[Derin]

(Okuyacağınız bu yazı son derece önemli bir yazıdır. Gördüğümüz kadarıyla türkçede transitlerin nasıl yorumlancağı konusunda sistematik bir yazı bulunmamaktadır. Ve transit dendiğinde daha ziyade ev girişleri ve kavuşumlar ağırlık kazanmakta, diğer açılar söz konusu olduğunda yalnızca yaşanacak olayın nevi üzerinde durulmaktadır. Astrolojide ilerlemek ve kendi transitlerini anlamak isteyenler için mutlaka okunması gereken bir yazı dizisidir)

Transitlerin Yorumlanması
Transitler modern dinamik öngörü astrolojisinde muhtemelen en çok kullanılan ve en çok kullanılan tekniktir ve, ilkede, çok basittirler.

Bir gezegen kendi yörüngesinde ilerlerken doğum anında başka bir gezegen veya önemli nokta tarafından işgal edilen bir yerin üzerinden geçiyor veya bu yerle geometrik bir ilişkiye giriyorsa transit yapıyor demektir. Bu nokta doğum haritasında bir gezegenin veya haritada önemli bir yerin bulunduğu, örneğin bir evin başlangıç çizgisi veya Yükselen, MC, nokta olabilir.

Transit teorisi sizin, hayatınız boyunca, doğum anındaki gezegensel konumları sembolik olarak temsil ettiğiniz varsayımına dayanır. Kozmos tarafından doğumdan sonra terk edilen bu nokta birey tarafından hatırlanır ve birey gezegenlerin uzun zaman önce terk etmiş oldukları bu konumun yaşayan kabı gibi hareket eder. Transit halinde bir gezegen bu ‘hatırlanan’ noktalardan birine ulaştığı vakit, kap, yani doğum anındaki konumları ‘hatırlayan’ kişi bu gezegene tepki verir veya onunla titreşir.

Bir insanın transit gezegenlere verdiği tepki bir arpın tellerinin sırayla akort edilmesine verdiği tepkiye benzer. Transit bir gezegen hatırlanan belli bir konuma vuracak, belli bir uyumsuz ses çıkacaktır ta ki çalınan tel kendini uyumlu bir ses çıkarana dek ayarlayana kadar. Kehanet astrolojisinde transitlerin temsil ettiği olaylar müzik aletinin akordunu bozan rastgele olaylar olarak değil, arpı yavaş yavaş uyumlu hale getirmeye çalışan bir müzisyenin dikkatli ve bilgili vuruşlarına benzer. Akortlu olmak bütün olmak, uyanık olmak, kişinin potansiyelini yaşaması ve hatta aydınlanmak demektir.

Demek ki siz ve doğum haritanız bütünleşmek için çabalayan bir müzik aleti gibisiniz. Kehanette bulunan astrolog kişinin başına gelen her olayın telleri akort etmek için tasarlanmış olduğunu asla unutmamalıdır.

Bu telleri akort eden darbeler, gündelik hayatta olaylar olarak tezahür eder. Bu olaylar varlığınızın farklı bileşenlerini farkındalığınızı artırarak uyumlu hale getirmek için tasarlanmıştır. Olaylar zor ve zahmetli bir yolu, hatta bir telin kırılmasını bile temsil edebilir. Hinduların inancına göre bir olma yolundaki bu yürüyüş birçok hayatın yaşanmasını gerektirir. Batıda biz yolun varlığını kabul ederiz, ama uzunluğu hakkında pek bilgimiz yoktur.

Transitin Yapısı

Akort edilmenin yollarından biri olan transitler üç bileşene ayrılabilirler:

1) Transit yapan gezegen: Kendi gezegensel yörüngesinde hareket ederken, doğum haritasındaki bir konumla geometrik ilişki oluşturan gezegen.

2) Transitin yaptığı açı: Transit gezegen ile doğum haritası konumu arasındaki geometrik açı ilişkisi.

3) Doğum haritasında transiti alan nokta.

Her gezegene insanlığın binlerce kuşağı tarafından bir takım özelikler –arketipsel anlamlar- atfedilmiştir. Bununla birlikte doğum haritasındaki her gezegenin ‘saf’ anlamları, içinde bulunduğu Zodyak burcu, evi ve diğer gezegenlerle girmiş olduğu açılarca belirlenmiştir. Yani astrologlar olarak bir doğum haritasında ‘saf’ bir Satürn değil, değişikliğe uğramış bir Satürn görmeyi bekleriz. Örneğin Satürn akrep burcunda, 10. evde, Plüton ile kare açı yapıyor olabilir.

O halde saf ve evrensel olarak Satürn ilkesi yapı ve biçimi akla getirse de, her insan bu yapıyı kendi hayatında farklı şekilde tecrübe edecektir. Bu yüzden bir haritaya Satürn transiti yapılıyorsa şu sorunun sorulması gerekir:

Satürn transitinin etkisi, kişinin ev, burç ve açılardan etkilenmiş olan kendi Satürn versiyonuna mı dokunuyor, yoksa bireysel haritadaki özellikleri paylaşmayan evrensel, yani genel bir Satürn transiti etkisi mi oluşturuyor?

Eğer bu evrensel bir Satürn etkisiyse, bireyin tellerin tek tek çekilmesiyle akort edilmesi teorisi yıkılır ve kişisel gayret yoluyla bireysel gelişim gelişme ve kendinizdeki iniş ve çıkışların farkına varma anlamsızlaşır. Çünkü tek bir birey bir sembolün evrensel anlamını değiştiremez.

Eğer bu soruya verilen cevap kişisel bir Satürn cevabıysa, o zaman transitin sonucunu öngörmeye çalışırken bu durum hesaba katılmalıdır. Bu yüzden doğum haritasındaki Satürn’ün kendisiyle birlikte taşıdığı ev, burç ve yöneticilik ilişkileri yorumun içine dahil edilmelidir.

Bu kavramı netleştirmek için bir radyo örneği verelim. Havada belli bir anda bir sürü radyo dalgası bulunur, ancak evinizdeki alıcı bunlardan sadece bazılarını alır. Farklı alıcılar farklı türde radyo sinyalleri almak için tasarlanmıştır. Eğer bu alıcılar olmasaydı, havada sinyallerin mevcut olduğunu fark edemezdiniz. Ayrıca renkli yayın yapılsa bile, siyah beyaz televizyonunuzun renkli imgeler üretmesini beklemezsiniz. Yani sinyaller sizin alıcınız tarafından değiştirilirler.

Bir Satürn transiti sizin dünyanıza gelen bir sinyaldir. Bu özel sinyal türünü, ancak, sizin için tasarlanıp doğum anında size verilen kişisel ‘radyonuz’ yoluyla alabilirsiniz. Mesela radyo alıcınız otorite veya başka bir şeyle ilgili sinyalleri alabiliyordur. Satürn’den gelen sinyaller radyo alıcınız tarafından nasıl dönüştürülürse, transit Satürn de doğum haritanızdaki Satürn’ün özelliklerini taşıyor görünecektir.

Demek ki bir transit gezegenin etkisi, transit yaptığı harita tarafından dönüştürülmüş olarak algılanır. Öte yandan, transit alan bir doğum haritasının, transit yapan gezegeni, ancak o gezegenin kendi değiştirilmiş versiyonu bakımından görebileceğini de söyleyebiliriz.

Bernadette Brady, Kehanet Astrolojisi, Kartal ve Tarla Kuşu (Predictive Astrology, The Eagle and the Lark)

© 2010, BATİNİLER.