Değerlendir:
  • 13 Oy - 3.46 Yüzde
  • 1
  • 2
  • 3
  • 4
  • 5

Kerem Doksat
Yazar Mesaj
Félicé
Kayıtsız

 
Mesaj: #1
Kerem Doksat
Kerem Doksat


Alıntı:PSİKOLOGLA PSİKİYATR FARKI

Gerek gençlerimizin gerekse âilelerinin arada derede kaldıkları ve bir sorunları olduğunda nereye müracaat edecekleri hususunda kafalarının karıştığı bir karmaşaya anlaşılır cevap getirelim:

Televizyonlarda, gazetelerde, dergilerde, velhâsıl bütün medyada insanların ruh sağlığıyla ilgili beyanlar veriliyor, tavsiyelerde bulunuluyor, programlar yapılıyor. Bu işlerle meşgûl olanları şöyle bir sıralayabiliriz:

1. Psikiyatrlar
2. Psikologlar
3. Pedagoglar
4. Özel danışmanlar
5. Sosyal Hizmet Uzmanları
6. “Yaşam Koçları”
7. Medyumlar
8. Astrologlar
9. Mânevi şifâcılar, biyo-enerjiciler
10. Falcılar, büyücüler, cin çıkarıcılar, üfürükçü hocalar…

Bunlardan ilk beş tânesi bilimsel ve ahlâklı çalışmak şartıyla, doğru olan adresler ve meslek erbâbıdır. Yaşam Koçluğu kendine ve topluma yabancılaşmış, dostlukları kalmamış Batı insanı için yaratılmış bir meslek: Ücreti mukabilinde dostluk ve hâmilik satın alınıyor! Bize yabancı… Yedinci ilâ onuncu gruptakiler ise şarlatanlar, üçkâğıtçılar ve inanç-cehâlet sömürgenleri (sürüngen lâfından ilhamla bu terimi de biz uydurduk). Ne hazindir ki, en çok da onlara müracaat edilir!

Sağlık astrolojisi başlığından sonra adamın makalelerini okudum.. Bi şekilde gıcık oldum.. Astrolojiye sinir olmasına karamsar.. Aslında astrolojik danışmanlığı kötüye kullananlar yüzünden böyle oluyor..
Yazılarında genel bir bilmişlik, yüksek ben dili, kendini farklı ve özel görme (güneş&uranüs aslan), Eleştirel yazım tarzı (başak gezegenleri), gözle gördüğüne, gerçekliğe, somut şeylere ihtiyaç duyma (ay-satürn) inanma gibi özellikler göze çarpmakta..
Astrolojiyi işinin ehli biri ona detaylıca, modern bi şekilde anlatırsa, aslında kabul edeceği bir ilim olabilir..
11-17-2010 03:55 AM
 Alıntı Yaparak Cevapla
astrosohbet Çevrimdışı
Kızıl & Mavi
********
Neptunia Admin
lt=
Mesajlar: 7,901
Üyelik Tarihi: Apr 2007

Rep Puanı: 172

Mesaj: #2
RE: Kerem Doksat
birilerinin ona anlatmasıyla kabul edeceğini sanmıyorum , çünkü sabit potansiyelleri oldukça fazla + Başak burcunun didikleyici özelliğini astrolojiye yöneltmesi için Jung' rüyasında görmesi bile yetmeyebilir gülücük

11-17-2010 03:59 AM
 Alıntı Yaparak Cevapla
Venüs
Kayıtsız

 
Mesaj: #3
RE: Kerem Doksat
Aslında bu kişi kendi fikirlerini sabit bakış açısıyla savunsa bile ( Güneş-Uranüs aslan kavuşumunun, Ay-Satürn yay kavuşumuna trine olması ile), Plüto-Mars aslan kavuşumundan başakta ki retro Satürne olan kare açı içten içe şüphelerine de işeret ediyor, inatçı bir şekilde iç sesine kulak vermeyi reddedip, o nokta da kilitlenmesi, bilinçaltı şüphelerinin ruhsal düzlemde sıkıntılara sebep olmasını engelleyemiyordur. İnançlarını ve düşüncelerini ukala bir tarzda savunuyor olması da bu içsel sıkıntısına meydan okumak adına inatçı bir direnişle kendini gösteriyor olduğuna işarettir. Değişime direnen tavrı ve sabit yaklaşımları zorlu ve yıpratıcı döngüler sonucunda, farklılaşma noktasında, sabit yaklaşımlarını egale edebilir veya daha çok içe gömülecektir. Kaldı ki bu saatten sonra düz bakış açısını ne ölçüde genişletebilir bilemiyorum, değişime olan direnci baskın çıkmış gibi.
11-18-2010 09:08 AM
 Alıntı Yaparak Cevapla
Félicé
Kayıtsız

 
Mesaj: #4
RE: Kerem Doksat
(11-18-2010 09:08 AM)Yonca Yazılan:  Aslında bu kişi kendi fikirlerini sabit bakış açısıyla savunsa bile ( Güneş-Uranüs aslan kavuşumunun, Ay-Satürn yay kavuşumuna trine olması ile), Plüto-Mars aslan kavuşumundan başakta ki retro Satürne olan kare açı içten içe şüphelerine de işeret ediyor, inatçı bir şekilde iç sesine kulak vermeyi reddedip, o nokta da kilitlenmesi, bilinçaltı şüphelerinin ruhsal düzlemde sıkıntılara sebep olmasını engelleyemiyordur. İnançlarını ve düşüncelerini ukala bir tarzda savunuyor olması da bu içsel sıkıntısına meydan okumak adına inatçı bir direnişle kendini gösteriyor olduğuna işarettir. Değişime direnen tavrı ve sabit yaklaşımları zorlu ve yıpratıcı döngüler sonucunda, farklılaşma noktasında, sabit yaklaşımlarını egale edebilir veya daha çok içe gömülecektir. Kaldı ki bu saatten sonra düz bakış açısını ne ölçüde genişletebilir bilemiyorum, değişime olan direnci baskın çıkmış gibi.


Beyninin sabitliğini esnetmek yerine, vücudunu yeterince genişletmiş.. Bu genişlik ona yeter:D
11-18-2010 02:59 PM
 Alıntı Yaparak Cevapla
Venüs
Kayıtsız

 
Mesaj: #5
RE: Kerem Doksat
(11-18-2010 02:59 PM)Félicé Yazılan:  
(11-18-2010 09:08 AM)Yonca Yazılan:  Aslında bu kişi kendi fikirlerini sabit bakış açısıyla savunsa bile ( Güneş-Uranüs aslan kavuşumunun, Ay-Satürn yay kavuşumuna trine olması ile), Plüto-Mars aslan kavuşumundan başakta ki retro Satürne olan kare açı içten içe şüphelerine de işeret ediyor, inatçı bir şekilde iç sesine kulak vermeyi reddedip, o nokta da kilitlenmesi, bilinçaltı şüphelerinin ruhsal düzlemde sıkıntılara sebep olmasını engelleyemiyordur. İnançlarını ve düşüncelerini ukala bir tarzda savunuyor olması da bu içsel sıkıntısına meydan okumak adına inatçı bir direnişle kendini gösteriyor olduğuna işarettir. Değişime direnen tavrı ve sabit yaklaşımları zorlu ve yıpratıcı döngüler sonucunda, farklılaşma noktasında, sabit yaklaşımlarını egale edebilir veya daha çok içe gömülecektir. Kaldı ki bu saatten sonra düz bakış açısını ne ölçüde genişletebilir bilemiyorum, değişime olan direnci baskın çıkmış gibi.


Beyninin sabitliğini esnetmek yerine, vücudunu yeterince genişletmiş.. Bu genişlik ona yeter:D
koptum.w
11-18-2010 03:16 PM
 Alıntı Yaparak Cevapla
« Önceki | Sonraki »



Forum'a Git:


Konuyu görüntüleyenler: 1 Misafir