[uranus]

Değerli Arkadaşlar,

Bu alt başlıkta bir astrolojik yorum yapılırken kurulan cümlelerin ve seçilen kelimelerin olumsuz etkilerinden bahsetmeye çalışacağız.
Astrolojik yorumlarda muhim olan yorum isteyen kişinin kendisini daha iyi hissetmesini sağlamaktır... Özellikle "Olumsuz" diye değerlendirdiğimiz yorumlarımızı anlatırken nelere dikkat etmeliyiz... Kişiler; önemsiz diye nitelendirdiğimiz kelime ve cumlelerden nasıl olumsuz etkilenirler...bunları açıklamaya çalışacağız... tabii ki yine hep beraber....

Socrates der ki : "dogrular yoktur, yanlışlar vardır.."

sevgiyle kalın...)

[Angel]

Abicim harikasın, çok çok önemli bir konu benim için

[astrosohbet]

ben olumsuz etkilerden söz ederken , olası problemlerden bir-iki seçenek verip dikkat edilmesini ve o konunun incelenmesini tavsiye ediyorum.
hep söylediğimiz gibi astrolojide 1 gezegenin 1 evde olmasının pek çok potansiyel enerjisi-olasılığı vardır.. astrologun yada biz Yorumcuların bu olasılıklardan sadece birine odaklanıp ''boşanacaksın , ayrılacaksın , hasta olacaksın , evleneceksin , barışacaksın , iş sahibi olacaksın vb..'' gibi kesin ifadelerden sakınıp , ''olabilir , buna dikkat et , şu konuda gelişme yaşayabilirsin vb..'' gibi cümleler kurulması bence daha doğru olacaktır.

ve dahası ; yorumu yapılan kişinin , Yorumcunun dikkatini çektiği konuları incelemesi araştırması bence konunun derinliği açısından çok faydalı olacaktır.

[uranus]

Sevgili Arkadaşlar,

Benim "astrolojinin Zararları" konu başlığında açtığım alt konular aslında astrolojinin yanlış kullanılmasından ileri gelmektedir. Astrolojiden tam anlayan birisi için zarar söz konusu olamaz...ancak diger alt konularda da bahsettigim gibi bazen yanlış kullanılıyor astroloji ve amacından sapıyor. Bu durumda da kişiye fayda yerine zarar veriyor...

Kullanılan üslup, seçilen kelimeler çok önemlidir...Bu , bir olayı tarif etmeye, anlatmaya benzemiyor, bir olayı birisine anlatırken sıfatlar kullanırsın, kendi üslubuna göre anlatırsın, herkesin bir tarzı vardır, ona göre istediğin biçimde kelimeler kullanarak anlatabilirsin, ABARTabartırsın filan...ama astrolojik yorumlarda bunlara son derece dikkat etmek lazım... Burada muhim olan yorumcunun kendini tatmin etmesi değil, kişiyi tatmin etmek, kendini onun yerine koyarak ama tarafsız bir sekilde , objektif olarak anlatabilmektir...
Haritalar sadece potansiyelleri gosterir, o potansiyellerin hangi konuları ilgilendirdiğini tarif eder, zamanları bildirir ve nasıl açığa çıkabileceğini anlatır...
Transitler mesela, sizin karsılasacağınız tipleri belirler... Nasıl ı tarif ederken, diyebilirsiniz ki, uranusyen bir tiple karsılasabilirsin, şu, şu burclardan olabilir, ve onunla yaşayacağın olaylar neticesinde şu, şu konulardaki anlayışında değişiklikler olacaktır... Bunları anlatırken asla iyi, kötü olacak diye yorumlar yapamayız... yoksa bu falcılığa girer...güzel, çirkin, iyi, kötü ...gibi sıfatları kullanmak yorum isteyeni çıkmaza sokar...Hele Yıldırımın da değindiği gibi, "kesin" tavırlı konusmak , şu olacak, bunu yaşayacaksın diye tariflerde bulunmak gercekten zarar verir kişiye...Hele bir de eksiklik varsa yorumda, kişi için gercekten çok zor bir durum olabilir...
Bu yuzden secilen kelimelere cok dikkat etmek lazım. Burada kişisel düşünceden ziyade var olan bilgiyi aktarmak vardır... Potansiyelini nasıl açığa çıkartacağı, tamamen harita sahibine bağlıdır. Siz o potansiyeli hariitaya gore ortaya cıkartırsınız ve kişiye sunarsınız. Ama bunu ortaya çıkartırken bir takım sıfatlarla yakıştırmalar yapamazsınız, size göre bir takım benzetmeler yapamazsınız... objektif yaklaşım bunu gerektiriyor, öbür türlü subjektif olur, yani kişisel olur... Düşünsenize bir oğlak burcu olarak ben, oğlak karakterini yorumlarıma katarsam objektifliğim kalır mı ? Kişiye, haritasıyla ilgili kendi kişisel düşüncelerimi söylemiş olurum ki bu yanlıştır, çünkü o zaman bu, hem kişiyi bağlamaz, hem de bana göre iyi olan ona göre kötü olabilir..iyi, kötü, güzel , çirkin, mutlu, mutsuz, zor, kolay hep göreceli kavramlardır...
Kişi, yorumcuya göre gercekten zor bir haritaya sahipse, aslında onun zor olaylara dayanıklılığı var demektir...ama size göre zor ise, dersiniz ki, "yahu ammada zor açıları var, her taraf kare, zıt açılarla dolu, amma zor adam haaa..." Bu , tamamen sizin görüşünüzdür ve o kişiye göre hic bir kıymeti yoktur, cunku o, zaten dogdugundan beri alışıktır ve bu haritanın sağladığı pencereden bakmaktadır dunyaya...Tabii ki ona göre zor, kolay, iyi, kötü ...kavramları da sizinkinden daha değişiktir....

Çoğu kitaplarda yazan gezegenlerin birbirleriyle yaptığı açılarda ortaya cıkan potansiyeller...
Bunlar cok genel anlamda dogrudur, ancak haritaya özel durumlar da cok fazla vardır...O yuzden , özellikle bir haritadaki örnegin saturn - mars karesini, sadece kitaplarda yazan sekilde kişiye açıklamak , faydadan çok zarar getirir kişiye...Çünkü o saturn veya Marsın haritada bir jupiterle ya da ay ile yaptığı yumusak bir açı ile , o potansiyelin kitaptaki basit ve genel açıklaması çok değişir...Zaten binlerce, belki de milyonlarca bir sürü ihtiimaller oldugu içindir ki bu sistem hicbir zaman bir bilgisayar programında yorumlanamıyor....Aynı parmak izi gibi, tamamen kişiye özeldir haritalar ve bir eşi, benzeri yoktur... hangisini programlayacaksın ki??? )
Aynı anda aynı sehirde dogmus olsalar bile , o acıklanan potansiyel, kişinin aile kulturu ya da genetik bilgilerinden dolayı cok değişik şekillerde açığa çıkacaktır...
Ben şahsen Türk kültürünü, anadolu bilgisini ve Türk aile kültürünü bildiğim ve öğrendiğim, içinde büyüdüğüm için, istanbul da doğmuş olsa bile bir almanın ya da bir fransızın yorumunu yapmak istemem...Çünkü bir şeyler muhakkak eksik kalır, tam anlatamam ve kişiyi tatmin edemem...
Özetleyecek olursam, benim şahsi fikrim şudur.
Yourmlar da analizler eksik kaldığı müddetce, kullanılan kelimeler şahsi sıfatlar oldugu muddetce, kişiye farkında olmadan zarar da verebiliriz.... Kişiler bir takım beklentiler içine girerler, kendileriyle ilgili önyargılara sahip olurlar ve günün birinde yorumcunun değindiği bir olayı yaşadığında..."eh napayım ki, zaten bu olay olacaktı, yorumcu Ahmet efendi soylemişti zaten.." der...ve hic bir sey ögrenemeden, gelişemeden yaşamını sürdürmeye devam ettirir...Kişiye farkında olmadan yapılan çok büyük bir zarardır bu....

sevgiyle kalın.....)

[Dinoo]

Uslup/Tarz evet gerçekten çok önemli bir nokta. Ama haritayı analiz edip aktarırken şuna da dikkat edilmesi gerekiyor, birden fazla opsiyon sunmak kişiye o korkulan fal damgasını yemesine davetiye de çıkartıyor. Bu yüzden dikkatli olmak gerek. Sert, aceleci, yaratıcı güç komplexiyle yaklaşmamak ama opsiyonları sunarken neden o opsiyonların olduğunuda açıklamak gerekiyor.

[Serena]

bugün başka bir sitede sevdigim saydıgım bir insanın bir transit yorumunu okudum. mars satürn transitine dair bir yorum oldugu ve beni ilgilendirdigi için dikkatimi çekti. kazalar, başarısızlıklar, felaketler ve türlü türlü her tip olumsuz argümanla insanı dolduran bir yorumdu. hadi benim az biraz astrolojiye kafam basıyor, ya hiç bilmeyenler ne yapacak ?
insanlar kehanet öngörülerinde bulunurken biraz dikkatli olmalılar. kimsenin kimseyi umutsuzluğa gark etmeye hakkı olmadıgını düşünüyorum.

mars satürn gibi bir transitle ilgili olarak bu kadar sert yorum yapmak onlarca astroloji formülüyle olayı inceleyip kehanet alanını daraltılabilir. tek bir açıya bakıp felaket tellallığı yapmak gerçekten çok fena.

insanları gezegensel enerjiler, yapılan felaket tellallığı kadar etkilemiyor. insan negatif argümanlarla doldugu ölçüde negatif düşünmeye ve davranmaya başlıyor.

mars satürn, otoritenin baskısını üzerinizde hissetmenize neden olabilir deyip geçmek lazımken kazalar, belalar, uğursuzluklar şeklinde bir yorum çok cüretkarca değil mi ? tutmuyor da zaten.

[aeon]

boşver ;
ben 23 senedir taşıyorum en fazla elimde bir kırık oldu .

[salmakis]

Özellikle Satürn ve Mars'la ilgili yorumlar kaygı duygusunu körükleyebiliyor. Ama kendi hayatımda ve çevremdeki insanların haritalarındaki transitlerini gözlemliyorum. Saturn "zorluk" vereceği alandan geçerken kişi bu konudaki sorumluluklarının farkına varıp bunları somut alanda daha çok yerine getirme gayreti içine giriyor... Ya da Mars bulunduğu eve bir hareket getiriyor ve sürüncemede kalan, diğer aşamaya geçemeyen durumları diğer aşamaya geçmeye çağırıyor, bazen zorluyor.

[astrosohbet]

(04-24-2011 11:43 AM)Serena Yazılan:  bugün başka bir sitede sevdigim saydıgım bir insanın bir transit yorumunu okudum. mars satürn transitine dair bir yorum oldugu ve beni ilgilendirdigi için dikkatimi çekti. kazalar, başarısızlıklar, felaketler ve türlü türlü her tip olumsuz argümanla insanı dolduran bir yorumdu. hadi benim az biraz astrolojiye kafam basıyor, ya hiç bilmeyenler ne yapacak ?
insanlar kehanet öngörülerinde bulunurken biraz dikkatli olmalılar. kimsenin kimseyi umutsuzluğa gark etmeye hakkı olmadıgını düşünüyorum.

mars satürn gibi bir transitle ilgili olarak bu kadar sert yorum yapmak onlarca astroloji formülüyle olayı inceleyip kehanet alanını daraltılabilir. tek bir açıya bakıp felaket tellallığı yapmak gerçekten çok fena.

insanları gezegensel enerjiler, yapılan felaket tellallığı kadar etkilemiyor. insan negatif argümanlarla doldugu ölçüde negatif düşünmeye ve davranmaya başlıyor.

mars satürn, otoritenin baskısını üzerinizde hissetmenize neden olabilir deyip geçmek lazımken kazalar, belalar, uğursuzluklar şeklinde bir yorum çok cüretkarca değil mi ? tutmuyor da zaten.

Hayatlarımızın görünen dış kısmı vardır ve burada gözle görünür net olaylar yaşarız.
Hayatlarımız bu görünen dış kısımdan ibaret değildir.
Düşünceler , duygular , istek ve ihtiyaçlar , beğeniler , içgüdüler vb. gibi İÇSEL bir dünyamızda vardır.

O bahsettiğin türde yorumlar yapanlar , hayatı görünen DIŞ kısmından ibaret sanırlar ve insanı yüzeysel değerlendirirler.

Oysa Astrolojinin realitesi şudur ;

Astrolojik etkiler İÇ dünyamızı muhakkak etkiler oysa dış dünyamızda OLAYLAR olması için her zaman etkili olmazlar.

Çünkü Astrolojik etkiler bir tür enerjidir , düşünceler de bir tür enerjidir , dua da bir tür enerjidir.

Örneğin mars-uranüs gerilimine sahip birisi İÇSEL olarak huzursuzluğu ve beklenmedik hareketler yapma dürtüsünü SIK SIK hisseder.
Transitler bu gerilimi tetiklediyse o dönemde bu hisler uyarılır , artar.
Peki şimdi bu gerilimin artması , kişinin kaza yapmasıyla mı sona erecektir ?
Olabilirde olmayabilirde , buna yıldızlar karar vermiyor..
Mesela bir kişi mars-uranüs geriliminin arttığı dönemde bol bol korunma duaları ederse muhtemelen o gerilimin KAZA BENZERİ OLAYLAR getirmesi olasılığına karşı tedbir almış olacaktır.

Zaten dileyen kabul eder dileyen etmez , bir diğer gerçek şudur ki ;

DIŞ kısımda görünen tüm o olayların KAYNAĞI aslında İÇERDEDİR.

Yani astrolojik yorumların olayları bilme cazibesini aşıp İÇERİYE odaklanması lazımdır.

[aeon]

şimdi benim de dikkatimi çeken nokta ; düşünce gücü sınırsız mı ?

ben hayatta herşeyin sınırları olduğunun düşünüyorum ; kaderimizi , genetiğimiz , sosyo -ekonomiki şartlar.bunların bazıları da birbirlerini kapsıyabiliyor. .astroloji ise bunları belli izlerle gösteriyor.yani , denklemin tek değişkeni astrloji olmasa da , en önemli değişkeni diyebiliriz.

ama şunu örnek vermek isterim ; jupiterden ve yaydan sonra siteme ; satürn dahil olmuş.burada verilmek istenen mesaj , " hiç bir kişisel gelişim sonsuza dek sürmez ,
hayatta belli sınırlar vardır." zaten herşeyde ikilik ,yani dualite vardır.sınırsızlık gibi bir kavramdan bahsedebilmek için , sınır kavramından hareket etmemiz gerekir.
ruh jupiter yay aşamasında varlıklarla ve evrenin berektiyle lutuflandırılıyor ; oğlak satürn aşamasında ise , yokluklarla test ediliyor.belki bir yokluk çektiği de yoktur; ancak , onun hissiyatı yani algısı bu yönde.
algının burada önemi fazla ; düşünce gücü bir algıdan ibaret. satürn ve toprak elementi düşünce gücünü uygulamanın önemli aşaması olan "olumlu düşünmek ve olumsuz örnekleri savuşturmak " konusunda başarısız ; veya , haritasında satürnün olduğu alanda kişi bunları yapmakta zorlanır. niçin ? çünkü olumsuz örnekleri kendisine çeker.
yani ; düşünce gücü kuramsal olarak satürne karşı da uygulanabilir.ancak , pratikte satürnün olduğu yerde bayır yukarı tırmandığımız için düşünce gücünü gerçekleştirmemiz zorlaşıyor.
oysa jupiterin olduğu alanda bayır aşağı gidiyoruz , olumsuz örnekleri zihnimiz çekmiyor.
yoksa satürnde de düşünce gücü yapılır , yapılamaz değil.
bir örnek vereyim ; tropikal meyve üretim için sere açmak istersek , antalya hava şartları ve artezyen açısından maliyeti düşük olduğu için çok uygundur. iç anadoluda üretilemez diye bir şey diyemeyiz.ancak , iç anadoluda tropikal meyve üretmek için sera kurmak isteyen , ısıtma ve sulama yönünde çok masraf etmesi lazım.
.kısaca; imkansız olmasa da zorlayıcı ve maliyeti yüksek bir süreç