Bir Venüs-Satürn kişisine giysisini beğendiğinizi söyleyin. Muhtemelen kızarır ve'aa bu eski şey mi, evet fena değil, bir indirimli satışta 15 liraya almıştım' ya da 'evet öyle, ama ne yazık ki bir yerinde defosu var' gibisinden bir şeyler söyler. Tahmin edilebileceği gibi, bu açıda kendini değerlendirmekle ilgili ciddi sorunlar vardır, Bu değerlendirme özellikle kişinin güzelliğiyle, söz konusu olan eğer bir kadınsa onun 'dişiliğiyle' ilgilidir. Özellikle kadınlarda, boş şeylerle uğraşmanın yanlış olduğu, dış görünüşün önemli olmadığı mesajı çok erken yaşta verilmiştir ve çocuk da buna aldırış edecek denli güzel değildir zaten. Venüs-Satürn kişisi dış görünüşüne diğer insanlar kadar içtenlikle aldırış etmez ve başka yetenekler geliştirir; çoğu zaman diğer insanlar kadar dış görünüşünün farkında olmasına rağmen, bu boş şeylerle ilgili olduğunun düşünülmesinden nefret eder. Başkalarının onu kendini beğenmiş veya çekici olmayı özellikle önemli bir değer olarak gören bir kişi olarak düşünmesinden nefret eder. Bu durum kendi dış görünüşleriyle ilgilenmek üzere yetiştirilmiş kadınlarda genellikle çok daha fazla belirgindir.
Dar orblu gerilimli Venüs-Satürn açısına sahip bir çok insan, Ay'larına daha fazla güvenir. Venüs yolu engelli olduğu için, ilişkilere Ay yoluyla girerler. Ya Ay tiplerine çekim duyar veya diğerlerini fiziksel dış görünüşleriyle değil de, daha çok koruyucu, özen gösteren ve destekleyici olmalarıyla cezbetme eğiliminde olurlar.
Fakat çoğunlukla da baba kendi değerini bilmeyen, sevilmemiş veya şefkat görmemiş bir kişi olarak algılanır. Bir çok Venüs-Satürn kişisi, kendilerine sorulduğunda, bırakın babanın devamlı kucaklamasını babalarının dizine oturduklarını bile hatırlamazlar. Anne figürü daha sevecen ve şefkatli olabilir, fakat çoğunlukla kontrol ve disiplinle sınırlanmışlık vardır. Bu yüzden, (özellikle gerilimli açılarda, bazen de kavuşumda) kişi sevgi ve şefkati verirken, özellikle de başkalarından alırken, kendini çok acemi hisseder. Bütün bunlardan dolayı kucaklamalar, öpücükler ve fiziksel sevgi teşhirleri için yanıp tutuşulur, popülerlik her şeyden üstün tutulur. Şefkat gösterimi bu kombinasyona sahip kişiler için genellikle 'büyük bir mesele'dir. Ya bu durumdan veya ilişkiden tamamen kaçınılarak bunun önemi yadsınır.
Venüs-Satürn kişileri sanki bir nedenle dünyaya sevilmediklerini hissederek gelmişlerdir. Çoğu için sorunun aslında kendi değerini bilmekle ilgili olduğunu anlamak yıllar alır. Venüs-Satürn kişileri bu farkındalığın oluşmasından önce, her zaman bilinçli olmasa da, özen göstermeyenin, onları sevmeyenin diğerleri olduğuna inanırlar.
Satürn her zaman hangi gezegene dokunuyorsa onunla ilgili prensibin gelişimini geciktirir. Venüs-Satürn tiplerinin almayı ve vermeyi öğrenmesi zaman alır. Özellikle koşulsuz alıp vermeyi.
Çünkü bu tipler daima reddedilme beklentisi taşırlar ve diğer kişinin sevgisinin solduğu gerçeğinin habercisi olabilecek her işarete çok duyarlıdırlar, adeta kulak kesilirler. Sevginin kanıtlarımasının veya diğer kişinin sürekli olarak duygularını belirtmesini istemek, çoğu zaman ilişkiye önemli miktarda baskı yüklerken mütemadiyen '
' denir. Bu Venüs-Satürn'ün çok kullandığı bir ifadedir. Senaryo iki yönden de işleyebilir. Yansıtma mekanizması nedeniyle Venüs-Satürn kişisi sevilen kişi de olabilir, seven kişi de. Tipik olarak, heteroseksüel ilişkilerde bir oranda, Venüs-Satürn erkekleri görünüşte soğuk kadınları sevip kendilerini tüm sevgi akışını üstlenmiş şekilde bulurlar. Venüs-Satürn kadınları ise eşlerinin sıcak duygularını almak veya karşılık vermek için kendilerine izin vermezler veya elde edilemeyen erkeklere aşık olurlar. Bu durum çoğunlukla, her zaman olduğu gibi çocukluk modelini tekrarlayarak ters yönde de işleyebilir. Her olayda Venüs-Satürn tipinin ilişki içinde gerçekten güvende olduğunu ve diğer kişinin sevgisini gerçekten kazandığını anlaması çok uzun bir zaman alır. Bu kişiler bir ortaklıkta kişilerden birinin sevme eylemini yerine getirirken diğer kişinin bu sevginin nesnesi olduğu düşüncesini taşırlar. Kişinin öğrenmesi gereken derslerden biri, işin bu kadar basit olmadığıdır.
Venüs-Satürn kişisi, çoğu zaman kendisini sevdiği kişi için vazgeçilmez kılan girişimlerde bulunur. Özellikle zamanını veya parasını daima sunmaya gönüllü olarak. Bu Venüs-Satürn'ün ilişkiyi kontrol etme biçimidir.Benzer şekilde onlar da zaman faktörünü sizin sevginizin bir ölçüsü olarak kullanırlar. Zaman eksikliği ve bunu izleyen sevginin reddedilmesi, çoğu zaman çocukluktaki bir sorundur. Çok klasik bir örnek verelim: Annesinin, onunla (çocukla) babası arasında hiçbir ilişki olmamasını garanti altına almak istediği bir kadın vardır. Kendine özel nedenlerle, baba da bu duruma göz yummuştu. Böylece Venüs-Satürn çocuğu, babası işe gidinceye kadar annesi tarafından yatakta kalmaya ve o eve dönmeden yatağa girmeye (sevgi ve disiplin bu kombinasyonda el ele gider) zorlanıyordu. Çocuk babasını asla görmüyordu. Çocuğun yaşı ilerledikçe, baba evden uzakta çalışmaya başladı ve yalnızca hafta sonunda geliyordu. Hiçbir kardeşi, özellikle de erkek kardeşi olmadığından, erkekler ona yabancıydı. Yetişkinliğe ulaştığında farkında olmadan, eğer erkeklerle ilgilenirse annesinin kıskançlığını çekebileceği gerçeğine zincirlendi. Babasıyla hiçbir ilişkisi olmamış, şefkat ve fiziksel ilişkisi olmayan ebeveynler tarafından yetiştirilmiş olarak, hem erkeklerden hem de cinsel ilişkiden korkuyordu ve bilgisizdi. Daha sonra olağan sayılacak ilişkiler kurmayı, en azından romantik ilişkiler kurmayı öğrenmek zorunda kaldı.
Bu açılara sahip her iki cinsiyetin de kötü giyinmesine ve kadınların genellikle doğal, 'salaş' görünüşü tercih etmesine karşın, bunu telafi çabasıyla öteki uca kayabilir. Örneğin, bu kombinasyon bol miktarda makyaj malzemesi kullanan ve son derece titiz bir dış görünüşü olan kadınlarda yaygın olabilir. Konuyu tümüyle çok ciddiye alırlar. Güzellik kraliçelerinin ve bu tür yarışmalara katılanların haritalarında da yaygındır. Güzelliklerini kanıtlayan somut bir kanıta, bir kağıt parçasına ihtiyaç duyanların haritalarında. Satürn açıları hep bazı şeyleri örtbas etmek için verilen kontrollü, uydurulmuş, zirvesinde bir 'formül' tepki olarak adlandırılabilecek bir şeyle ilişkilendirilir. Güzeliik kraliçesinin dış görünüşü dişiliği ve daha derinde cinselliğiyle ilgili olarak muhtemelen kontrollü bir tepki sergilemektedir ve bu bir telafi biçimi olarak yorumlanabilir. İçsel bir yetersizlik duygusunun delice örtbas edilmesi.
Fahişelerin genellikle cinsel taciz öykülerinin olması dışında, bu yorum doğrudur. Bu kombinasyon tek başına cinsel tacizle ilişkelendirebilecek tek açı türü değildir. En azından fiziksel seviyede. Fahişelikte de zamanın aşk ve parayla ilişkisini görebiliriz. Bunların hepsi, bu kombinasyon haritalarında güçlü biçimde vurgulanmış kişilerle, özellikle gerilimli açıları olanlarla genellikle derinden bağlantılıdır. Fahişe, toplum tarafından cinsel olarak becerikli biri olarak vurgulanır. Sevginin reddedilmesi, kontrol, sevgi, aşk ve cezalandırma yine bu kombinasyonla ilgilidir. Babaları hayat kadınlarının müdavimi olan bu açıya sahip birçok kadın vardır. Bunlardan birinde baba böyle profesyonel anlamda ilk kez görüştüğü bir kadınla derin bir duygusal ilişki kurmuştu. Bu onun kendi duygulanyla ilişki kurmasını sağladığından çok olumluydu, çünkü uzun zamandan beri olmamış bir şeydi. Burada çok sayıda sorun vardır, ancak bunlar okuyucunun imgelemine bırakılmıştır.
Venüs-Satürn kişisi çoğu zaman sevgiden korkar, onun orada gerçekten kendisi için bulunduğuna inanmaz. Eğer oradaysa, her zaman solup gitme olasılığı da vardır. Bazıları için bu düşünce kişinin kendisini ilişkiden tümüyle mahrum bırakması dürtüsünü doğurabilir. En kötüsü kişi kendi etrafına bir duvar inşa edip kimse onu sevmediği için feryat figan eder. Kimse de sevmeyecektir, çünkü yeterince yakınlaşmalarına izin verilmemiştir. Diğerleri pek mutlu olmayan bir ilişkiyi uzun bir dönem devam ettirmeyi becerebilirler. Bunu yaparlar, çünkü daha iyi bir ilişki bulmak için uğraşma riskinden fazlasıyla ürkerler. En azından hepsi bu acıyı az çok tanır.En üstün ifadesinde, kendi ilişki ihtiyacı ve korkusu ile yüzleşecektir. Satürn her zaman dayanma gücü verir ve bu nedenle Venüs-Satürn tipi, iyi günde ve kötü günde ilişkisine sahip çıkan ve bu yolla bir ilişkiye gerçekten işlerlik kazandıran, vermeyi ve almayı gerçekten öğrenen kişiyi betimler. Venüs-Satürn kişisi ilişkilerde çaba gösterme yoluyla, diğer her şeyin ötesinde, işin aslının keyif olması gerektiğini, her şeyi ve kendisini gereğinden fazla ciddiye aldığını keşfeder.
Venüs-Satürn açılarının diğer bir görünümü kişinin kendisine mutlu olma izni vermekte güçlük çekmesi olabilir. Bu kişiler bazen kendilerine haz duyma, bazen de paraya sahip olma izini vermezler. Bu, kendi çabalarına az paha biçen veya çok az ücretle çalışan, sorıra da dışarı çıkmaya hali ve mali imkanı kalmayan kişidir. Dışarıya çıkamama sosyal hayatı sınırlar ve böylece bir kısır döngü yaratılır.
Satürn her zaman zor yolla öğrenmemizde ısrar eder. Venüs-Satürn açılarına sahip kişiler, belirli bir zaman içinde, ilişkiler hakkında, çoğunlukla en derin seviyede öğrenirler. Bu açıya sahip insanlar, genellikle ilk çekim ve illüzyon geçtikten sonra daha başanlı olurlar. Çünkü bu tip gerçeklerle, geçmişten getirilen zorluklarla ve uzun zaman boyunca bir ilişkiyi kazanıp devam ettirmek için gereken çabayla bağlantıdadır. Venüs-Pluto gibi Venüs-Satürn açıları da güzellik endüstrisinde etkin olarak çalışan kişiler veya sevgi, çalışma ve kontrollü zaman aralıklarıyla ilgili konularda meseleleri olanlar için uygundur. Bu kombinasyona sahip olan çok sayıda terapist ve eviilik danışmanı vardır. Bu tür mesleklerde bir danışmanın alıp verebileceği sevginin limiti yoktur. Limitler muhtemelen duygusal anlamda olmayıp, zaman ve kişisel sınırlar bakımından mevcuttur.
ALINTIDIR.