
hatırlatma
haritası üzerine konuşulamadı.
defne J. vesilesiyle Senai Demircinin asıl anlatmak istediğini, kendimize dönmeyi hatırlayalım istedim gülücük

Bu yazı, Hıncal Uluç yazısına karşıt yazıların karşısında ya da yanında değil. Hem Hıncal Uluç’un yazısı yerine hem de Hıncal Uluç’a karşı yazılanlar yerine yazılmış bir yazıdır.

Defne Joy’la hiç görüşmedim. Ekrandan gördüm. Ekrandan gördüğüm kadarıyla bilirim. Onun uğradığı semtlere pek uğramam. En son gittiği bara hiç gitmedim. Bara gitmeyenlerdenim. Benim hiç gitmediğim, Defne Joy’un artık gidemeyeceği o bar, bu gece de doludur, büyük ihtimal. O bara ve diğerlerine gidenlerden biri benden önce ölürse, Defne Joy’un arkasından şimdi yazdığımı onlar için de yazacağımı bilsinler isterim. Hıncal Uluç ve Hıncal Uluç’a karşı yazanlar kadar ünlü olmayabilirim. Bar sakinleri, “pub” müdavimleri, viski tiryakileri için yazdığım bu yazı umurlarında olmayabilir.

Bu yazı, merhum Defne Joy Foster hakkındaki Hıncal Uluç yazısına karşı ya da taraftar değil. Bu yazı, Hıncal Uluç yazısına karşıt yazıların karşısında ya da yanında değil. Hem Hıncal Uluç’un yazısı yerine hem de Hıncal Uluç’a karşı yazılanlar yerine yazılmış bir yazıdır. (Yazıyı uzattığımı, bitirip de gözden geçirirken fark ettim, ama uzunca anlatılması gereken inceliklerin hatırına sabrını rica ederim okuyucularımın.)

Dindar diye bilinirim. Beş vakit namazı kaçırmamaya gayret ederim. Ağzıma içkinin damlasını dokundurmak istemem. Günaha girmekten korkanlardanım. Ama günaha girmeyenlerden değilim. Benim nefsim de Defne Joy’un’ki gibi günaha karşı bağışıklık kazanmış değil. Benim ayağım da onunki kadar kayabilir. Benim gözüm de bar sakinleri kadar harama bulaşabilir, bulaşmıştır.

Dindarların –iyi bilmeleri gerek ki-birilerini cehenneme birilerini cennete yerleştirme gibi bir yetkileri ve görevleri yok. Dindarların duaları dindar olmayanlardan daha çok dinlenir değil. İnanan bir insan, çok iyi bilmeli ve unutmamalı ki, cami cemaati cenneti garantilemiştir de, pub cemaati cehennemin dibinde değildir. Kimin ne olacağını yalnızca Allah bilir. Hesap defterimizi açma yetkisi Rabbimize aittir. Camii müdavimi bir gün sapıtabilir; meyhane düşkünü gün gelir, tövbe eder, Rabbine dönebilir.

Beni “light müslüman” diye etiketleyeceklere peşinen hatırlatırım. Günahkârın günahının lafını etmek, günahkârın günahından daha ağır bir günahtır. Çünkü hiç kimse sınanmadığı günahın masumu değildir. Sınanınca kaybedenleri, şimdilik sınanmadığı için kaybetmeyenler kınamaya kalkarsa, sadece komik olurlar, acınası hale düşerler. Sınansaydılar kaybedeceklerdi. Belki de sınanacaklar ve kaybedecekler. Bu yüzden, kimse kimseyi günahından ötürü kınama hakkına sahip değildir.

İslam söz medeniyetidir. “Göklü sözler”le inşa eder; sözün gücüyle onarır insanı. Sözün gücü, gücünü söz edenlerin hepsini mağlup etmiştir. İşte bu yüzden, dindarlık, en hassas inceliklerini söz ve ses üzerinden inşa eder. (Sadece Hucûrat Suresi’ni bir “sound-check” olarak okumak yeter de artar bile anlayana)

“Ölünün arkasından konuşulmaz” sözü, görünmez bir sınırın bekçisidir. Ölü, kim olursa olsun, muhteremdir, saygıyı hak eder. Ölü acizdir; el kaldıramaz. Zayıftır; konuşup kendisini savunamaz. Savunmasız ve çaresiz olanı, konuşmaya muktedir olanın ezmemesi inceliğin gereğidir. Böylesi bir imkân bir nezaket sınamasıdır. Bu yüzden, saygılı olma erdemini ortaya koyabilmek için, acizlerle karşılaşmalarımız birer fırsattır. Muktedirler karşısında ister istemez saygılı ve naziğizdir çünkü. Nezaketimizi ancak ölüler karşısında kalite kontrolünden geçiririz.

“Ölünün arkasından konuşulmaz” sözü, “ölü gibilerin de arkasından konuşulmaz” demeye gelir.Hıncal Uluç’un farkında olmadığı, farkında olmamakla ayıplanamayacağı bir inceliktir bu: Sesimizi güçsüzlerin aleyhine –güçsüzler hatalı olsa da-kullanmamızı istemez Rabbimiz. Muktedirlerin zayıfları ezen sözlerini doğru da olsa doğru bulmaz Rabbimiz. Her sözü işiten bir Allah’a inanan için, birilerinin arkasından konuşup konuşmamak, çıtası yüksek bir ahlak testidir. “Abdestinde namazında”, “hacı hoca” nice dindar olarak bu çıtanın altında kaldığımızı çok iyi biliriz. Hemen itirafa hazırız. Eğer gıybetlerimiz alkol kadar sarhoş etseydi, namazlarımızı sallana sallana kılardık. Arkadan çekiştirmelerimiz üstümüzü başımızı açıverseydi eğer, saçlarımız da baldırlarımız da açıkta kalırdı. Saydam bir perdeyi yırtıp yırtmamakla sınanırız her an. Doğruyu söylememizin bile doğru olmadığı, dilimizin ucuna hemen ve kolayca geliveren tiksindirici bir günahla sınanırız. Soyunarak yapılan zinaya benzemez bu günah. Hapse atılmayı göze alarak işlenen cinayete benzemez. Kapıyı kırarak yapılan hırsızlığa benzemez. Her an sınanmadayız. Her an. Ama her an. Yeri gelir, susmak nice zahmetli ve yoğun konuşmalardan koşuşturmalardan daha sahih ve derin bir erdem oluverir. Allah’ın hatırına susmak, Allah’ı hatırlamanın en samimi işaretidir.

Arkadan konuşmak, modern hukukta suç sayılmaz. Arkadan konuşmaların ardına düşmez polisler. Aksine arkasından konuşulanların peşine düşer. Dedikoducular, laf taşıyanlar “onur-kıyım” yaptıkları halde, “soykırım” yapanlar gibi hesaba çekilmez.

Allah’a inanmanın kılık kıyafete dökülmeyen, camiye gitme sıklığı ile ölçülemeyen asıl özü tam da burada görünür. Bizi Allah’tan başka kimsenin hesaba çekmeyeceği yerde... Hiç görmediğimiz Allah tarafından görüldüğümüzü gözetip gözetmeyişimize göre tartılırız. Mümince yaşama inceliği, kulların duymasına göre değil, Allah’ın duymasına göre ağzını açmayı gerektirir. Herkesin doludizgin koştuğu anlarda, sıcacık bir yürek titreyişiyle, tuhaf karşılanmayı göze alarak durmaktır Allah’a göre yaşamak. Öyle çileli bir duruş ki, doludizgin koşanları da ayıplamaktan alıkoyar adamı. Çoklarının zevk içinde çığlıklar attığı yerde, nefsinin hayvanca bağırtılarını şeffaf bir zarfın içine nezaketle koyarak susabilmektir iman etmek. Öyle bir susuş ki, günaha dalanlara sövmeye kalkmaz. Kendi günah işleyebilirliğini de hatırlattığı için günahkârlardan daha çok mahcup olur. Ona buna etiket takmaya, aşağılamaya kalkmaz.

Ben de bir günahkârım. Nasıl masum olabilirim ki! Gayet iyi bilirim; günahkâr acizdir, şehvetinin elinde kuru yaprak gibi savrulmaktadır. Günahtan uzak durabilecek kadar aklı başında olanın bu ‘aciz’e dil uzatmaması gerekir. Hata edenin ayağı kaymış, batağa düşmüştür. Hatasız olana ayağı sürçene merhamet elini uzatmak yakışır.

Günaha karşı dururken, günahkâra şefkat edebilecek kadar ince bir yürüyüştür iman etmek. Birini günahından dolayı kınamak, “Ben öyle yapmam asla!” demeye gelir ki, kınanan günahtan daha ağır bir günahtır; büyüklenmektir. Birini bir hatasından ötürü çekiştirmek, “o hep öyle yapar zaten!” “hiç utanmaz ki…” demeye gelir. Çekiştirilen hatadan daha büyük bir hatadır. Allah’ın iyilik umarak yoktan var ettiği bir insanı hepten kötü ilan etmektir. Bir başkasını ayıbıyla anmak-hem de ayıbını örtecek mecali olmayan bir ölü iken- kendi ayıplarını ayıp bilmemektir. Anılan ayıptan daha büyük ayıptır. Başkalarına ait kusurları sayıp dökmek, kendisini kusursuz saymaktır ki, kusurların hepsinden daha çirkin bir kusurdur. Sorarlar adama: “Sen onun sınandığı durumla sınansaydın, kusur işlemeyeceğinden ya da onun kusurundan daha hafifini işleyeceğinden emin misin? Sen sınansaydın belki de daha çirkin bir cürüm işleyecektin.”

Diyeceğim o ki, Defne Joy artık acizdir, eli kolu bağlıdır, dilsizdir, konuşamaz. Onun hakkında ileri geri konuşmak, kendi gücünü ve onun acizliğini fırsat bilmektir. Şerefli bir iş değildir. Bu iş, Defne Joy’un ve yakınlarının şerefinden önce konuşanların şerefine dokunur.

Dedim ya; Defne Joy’un uğradığı bara hiç uğramadım. Oralara uğramayı kendimce ayıp biliyorum. Ama oralara uğrayanları ayıplama hakkım yok. Onları ayıplama ayıbının, onların ayıplandığı ayıptan daha hafif olmadığını biliyorum. Ancak, ayıplarıyla aralarının açılmasını ümit etmeye hakkım var. Kusurlarından kurtulmalarını ummayı görev bilirim. İyi işler yapanların “kötü”leşmeme garantisi olmadığını hatırlatır bana Rabbim. Kötü işlere bulaşanların “iyi” olmalarına bir engel olmadığını öğretir bana Kitab’ım.

Defne Joy’un en son uğradığı yere bir gün ben de uğrayacağım. Cami avlusunda bir musalla taşında ağırlayacaklar beni. Musallada bir cenaze iken ben, bakalım kaç kişinin “iyi biliriz” dediğini hak edeceğim; bilmiyorum. Bildiğim şu ki, Defne Joy’un sınanması sona erdi. Defne Joy’un ölümüyle yeniden sınandık her birimiz. Dilimizi Allah’ın hatırına göre kıpırdatıp kıpırdatmama sınavı bu. Sözümüzü Defne Joy adındaki kardeşimizin ve onun yakınlarının onuruna dokundurup dokundurtmama sınavı bu.

Şimdi burada sınanan biziz; Defne Joy Foster değil. Bu sınavdan geçtik mi, kaldık mı; Allah bilir. Hıncal’dan, Sevilay’dan Senai’den daha iyi bilir.

SENAİ DEMİRCİ

Okyanusta ölmez de insan, gider bir kaşık ''sevda'' da boğulur...
Cemal Süreya...

Sadece susayanlar suyu aramaz. Su da susuzları arar durur.
RUMİ



http://www.astro.com/cgi/chart.cgi?clang...y=13&go=Go
02-08-2011 05:07 PM
 Alıntı Yaparak Cevapla
Félicé
Kayıtsız

 
Mesaj: #52
RE: DEFNE JOY FOSTER
indarların –iyi bilmeleri gerek ki-birilerini cehenneme birilerini cennete yerleştirme gibi bir yetkileri ve görevleri yok. Dindarların duaları dindar olmayanlardan daha çok dinlenir değil. İnanan bir insan, çok iyi bilmeli ve unutmamalı ki, cami cemaati cenneti garantilemiştir de, pub cemaati cehennemin dibinde değildir. Kimin ne olacağını yalnızca Allah bilir. Hesap defterimizi açma yetkisi Rabbimize aittir. Camii müdavimi bir gün sapıtabilir; meyhane düşkünü gün gelir, tövbe eder, Rabbine dönebilir.

Beni “light müslüman” diye etiketleyeceklere peşinen hatırlatırım. Günahkârın günahının lafını etmek, günahkârın günahından daha ağır bir günahtır. Çünkü hiç kimse sınanmadığı günahın masumu değildir. Sınanınca kaybedenleri, şimdilik sınanmadığı için kaybetmeyenler kınamaya kalkarsa, sadece komik olurlar, acınası hale düşerler. Sınansaydılar kaybedeceklerdi. Belki de sınanacaklar ve kaybedecekler. Bu yüzden, kimse kimseyi günahından ötürü kınama hakkına sahip değildir.


Katılmamak mümkün değil..
02-08-2011 08:35 PM
 Alıntı Yaparak Cevapla
aeon
Kayıtsız

 
Mesaj: #53
RE: DEFNE JOY FOSTER
defne j. foster
niçin ısrarla azize ilan edilmek isteniyor ben anlamış değilim.

bana göre , onun için cennet cehennem tartışmaları yapmak yanlış olabilir.

ama yaptığı olayı da tartışamayacak değiliz.merhumun yaptığı nasıl özgürlük kapsamındaysa , bizimde olayın ahlaki yönünü tartışmamız özgürlük kapsamında.
ben yaptığının ahlaki olarak yanlış olduğunu düşünüyorum.yaşanan olay bir sevda değil; 5.ev kapsamında değerlendirilecek bir şey.evli ve çocuklu bir bayan olmasını da düşünürsek ,toplumun ahlak radarlarına giriyor ve doğal olarak kınanıyor.ama burada sınırı iyi çizmek lazım , olay sadece kınama ve hoşlanmama aşamasında kalabilir , cezalandırma ve özgürlüğünü sınrlandırma olamaz.böyle bir durumda kimse adaleti sağlayacak bir merci değil.toplumsal lince cevaz verilemez.
mesela normal bir evli çift olduğunu düşünelim ve d,j,f yaşadığını var sayalım.eşi bile en fazla boşanma davası açabilir.

garip bir özgürlük anlayışı var ; bu kişi artık bir azize eleştirilemez.hayır efendim eleştirilebilir , konuşulabilir.kimse kutsal ve tabu değildir bu hayatta.
sanki bu bayanı eleştirmek bir geri kafalılık işareti , onun anısına sahip çıkmak , resmini avatar yapmak bir modernlik belirtisi.
hıncalın böyle bir yazı yazması özgürlüktür , tıpkı d.j.f yaptığı gibi.
defne j. f hakkında konuşulamaz , konuşanlar ve eleştirenle geri kafalıdır demek ;
çifte standartın iki yüzlü anlayışın bir belirtisidir.benim hırsızım iyidir anlayışıdır.

sonuç olarak 2.sınıf bir televizyon figürünün yaptıklarını konuşmak ve fikir belirtmek , bir tabu ve yasak değil.
02-08-2011 08:51 PM
 Alıntı Yaparak Cevapla
Daily Çevrimdışı
Jupiter Vip
*****
Jupiter Vip
lt=
Mesajlar: 538
Üyelik Tarihi: Oct 2009

Rep Puanı: 3

Mesaj: #54
RE: DEFNE JOY FOSTER
aeon gülücük senai demirci müslümanın sahip olması gereken davranış kalıbını hatırlatmış..

bende şu kısmı alıntılayım felice gülücük
Günahkârın günahının lafını etmek, günahkârın günahından daha ağır bir günahtır.

Okyanusta ölmez de insan, gider bir kaşık ''sevda'' da boğulur...
Cemal Süreya...

Sadece susayanlar suyu aramaz. Su da susuzları arar durur.
RUMİ



http://www.astro.com/cgi/chart.cgi?clang...y=13&go=Go
02-08-2011 09:13 PM
 Alıntı Yaparak Cevapla
ozzzyyy Çevrimdışı
Katılımcı Üye
**
Kayıtlı
lt=
Mesajlar: 44
Üyelik Tarihi: Sep 2010

Rep Puanı: 1

Mesaj: #55
RE: DEFNE JOY FOSTER
(02-08-2011 08:51 PM)aeon Yazılan:  defne j. foster
niçin ısrarla azize ilan edilmek isteniyor ben anlamış değilim.

bana göre , onun için cennet cehennem tartışmaları yapmak yanlış olabilir.

ama yaptığı olayı da tartışamayacak değiliz.merhumun yaptığı nasıl özgürlük kapsamındaysa , bizimde olayın ahlaki yönünü tartışmamız özgürlük kapsamında.
ben yaptığının ahlaki olarak yanlış olduğunu düşünüyorum.yaşanan olay bir sevda değil; 5.ev kapsamında değerlendirilecek bir şey.evli ve çocuklu bir bayan olmasını da düşünürsek ,toplumun ahlak radarlarına giriyor ve doğal olarak kınanıyor.ama burada sınırı iyi çizmek lazım , olay sadece kınama ve hoşlanmama aşamasında kalabilir , cezalandırma ve özgürlüğünü sınrlandırma olamaz.böyle bir durumda kimse adaleti sağlayacak bir merci değil.toplumsal lince cevaz verilemez.
mesela normal bir evli çift olduğunu düşünelim ve d,j,f yaşadığını var sayalım.eşi bile en fazla boşanma davası açabilir.

garip bir özgürlük anlayışı var ; bu kişi artık bir azize eleştirilemez.hayır efendim eleştirilebilir , konuşulabilir.kimse kutsal ve tabu değildir bu hayatta.
sanki bu bayanı eleştirmek bir geri kafalılık işareti , onun anısına sahip çıkmak , resmini avatar yapmak bir modernlik belirtisi.
hıncalın böyle bir yazı yazması özgürlüktür , tıpkı d.j.f yaptığı gibi.
defne j. f hakkında konuşulamaz , konuşanlar ve eleştirenle geri kafalıdır demek ;
çifte standartın iki yüzlü anlayışın bir belirtisidir.benim hırsızım iyidir anlayışıdır.

sonuç olarak 2.sınıf bir televizyon figürünün yaptıklarını konuşmak ve fikir belirtmek , bir tabu ve yasak değil.


işte içimi acıtan bir yazı daha
1) Biz bu kızın oraya nasıl ne şekilde gittiğini bilmiyoruz belki zorla götürüldü sarhoş olduğu için karşı koyamdı
yada o sadece arkadaşının evine gidip kendine geldikten sonra evime giderim diye düşündü ama adam evde gerçek niyetini göserdi
hem kusan; burnu kanayan , fenalaşan kadını duygusal belkide cinsel yakınlaşma olsun diye votka verip yatak odasına mı götürüsün hastaneye mi
hem ayrıca ne bu panik ki sokağa çıkıp doktor arıyosun niye böyle fenalaşan kıza ambulans çağırmıyosun veya atıp taksiye götürmüyosun
bu paniğin sebebi ne böyle
evde yanındaki kişi belki ona saldırdı ve ya başka birşey

onları götüren taksicide heryerde aranmasına rağmen bulunamıyor..
zira o sokakta oturan ama aynı apartmandaki komşularıyla ahbap olan bir kadın komşuların kendi aralarında konuşurken daireden sürekli çığlık duyduklarını belirtiklerini ama bunu polise söylemekten korktuklarını" iletti kendi tweetinde

yada isteyerek bilerek kendi rızasıyla gitti adamı sevdi o o an aşık oldu dediğim gibi kimse bilmiyor..... ayrıca sanane kime ne?


2) ölüye saygııııı
çünkü o kadın ölmüş gitmiş kendini savunamaz "hayır o öyle olamadı beni suçlamayın" diyemez herşeyden önce yitip gitmiş bir kadın bir anne bir eş bir evlat.....onun arkasından hiç bir bilgimiz yokken yaşam tarzını bilmiyorken 'hafif kadın' muamelisi yapmak hangi vicdana sığıyor anlayamıyorum
sadece bir adamın lafıyla mı vardınız bu yargıya

3) Bu ölümle birlikte birşeyi yeniden gördükki kadının adı hala ypk bu ülkede
HINCAL ULUÇ beyefendinin yazısındaki bu sözcükler bu ssöylediğimi doğrular nitelikte
""""Kerem'in adını duyunca, Gökmen Özdemir'i aradım, Vatan'dan.. Arkadaşı..
"Sor bakalım kerataya, evli barklı ve çocuklu kadını niye götürmüş evine" dedim. "Sordum bile ağbi" dedi, Gökmen.. "Vallahi daha o gece tanıştık. İkimizin de kafası iyiydi. Gittik işte" demiş, Kerem.."""

kerata mı??
ha kadın yapınca su testisi ahlaksız ama senin kuzenin ve tabiki erkeğe gelince bizim kereta vay vay vay
ortada bir suç varsa karşılıklıdır iki kişinindir
böyle namus işlerinde olayı ahlaksızlığı kadına yüklemek
erkeğe helal koçum yakışır demek
yada "vay kerata naptın sen öyle" diyerek enseye şaplak
atmak anca bizim ülkemizde var işte sadece bu yüzden değil belki ama bundan dolayı bile bu ülkede KADININ ADI YOK....



ve 4) bu adamın yazısı özgürlük zart zurt için değil 72 yaşına geldim bunadım eskidim diye beni kimse unutmasın bari herkesin söylediğinin tersini söyleyimde ben Defneden para kazanayım prim kazanayım yauvvvv' mantığıyla yazılmış mantıksız bir yazı
yoksa orda burda avrupalıyım diye dolaşan 20lik genç mankenleri sevgilisi yapan bir adamdan bekler misin böyle yazı
zaten e be adam yazında kızı tamnımam etmem diyo sun sonra su testisi su yolunda kırılır
yani kız bu güne kadar böyle yaşadı da artık çekirge misali yakalandı öyle mi?
işte saçmalığın daniskası!!!!!!
ayrıca kendisi ülkemizin ahlak bekçisi değil sadece köşe yazarıdır okadar

işte benim düşüncelerim astrolojiyle alakası yok ama herkesin eğrisi doğrusu kendine ama burda bir olaydan değil bir candan bahsediyoruz .öyle ağızımıza geldiği gibi sayamayız herşeyden önce ne olduğunu bilmiyoruz o kızın yaşayış biçimini bilmiyoruz ve gelip bize cevap veremeyceğine göre biraz daha dikkatli olmalı ve bazı şeylerin bize düşmediğini anlamalıyız
o zaten bir hatası suçu varsa şu an hesap vermesi gereken yere hesabını veriyodur rahat bırakında kızı bari hesabını doğru düzgün versin

ohhh be...
02-08-2011 09:54 PM
 Alıntı Yaparak Cevapla
aeon
Kayıtsız

 
Mesaj: #56
RE: DEFNE JOY FOSTER
ozzy sen iletinin tamamını okumamışsın veya anlamak istememişsin.bu konuyu konuşmak ve belli fikirlere sahip olmak bizim en doğal hakkımız.

onun yaptığını da , bizim konuşmalarımız da özgürlüktür.

insanlar böyle yaşayamaz da demedim.
sadece evli ve çocuklu bir kadının bunu yapması benim ahlaki değerlerimle örtüşmüyor ve bunu dillendirdim.


defne j. f. nin eleştirilemez bir kişiliği olduğunu da düşünmüyorum.
bence hamaset edebiyatı yapmaya hiç gerek yok.biz onu ekranların neşeli sunucusu afacan kız vs. tanıdığımız için yaşanan bu olayı insanlar konuşmak istiyor.

konuşulmayan değerin kalmadığı bir dünyada , bu olay çok rahat konuşulabilir.




ayrıca , bu olaydaki polisiyew takıntıları anlamakta da güçlük çekiyorum.
barda tanışıp dans etmişler ve geç saatte eve gitmişler.yani , karşımızda meryem ana yok. büyük ihtimalle , kız uyuşturucu hap atmış ve öldü .şimdi bu durumdaki bir adamın telaşa düşmesi normaldir.
neyse herkesin fikri.farklı farklı düşünmek de bir özgürlük.
02-08-2011 10:37 PM
 Alıntı Yaparak Cevapla
ozzzyyy Çevrimdışı
Katılımcı Üye
**
Kayıtlı
lt=
Mesajlar: 44
Üyelik Tarihi: Sep 2010

Rep Puanı: 1

Mesaj: #57
RE: DEFNE JOY FOSTER
valla yazdıklarım direk sana söylediğim sözler değil genelde konuşulanlara sitemim benim görüşlerim aynen geçerli
bende senin dediğin özgürlüğü kullanarak özgürce düşüncelerimi yazdım o kadar
hamaset edebiyatı falan yaptığımda yok
yalnızca bir kadının ardından böyle cümleler yazılması hoşuma gitmedi diyelim
yoksa banane kim napmış kiminle düşüp kalkmış
ha işin polisiye kısmıymış edebiyatıymış mışta mış mış
haklısın böyle durumlarda direk seneryo üretmekte abartmakta üstüme yok
ama "sana ne kızım ne diye ayrıntılarla yazıyosun burası senin arkadaşlarınla yazıştığın dedikodu yaptığın bir site mi" diye sonradan kendime kızdım emin ol
ama işte bianda başladımmı böyle arkasını kesemiyorum bende
konuşurkende yazarkende....
şimdi olduğu gibi
02-09-2011 01:02 AM
 Alıntı Yaparak Cevapla
aeon
Kayıtsız

 
Mesaj: #58
RE: DEFNE JOY FOSTER
bu kadın ölmeseydi ve hastanede olsaydı , bugün ölüsevici kitle tarafından taşa tutulacaktı bundan da yüzde yüz eminim.
02-09-2011 01:37 AM
 Alıntı Yaparak Cevapla
vishne21 Çevrimdışı
Venus Vip
*****
Venus Vip
lt=
Mesajlar: 98
Üyelik Tarihi: Nov 2009

Rep Puanı: 2

Mesaj: #59
RE: DEFNE JOY FOSTER
konu gereksiz uzadı bence ....cvp yazarak bende uzatıyorum farkındayım ama o gerçek dünyaya gitti orda hesabını verecek bizim daha çok yorum yapmamıza gerek yok yargılamakta yalnızca Rabbime aittir...

[IMG=http://img826.imageshack.us/img826/6449/astrow2at01vishne11hp77.gif][/IMG]
02-09-2011 02:20 AM
 Alıntı Yaparak Cevapla
Tuğçe Çevrimdışı
Venus Vip
*****
Venus Vip
lt=
Mesajlar: 723
Üyelik Tarihi: Dec 2008

Rep Puanı: 30

Mesaj: #60
RE: DEFNE JOY FOSTER
bence defne kadın değil erkek olsaydı ve bir kadının evine gitmiş olsaydı bu kadar konuşulmazdı.çok net

gitgide tuhaf bir toplum oluyoruz eskiden insanlar hoşgörülüydü ve toplum bu kadar ikiyüzlü değildi en azından bir 10 sene öncesine kadar..
02-10-2011 06:40 PM
 Alıntı Yaparak Cevapla
« Önceki | Sonraki »



Forum'a Git:


Konuyu görüntüleyenler: 1 Misafir