[Angel]

AY DÜĞÜMLERİNDE REENKARNAYON

(Steven Forrest'in 6-7 ekim 2007 tarihlerinde İstanbul'da verdiği seminerden derlenmiştir)



Astroloji haritamızda, ay düğümleri, onların yöneticileri, onlara açı yapan gezegenler ve bulundukları evler, geçmiş karmalarımızla ilgili bize önemli ipuçları verirler. Tabii ki, tek bir geçmiş yaşamımız yoktur ancak şimdiki hayatımızda baskın olan temayı temsil eden hayat veya hayatların ortak buluşma noktalarının bilgileri ay düğümlerinde saklıdır. Adeta doğum haritasının arkasında, ikinci bir harita olarak yer alırlar.

Neden Ay Düğümleri?
Ay, kalbi ve duyguları temsil eder.

Astroloji haritasında iki çeşit hafıza vardır: Merkür ve Ay. Merkür'de somut veriler (zihnin hatıları) yer alırken, Ay'da kalbin hatıraları tutulur (onlardan etkilenmek için hatırlıyor olmamız gerekmez). Kalbin hatıraları, aklın hatıralarından daha güçlüdür. Güney ay düğümü, kalbin hatıralarını temsil eder, somut veriler değil davranışlar vardır.

Aşağıda, çok kısaca ay düğümlerinin nasıl yorumlanabileceği yer almıştır. Detaylara geçmeden önce, ağ düğümleriyle temsil edilen "Ejderha" benzetmesini açıklamak doğru olur:

Ağ düğümleri ve onların ekseni adeta bir ejderha gibi hayal edilirse, ejderhanın başı "kuzey ay düğümü", kuyruğu ise "güney ay düğümü" ile temsil edilir. Gövdesi ise haritanın detaylarıdır. Ejderha, ağzından beslenir, dolayısıyla onun için faydalı olanlar, sağlıklı yaşaması için gerekli olanlar ve gitmesi gereken yön, kuzey ay düğümündedir. Besinler, gövdede sindirilir ve nihayet kuyruk kısmında yer alan boşaltım sisteminden de atılır. Dolayısıyla, güney ay düğümü bizim "dışkılarımızdır". Onunla beslenirsek ölürüz! Ancak doğadan da biliriz ki, canlıların dışkıları, kendileri dışında tüm doğaya çok faydalıdır: "gübre" olarak

Ay düğümlerinin detaylarını da özetlersek:

Güney Ay Düğümü:

* Güney Ay Düğümünün bulunduğu yere, diğer gezegenlerle yaptığı açılara ve yönetici gezegeninin durumuna bakarak, enkarne olmuş ruhun önceki yaşam deneyimlerinin doğasını anlamak mümkündür.

Buna göre;

Güney Ay Düğümü gözlerimizi açtığımız anda, doğuştan sahip olduğumuz potansiyeldir.
Yer etmiş derin nitelikteki alışkanlıklarımız, algımız ve kişisel imajımızdır.
Enkarne olmuş ruhun yükümlülüklerini yerine getirememiş (default) halini yansıtır.
* Literatürdeki bazı kaynaklardaki karanlık referanslarına karşın, ruh kasten kötülük etmekle uğraşmadıkça, ki bu sık rastlanan bir durum değildir, aslında Güney Ay Düğümü kötü değildir.

Kişiye sıkıcı, boş ya da mekanik gelebilen, açıklanması güç bir başarısızlık hissi yayan, ancak diğerleri için genellikle değerli olabilecek becerileri temsil eder.
Güney Ay Düğümünde, varsayımlar ve inançların deneyimlenmiş gerçekliğin tadı ve kapsamını şekillendirmedeki gücünü görürüz.
Esas itibariyle herkes yaşamlarının ilk iki, üç, dört, onar yılını Güney Ay Düğümünü tekrarlayarak geçirir.
Güney Ay Düğümünün özündeki içsel güç ve psikolojik baskısını göz önünde bulundurduğumuzda, tedbirli kabullenme verilebilecek en akıllıca ve yardımcı olacak tavsiyedir.
* Erken çocukluk dönemine ilişkin psikodramalar Güney Ay Düğümü modelini tipik bir şekilde yansıtırlar.

Böylece geleneksel psikoterapiler “reenkarnasyona inanmayan” insanlar üzerinde bile karmik şekillenmenin ima ettiği çözümlerin etkin olmasını sağlarlar.

Diğerlerini “Ejderha’nın kuyruğu ile besleriz. Bu bizim dünyaya verebileceğimiz bir armağandır!


Kuzey Ay Düğümü:

* Kuzey Ay Düğümü ruhun gelişimsel en uç noktasını temsil eder.

* O nedenle “Geçmişin Karşıtı”dır. Yani, geleceği temsil eder, ancak bu öngörü veya ne yapılması gerektiğini söyler biçimde değil, daha çok strateji tavsiye etmek şeklinde olur.

* Kuzey Ay Düğümü mükemmel bir öneriden başka bir şey değildir.

Karmik alışkanlıklarımız ve modellerimize en yaratıcı gerilimi katar.
Kuzey Ay Düğümü ve yönetici gezegeni, Güney Ay Düğümünün neden olduğu ikilemleri çözer.
Burası gelişimsel olarak bir miktar geç kaldığımız, görmezden gelme eğiliminde olduğumuz, bilmediğimiz bir alandır.
Gelişimsel astrolojide beklide en önemli tek sembol olmasına karşın, bir kişinin karakterini betimlerken en az değer verilen konu olma çelişkisine sahiptir.
Orada kendimizi canlı ve uyanık hissetmemize karşın, daha önce deneyimlemediğimiz için, yaşamımızda en naif olduğumuz alandır.
Kendimiz “Ejderha’nın Ağzı” ile besleriz.

Güney Ay düğümünün çok büyük bir gücü vardır ve her zaman hayatta gerçekleşir. Kuzey Ay düğümü ise sadece bir fikirdir. Kendisinin bir gücü yoktur. Gücü sadece bizim gelişimimizden doğar.

Şeniz Ünal