RE: Kuzey Ay Düğümü Aslan Burcunda
İLİŞKİLER
DİNAMİKLER
KATILIM
Aslan Kuzey Düğümü insanı kavga etmekten hoşlanmaz. O, kavgaları kışkırtmakta uzman olabilir, ama iş duygusal olarak yüklü bir sorunu tartışmaya geldiğinde, onun eğilimi geri çekilmektir. O ya sessizce oturup diğer kişiye "kayıtsız kalır" (ki bu da partnerini çıldırtır), ya da durumla uğraşmaktan kaçınmak için oradan ayrılır. O devekuşu gibi davranabilir başını kuma gömer, sorunların kendiliğinden çözüleceklerini umar. Çevresindeki drama katılmadığından, eğer ilişki olumsuz hale gelirse, bunun onun suçu olmadığını düşünür. Ancak, onun katılmaması, çoğunlukla, onu sevmek isteyen kişilerin kalbini kırar.
Bu insan bir durumdan geri çekildiğinde, erişilemez hale gelir. Sonra, o duygusal yoğunluğun azaldığını düşündüğünde, geri döner ve sanki hiçbir şey olmamış gibi davranır. Sorun, onun çevresindeki insanlarla kötü bir geçmiş birikimi yapmaya başlamasıdır. Çözülmemiş sorunlar birikir ve er geç, ortadan kaldırılmamış gerilimden ötürü, partneri ilişkiden duygusal ya da fiziksel olarak çekilir. Bu insan başkalarının duygusal gereksinimlerini cömertçe karşılamadığından, onlar onun kendilerini umursamadığını düşünebilirler.
Bazen bu, onun bir ilişkinin nasıl olması gerektiği konusundaki idealleri yüzünden vuku bulur: "Ortada bir dram, tartışılacak bir şey, çözülecek bir sorun olmadığında ilişkinin sorunları yoktur." O, bir krizin aslında iki kişiyi bir anlayış ve empati bağı içinde birbirine yakınlaştıran bir odak noktası olabileceğini anlamaz. Diğer kişiye üzüntü ve düş kırıklığı yaşarken yardım etmeye gönüllü olmak, başka türlü oluşturulamayacak derin bir karşılıklı takdir, vericilik ve sadakatle sonuçlanabilir. Gerçekten de, iki kişi derin bir düzeyde alışveriş sürecini paylaşmaya söz verdiklerinde, ilk başta olumsuz gibi görünen bir durumdan olumlu bir şey yaratmaya gönüllü olduklarında, simyasal bir süreç meydana gelir. Eğer bu insan geri çekilmeye ve mutsuz olmaya harcadığı enerjiyi alıp, ilişkiye katılmaya ve mutluluk yaratmaya harcarsa, ilgili herkes kazanır!
HAKTANIRLIK
Aslan Kuzey Düğümü insanının ayrı ve tarafsız duruşu, kısmen, onun doğuştan sahip olduğu haktanırlık duygusundan kaynaklanır: O başkalarının bireyselliklerini destekler ve diğer kişiye müdahale etmek ya da baskı yapmak istemez. Ama bu enkarnasyonda bu insan sınırlar çizmeyi, "hayır" demeyi, "Bu davranış beni incitiyor. Eğer bunu yapmayı sürdürürsen, giderim," demeyi öğreniyor. Böylece, o kendi kaderine bir el atmış ve diğer kişiye değişme fırsatı vermiş olur. Kendi bireyselliğinin bu sade, dürüst ifadesi onun bir ilişkiyi karşı tarafa haber vermeden bitirip gitmesinden daha sağlıklıdır.
Bu insan diğer kişiyi neyin hoşnut ettiğini fark etme yeteneğine sahip olduğundan, o başkalarının da onu neyin hoşnut ettiğini fark edebileceklerini varsayar. Böylece, diğerleri (onu hoşnut edecek şeyler yaparak) "karşılık vermediklerinde," o durumun adil olmadığını düşünür ve geri çekilmeye başlar. Aslında, diğerleri Aslan Kuzey Düğümü insanı kadar objektif ve gözlemci değildirler ve o bazı ipuçları vermedikçe, onlar bu insanı nasıl hoşnut edeceklerini çoğunlukla bilmezler.
Aslan Kuzey Düğümü insanı o kadar çok enkarnasyonu sadece kendi arzularının değil başkalarının da arzularının farkında olarak geçirmiştir ki, o bir şey istediğinde, bunun çevresindekiler için de olumlu bir şey olacağını çoktan saptamıştır. Hepimiz başkalarının da tıpkı bizim gibi olduklarını düşünme eğiliminde olduğumuzdan, bu insan başkalarının arzularının da herkesin en yüksek hayrını dikkate aldığını varsayar. Ama durum böyle değildir. Başkaları genellikle arzularının diğer kişilerle ilgili olarak "haktanırlığını" denetlemezler ve onların arzularının birçoğu bencilce ve öngörüsüz olabilir. Bu yüzden, Aslan Kuzey Düğümü insanı başkalarının arzularına göre davrandığında, çoğunlukla sonunda kaybeder ve sonra diğer kişinin onu gözetmemiş olmasına içerler. O kendi kendisini gözetmeyi öğreniyor ve eğer o adil olmayan bir durumun içindeyse, neler hissettiğini diğer kişilere bildirmelidir.
Duygusal Enerjiyle Başa Çıkmak
Aslan Kuzey Düğümü insanı aşırı yüklü duygular karşısında rahatsız olur. Karşı tarafla yüzleşmek istemediğinden, iletişimden kaçınabilir. Bir kez o (ilişkiyi sürdürmeme, vb. hakkında) bir karar verdiğinde, bu kararı uygular. O diğer kişiyle temas kurmaktan bile kaçınabilir, o zaman o kişi boşlukta asılı kalır, neler olduğunu ve bu insanın onu neden terk ettiğini anlayamaz. İçsel olarak, bu insan partnerinin duygularının yoğunluğunun çok farkında olabilir, bu yüzden kendisinin neler hissettiğini ifade etmekte zorlanabilir. O, duygularını olduğu gibi, olup bitenlerle ilgili geniş görüşünü objektif bir biçimde paylaşmayı hatırladığında, bu onun iletişim kurmasına yardımcı olacaktır. O, diğer kişiye neyin "yürümediğini" söylemekten çekinir. Bunun o kişiyi perişan edebileceğinden korkar, oysa aslında dürüst iletişimi partnere onun objektif görüşünden yararlanma olanağı verir.
Ama her şey güdüye bağlıdır ve onun niyeti net olmalıdır. Eğer onun partnerinin davranışıyla ilgili düşüncelerini paylaşma güdüsü bir sevgi ifadesiyse, o ilişkiyi düzeltmeyi samimiyetle istiyorsa, partneri bu sevecen niyeti hissedecektir. Ama eğer o bunu öfkelendiği için yapıyorsa, kaybedecektir. Onun objektif görüşü diğer kişiye gerçekten çok yardımcı olabilir. Ama eğer o kendi içgörüsüne katı bir biçimde bağlı kalır ve diğer kişiden gelen geribildirime bakmaksızın "haklı" olduğunda ısrar ederse, ortaya sorunlar çıkacaktır.
Aslan Kuzey Düğümü insanı ilişkilerine enerji harcamama eğilimindedir. O, gerçekte olup bitenleri yadsımaya girişir. Diski olumsuz hale gelse bile, kendi kendisine şöyle der: "Bu böyledir; herkes bunu yaşar." O, yaratmak istediği şeye enerji harcamadan, ideallerine, hayallerine ve o ilişkiyle ilgili beklentilerine tutunmayı sürdürür, ancak sonra bir gün öylesine bir düş kırıklığına uğrar ki, ilişkiden vazgeçer ve çekip gider. Bunun yerine, o yaratıcı enerjisini durumun gerçeğinden kopmak için değil, durumu istediği yönde değiştirmek için kullanmayı öğrenmelidir.
Bu insan aşkı, oyunu ve başkalarına sevgi vermeyi ihmal ettiğinde, hayatta büyük fırsatlar kaçırır. O, yaşamı boyunca sevgiyle kuşatılma potansiyeline sahiptir, yine de çoğunlukla sonunda sevgisiz kalır. O sevgiyi ve aşkı kaybettiğinde, bu çoğunlukla, ilişkiyi yürütmek için ona yeterince enerji harcamaya gönüllü olmamasından ötürüdür.
Aslan Kuzey Düğümü insanı için çözüm, ilişkiye aktif bir biçimde katılmaktır. Özellikle bir ilişkinin başlangıcında, o kendisini kendi idealleri ile diğer kişinin ideallerinin gerçek bir bileşimini yaratmaya adamalıdır. O, diğer kişinin ne istediğini öğrendikten sonra, kendisinin ne istediğini açıkça söylemelidir. Özellikle aşk ilişkisinde, diğer kişi için ideal romantik ilişkinin nasıl olduğunu öğrenmelidir. O zaman, diğer kişinin fikirleriyle bağdaşıp bağdaşamayacağını saptayabilir. Eğer bağdaşıyorsa, bu insan, mutluluk yaratma konusundaki büyük yeteneğiyle o ilişkiye güvenle girebilir.
Çocuklar
Aslan Kuzey Düğümü insanı çocuklarla harika bir ilişki kurabilir ve çocuklar onun için "iyi karma"dır. Çocuklarla olmak onu içindeki çocukla temasa geçirir. Aslında, bu insanın bu enkarnasyondaki başlıca amaçlarından biri, içindeki çocukla temasa geçmek ve o çocuğun oynamasına ve kendisini açıkça ifade etmesine izin vermektir. Onun oyun oynarken hissettiği neşe ve canlılık içinden dalga dalga yayılarak çocuklarla rezonansa girer, böylece çocuklar Aslan Kuzey Düğümü yetişkiniyle birlikteyken kendi başlarına eğlendiklerinden daha çok eğlenirler.
Bu insan her çocuğun bireyselliğini tanır ve çocuğun dışsal uyarımlara nasıl karşılık verdiğini fark eder. Çocuklara yetişkinlermiş gibi davranır, onların bireyselliğine izin verirken, disiplinli davranmaya da teşvik eder. O, çocuklar konusunda özel yeteneklere sahiptir. Onun çocuklara nasıl davranılacağı hakkındaki bilgisini yazılı ya da sözlü olarak paylaşması, ya da çocuklarla çalışabileceği bir meslek seçmesi yararlı olur. Bu diğer insanların çocuklara nasıl davranılacağını öğrenmelerine yardımcı olur ve herkesi daha mutlu kılar.
VERME VE ALMA
Aslan Kuzey Düğümü insanı soğuk, mesafeli görünebilir, oysa o canlılığını besleyecek romantik, tutkulu ilişkilere girmeyi özler. Romantik ilişkiler vermeye dayanır gerçekten de, birbirine vermek ateşi canlı tutar. Vermek birçok biçim alabilir: İltifatlar, cesaret verme, armağanlar, onaylama, anlayış, diğer kişiyi neşelendirme ve büyük küçük daha birçok davranış. Bu insan yaşamındaki o "özel kişi"ye dikkat ve özen göstermeyi hatırladığında neyi nasıl vereceğini bilme konusunda uzmandır.
Hesap Tutmak
Aslan Kuzey Düğümü insanı için, güdü her şeyden önemlidir. Eğer o saf bir güdüyle bir katkıda bulunmak ve enerji akışını sürdürmek için veriyorsa, o zaman mutluluk bunun doğal bir yan üründür. Ama eğer o bir karşılık bekleyerek veriyorsa ya da verdiklerinin "hesabını tutuyorsa," o zaman düş kırıklığını davet etmektedir.
Başkalarından armağanlar ve destek kabul etmek Aslan Kuzey Düğümü insanı için kolaydır. O işinin sevgi ve yardımı kibarca almak olduğu geçmiş yaşamlarda almaya alışmıştı. Ama bu süreçte birçok enkarnasyon sonra, onun üzerine bir atalet çöktü. O saplanıp kaldı, "aşırı beslendi" ve kişisel inisiyatifiyle sevginin verme ucunda olmakla gelen canlılık, heyecan ve yaratıcılıkla teması yitirdi. Bu enkarnasyonda, bu insan yaratıcı gücünü geri istiyor. Ve o, yüksek enerjiyi, verme yoluyla deneyimleyebilir.
Sorun, karşılık beklemeden vermenin onun için içgüdüsel olmamasıdır. Oysa böyle vermek onu daha fazla alacak şekilde özgürleştirebilir. İnsanlar, bulundukları her durumda, verebileceklerini vermeye odaklandıklarında hayal edebileceklerinin ötesinde almak üzere kanalları açık bırakırlar. Ama onlar almak için verdiklerinde, sadece kendi beklentilerine göre alabilirler ki bu beklentiler de doğal olarak sınırlıdır.
Başkalarının vermeleri gereken karşılıkla ilgili katı beklentilere sahip olmak, başkalarının verip durdukları, ama Aslan Kuzey Düğümü insanının bunu asla fark etmediği bir durum yaratır. Örneğin, o bir arkadaşını akşam yemeğine götürür. Bir ay sonra onun ciddi bir sorunu olur ve aynı arkadaşı onu rahatlatmak ve durumu daha olumlu bir biçimde görmesine yardımcı olmak için telefonda saatler harcayabilir. Ama eğer bu insan arkadaşının ona harcadığı zamanı ve enerjiyi takdir etmezse, hâlâ onun kendisini akşam yemeğine davet etmesini bekleyebilir ve eğer arkadaşı bunu yapmazsa, kendisini incinmiş hissedebilir. Öte yandan, karşılık beklemeden vermek onu yaşamın beklenmedik kaynaklardan akan iyiliklerine açık bırakacaktır. Bu onun başkalarının onun için yaptıkları, ama daha önce fark etmemiş olabileceği tüm o küçük şeyleri takdir etmesine de yardımcı olacaktır.
Bu insan ayrıca başkalarının onun verdiği şeyi alış biçimlerine de içerleyebilir. Eğer o ani hamlelerle verirse, vermek ona önemli bir iş gibi görünebilir ve o diğer kişinin bunu takdir etmesini ister. O tutarlı, veren bir ruh geliştirmeyi öğreniyor sonuçta en önemlisi, sürekli olarak küçük yollardan vermektir.
Eğer Aslan Kuzey Düğümü insanı, süreç içinde kendisinin de ne kadar yükseldiğini ve canlandığını fark etmeden, ne kadar verdiğinin hesabını tutarsa, o zaman kendisini aşırı fedakâr hissetmeye başlar. O kendisini verici ya da sevecen biri olarak gördüğünde, o zaman bu eylemler kendisinin doğru bir uzantısı olmaktan çok, egosunu besleyip güçlendiren bir şey haline gelir. Bazen o kendisini diğer kişiyi enerjiyle beslemek ve mutlu etmek için kendi yolundan ayrılıyor olarak görür. Bu da hesap tutmanın bir başka biçimidir. Gerçek şu ki, Aslan Kuzey Düğümü insanı bir şeyler aldığında, bu onu asla gerçekten heyecanlandırmaz ya da doyum vermez. Ona gerçekten, derin biçimde doyum veren şey vermektir ve diğer kişinin bunun karşılığında gösterdiği sevgi ve takdirdir. Onun kendisini enerji dolu hissetmek için gereksindiği şey budur. O verme sanatını yalnızca vermek uğruna öğrenirken ve başkalarında uyandırdığı mutluluktan sevinç duyarken, gerçekten ruhen besleyici bir çevrede yaşamanın doyumunu deneyimlemeye başlar.
BAŞKALARINI KABUL VE TAKDİR ETMEK
Bazen, insanlar ona yardım etmeyi teklif ettiklerinde, Aslan Kuzey Düğümü insanı olaya bir tepki gösterir. O başkalarının yardımını, çoğunlukla, onun davasını destekleyebilecek kişileri kendisinden uzaklaştıracak kadar küçümseme eğilimi gösterir. Ama başkaları, sundukları yardım kabul ve takdir edilmezse, daha fazla vermeye heveslenmezler. Bu insan, hayallerini yaratmak için gereksindiği her şeyi Akış'ın ona getirdiği fikrini öylesine benimsemiştir ki, çevresindekilerin özel katkılarını kabul ve takdir etmeyi unutabilir.
Bu insan, gerçek bir karşılık vermeden iyilikleri kabul etmek bakımından açgözlü olabilir. O, ona yardım eden insanlara teşekkür ve takdirini cömertçe göstermelidir; bu, daha fazla desteğe ihtiyaç duyduğunda o insanları bu desteği vermeye teşvik eden bir bağ oluşturacaktır. O, zihnini başkalarının onun için yapmadıkları şeylerle meşgul etmek yerine, başkalarının ona verme yollarını kabul ve takdir ederek bu yanını dengeleyebilir. Bu yollar, birinin onun geçmesi için bir kapıyı açık tutması, ona mutlu bugün geçirmesini dilemesi, ya da yalnızca gülümsemesi gibi küçük şeyleri içerir. Aslan Kuzey Düğümü insanı ona neyin verildiğini görmelidir, çünkü bu onun ilişkilerinden çok daha fazla zevk almasını ve sevgi duymasını sağlayacaktır.
Aslan Kuzey Düğümü insanı bazen onun enerjisini harekete geçiren kişilerin özelliğini kabul ve takdir etmeyi unutur ve kendi temel kurallarına uyan herkesle başarılı bağlar kurabileceğini düşünür. O bu yalnızca evrensel olmaktan çok "özel" bir doğası olan içsel bağı tanımayı öğreniyor. Bu özel bağları kabul ve takdir etmesi onun kendi özelliğini takdir etmesine de yardımcı olur.
Bu insanın, özel bir bağ hissettiği kişileri küçümseme eğilimi, çoğunlukla, onun romantik partnerine karşı dikkatsiz davranmasına yol açar. O (karşı cinsin) "hepsinin aynı olduğunu" ve kiminle birlikte olduğunun önemli olmadığını düşünebilir. O zaman, onun içinde "canlılık" duygusu yaratan birisiyle birlikte olmak için çaba göstermek yerine, daha yakında bulunan, daha uygun bir geçmişi olan, vs. birisini seçebilir. Öte yandan, Aslan Kuzey Düğümü insanı enerjisini toplayıp, kendisini bir ilişkiyi yürütmeye yüzde yüz adadığında, o kadar çok şey verir ki, diğer kişi bunun altında ezilebilir. O kişi ona "âşık olabilir," ama onun yaptıklarını, ilişkiyi yürütebilmek için harcadığı enerjiyi takdir edemeyebilir. Bu insan, çabalarını onaylayan ve onu yaratıcılığını sürdürmeye teşvik eden takdir enerjisini almaya ihtiyaç duyar.
ROMANTİK AŞK
Romantik aşk bu insan için çok önemli ve sağlıklıdır. Ancak, o herhangi bir kişinin ona canlılığını ve sevincini sürdürmek için gereksindiği tüm uyarımı sağlamasını bekleyemez. Ona enerji verecek ve mutlu edecek yaratıcı çalışmalar yapmak ve projeler geliştirmek ona bağlıdır. Çocuklarla çalışmak, oyunculuk yapmak, resim yapmak, heykel yapmak, müzik, ya da yaratıcı ve eğlenceli olan herhangi bir şey bu uyarımı sağlayabilir. Onun en büyük mutluluğu bu ister bir proje, ister bir aşk ilişkisi olsun tam yaratıcı katılım süreciyle gelir!
Objektiflik ve gözlemle geçmiş birçok enkarnasyondan dolayı, Aslan Kuzey Düğümü insanı ona neyin sevinç verdiğinin ve karşılaştığı kişilerle içsel olarak nasıl rezonansa girdiğinin çok farkındadır. O gerçek romantik bağların hemen farkına varır. Derin bir çekim duyduğu birisiyle karşılaştığında, kalp telleri titreşir o bunu neredeyse fiziksel olarak hisseder; bu konuda hiç düşünmez. Genellikle o bir kişideki özel bir canlılığa belli bir yaşam kıvılcımına doğru çekilir. O gerçek romantik çekimi anında tanıma yeteneğine sahip olduğundan, başkalarının da bu yeteneğe sahip olduklarını varsayar ama durum böyle değildir.
Çoğunlukla, o kalbinde kuvvetli bir çekim hissettiğinde, diğer kişinin de aynı şeyi hissedip hissetmediğini anlamak için bakar ama eğer bu karşılıklı olmasaydı, o bunu hissetmezdi. Genellikle, diğer kişi çekimin yoğunluğunun daha az farkındadır ve başlangıçta daha az ilgi duyuyor görünebilir. Eğer Aslan Kuzey Düğümü insanı diğer kişi aradaki bağı fark edecek zaman bulamadan çok çabuk vazgeçerse, her iki kişi de kaybeder. Bu yüzden, bu insan gerçek bir aşk bağını tanıma yeteneğine güvenmeli ve diğer kişiye aradaki bağın derinliğini tanıyacak zamanı verecek kadar yavaşlamalıdır. Onun yapacağı en iyi şey, diğer kişiye tehditkâr olmayan bir dostlukla yaklaşmak ve gerçek bir ilişki oluşturmak için zaman harcamaktır.
Bu insan romantik aşkı sever ve aslında canlılığını ve yaratıcılığını aktive etmesi için ona ihtiyaç duyar. O oyunu nasıl oynayacağını, romantik bir aşkı nasıl başlatacağını, tutkuyu nasıl uyaracağını ve eğlenceli kılacağını bilir. Sorun, romantik aşk bir süre devam ettikten sonra onun isteksizleşebilmesidir. O, hep ateşi yakan ve diğer kişinin en iyi yanlarını ortaya çıkaran kişi olmaktan yorulur. Diğer kişinin özerkliğini kabul ve takdir etmekle o kadar meşguldür ki, kendi özerkliğinin kabul ve takdir edilebileceği durumları yaratmayı unutur. O diğer kişiyi "merkez sahne"de tutar ve kendi yaratıcı ifade ve ilgi görme ihtiyacını ihmal eder.
Romantik ilişkilerde, akışın iki yönlü olabilmesi için, bu insan sadece diğer kişiye sevgi vermekle ve onun özerkliğini onurlandırmakla kalmayıp, kendisinin de onurlandırıldığı ve sevildiği bir ilişki yaratmanın sorumluluğunu üstlenmelidir. Eğer o kendi gereksinimlerini ifade etmeyi ihmal ederse, istemeden bir dengesizlik yaratır. O, ilişkinin tümüyle diğer kişinin çevresinde döndüğünü, enerjinin hiç geri gelmediğini fark ettiğinde, ilgisini yitirir. Daha da kötüsü, o başlangıçta hayran olduğu kişiden bir canavar yaratabilir: O kişi bir "ilahi hak" tutumu ve şişirilmiş bir ego geliştirebilir!
Örneğin, bu düğümsel pozisyonda bulunan ve erkek arkadaşını mutlu etmek için onun hoşlandığı şeyleri yapan, ona küçük sürprizler hazırlayan bir müşterim vardı. O, erkek arkadaşını ilişkilerinde neye ihtiyaç duyduğunu bildirmeye teşvik ediyor ve sonra bu gereksinimleri karşılamak için özveride bulunuyordu. Erkek arkadaşı ona âşıktı, ama müşterim ilgisini yitirmeye başladığını fark etti, çünkü enerji "geri dönmüyordu." Sonra o, ilişkiyi bitirmek yerine (bu insan için bu normal bir eğilimdir), inisiyatifi ele almaya ve mutlu olmak için neye ihtiyaç duyduğunu erkek arkadaşına bildirmeye karar verdi.
Müşterimin romantizme ihtiyacı vardı, bu yüzden erkek arkadaşına "Seni seviyorum demenin 101 yolu" adlı bir kitap satın aldı. Ona, aşk enerjisini sürdürmek için romantik kartların ve çiçeklerin kendisi için önemli olduğunu bildirdi. Ona, eğer kendisi kötü bir ruh haline girerse, ne yapabileceğini söyledi: "Sadece, beni güldür, ben hemen o halden çıkarım." Ona adeta kendisini nasıl mutlu edeceğini gösteren bir kullanma kılavuzu verdi. O, gereksindiği mutluluğu yaratmak için açık sözlü bir yaklaşımda bulunduğundan, doğru yoldaydı. Ancak, bu durumda, erkek arkadaşı hâlâ "anlamamıştı" ve müşterim en sonunda ilişkiyi bitirdi. Ama o kendisine düşeni yapmış olduğundan, bu onun gönül rahatlığıyla, emin olarak bitirdiği ilk ilişki olmuştu.
Seçimler Yapmak
Aslan Kuzey Düğümü insanı mutlu bir evliliğe sahip olma sürecinin yarısının "doğru eşi" seçmek olduğunu düşünür. Tek sorun, onun, diğer kişiyle arasında hissettiği enerji bağına güvenmek yerine, eşini zihinsel olarak seçmeye çalışmasıdır. Bu onun evlenmesini erteleyebilir, ya da mutsuz bir evliliğe saplanıp kalmasına neden olabilir, çünkü o kalbinin sesini dinlemeyip kafasıyla seçmiştir. O kendi kendisine şöyle der: "Bu kişinin iyi bir sosyal geçmişi var, o parasal yönden güvenli, çekici ve bir eşte istediğim niteliklere sahip, ondan iyi bir ana/baba olur, onun yaşı/ boyu/kilosu uygun ve genellikle mantıklı davranıyor." Ve bu kadar o evlenir. Ama kişisel ilişkisini zihinsel "mantığa" dayanarak seçtiğinde, seçimleri uzun vadede onu nadiren mutlu eder.
Yaşamın daha ileriki yıllarında, bu insan diğer kişiyle sürekli bir biçimde hissettiği mutluluğa dayanan bir ilişkiye genellikle daha açıktır. O böyle bir ilişki bulduğunda, diğer kişi onun istediğini düşündüğünden çok farklı olabilir; yine de onun kalbinin mutlulukla şakımasını sağlayan kişi odur. Aslan Kuzey Düğümü insanı ilişkilerde aradığı romantik etkileşimi onun yaratıcı ateşini canlı, gerçek (zihne dayanmayan) bir düzeyde esinlendiren birisiyle birleştiğinde sürekli olarak bulabilir. Bedenin çekime karar verdiği böyle bir ilişkide, o romantizmi canlı tutmakta ustadır yaşama mutlu bir biçimde katıldığını hissetmek için onun buna ihtiyacı vardır.
Derin bir düzeyde o kendisini neyin mutlu ettiğini ve neyin mutlu etmediğini bilir, ama kendisini neyin mutlu edeceğiyle ilgili imajı bırakmaya gönüllü olmalı ve gerçekten deneyimlemekte olduğu şeye daha açık olmalıdır. O, risk alıp kendisini gerçekten mutlu eden şeyin peşine düştüğünde, eğer insanlar direniyor görünüyorlarsa, ilk başta kendisini biraz güvensiz hissedebilir. Ama diğerleri en sonunda bilgeliği görecek ve onun seçimleriyle uyum içine gireceklerdir.
Dostluk
Aslan Kuzey Düğümü insanı dostluğun büyük bir etken olduğu birçok yaşam geçirmiştir. Bu ilişkilerde, istemeden karşılıklı bağımlılıklar yaratılmıştı. Dostlarıyla aşırı özdeşleşme sürecinde bu insan kendi bireyselliğiyle teması yitirmişti. Bu enkarnasyonda, o önce dostlarından destek aradığında, o desteği bulamaz. Çünkü onun kendi bireyselliği ve yaratıcılığı pahasına dostluklarına bel bağlamaktan vazgeçmesi gerekmektedir
Bu insan kendisi olmayı öğrenirken, dostları ona yararlı olmak yerine zarar verebilirler. Örneğin, eğer o bir aşk ilişkisinde bir sorun yaşıyorsa ve bir dostuna akıl danışırsa, çoğunlukla, dostu ona iyi sonuç vermeyecek bir şey önerebilir. Dostu onun mutsuz olmasını istiyor değildir; bu sadece başkalarının çoğunlukla objektif olmayan öğütler vermesindedir: Bu, onların durumu nasıl ele alacaklarının bir yansımasıdır ve bu Aslan Kuzey Düğümü insanı için ille de en iyi olan şey değildir. Bu insan başkalarının öğütlerine güvenmemeyi öğrenmektedir. O usta stratejisttir ve kendi içgüdülerine göre davrandığı her seferinde kazanır. Bu insan dostlarına bel bağladığında ve dostları onu düş kırıklığına uğrattıklarında ya da istismar ettiklerinde, evren ona şöyle demektedir: "Bunu yapamazsın. Kendinden taviz vermeyeceksin. Gerçekte kimsen o olmaya başlayacaksın!" O dostlarıyla o kadar çok özdeşleşir ki, bir dostlukta uygun olanın sınırlarının çok ötesinde verir. Sonra diğer kişinin de ona aynı şekilde karşılık vermesini bekler; bu böyle olmadığında ise düş kırıklığına uğrar. Bu insan dostluğun sınırlarını öğreniyor; karşılık beklemeden ve kendi asli gücünü ve enerjisini çiğnemeden verebileceğini vermeyi öğreniyor. O kendi bireyselliği yönünde geliştikçe, kendi yaratıcılığını ifade etmeyi seçtikçe ve kendi başına ayakta durdukça, daha güvenilir dostların ona çekildiklerini görecektir.
Onun en önemli işlerinden biri, başkalarının kendi yaşamlarında zaferler yaratacak güce sahip olduklarına güvenmeyi öğrenmektir. Eğer bunu yaparsa, başkalarının ona gereksiz yere bağımlı olmalarına izin verme tuzağına düşmeyecektir. O başkalarının onsuz idare edemeyecekleri fikrine tutunursa, bu egoyu besleyip güçlendiren bir şey olur. Ama o başkalarının bireyselliğini, gücünü ve güvenini geçerli kıldığında, kendi, bir birey olma ve kendi hayallerinin peşine düşme içindeki, oyun oynamayı ve eğlenmeyi seven çocuğun ona yol göstermesine izin verme gücüne güven duyar. O, grup baskısına ya da akranlarından kabul görmemeye aldırmadan, bu yanını izlemeli ve ifade etmelidir.
HEDEFLER
KENDİ GELECEĞİNİ BELİRLEMEK
Bu enkarnasyonda, Aslan Kuzey Düğümü insanı başka birinin hayalini gerçekleştirmemektedir. O kendi hayalini nasıl yaratacağını öğreniyor ve bu yalnızca ona bağlı bir şeydir! Bu onun başkalarından yardım alamayacağı anlamına gelmez... Ama başka hiç kimse dümenin başına geçmeyecektir.
O neyin vuku bulacağını bilir yaklaşan tehlikeyi görür ve onu başkalarının da gördüğünü sanır. Ama durum böyle değildir. Çoğunlukla insanlar kendilerini drama öylesine kaptırırlar ki, kendileri ve başkaları için mutsuz sonuçlara neden olan davranış kalıplarını fark etmezler. Ama bu insan yönetimi üstlendiğinde, bu herkes için iyi sonuç verir. Onun, neyin vuku bulacağını görme ve bunu yapıcı liderliğe dönüştürme konusunda özel bir yeteneği vardır. Geri durmak ve gerçekleşeceğini önceden gördüğü felaket getirebilecek koşullara izin vermek yerine, o olaya katılmalıdır daha olumlu bir sonuca ulaşmak amacıyla olayların seyrini değiştirmek için bilgisini kullanmalıdır.
Kendini Kabullenmek
Aslan Kuzey Düğümü insanı kendisini kabullenmeyi öğreniyor: Kendi doğasındaki çocuğu kabullenmeyi ve benimsemeyi öğreniyor. O, kendisinin de gereksinimleri olduğunu kabul ve tasdik etmeyi, onu mutlu eden şeyi görüp onun peşine düşmeyi öğreniyor. O isteklerini ve gereksinimlerini kabul ederek kendisini kabullendiğinde, o zaman başkaları da onu kabul edebilir ve istediği şeyi elde etmesine yardımcı olabilirler.
Bu insan kendisine çok sert davranma eğilimindedir, çünkü neler olacağını görebilse bile, olay olduğunda kendisini tümüyle hazırlıksız hisseder. O bunun normal olduğunu kabul etmelidir. Yeni bir durum için hazırlıklı olmak olanaksızdır yaşamın heyecanı, sevinci ve zevki de bundan kaynaklanır! Bilgi böyle, tümüyle alışılmadık koşullarla başa çıkmaktan kazandır! Gücümüzü ve yaratıcılığımızı denememiz için en iyi fırsatlar, yol boyunca karşılaştığımız alışılmadık koşullardır.
BAŞKALARININ YARDIMINI SAĞLAMAK
Bir kez Aslan Kuzey Düğümü insanı nereye gitmek istediğini saptadığında, geriye sadece çevresindeki insanların ona katılmalarını sağlamak kalır. Onun için en iyi yol, gittiği yönü açıkça bildirmek, kararını hangi temele dayandırdığını açıklamak ve diğerlerini ona katılmaya davet etmektir. Örneğin: "Ben genel tabloya baktığımda durumu böyle görüyorum. Bu nedenle, bu yöne gitmeye karar verdim. Şimdi, bu koşullar altında bana katılmak ister misiniz, yoksa kendi başınıza gitmeyi tercih ettiğiniz başka bir yön var mı?"
Bu düğümsel pozisyonda bulunan ve endüstrisini bilgisayar çağına geçirmek isteyen bir müşterim vardı. Bunu yapmak için, o fabrika yöneticilerinin işbirliğini sağlamalıydı. Böylece, o yöneticileri bilgisayar çağının kaçınılmaz olduğuna ve bilgisayar sistemine geçmekten başka seçenek bulunmadığına ikna etmek için her fabrikaya gitti. Onlar bunu teorik olarak kabul ettiler; ama iş bilgisayarları kurmaya ve çalışma yöntemlerini değiştirmeye geldiğinde, yöneticiler tüm itirazlarını dile getirdiler ve işleri eskisi gibi yapmayı sürdürdüler. Müşterim her seferinde bir karşı koyma ve mücadeleyle karşılaştı.
Eğer o açıklamaya daha az zaman ve kendi iradesini öne sürmeye daha çok zaman harcasaydı bu iş çok daha kolay olurdu. Örneğin: "Eminim, hepiniz bilgisayar çağının gelmiş olduğunu görüyorsunuz. Bu nedenle, gelecek yıl Haziran ayına kadar bu fabrika bilgisayar sistemine geçecektir. Şimdi bu sistemle çalışabilecek fabrika yöneticilerine ihtiyacımız olacak. Siz yeni sistemlere uyum sağlayabileceğinizi düşünüyor musunuz? Birlikte çalışmayı sürdürebilmemiz için gereksindiğimiz şeye uyumlanabilecek misiniz" O zaman fabrika yöneticilerinin enerjisi, karşı çıkmak yerine, işbirliği yapmaya yöneltilmiş olurdu.
Gelecek Yönelimi
Aslan Kuzey Düğümü insanı, durumları vuku bulmadan önce fark etme yeteneğine sahiptir: O, başkaları onun değerini anlamadan bir sanat biçimini takdir edebilir, fikir başkalarının aklına gelmeden emlak fırsatlarını görebilir, popüler olmadan akımları fark edebilir. Onun başarması gereken şey, gördüğü fırsatlardan yararlanmaktır. İşte bu yüzden o "iyi zamanlama"ya sahip gibi görünür o, durumun nasıl gelişeceğini görür ve eğer isterse, durum geliştiğinde ondan yararlanacağı bir pozisyona girebilir. Ancak, geri çekilme eğilimi onun potansiyelini kullanmamasına yol açabilir. Bir fırsat ona coşku verebilir, ama o geri çekilebilir, çünkü "aldatmaca"yı görür ya da işin içindeki kişilerin güdülerinin pek asil olmadığını düşünür. Onun öğrenmekte olduğu şey, "oyunu" görme yeteneğinin ona oyunu kazanma konusunda bir avantaj sağladığıdır! Ve onun ahlaki ve açık yaklaşımından ötürü, katılımı oyunun kalitesini herkes için yükseltir.
Bu yaşam bu insan için bir liderlik yaşamıdır. Onun işi durumlara katılmak ve meydana gelebilecek haksızlıkları doğru bir liderlikle önlemektir. O bir durumun üzerinde düşünür ve şöyle der: "Oyun böyle yürür. Eğer ben oynarsam, onlar bunu yapmaya... Sonra bunu yapmaya... Ve sonra da bunu yapmaya çalışacaklar." Aslan Kuzey Düğümü insanı gücünü kullanmayı ve olayların gelmekte olduğunu gördüğünde, onlara apansız yakalanmadan araya girebileceğini ve gidişatı değiştirebileceğini öğreniyor.
YARATICI ENERJİYİ KULLANMAK
Rol Yaparak Enerji Aktarmak
Aslan Kuzey Düğümü insanı doğal bir oyuncudur. Güçlü bir bireysellik duygusu olmadığından, o bir role egosuyla bağlanmaz ya da onunla özdeşleşmez. Doğal objektifliği, oynadığı karakterin tüm belirgin ayrıntılarını fark etmesini sağlar; o bir role girebilir ve ona kendisini tam olarak verebilir. İster bir kariyer, ister bir hobi olarak olsun, oyunculuk bu insan için sağlıklı bir boşalım ve izleyicisi için de etkileyici, zenginleştirici bir deneyimdir.
Herhangi bir tür gösteri yapmak Aslan Kuzey Düğümü insanı için harikadır. O doğuştan eğlendiricidir. Sahnede olduğunda tüm varlığı aydınlanır. O başkalarını mutlu etmekten kaynaklanan enerjiyi sever; gerçekten de, bu yaşamda bunu yapmak için buradadır başkalarına kişisel bir düzeyde sevgi vermek için. Eğlendirici ve izleyici arasındaki ilişki kişisel olduğundan, o bu arenada çok iyi gelişir ve başarılı olur.
O, "merkez sahnede" olmanın bir yolunu bulduğu sürece, bu durum ilgili herkesin yararına olacaktır. Ancak, o çoğunlukla buna direnir, çünkü bir soytarı gibi görünmekten, ya da akranlarının ne düşüneceklerinden korkar. Bu insan pek çok geçmiş yaşamında başkalarının merkez sahneyi alışlarını izlemiştir; bunu kendisi yapmamış olduğundan, bu enkarnasyonda, bu konuda başarılı olmaktan korkar. Yine de, birisinin sahnedeki kişi olması, alkışlanması gerekmektedir ve o bunu yaptığında herkes iyi bir vakit geçirir. Bu yaşamda merkez sahneyi alma sırası ondadır, çünkü onun egosunun gelişmeye ihtiyacı vardır onun kendisini dengeleyecek bu enerjiye ihtiyacı vardır ve eğer sahneye çıkıp bunu yapmazsa, kendi gelişimini engelliyor olur.
Aslan Kuzey Düğümü insanı aktardığı duygularla izleyiciyi etkileme yeteneğine sahiptir. O, izleyicinin enerjisini hissedebilir ve izleyicinin kendi enerjisini hissetmesini sağlayabilir. Kalbinde her ne varsa, onu dışarıya yansıtabilir. İzleyicinin duygularını kontrol edebilir ve onları yeni bir yöne götürebilir, sanki onların duyguları onunkilere bağlıymış gibi, enerjinin hareketini neredeyse fiziksel olarak hissedebilir. Bu, bir kontrol altına alma ve güç duygusudur ama coşku, empati ve duygusal birleşme yaratan olumlu bir duygudur. Bu insan bu süreçte büyük bir enerjiyle dolar ve canlanır. Daha sonra kendisini tükenmiş hissedebilir, ama kendisini capcanlı da hissedecektir! O bu duygusal deneyimleri başkalarına verdiğinde, her iki taraf da bu bağlantının şifa verici gücünü hisseder ve herkes kazançlı çıkar.
O bu yeteneği daha küçük bir arenaya bir çocuğa ya da bir partnere karşı uyguladığında, aynı derecede başarılı olabilir. Günlük yaşamda bile, bu insan başkalarını neşelendiren ve ilham ya da mizah yoluyla yüklerini hafifleten bir rolü oynama yeteneğine sahiptir. Ama bazen o bu yeteneğini küçümser. Şarkıları yazan kişi olmanın daha önemli olduğunu düşünebilir ama şarkıları seçen ve izleyiciyi doğrudan etkileyen kişi şarkıcıdır ve bu insan bunu yapmaya bayılır! Başkalarında olumlu enerjinin ve coşkunun ortaya çıkmasını sağladığında, o da heyecanlanır ve olaya katılır.
YÜKSEK BİLİNÇ: MELEK BAĞLANTISI
Aslan Kuzey Düğümü insanı Melekleri ile hayalini yaratmada bir sonraki adımı gösteren bir bilinç düzeyiyle temasta olma yeteneğine sahiptir. Birden, onun aklına geleceğinin nasıl olabileceği ve ne yaratabileceğiyle ilgili fikirler gelir çünkü o geleceğe açık ve objektif bir biçimde bakabilir ve olayları önceden görebilir. O yapmak istediği bir şeyi seçmeli ve sonra onu aktif olarak yaratmaya karar vermelidir.
O bu kararı verir vermez, aklına hayalini nasıl başarıyla yaratabileceğiyle ilgili birçok fikir gelir. Uygun ardışıklık kendiliğinden belirir görünür; o bir adımı atarken, atması gereken diğer adım belli olur. Zamanlama kesinlikle mucizevîdir. O her bir adımı attığında, kapılar açılır ve başarı için uygun fırsatlar ona sunulur. Ama her bir adımı atarak bu meleksi yardıma karşılık vermek ona bağlı bir şeydir.
Bu süreç sörf yapmaya çok benzer. Sörfçü geniş ufukları olan sakin bir yerde sörfe başlar. Sonra onun çevresinde büyük bir dalga oluşmaya başlar. O, dalganın varlığını sadece, onun üzerine çıkıp çıkmamaya karar vermesi gereken andan birkaç saniye önce fark eder. Eğer zamanında karar verir ve doğru dalgayı yakalarsa, harika bir sörf yapar ve çok eğlenir! Eğer yanlış dalgayı yakalarsa, o kadar düzgün bir sörf yapamayabilir, ama yine de olaya yoğun bir biçimde katılmıştır ve bir serüven yaşıyordur. Ancak, eğer bütün gün sörf tahtasının üstünde oturur ve hiçbir dalgayı yakalamazsa, kaçırılmış fırsatların anılarıyla dolu, güvenli ama sıkıcı bir zaman geçirir.
Aslan Kuzey Düğümü insanı berrak bir görüşe sahiptir, ama şansını denemek ve dalgayı yakalamak ona bağlı bir şeydir. O güç bir durumla başa çıkacak yetenek ve beceriye sahip midir? Risk almadıkça bunu asla bilemeyecektir, ancak risk aldığında asla ummadığı yaratıcı yetenekleri olduğunu görecektir bunlar ancak o dalganın üzerinde giderken ortaya çıkan yeteneklerdir. O, yaratıcı yeteneklerini gerçekten ifade etmek için kendisini yoğun bir risk, heyecan durumuna, ya da romantik bir aşk ilişkisine sokmalıdır. O kendisini ancak o zaman çok canlı hisseder.
Ama o her dalgayı yakalasa bile, bu insanın kişisel yaşamının ötesine uzanan bir prensibe ya da ideale göre yaşamaya ihtiyacı vardır. İzleyeceği bir yıldıza onu güçlendirecek ve yaratıcı süreç yoluyla hedefine götürecek ruhsal bir yemine ihtiyacı vardır. Bu ideal ya da değer onun tüm eylemlerinde ılımlaştırıcı bir prensip olmalıdır. Örneğin bu, korku ve güvensizliğe aldırmadan, "mutluluk yolunu izleme"ye söz vermek olabilir. Bu, başkalarının tepkilerine aldırmadan kendi gerçeğini söylemeyi ya da insan hakları, dünya barışı veya doğal çevreyi koruma gibi davalara hizmet etmeyi içerebilir. Onun doğru "hederi" üzüntü ya da suskun bir sebat yaratmayacaktır; o duygusal olarak yükseltici olacaktır. Bu insan, kişisel arenanın ötesine uzanan bir davaya uyumlanarak, kişisel arenadan daha büyük hale gelir, riskler almaya ve gerçek değişiklikler yapmaya gönüllü olur.
Aslan Kuzey Düğümü insanı hayal gücüyle yaratma konusunda son derece yeteneklidir bu onun hayalinde canlandırma yeteneğinden ve Melekler ile bağlantısından kaynaklanır. O istediği kişileri ya da durumları salt dileklerinin gücüyle kendisine çekebilir. Eğer gerçekten karar verirse, evrenden her ne isterse (eğer istediği şey onun hayrına ise) ona gelecektir. Birden yaşamı değişecektir yeni insanlar ve durumlar ortaya çıkacak ve onu dileklerinin gerçekleşmesini sağlayacak bir yöne çekeceklerdir. Onun işi sunulan yeni fırsatları kabul etmektir. O bu fırsatları analiz etmeye ve yargılamaya çalıştığında sorunlar ortaya çıkar o zaman o zamanlamasını kaçırır. Bu insan, hayallerinin yönünde ilerlemeyi öğreniyor: Önceden rotayı bilmese bile, riskler almayı ve hayalini gerçekleştirmek için yaratıcı enerjiyi kullanmayı öğreniyor.
Aslan Kuzey Düğümü insanı, aklını hedefine vermeli ve yaratıcı sürecin bir parçası olan "ikinci kuvvet" direnişini (Kişilik başlığı altındaki irdelemeye bakınız) aşmak için ne yapması gerekiyorsa onu yapmalıdır. Atalet kendi kendisini sürdürücüdür; yeni ve yaşamsal bir şey yaratırken, atalet direnişe dönüşür. Bazen, ikinci kuvveti yarıp geçmek ve eski, kendi kendini sürdüren kalıpları aşmak muazzam bir yoğunlaşma gerektirir. Yeniyi yaratmak irade, disiplin ve ne kadar enerji gerekirse gereksin kararlı bir niyet gerektirir. Yeni bir realite yaratmak için direnişi aşmak, Aslan Kuzey Düğümü insanının gerçekleştirdiği hayali gerçekten takdir edecek şekilde güçlendirir.
Kalben arzulanan bir hayali gerçekleştirmek asla kolay değildir. Aslında, bu yüzden hayallerimiz vardır onlar bizi sınırlamalarımızı aşmaya sevk eden ve gelişip kendimizi aşmamıza neden olan "havuzlar"dır. Kayıtsızlık ve ego havuzundan çıkıp, kalbimizdeki hayali gerçekleştirme yolunu izlediğimizde, gelişir ve özgürleşiriz. Temelde, bu insanın istediği şey özgürlük ve canlılıktır. O hayallerinin peşine aktif ve yaratıcı bir biçimde düştüğünde, yol onu oraya götürecektir.
CANLILIK
Aslan Kuzey Düğümü insanı, içsel yaşam gücünün sevinci ve canlılığıyla yeniden birleşmeyi özler. O kendisini canlı hissettirecek bir deneyimi arzular, böylece, evren ona yaşam gücünü uyarabilecek ve canlandıracak bir durum sunarak karşılık verir. Eğer o bu fırsatı kabul eder ve kullanırsa, yol boyunca epey gelişme, canlılık ve mutluluk elde edecektir. O içgüdüsel olarak bu yaşamsal deneyimlere uzanır, ama çoğunlukla zihni araya girer ve yaratıcı itilimlerini geçersiz kılar. Bu enkarnasyonda, onun işi zihnini dinlemek değil, içindeki çocuğun heyecanını izlemektir.
Kararlar Vermek
Bu insan, çoğunlukla, ne yapması gerektiği konusunda bilgi tabanının söylediği şey ile kalbinin söylediği şey arasında keskin bir çelişki yaşar. Seçim, güvenliğe karşı yaratıcı tutku olarak özetlenebilir ve o yaratıcı tutkuyu seçtiğinde, kazanır; güvenliği seçtiğinde, kaybeder. Eğer o dönüp geçmişteki deneyimlere bakarsa, yaşamında bunun nasıl sonuç vermiş olduğunu görebilir. Bu onun "biliş"inin aslında geleceğin geçmiş deneyimlerine dayanan mantıksal bir projeksiyonu olmasından ötürüdür. Ancak, eğer o şimdiki zamanın yönünü değiştirmenin sorumluluğunu üstlenirse, diğer birçok olası geleceğe erişebilir.
Aslan Kuzey Düğümü insanı kendisine, "bildiği" şeye dayanan kararlar vermesinin canlılık duygusunu arttırdığını mı, yoksa azalttığını mı sormalıdır. Eğer doğru olduğunu "bildiği" bir yolu izlemek onun canlılığını azaltıyorsa, daha sonra pişman olacağı o yolda yıllarını boşa harcamadan önce tekrar düşünmelidir. O kendi varoluş halinden aldığı doğru geri bildirimi kabul ve tasdik etmeli ve ona uygun davranmalıdır. Bu onun, tutkusunun onun zorlukları aşmasını, yaşamını sürdürmesini sağlayacak, onu yeni bir yaşam kurmak için gerekli olan enerjiyle besleyecek kadar güçlü olduğuna güvenmesi anlamına gelir.
Bir zamanlar bir huzurevinin yanındaki evde oturuyordum ve orada kalan birçok yaşlı insana yaşamlarıyla ilgili sorular sordum. Geriye dönüp baktıklarında, onlar için önemli olan neydi? Neyi farklı bir biçimde yapmış olmayı isterlerdi? Onlar birçok konuda farklı yanıtlar vermiş olmalarına karşın, hepsi, sonunda hata olduğu ortaya çıkan şeyleri denemiş olmaktan asla pişmanlık duymadıklarını söyledi; onların pişmanlık duydukları şey, yapmayı istemiş olup da yapmadıkları şeylerdi kullanmamış oldukları fırsatlardı. Aslan Kuzey Düğümü insanı bu fırsatları kullanmayı öğreniyor.
Bu, onun yaşamını sorumsuz bir biçimde yaşaması gerekir demek değildir. O canlılığını izlemeye karar verebilir ve sonra bu kararını diğer insanları da hesaba katan bir biçimde akıllıca uygulayabilir. Örneğin, yıkıcı ve yıpratıcı bir evliliği "çocukların uğruna" sürdürmek akıllıca olmaz. Bu, çocuklara şu mesajı vermek olur: "Her şeye katlanabilir ve ıstırap çekebilirim. Hayatta mutsuz olmak pekâlâdır." Ancak, evliliği sorumlu bir biçimde bitirmek (örneğin, çocuklara bir son dakika şoku yaşatmamak için önceden onlara evlilikte sorunlar olduğunu söylemek, neler olup bittiğini iletmek) sağduyulu bir davranış olacaktır. Aslan Kuzey Düğümü insanı plânlarını başkalarının duygularını dikkate alan bir sorumluluk ve yaratıcılıkla uygulamalıdır.
Eyleme Geçmek
Bazen Aslan Kuzey Düğümü insanı için en büyük meydan okuma onu mutlu eden eylemlerde bulunmayı içerir. O başka herkes için iş yapmaya öylesine alışıktır ki, içindeki neşeli çocuğu şimdilik askıya alma eğilimi gösterir. Bu yaşamda o kendisi için yapması gereken şeyi yapmayı öğrenmektedir.
İroni şu ki, bu insan kendi başına eyleme geçtikten sonra, çoğunlukla, birisi yardım etmek için ortaya çıkar. Eğer o, gereksindiği her şeye sahip olana dek eyleme geçmeye korkarak geri durup beklerse, bu hiçbir zaman olmayacaktır. Onun gerçekleştirdiği eylem başkalarına mantıklı gelmeyebilir, ama eğer o bu konuda kalben bir mutluluk hissediyorsa, onun işi başkalarının desteği olsa da olmasa da onu yapmaktır.
Aslan Kuzey Düğümü insanının geçmiş yaşamlarda biriktirmiş olduğu tüm gerçek bilgi onun içindeki çocukta toplanmıştır, işte bu yüzden içindeki çocuğu izlemek onun yaşamının sevinçli bir biçimde yürümesini sağlar. Tam tersine, o "güvenli" olacağından emin olmak için "bilgi" aradığında, hiçbir zaman yeterli enerji toplayamaz ve fırsatlar onun yanından geçer gider, içteki çocuk eğlenme duygusudur, oyun oynama duygusudur, bir risk alıp kendini mutlu eden bir şey yapmaktır. Örneğin, onun aklına şöyle bir fikir gelir: "Hey! Ben bu gün yüzmeye gitmek istiyorum!" ve o bu konuda heyecan duyar; o zaman gitmek ve bunu yapmak içindeki çocuğu izlemek olur. O bu eğlence ve heyecan duygusunu izlediği ve içindeki çocuğun itilimine uygun davrandığı her seferinde, içindeki çocuk onaylanmış olur ve daha da güçlenir. Doğru yolda olup olmadığını ölçmek için içindeki çocukla bağlantı kurmak onun için başarının anahtarıdır.
İYİLEŞTİRİCİ TEM ŞARKI
Müzik, riskler almamızı duygusal olarak güçlü bir biçimde destekleyebildiğinden, her düğümsel grup için, onun enerjisini olumlu bir biçimde değiştirmesine yardımcı olmak amacıyla iyileştirici bir şarkı yazdım.
Eskiden Olduğun Çocuk Ol
Bu şarkının mesajı, Aslan Kuzey Düğümü insanını kendi kaderini yaratmak için gereksindiği özgüveni ve uyarımı ondan alabileceği içindeki çocukla temasa geçirmeyi amaçlamaktadır.
Seçilmiş şarkı sözleri:
Doğduğumuzda kaderimizi apaçık görebilseydik
Ne olurdu diye merak ederim bazen
Dünya rehberimiz olmadan önce içsel benliğimizi izlemeyi bilseydik
Ne olurdu diye merak ederim bazen
Eskiden olduğun çocuk eskiden olduğun çocuk ol
Dünya seni ele geçirmeden önce
Sana doğru olmayan şeyleri söylemeden önce
Olduğun o çocuk eskiden olduğun çocuk ol.
|