Değerlendir:
  • 13 Oy - 2.69 Yüzde
  • 1
  • 2
  • 3
  • 4
  • 5

Kuzey Ay Düğümü Yay Burcunda
Yazar Mesaj
astrosohbet Çevrimdışı
Kızıl & Mavi
********
Neptunia Admin
lt=
Mesajlar: 7,901
Üyelik Tarihi: Apr 2007

Rep Puanı: 172

Mesaj: #3
RE: Kuzey Ay Düğümü Yay Burcunda
KİŞİLİK

Yay Kuzey Düğümü insanı birçok yaşamını öğretmen, yazar, hatip ve satıcı olarak başkalarının nasıl düşündüklerini anla­manın gerekli olduğu pozisyonlarda geçirdi. Öğretmenler, öğren­cilerinin düşünce sürecini anlamadıkça ve bilgiyi öğrencinin kabul edebileceği bir biçimde vermedikçe başarılı olamazlar.
Yay Kuzey Düğümü insanı bu enkarnasyona herkesin ba­kış açısını görebilme yeteneğiyle geldi, ama bu süreçte o kendi gerçeğiyle teması yitirdi. Şimdi o kendi ruhsallığıyla bağ kurmalı ve kendisini yeniden keşfetmelidir.
Anlama yeteneği, bu insanın herkesle her konuda konuşa­bileceği anlamına da gelir o konuşma yeteneğine sahiptir. Diğer kişinin kafa yapısını anlayabilir ve saatler boyunca havadan su­dan konuşabilir, dostça sohbet ve kabullenme yoluyla diğer kişinin kendisini rahat hissetmesini sağlayabilir.
Ama o diğer insanların kafa yapılarının o kadar farkındadır ki, çoğunlukla onların fikirlerine tercüman olmakta aşırıya ka­çar. Anlaşılmak için, diğer kişinin sözcükleriyle konuşması gerektiğini düşünür ve çok geçmeden gerçekte ne söylemek istedi­ğini unutur. Bu yüzden, o sezgisinden "bir şey aldığında," onu dü­zeltmeye ya da "tercüme etmeye" çalışmadan direkt olarak söyle­melidir.

KARARSIZLIK

Yay Kuzey Düğümü insanı kararlar vermekte zorlanır. O her iki tarafı da görmeye alışıktır, bu yüzden ne yapacağını bildiğinde bile alternatif bakış açısını da görür ve kafası karışır. Örneğin, eğer kendi kendisine, "Partiye mi gitmeliyim yoksa evde oturup dinlenmeli miyim?" diye sorarsa, hangi seçimin onu mutlu ede­ceğini içgüdüsel olarak "bilir" ya da "hisseder." Ama sonra o bili­şini sorgular: "Evet, evde oturmak beni mutlu edecek ve benim dinlenmeye ihtiyacım var, ama eğer partiye gitmezsem, belki bir şeyi kaçırırım... Öte yandan, gerçekten dinlenmeye ihtiyacım var üst üste üç gecedir dışarıdaydım... Ama bu partiye çok ilginç in­sanlar gelebilir..." ve bu sürüp gider. Kısa bir süre sonra o bir ka­rara varamaz hale gelir. Bu sorundan kaçınmak için, o ilk "biliş" hissini sorgulamasına izin vermemelidir. Onun sezgisi neredeyse yüzde yüz doğrudur. O sezgisini fark etmeyi, ona güvenmeyi ve onun kendisine yol göstermesine izin vermeyi öğreniyor. Ayrıca, ona gerçekten kader tarafından yöneltilmiş hiçbir şeyi ya da hiç­bir kişiyi "kaçırmayacağına" güvenmelidir. O spontane içsel bili­şine uygun hareket ettiğinde, her zaman "doğru yolda" olacaktır.
Bu insan kararsızdır, çünkü herhangi bir yöne gitmek için birçok neden düşünür. Bu hiçbir zaman evet ile hayır'ın arasın­da değildir, o "şu ve şu nedenlerden ötürü evet'tir" ve "başka bir nedenden ötürü, hayır’dır" ve sonunda mesele öyle karmaşık bir hale gelir ki, o hiçbir karar veremez.

Sonradan Fikir Yürütmek

Yay Kuzey Düğümü insanı, güvensizliğinden ötürü, kendisi (ve başkaları) hakkında uzun uzadıya ve sinirlerini yıpratıcı bir biçimde "sonradan fikir yürütür." O sezgisine güvenmez. Geçmiş enkarnasyonlarda o başka insanların yaşamlarının ve fikirleri­nin bir parçası olmaya o denli alışmıştır ki, kendi kimliğiyle te­ması yitirmiştir. Toplumla özdeşleştiği geçmiş yaşamları ona baş­kalarına güvenmeyi bel bağlamayı öğretmiştir. Ama şimdi sez­gisini "mantıkla açıklamaya" çalışmadan kendisine güvenme­lidir. O sezgiye mantık uyguladığında, kafası daha da çok karışır.
Bu süreç bu insan için çok acı vericidir. O içsel olarak o den­li çatışır bir hale gelir ki, sağlam bir temelinin olmadığını hisse­der. O herhangi bir kararın lehte ve aleyhte olan yanlarını görebilir ve olası tüm sonuçlan düşündükten sonra, bu ona bir "kazanmama" durumu gibi gelir. Tüm bu süreç kayıpla ilişkilidir: Farklı seçeneklerin her birinde o ne kaybedebilir? Bu olumsuz veçheye odaklanarak, o giderek daha güvensiz hale gelir.
Oysa bu insanın gerçekte istediği, bir şey kazanmaktır. O hedefine odaklanmış kalmak ve başkalarını düşündüğünde, bu onun istediği şeyi elde etmesine kimin yardımcı olabileceğiyle il­gili olmalıdır. İroni şu ki, o kesin bir karar verdiği anda, evren onu destekler ve her şey kusursuz bir biçimde yolunda gider!
Ancak, bu noktaya erişene dek o çevresindeki insanları çıl­dırtır, çünkü her kararı tanıdığı herkese danışmak ister. Onun iyi dostları, bu insanın çılgınca, "mantıklı" bakış açılarının ar­dında aslında neyi aradığını anlayabilir ve sevgiyle onu ilk, sezgi­sel bilişine yönlendirebilirler. Yay Kuzey Düğümü insanının, ha­yallerini gerçekleştirmek için, sandığından çok daha fazla yardı­ma ihtiyacı vardır. Hedeflerine erişmek için direkt olarak evren­den gelecek ruhsal yardıma ihtiyacı vardır ve eğer o buna açık­sa, bu enkarnasyonda bu yardımı elde edebilir.
O, hayallerine doğru ikinci basamağa çıkabilmek için altta­ki basamağı bırakması gerektiğini öğreniyor. Kayıp, daima daha büyük kazancın bir parçasıdır. Bağımsız bir yaşam tarzının ya­rarlarını elde etmek için, o ebeveynlerine bağımlılığı bırakmalı­dır; bir terfinin yararlarını elde etmek için, eski işini bırakmalı­dır. O kazanmaya odaklanmalıdır: Hedeflerine doğru ilerlerken ve spontane içsel kilimlerini izlerken yeni bir gelişim, yeni bir çevre ve yeni insanlar kazanmaya.
Yay Kuzey Düğümü insanı sorumluluk duygusunu arzu et­tiği bir tepkiyi uyandırmaktan, içsel rehberlik alma yeteneğinin doğru bir kanalı olmaya yönlendirmelidir. Hizmet görevlisi ol­mak yerine, bu enkarnasyonda o başlatıcı olmalıdır. Eğer o buna izin verirse, bu çok kolaydır! O: "Bunu seçiyorum," ya da "bu yol­dan gidiyorum," diye bir karar verdiği anda, yeni bir düzeye eri­şir. Onun aradaki acı verici süreçten, sonradan fikir yürütme sü­recinden geçmesi gerekmez. Yapması gereken tüm şey sezgisel olarak hissettiği şeyin doğru olduğuna güvenmek, sezgisel yolu­nu izlemeye karar vermektir ve onu gerçekleştirmenin en iyi yo­lunu bulmak için mantığını kullanmaktır.
Başkalarının nasıl tepki göstereceklerini anlamaya çalıştı­ğında, onun gördüğü şey, o kararını vermeden önce başkalarının nasıl tepki gösterdikleridir. Ama Yay Kuzey Düğümü insanı ka­rarını verdiğinde, bu diğer kişinin tepkisini gerçekten değiştirir. Bu yüzden, bu insan başkalarının ona nasıl tepki gösterecekle­rini mantık yoluyla önceden tahmin edemez. Karar verme konu­sundaki tüm deneyimi onu aynı noktaya geri getirir: Bu enkar­nasyonda, o sezgisine güvendiğinde ve kendi yolunu izlediğinde, bu iyi sonuç verir.

Muhakeme ve Mantık

Toplumun içinde ve başkalarına bağımlı olarak geçirdiği yaşam­lardan ötürü, bu insan hemen herkesle "iyi geçinmeyi" öğren­miştir. Ve geçmiş enkarnasyonlarda o hedeflerine erişmek için tümdengelimli muhakemeyi kullanmıştır. Toplamış olduğu bilgi­ye ve çevresindekilerin arzularının farkında olmaya dayanan ka­rarlara varmıştır. Onun kararları tüm etkenleri tartan karmaşık bir sisteme dayanıyordu, bu da onu durumuyla ilgili "doğru yanıt"a götürürdü. Bu süreç geçmiş yaşamlarda onun için iyi so­nuç vermiştir; ancak, bu yaşamda, tümdengelimli muhakemenin onun için iyi sonuç vermesi programlanmamıştır. Şimdi iyi sonuç vermesi programlanmış olan şey tümevarımlı muhakeme­dir. Bu süreç, "doğru yanıt"ı sezgisel olarak bilmeye ve onu pra­tik düzeyde nasıl gerçekleştireceğini anlamak için mantığı kul­lanmaya dayanır. Bu, önce çözümü görmeyi ve sonra geriye doğ­ru giderek onun en iyi şekilde nasıl uygulanacağını saptamayı içerir.
Yay Kuzey Düğümü insanı bu enkarnasyonda mantıksız ol­ma iznine sahiptir. Geçmiş yaşamlarda o mantığı aşırı kullanmıştır ve şimdi her şeyi "biraz doğru" olarak görecektir, çünkü o gerçeği herhangi bir bakış açısından görebilir. Dolayısıyla, man­tık onu herhangi bir doğru sonuca ya da karara götüremez.
Aşırı düşünmek de bu insana sorunlar çıkarır. O "hayır" demekte zorlanır, bunun nedeni en çok, onun potansiyel bir fır­satı kaçırma olasılığından nefret etmesidir. Ayrıca, o kimsenin iyi niyetini soğutmak istemez. Ama o vermiş olduğu bir kararı iletirken tüm mantıksal nedenlerini açıklamayabilir. O, sadece, o konuda dürüst olmalıdır: "Bana bu fırsatı sunduğun için teşek­kür ederim. Bu harika bir fırsat gibi görünüyor, ama ben şu an­da başka bir yöne gitmem gerektiğini düşünüyorum." O, bir ge­rekçe sunmasına gerek kalmadan insanların onun kararlarını kolayca kabul etmelerine şaşıracaktır. Eğer zorlanırsa, her za­man şöyle diyebilir: "Bu yalnızca bir his; bunun için bir açıkla­mam gerçekten yok." Bu, reddetmek için iyi bir mazeret düşü­nemediği için, yapmak istemediği şeyleri yapmasından çok daha iyidir. Bu, yalan söylemekten de iyidir: Bu enkarnasyonda, ya­lanlar onun kimliğini karıştırabilir.
Seçenekler açısından düşünmek ya da konuşmak Yay Ku­zey Düğümü insanı için ters etkilidir ve başkalarına seçenekler sunması da onun için iyi sonuç vermez. O açık sözlü olmalıdır: "İstediğim şey budur ve onu isteyeceğim zaman şudur." Eğer di­ğer kişi bundan hoşlanmazsa gidecek, böylece daha uygun bir ki­şiye yer açacaktır. Eğer o kişi bundan hoşlanırsa, Yay Kuzey Dü­ğümü insanını destekleyecek ve ona saygı duyacaktır ve ilişki da­ha yakın bir ilişkiye dönüşecektir. O, olguları sezgisel sürecini başlatmak için bir tramplen ola­rak kullanmadıkça, olgular da bu insana yardımcı olmaz. Eğer o sonunda bir karara varmak için giderek daha çok olgu arıyorsa, bu sonu gelmeyen bir süreç olur. O kararlarından emin olmak için asla yeterince bilgi elde edemez. Bir karar yalnızca bilgiye da­yandığında, o yeni bir bilgi elde ettiğinde fikrini değiştirir.
Ama gerçek değişmez; bu yüzden, o içsel bir hisse ya da sezgisel bilişe dayanan kararlar verirken, o kararda diretme gü­cüne de sahip olur. Örneğin, benim bu düğümsel pozisyonda bu­lunan ve sindirim sorunları olan bir müşterim vardı. Bu hanım bu konuda birçok kitap okumuş, ama kendisini iyileştirememişti. O, bir yola girer, yeni bilgiler okur, fikrini değiştirir ve başka bir yöne giderdi. Sonra bir gün, onu kendi gerçeğiyle temasa ge­çiren bir programa başladı: Üç gün boyunca oruç tuttu ve sonra yavaş yavaş belli bir düzen içinde yemek yemeye başladı ve bede­ninin her bir yiyeceğe nasıl tepki gösterdiğine dikkat etti. Sonra içsel deneyimine dayanarak hangi yiyeceklerin ona sorun çı­kardığına karar verdi. O şimdi yüzde yüz bir kesinlikle (ki bu in­sanlar için bu nadir görülen bir şeydir!) beslenme programına bağlılık gösteriyor, çünkü bu karar onun kişisel deneyimine da­yanıyor.
Eğer Yay Kuzey Düğümü insanı sezgisel bilişiyle teması yitirmişse, o meseleyle ilgili lehte ve aleyhte olan noktaların bir listesini çıkarabilir ("Yeni bir araba almalı mıyım?" "Bu işe baş­vurmalı mıyım?"). O, lehte ("Yeni bir araba moralimi yükseltir, özgüvenimi artırır, güvenli bir ulaşım sağlar), ve aleyhte ("Her ay ekstra para bulmam gerekecek; annem müsrif olduğumu söy­leyecek; şimdiki arabamı satmak zorunda kalacağım") olan nok­taların hepsini alt alta yazmalıdır. Bu onun zihnindeki tüm kaygıları ve nedenleri boşaltmasına yardımcı olur. Her şeyi yazdık­tan sonra, o geriye çekilebilir ve durumu objektif olarak değer­lendirebilir. Bu süreç onun "büyük tablo"yu görmesini sağlar ve onu sezgisel gerçeğiyle yeniden temasa geçirir.

ZİHNİN YANLIŞ KULLANIMI

AÇIKLAMALAR

Gereğinden çok "açıklama" genellikle Yay Kuzey Düğümü insa­nı için iyi sonuç vermez. Örneğin, eğer birisi onun hedefine "ters" düşüyormuş gibi yorumladığı bir şey söylerse, o diğer kişinin ne demek istediğini tam olarak açıklamasında ısrar eder. Bunun tek­rar tekrar üzerine gider ve diğer kişiyi perspektifinden vazgeçir­mek için mantık kullanmaya çalışır. Bu şekilde tartışarak, o as­lında en korktuğu şeyi yapmaktadır: Olumsuz fikirleri güçlü bir odağa getirmekte ve ilişkiye olumsuzluk sokmaktadır. Onun, di­ğer kişiyi sorgulamaktaki güdüsü o kişiyi dinleyip onun hakkın­da daha çok şey öğrenmek olmadıkça, "önemsiz şeyleri" sessizce geçiştirmesi daha iyi olur. Eğer onun güdüsü birisini kendi bakış açısından vazgeçirmekse, etkileşimde genellikle kaybedecektir.

TARTIŞMALAR

Tartışmalar Yay Kuzey Düğümü insanı için iyi sonuç vermez. O, başkalarının yaşamı onun bakış açısından görmelerine aşırı ihti­yaç duyar. Onun için, bir tartışma iki insan arasında her iki ta­rafa daha geniş bir görüş verecek uyarıcı bir alışveriş değildir bu insan kendi bakış açısının onaylanmasını ister, bu yüzden tartış­malar kontrolle ilgilidir. Diğerleri bunu hisseder ve çekilme eğili­mi gösterirler.
Yay Kuzey Düğümü insanı kendi gerçek fikrini başkalarına zorla kabul ettirmeye çalışırken, karşı tarafı çok az dinler. Diğer kişinin zihnini kendi istediği şeye uyumlamaya odaklanır. Bu yaklaşım diğer kişiyi geçici olarak zararsız hale getirebilir, ama savaş devam edecektir!
Bu insan bazen istemeden bir tartışmaya girer. Eğer o zih­ninde bir karar vermemişse, başka bir kişiyi bu kararla boğuş­manın yoğun mantıksal sürecine karıştırmaya çalışabilir. Diğer kişi, çoğunlukla, öfkelenir ve önceden oluşturulmuş bir sonuca varmaya yönlendirildiğini ya da zorlandığını hisseder. Yay Kuzey Düğümü insanı diğer kişinin neden öfkelendiğini anlamaz, ama diğer kişi onun kendisini kişisel olarak uygun olmayan bir görüşü kabullenmeye zorladığını düşünür ve dürüstlüğünü ko­ruma savaşı içinde olduğunu hisseder.
Bu insan tartışmalardan tümüyle uzak kalırsa çok daha iyi eder. Her ne zaman o "mantığını" devreye sokarak bir puan ka­zanmaya çalışsa, ince bir buz tabakası üzerinde yürümektedir. Böyle ayartıcı anlarda, o içindeki dingin bir yere çekilmelidir.

KENDİ AMACINA GÖRE ETKİLEMEK

Eğer Yay Kuzey Düğümü insanı başkalarını anlama kapasitesini onları aldatmak için kullanırsa, başını derde sokabilir. Bazen bir süre için paçayı kurtarır, ama eninde sonunda bu geri teper.
O olayların mantıklı, lineer gelişimine baktığında sonun­da onu zararlı çıkarabilecek gibi görünen bir durumun geliştiği­ni görür. Paniğe kapılır ve pozisyonunu nasıl güvence altına ala­bileceğini anlamaya çalışır. Durumun farklı biçimlerde nasıl geli­şebileceğine bakar, sonra sonucun onun lehine çıkması için başkalarının düşünüşünü etkilemeye çalışır.
Ancak, bu insan istediği şeyi başkalarını kendi amacına gö­re etkileyerek elde ettiğinde, onu ancak sonu gelmez bir etkile­meyle elinde tutabilir. Ve bu çok yorucu bir iştir!
Bu enkarnasyonda onun kaderi dünyaya şifa verici gerçeği, iyimserliği ve imanı aktarmaktır. Eğer o istediği şeyi elde etmek için hileye başvurarak kaderini çiğnerse, istemeden kendisinden daha güçlü bir hasmı çeker. Hasmının onu yenmek için yapması gereken tek şey dürüst olmaktır. Eğer o dürüstlüğün bir kanalı olmayı reddederse, gerçeğin onu yenilgiye uğratacağı bir duru­mu kendisine çeker.
Yay Kuzey Düğümü insanı yaşamı yalnızca mantıksal bir temelden gördüğünde, çoğunlukla, paniğe kapılır. Hepimiz için, işlerin istediğimiz gibi gitmediği ve olası senaryoların korkutucu göründüğü zamanlar vardır. Bu, imanı hatırlamanın zamanıdır. Mantık iyi niyeti ya da büyük tabloda her şeyin bizim hayrımıza işlediği gerçeğini içermez. Eğer bu insan geriye dönüp yaşamına bakarsa, her değişimin onun için gelişme ve ilerleme anlamına gelmiş olduğunu görecektir. İnsanlar kendi beklenmedik harç malzemelerini kattıklarında, bir durumun gelişebileceği binlerce yol vardır. Eğer bir insanın nihai olarak olumlu bir sonuca imanı varsa, olumlu yol kendini gösterecektir.

Zararsız Yalanlar

Yay Kuzey Düğümü insanı çok arkadaş canlısı olduğundan ve insanlarla iyi geçinmek istediğinden, zararsız yalanlar söyleme alışkanlığına kayabilir. Bazen o bunu yakalanmadan atlatabilir, ama sağlam zeminde durmadığını bildiğinden, huzursuz olur. Yalanı sürdürmek için tetikte durması gerekir ve bu gerilim ya­ratır. Yalan onun için iyi bir karma değildir ve kaçınılmaz ola­rak nahoş biçimlerde geri teper.
Eğer o "küçük, zararsız bir yalana" izin verdiğinde diğer ki­şinin ilk anlaşmayı unutacağını ya da onun dürüstlükten "biraz" yoksun davranmasına razı olacağını umuyorsa, bunu unutsa da­ha iyi olur. "Örtbas etmeye" çalıştığı çeşme kaçınılmaz olarak onun için utandırıcı bir biçimde ortaya çıkacaktır. Ama bir kez bu geri tepmeleri fark ettiğinde, bu insan zihinsel enerjisini "ört­bas etmelere" harcamayacak kadar zekidir.
Başkalarıyla başa çıkmak için onları kendi amacına göre etkilemeye çalışmak da Yay Kuzey Düğümü insanını kişisel dü­zeyde çok sınırlar bu onun fark etmeyebileceği biçimlerde acı verici ve özgürlüğünü gereksiz yere kısıtlayıcıdır. Bu insan, eğer diğer kişiyi kendi amacına göre etkileyemezse, onun iradesini kabullenmek zorunda kalacağından korkar. O, ustaca etkileme­nin dışında başka bir gücü olmadığını düşünür. Ama bunun tam tersi doğrudur. Bu enkarnasyonda onun gücü özel yeteneği ger­çek'tir. O dürüstçe ve açıkça kendi bakış açısını açıkladığında, başkaları onun söylediklerine saygı duyarlar. Diğer insanlar onun istediği şeyi kabul edecekler ya da daha büyük bir anlayış ve güvene yol açan bir açık sözlülükle karşılık vereceklerdir.

Olumlu Nitelikler

Kazanmak Yay Kuzey Düğümü insanı için çok önemlidir, bu da onun bir karar vermeden önce tüm seçenekleri dikkatle gözden geçirmesinin nedenlerinden biridir. Bu insanın ilerleme arzusu o denli güçlüdür ki, her karar onun için çok önemli hale gelir o bir hata yapmak istemez. Oysa eğer geriye dönüp yaşamına ba­karsa, sezgisini izlediğinde, yapacağından korktuğu hataları asla yapmamış olduğunu görecektir. O içsel itilimini izlediğinde, piş­man olmaz. Bu insan için nihai sonuç, onun kazanma ve bir son­raki düzeye erişme arzusudur kazanma arzusu onun için doğru ve sağlıklıdır.
Bu enkarnasyonda, o başkalarının düşüncelerinin girdabın­dan kaçmak istiyor; yeni bir düzeyde canlılık istiyor. Bu yüzden, kararlarını eski düzeyden düşünmeye dayandırması onun kazan­masına yardımcı olmayacaktır; bu, onu aynı yerde saplanıp kal­mış halde tutacaktır. O, ona her ne enerji ve canlılık duygusu ve­riyorsa ona güvenmelidir, onun aradığı "kazanma" budur. "Ka­zanmak" onun için bir duygudur bu gelişimdir, ilerleme ve yük­selme arzusudur. Böylece, aklına bir fikir geldiğinde ve o, sezgi­sel olarak, onu yapması gerektiğini hissettiğinde ve eğer buna heyecan verici, canlı bir enerji eşlik ediyorsa, bu onun güvenebi­leceği bir enerjidir ve aradığı yeni düzeye götürecek olan yoldur.
Yay Kuzey Düğümü insanı için bunun tersi de doğrudur. Bunaltıcı görünen ve onu endişelendiren şey uygun bir seçim de­ğildir. Onun için "hayır" demek daha iyidir, çünkü o durumla il­gili bir şey onun yararına olmayacaktır. Ancak, onun aşırı çalı­şan zihni müdahale etmeye çalışacak ve şöyle diyecektir: "Bu iyi bir şey ve sen onu yapmalısın vs. vs."
Ama o kendisine sezgisini izleme iznini verdiğinde, içten bir biçimde karşılık verebilir. Ancak, karşılık vermeden önce, ne hissettiğini iyice anlayana dek beklemelidir. Bu insan kendi için­de netlik kazandığında, kararını diğer kişinin kabul edebileceği sevecen bir biçimde sunabilir.

Sezgi

Geçmiş yaşamlarda geliştirdiği mantık, Yay Kuzey Düğümü in­sanının yaşama olumsuz bir perspektiften bakmanın kendi ken­dini sabote edici olduğunu anlamasını sağlar. Yaşamımıza ve ko­şullarımıza nasıl baktığımız duygusal halimizi belirler. Olumlu olanı artırmamız bizi mutlu ve güvenli kılar.
Ne yazık ki, geçmiş yaşamlarında mantığa ve zihinsel kıv­raklığa çok fazla güvenmiş olduğundan, bu insan gerçeğin gü­cüyle teması yitirmiştir. O, keskin sezgisinin uyarıcı işaretlerini görmezden gelip, olumlu düşünmeyi sürdürme eğilimi gösterir, ancak sonra önemli durumların kötü sonuçlandığını görür. O za­man kendisini tümüyle hazırlıksız hisseder o bunun geldiğini görmemiştir.
Bunun tekrar vuku bulmasını önlemek için, o kendisini gelecekteki acıdan "korumak" amacıyla "mantıksal" bir korku ya­pısı geliştirir. Böylece şöyle bir senaryo gelişir: Mantığı kullana­rak, o bir durum hakkında olumlu düşünür ve kendisini mutlu hisseder. Sonra, geçmişte kendisini güvenli hissettiğinde vuku bulan düş kırıklıklarını hatırlar ve korku duyar. Düş kırıklığın­dan kaçınmak için, olası tüm olumsuz sonuçları düşünür, böyle­ce yine korkar ve mutsuz olur. Bu zihinsel jimnastiklerin sonu­cunda yaşama, diğer insanlara ve kendisine güvenmez hale gelir. Bundan dolayı, bu enkarnasyonda o acıdan kaçınmak için sezgi­sine güvenmeyi öğrenmelidir.
Mantığı bu insana hiçbir kişinin ya da hiçbir durumun tam bir güvene layık olmadığını söyler. İnsanlar değişir, durumlar farklılaşır, beklenmedik olaylar meydana gelir ve biz hatalar ya­parız. Güvenilecek kim vardır? Eğer o geriye dönüp yaşamına ba­karsa, bir durumun sonucunu ona her zaman doğru bir biçimde göstermiş olan tek şey sezgisinin net sesidir. Onun güvenebilece­ği etken budur.
Onun sezgi yeteneğinin nasıl çalıştığının bir örneği olarak, eski korku filmlerini hatırlayın. Bildik bir tema kendini tekrar­layacaktır: Bir kasabanın uzağında, ıssız bir tepenin üzerinde perili bir ev vardır. Bir otomobil dolusu genç gülerek, tasasız bir halde oraya yaklaşmaktadır. Onlar perili evin önünden geçerler­ken, kamera lastiklerden birine zumlanır ve birden lastik pat­lar. Kameranın çekimlerinden ve ürkütücü müzikten ötürü se­yirci şöyle düşünür: "O eve girmeyin!" Kamera, gençlerden biri­nin yüzünü yakından gösterir ve sezgisel olarak o da bunu bilmektedir! Eğer o eve girerlerse korkunç şeyler olacaktır. Ama onun arkadaşları tasasız ve güvenlidir, bu yüzden o hissettiği içsel uyarıyı önemsemez ve arkadaşlarını izleyerek eve girer ve ger­çekten de korkunç şeyler vuku bulur.
Bu, Yay Kuzey Düğümü insanı için mükemmel bir öykü­dür. O ne olacağını her zaman önceden bilir. Sezgisini önemsemeyip, mantığını kullanarak ya da başkalarının ne düşünecek­leri kaygısıyla bir durumun içine girerse, daima kaybeder ve bazen korkunç şeyler olur. O içsel itilimini dinlediğinde ve sez­gisini izlediğinde, daima kazanır. Yaşamı sihirli bir hale gelir; o tuzaklardan kaçınır ve başarıyı deneyimlemeyi sürdürür.

NEŞELİLİK

Yay Kuzey Düğümü insanı olumlu, neşeli ve cana yakındır. Baş­kalarıyla mutlu, tasasız bağlara sahiptir ve yardımsever bir ya­radılıştadır. O, Rehberlerinden ve Melekler'den gelen içgörüye uyumlanmıştır ve daha yüksek ilhama açıktır. Bu insan doğal olarak iyimserdir ve onu beklediğini hissettiği sonuçları elde etmek için çok çalışmaya gönüllüdür.
Düşünceleri ona olumsuz mesajlar veriyor olsa bile, o yine de, gelecek için olumlu beklentilerle hareket eder. O korkuların­dan söz edebilir, ama davranışında iyimserliğini izler. Eğer ken­dine düşeni yaparsa, onun için iyi şeylerin vuku bulacağını bilir.
Yay Kuzey Düğümü insanı başaracağı hissini taşır ve onun neşeli mizacını destekleyen budur. O ters gidebilecek her şeyi gö­rür, ama yine de harekete geçip onu yapar o neye mal olursa ol­sun. Bu insan olumsuz hale geldiğinde, bu onun aşırı düşünme­sinden kaynaklanır. Geçmiş yaşamlarda onun zihni aşırı faaldi, bu yüzden şimdi onun yapacağı en iyi şey, işleri yüksek benliğine bırakmak ve Rehberlerinden kendisine doğru yönü göstermele­rini istemektir. Zihnini gevşettiğinde, olumlu sonuçlara olan do­ğal imanı yeniden oluşacaktır.
Yay Kuzey Düğümü insanının başkalarıyla paylaşabileceği en büyük yeteneklerden biri, insanların olumsuz düşünceleri aş­malarına yardımcı olma ve olumlu bir bakış açısını nasıl edine­ceklerini gösterme konusundaki özgün yeteneğidir. Onun yazıla­rı ya da konuşmaları bunu insanların zihinlerini olumlu sonuç­lara iman etmeye yönlendirmeyi hedeflediğinde, mesajı, duyan herkes tarafından çok iyi karşılanır. Ayrıca, o başkalarının bir du­rumun aydınlık yanına odaklanmalarına yardımcı olduğunda, kendi düşünüşü de daha aydınlık hale gelir.

04-29-2012 08:16 PM
 Alıntı Yaparak Cevapla
« Önceki | Sonraki »



Bu Konudaki Mesajlar
RE: Kuzey Ay Düğümü Yay Burcunda - astrosohbet - 04-29-2012 08:16 PM

Benzeyen Konular
Konu: Yazar Cevaplar: Gösterim: Son Mesaj
  Ay Düğümü Transitleri Venüs 29 125,838 03-14-2019 04:38 PM
Son Mesaj: yagmurimu
  Kuzey Ay Düğümü açıları Yakamoz 62 230,654 07-03-2018 09:52 PM
Son Mesaj: Libra
  Kuzey Ay Düğümü Oğlak Burcunda astrosohbet 5 15,090 04-24-2018 05:18 AM
Son Mesaj: Feslegen
  Kuzey Ay Düğümü Boğa burcunda astrosohbet 12 17,023 05-18-2014 05:52 PM
Son Mesaj: kalorifer
  Kuzey Ay Düğümü Yengeç Burcunda astrosohbet 7 14,164 05-02-2012 05:11 PM
Son Mesaj: Yakamoz
  Kuzey Ay Düğümü Kova Burcunda astrosohbet 7 13,167 05-01-2012 09:53 PM
Son Mesaj: Mahinur
  Kuzey Ay Düğümü Balık Burcunda astrosohbet 3 10,150 05-01-2012 05:12 PM
Son Mesaj: astrosohbet
  Kuzey Ay Düğümü Akrep Burcunda astrosohbet 4 9,730 05-01-2012 04:53 PM
Son Mesaj: astrosohbet
  Kuzey Ay Düğümü Terazi Burcunda astrosohbet 4 8,549 05-01-2012 04:44 PM
Son Mesaj: astrosohbet
  Kuzey Ay Düğümü Aslan Burcunda astrosohbet 4 17,626 05-01-2012 04:40 PM
Son Mesaj: astrosohbet

Forum'a Git:


Konuyu görüntüleyenler: 1 Misafir