KONUYA DEVAM
İfade Seviyeleri
1. Anlam veya Teleoloji
Şimdi transitlerin ve progresyonların ifade edilebilecekleri farklı seviyeleri incelemek istiyorum. Gezegen haraketleri üç ana seviyede işlev görür. Bazılarınız üçten fazla olduğunu düşünebilirsiniz. Genel olarak, bu bölünmenin gayet kullanışlı olduğunu buldum. Birinci seviye daha spiritüel yaklaşıma sahip astrologların ilgisini çeker – bir transitin veya progresyonun derin anlamı. “Anlam” kelimesi ile onun teleolojisine gönderme yapıyorum, kişiliğin, ruhun veya her ikisinin birden evriminin en temel amacını kastediyorum. Dinsel veya spiritüel inancı olanlar evrenin bir amacı olduğuna, bireyin kişisel yaşamındaki deneyimlerin de anlam içerdiğine inanırlar. Dolayısıyla olayların gizli öğretileri vardır ve yaşadıklarımız sayesinde bir şeyler öğrenmişsek, bizden büyük, spiritüel bir planı gerçekleştirmiş oluruz.
Böyle bir kozmik planın gerçekten var olup olmadığı tartışılabilir. Bu tür derin bir modelin nesnel varlığından –ki bu da Tanrı’nın varlığını kabul etmek oluyor– ne kadar emin olsak da, hiçbirimiz bunu ispat edecek durumda değiliz. Bilakis çok kişisel görüşlerimizi ortaya koyabiliriz. Ancak durum bu bile olsa, pek çok insan yaşamı derin bir anlamı olduğunu kabul ederek yaşıyor. Bu inanç, ister kişisel yansıtma olsun ister olmasın, yaşamı katlanılır kılıyor. Bilimsel olarak ‘gerçek’ olmasa bile, psikolojik ve spiritüel olarak yaratıcıdır.
Transitleri ve progresyonları bu açıdan incelersek, kendimize şu soruyu sorarız: “Bu transit Satürn’ün Güneş’ime kavuşumundan ben ne öğrenmeliyim? Bu progres Venüs Pluto’ma kare yapınca ne anlama gelecek? Transit Uranüs Ay’ıma karşıt gelince neyi keşfedebilirim? Progres Mars Kayron ile 60 derece yaptığında olumlu potansiyel ne olabilir?” Bu yaklaşım herhangi bir transitin veya progres açının önemli bir boyutudur. ‘Spiritüel’ kelimesini kullandığım halde, bu yaklaşım aile kompleksini incelemek kadar temel bir psikolojik çalışmadır, çünkü gezegenlerin hareketlerini psişemizin gelişimi olarak kabul ediyoruz. Aslında kişiselliği aşan veya arketipsel psikolojiye ait olduğunu düşünsek de netice de psikolojiktir. Bu bakış açısı olmadan, astrolojiyi ve kendimizi, sadece mekanik bir yapı olarak ele alırız.
Bazı astrologlar sadece bu boyuta odaklanırlar ve diğer bakış açılarını çok negatif veya maddesel bulurlar. Natal Kayron’a Pluto’nun tansit yapmasına veya progres Venüs’ün Saturn’e kare yapmasına bakarlar ve temel olarak bunların nasıl büyütücü olabilecekleri hakkında yorum yaparlar. Örneğin, transit Satürn’ün bir kişinin 5. evde bulunan natal Güneş’ine karşıtlık yapmasına bakalım. Eğer bu transite teleolojik açıdan bakarsak, bireyin kim olduğuna dair bir duygu geliştirmesinden bahsedebiliriz. Bu transit sayesinde, kişi kimliğini, amacını daha net anlar ve yaratıcı yeteneklerinin farkına varır. Maddesel dünyanın zorlukları acı verebilir, ancak sonunda belirli bir misyona taahhütte bulunma olarak neticelenir. Ne kadar zor olursa olsun, her olay, deneyim, kişinin kendisini daha fazla ‘anlamasına’ yardımcı olur.
Uyumlu transit ve progresyonlarda teleolojik yorum genellikle yeterli olur, örneğin, transit Jüpiter Ay’a üçgen açı veya progres Güneş Uranüs’e 60’lık açı yaptığında. Gezegenlerin uyumlu hareketlerini deneyimlediğimizde, evrensel bir amaca ve iyiliğe bağlandığımızı hissederiz ve bu tarz yorumlar o dönemdeki hislerimizle de uyumludurlar. Daha az çekici gezegen hareketleri olduğu zaman da kişi benzer bir şekilde bunları potansiyel olarak yorumlayabilir. Genellikle kargaşa, stres ve acı dolu bir dönemde bu yaklaşım çok iyileştirici olabilir.
Kabus etkisi yaratacak net bir gezegen hareketinin yaklaşmakta olduğunu görebiliriz ve tüm bu stresin altında nasıl bir büyüme potansiyelin saklı olduğunu kendimize sormalıyız. Bu yaklaşımı bırakmamalı ve bunu ifade edebilmeliyiz. Ancak, anlam her ne kadar derin ve olumlu olursa olsun, bu tarz transitleri ve progresyonları deneyimleyen bir kişinin, bu gelişim olanaklarını dinleyemeyecek durumda olabileceğini de unutmamalıyız. Özellikle yaşamı tamamen maddesel ve dışa dönük bir şekilde gören pek çok kişi için, zorlu bir transitin veya progresyonun derin anlamını görebilmek uzun bir zaman alabilir. Bu dönemi yaşarken acıları ve çelişkileri dışında başka bir şeyin ne farkında varırlar, ne de duyabilirler.