RE: Kuzey Ay Düğümü Yay Burcunda
İLİŞKİLER
KİŞİSEL İLİŞKİLER
Dostluk
Yay Kuzey Düğümü insanı birçok enkarnasyonu insanlarla birlikte olarak geçirdi: Başkalarına uyum sağladı, onların günlük rutinleriyle ilgilendi, yaşamlarının içsel işleyişlerini öğrendi. Bunun sonucunda, özellikle gençlik yıllarında o birçok sosyal faaliyette bulunur, insanlarla ilişki kurar, arkadaşlarıyla "takılır" ve toplumsal olaylara katılır. Ancak bu enkarnasyonda, sosyalleşmek, topluma katılmak onun en derin gereksinimlerini karşılamaz. Aslında, insanlarla çok fazla birlikte olmak onun enerjisini tüketir ve onu aşırı duyarlı ve güvensiz yapar. O tek başına zaman geçirdiğinde kendisini daha duru ve temiz hisseder.
Eğer Yay Kuzey Düğümü insanı iletişimlerinde daha açık sözlü olur ve kendisini gerçekten ilgilendirmeyen sohbetlere daha az karışırsa, onunla ortak çok az şeyi olan insanların arkadaş çevresini terk etmeye başladıklarını görür. Ama iyi dostları onun açık sözlülüğünü takdir ederler, böylece, açık sözlü olmak onun çevresine ait olan kişileri herhangi derin bir bağı olmayanlardan ayırt etmesine yardımcı olur.
Bu insan usta bir danışman olabilir. Seve seve herkesin öyküsünü dinler ve onlara yardım etmeye çalışır; o başkalarının nasıl düşündüklerini anladığından, herkes onunla birlikteyken kendisini rahat hisseder. Ama çevresindeki insan sayısının azalması onun yararınadır, çünkü böylece, karşılık olarak onu ruhen besleyen aynı kafadaki dostlarıyla daha çok zaman geçirebilir.
Yay Kuzey Düğümü insanı bazen yüzeysel ilişkileri sürdürür, çünkü o dikkat çekmeye doymak bilmez bir ihtiyaç duyar. Bunun için her şeyi yapacaktır: Öyküler uyduracak, gerçekten ilgi duymadığı insanlarla ilgileniyormuş gibi davranacak ve hatta dikkat merkezi olabilmek için yaşamında gereksiz sorunlar yaratacaktır. Bu ihtiyacın altında, bir huzursuzluk duygusu ve can sıkıntısı korkusu yatar. O can sıkıntısından o kadar çok korkar ki, onunla karşılaştığı her seferinde öbür yöne doğru kaçar ve bir şeylerle oyalanarak can sıkıntısından kurtulmaya çalışır.
Dostluklarında, bu insan kendisini dedikoduya kaptırmamaya dikkat etmelidir. Diğer insanlar bunun cezasını çekmez gibi görünebilirler, ama her ne zaman bu insan dedikoduya katılsa, yaşam bunu onun yanına bırakmaz. Bu onun bu enkarnasyonda yapmasına izin verilmemiş şeylerden biridir.
ROMANTİK İLİŞKİ
Yay Kuzey Düğümü insanı, eğer partnerini kendi amaçlarına göre etkilerse, sonunda kendisinin kapana kısılacağını öğreniyor. Romantik ilişkilerde, o partneriyle yakın bir bağ oluşturarak onu kontrol etmeye çalışır. Partnerinin "zihin alanını" paylaşabilmek ve durumu kontrol altında tutabilmek için iletişim hatlarını her zaman en azından yüzeysel olarak açık tutar. Partneriyle sürekli telefon görüşmeleri yaparak ve benzer yollarla bağlantıda kalır ve onun herhangi bir biçimde geri çekilmesine karşı çok duyarlıdır.
Ne yazık, bu iletişim yüzeysel bir "laflama" düzeyinde cereyan eder ve hiçbir zaman ilişkinin temelini oluşturan, önemli meselelere hitap etmez. Ama bu insan sürekli yoklama olmadan kendisini çok güvensiz hisseder; kontrolü yitireceğinden ve diğer kişinin çekip gideceğinden korkar. O bütün günü "laflamayla" geçirebilir: Şunu ya da bunu tartışır, partnerine son haberleri bildirir ve düşüncelerini paylaşır.
Yıllar içinde, Yay Kuzey Düğümü insanı sırf kontrolü sürdürmek için gereksindiğini düşündüğü sürekli zihinsel etkileşimden usanır. O sıkılabilir ve ilişkiyi bitirmeyi düşünebilir, özellikle eğer diğer kişiyi istediklerini yaptırma yönünde etkileyememişse. Ancak, bu süre içinde, o yalnızca diğer kişiyi bağımlılık kapanına kıstırmakla kalmamış, kendisini de aynı kapana kıstırmıştır. Ve ortak bağımlılık uzadıkça, onun kafası da giderek daha çok karışır ve o zihinsel olarak zayıf düşer. Çoğunlukla, oluşturmuş olduğu bağı koparmaya çalışır, zihinsel mesafe yaratmak ve yeniden bir özgürlük ve bağımsızlık duygusu kazanmak için partnerine öfkelenir. Bazen de bir "kaçış plânı" tasarlar ve terk edilmeyi beklemeyen partneri buna hazırlıksız yakalanır.
Onun partnerinin davranışıyla ilgili olarak tercihlerinin olmasında yanlış bir şey yoktur; ancak, o bir ilişkinin başlangıcında daha açık bir yaklaşımı benimseyerek zaman ve enerjiden tasarruf edebilir. Bu insan, evlendikten sonra onu neşeli biçimde etkileyerek partnerinin davranışını yavaş yavaş değiştirebileceğini düşünür. Ama bu yöntemin bu enkarnasyonda onun için iyi sonuç vermesi programlanmamıştır.
Bir kez karşılıklı çekim oluştuğunda, Yay Kuzey Düğümü insanı bir serüven ve eğlence duygusuyla dolu bir yaşam yaratmayla ilgili fikirlerini açığa vurmalıdır. O geleceğiyle ilgili hayallerini açıkça paylaştığında, diğer kişinin onun hayalleriyle rezonans içinde olup olmadığını görecektir. Eğer o direnişle karşılaşırsa, otuz yıllık bir evlilikte ne kadar çok zihinsel etkileme olursa olsun, bu diğer kişiyi değiştirmeyecektir. Eğer o coşku ve destekle karşılaşırsa, orada iyi bir ilişki potansiyeli vardır.
Bu insan ara sıra kendi zihinsel sürecine öylesine dalar ki, bedeniyle ve cinselliğiyle teması yitirir. O adeta zihninde kaybolmuş görünür! Yeniden dünyaya dönmek için, açık havada kamp kurmayı ya da bir serüven yaşamayı içeren bir geziye çıkabilir. Doğal çevrelerde bulunmak onun yüksek frekanslı sinir sistemini sakinleştirir ve doğal cinselliğini ve bedensel ritimlerini yeniden oluşturmasını sağlar. Ayrıca, o seksi eğlence ya da beklenmedik bir serüven olarak gördüğünde, onunla yeniden bağ kurar.
Bazen bu insan doğru romantik adayları çekmediğini düşünür. Ama bu onun kendisi olmamasından kaynaklanır; kabul edilmek için o bir bukalemun olur. Romantik partneri seçmek için mantık kullanır, sonra yapay bir uyum yaratmak için diğer kişinin nasıl düşündüğünü anlama yeteneğini kullanır. Ama diğer kişinin onu kabul etmesi için fikirlerini sürekli olarak değiştirdiğinde, kim olduğu ve ne istediğiyle ilgili duygusunu zayıflatır.
Gerçeğe dayanan ilişkiler kendilerini doğal olarak korurlar. Yalnızca kendisi olmakla, diğer kişi mutlu ve verici kalır. Kendi amacına göre etkilemeye dayanan ilişkiler böyle etkilemeyle sürdürülmek zorundadır. Bu insan doğal ve açık olarak karşılık verdiğinde, onun gerçek doğası tarafından çekilen kişiler ona daha da yakınlaşacaktır. Yay Kuzey Düğümü insanı, onun gerçeğiyle rezonansa girebilecek bir eşle birlikte olmalıdır! Ve o böyle bir kişiyi ancak kendisi olarak ve açık sözlü olarak bulabilir.
Sadakat ve Bağlılık
Yay Kuzey Düğümü insanı sadakatin iki kişinin birbiriyle yarışmasına dayanmadığını öğreniyor. Bu, stres altında bozulan geçici sadakattir. Sadakat, gerçekte, insanın sevdiği insanların hedeflerine erişmelerini sürekli olarak desteklemesi ve yapacağını söylediği şeyi yapması anlamına gelir. Bu insan yalnızca söz vermiş olduğu için sözünü tutmayı öğrenene dek, başkalarından sadakat göremeyecektir.
HİLEKÂRLIĞA KARŞI DÜRÜSTLÜK
Yakın ilişkilerde, bu insan zihinsel kıvraklığını diğer kişiyi değişmesi için kandırmak amacıyla kullanma ayartısıyla karşı karşıya kalır. O nazik ve anlayışlı davranmaya çalışır, ama bu aslında kendi amacına göre etkilemektir ve diğer kişi buna direnecektir. Örneğin, Yay Kuzey Düğümü insanı kendi kendisine şöyle diyebilir: "O kusursuz biri, ama şu alanda değişmeli. Eğer onun yaşamı farklı bir biçimde görmesini sağlarsam, değişecektir." Ama bu taktik uzun vadede iyi sonuç vermez. Bu içerleme, öfke ve boşa harcanmış zamanla sonuçlanır.
Açık sözlü bir yaklaşım çok daha iyi sonuç verir. Örneğin, bu insan şöyle diyebilir: "Bak, seninle ilgili her şeyi seviyorum. Ancak, benim için doğru olan kişi şu niteliğe de sahip olmalıdır. Kendi içinde bu niteliği geliştirmeye gönüllü müsün?" Bu insan doğal olarak naziktir. O yanlış bir şey söylerim diye kaygılanmamalıdır. Onun yapması gereken şey, görüşünü açıklamak ve sonra diğer kişinin nasıl karşılık verdiğini görmektir.
Açık sözlü olmak diğer kişiye kızmak anlamına gelmez. Açık sözlü olmak, sadece gerçeği söylemek demektir. O, düşüncesini kararlı ve güvenli bir biçimde ortaya koymalı, her şeyi olduğu gibi söylemeli, ama saldırgan olmamalıdır. Saldırganlık bir güdü olarak öfkeyi içerir. Saldırganlık diğer kişiyi hedef alır, ama Yay Kuzey Düğümü insanı kendi gerçeğini hedef almalıdır.
Bazen bu insan açık konuştuğunda çok duygusal olur. Kendisini incinmeye açık, savunmasız hisseder ve çok uzun bir zamandır bastırıldıkları için duyguları çok yoğundur. Başlangıçta, o konuşmaya başladığında, bu duygular sözlerle birlikte dışarı akar. Ama bu iyidir bu onun yararına sonuç verecektir.
AHLAKLILIK VE AHLAK KURALLARI
Yay Kuzey Düğümü insanı her şeyi o kadar çok bakış açısından görür ki, herhangi bir inancı ya da algıyı "kutsal" saymakta zorlanır. Bu yüzden, güdüleri ya da niyetleriyle ilgili olarak başkalarını yanıltabilir. Onun için, bu istediği şeyi elde etmek için ne söylemesi gerektiğine karar verme meselesi olabilir. Hatta o başkalarını dürüst oldukları için küçümseyebilir: "O bunu niye söyledi? Bu aptalcaydı! Şimdi o istediği şeyi elde edemeyecek. O, sadece, onların duymak istedikleri şeyi söylemeliydi." Bu insan gerçeği söylemenin asli değerini çoğunlukla tanımaz. Yaşamın iyiliğine ve doğal yasaya uymanın yararlarına inanmaz. Her şeyin onun başkalarından daha iyi manevra yapabilme yeteneğine bağlı olduğunu düşünür. Ama o, bir insanın sözlerinin onun içsel benliğinin gerçek bir yansıması olduğunda ortaya çıkan gücü, dinginliği ve güveni keşfediyor. O durumda saklayacak hiçbir şey yoktur, "savunmada" olmaya gerek yoktur ve "izlerini örtmek" için zihinsel enerji kullanmaya gerek yoktur. O olumlu sonuçlara güvenmeyi de öğreniyor eğer o dürüstse, "doğru şeyler" vuku bulacaktır.
O dürüstlükle iş görmediğinde, çoğunlukla bunu başkalarına projekte eder ve insanların "neyin peşinde olduklarını" düşünüp kuşkulanır. O başkalarının da onu aldatmaya ve ondan daha iyi manevra yapmaya çalıştıklarını varsaydığından, bu paranoyaya, güvensizliğe ve ıstıraba yol açar.
Dürüstlük Gerçek Özgürlük... Bu üç enerji birbirine bağlıdır. Dürüstlük olmadan, bu insan Gerçeği asla göremez ve Özgürlüğe kavuşamaz. Dürüst olmamak karışıklığa yol açar ve biz başkalarının kafasını karıştırdığımızda, sonunda kendimiz yaşamımızdaki karışıklığın kurbanı oluruz. Yay Kuzey Düğümü insanı, başkalarının tuzağına ya da hilesine karşı en büyük korunmasının kendisinin dürüst olması olduğunu öğreniyor.
ÜRETKEN İLETİŞİM
DİNLEMEK
Bu insan, başkalarını anlama konusunda güçlü bir yeteneğe sahip olmasına karşın, çoğu kez diğer kişinin söylediği şeyi gerçekten dinlemez. Onun kafası önceden saptanmış kendi bakış açısını paylaşmaya ya da diğer kişinin onun hakkında ne düşünmesini istediğine öylesine takılıdır ki, gerçek bir iletişim ya da karşılıklı gelişme olmaz.
Yay Kuzey Düğümü insanı sohbetlerinde daha çok dinginlik Gerçeği fikirlerin karşılıklı paylaşımı yoluyla bulmak için daha güçlü bir arzu geliştirmelidir. Bu süreçte o kendi gerçeğini aklında tutarken, aynı zamanda, başkalarının sözlerinin doğru ve yerinde olmasına ilişkin sezgisine de kulak verecektir. O birçok yaşamını öğretmen ve yorumcu olarak geçirmiş olduğundan, insanların kullandıkları sözcükleri aşırı derecede "tam olarak" dinleme eğilimindedir. Bu enkarnasyonda, sözleri iki kulağıyla birden dinlemek yerine, bir kulakla dinlemesi ve diğer kulağıyla da kendi sezgisini dinlemesi onun için daha iyi olur. O mantığından çok sezgisiyle dinlediğinde, söyleneni gerçekten anlayacak ve başkalarıyla ruhen besleyici bir uyum yaratabilecektir.
BAŞKALARININ GERÇEĞİNİ DUYMAK
Bu insan, kendi kişisel gerçeğini tanımlamakta zorlandığından, başkalarının da aynı sorunu olduğunu varsayar. Ama durum böyle değildir. O, başkalarının kendi güdüleri, arzuları, merakları ve değerleri hakkında söylediklerinin genellikle doğru olduğunu kabul etmeyi öğreniyor. Gerçek iletişim, mantığı aşıp diğer kişinin sunduğu gerçeğe ulaşmaya gönüllü olmayı gerektirir. Yay Kuzey Düğümü insanının, sohbeti onun daha yüksek bir gerçeğin ortaya çıkmasına vasıta olmasına izin vermek yerine önceden tahmin edilebilir sözleri paylaşmaya indirgeme eğilimi ilişkilerde yanlış anlamaya neden olabilir.
Güdü her şeydir. Eğer bu insanın güdüsü dinlemek ve sözcüklerin alışverişiyle Gerçeğe yaklaşmaksa, hem o hem de diğer kişi kazanacaktır. Onun güdüsü zeki görünmek ve zihinsel üstünlük göstermek olduğunda, spontaneliği dikkatsizliğe, acı verici yanlış anlamalara ve kaçırılmış fırsatlara yol açar.
Çözüm Bulmak
Yay Kuzey Düğümü insanı başkalarıyla etkileşimlerini, sonu gelmez bir malumat akışına girme zamanı olarak değil, sorunlarına "daha yüksek çözümler" bulma fırsatları olarak görmelidir. Sorular ve merak onun işine yaramaz. O zaten çok fazla seçenek görür. O, soru sorma arzusunu bırakmak ve sezgisel sürecinin ona gösterdiğine açık olmalıdır. Sezgisel düzeyde o çok parlaktır. En yakın dostluklarda bile yanlış anlamalar olabilir. Eğer Yay Kuzey Düğümü insanı incinmelerini ve korkularını dürüstçe, açıkça ve hemen iletmezse, olumsuz düşünceler "için için kaynayacaktır." Zamanla, bu "saklı tutulanlar" birikir ve ilişki bozulur. Bu yolla, bu insan onu bir ömür boyu ruhen besleyebilecek olan dostlukları yitirir. Ama eğer o ne hissettiğini ve düşündüğünü açıkça iletirse, dostu onu kabul etme, daha iyi anlama ve daha destekleyici olma şansını bulur. Böylece, o engel daha derin bir ittifakın oluşmasının bir yolu olabilir.
Bu insan, en iyi çözümlerin iki insanın fikirlerinin harmanlanmasından her ikisinin de tek başına erişemeyeceği daha yüksek bir algıdan kaynaklandığını öğreniyor. Gerçek, kişisel bir görüş değil, bir enerjidir; "haklı" olmak için birbiriyle mücadele eden iki kavramla ona erişilemez. Gerçeğin enerjisine, birbirlerinin fikirlerine açık olan ve Gerçeği birlikte bulmak isteyen iki insan vasıtasıyla erişilir.
Sosyal Durumlar
Görgü Kuralları
Toplum içinde geçen birçok enkarnasyondan ötürü, Yay Kuzey Düğümü insanı başkalarının görüşlerine karşı aşırı duyarlı ve her şeyi sosyal olarak kabul edilebilir bir biçimde yapmaya aşırı bağlı hale gelmiştir. O "iyi davranış biçimleri"ne aşırı önem verir ve nezaket, saygı ve ölçülülük gibi sosyal inceliklere hep özen gösterir. Bu yüzden o, başkaları kaba saba davrandıklarında ya da genel olarak görgü kurallarına uymadıklarında, şaşırır.
Her birimizin karmik bir geçmişi vardır ve yalnızca Yay Kuzey Düğümü insanı pek çok yaşamını toplumun kurallarını öğrenerek geçirmiştir. O, insanları sosyal inceliklerden yoksun oldukları için suçlamak yerine, onların bir bütün olarak toplumu destekleyici biçimde etkileşimde bulunmayı öğrenmelerine yardımcı olabilir. Bu onun paylaşması gereken bir yetenektir.
Örneğin, bu insan hiç kimseyi ona "hayır" demek zorunda kalacağı bir duruma sokmak istemez o kibar olmak ve etkileşimi dostça sürdürmek ister. Başkalarının nasıl düşündüklerinin farkındadır ve bir fikri sunmak için doğru zamanlamayı keskin bir biçimde hisseder. Bu yüzden, insanlar onu "hayır" demek zorunda kaldığı zor bir pozisyona soktuklarında, o buna şaşırır. Başkaları onu bu pozisyona soktuklarında, o bunun maksatlı olduğunu ve haksızlık olduğunu düşünür. Aslında, diğer insanlar birisini zor bir duruma soktuklarının farkında değildirler.
Yay Kuzey Düğümü insanı başkalarının düşüncelerinin o denli farkındadır ki, söylemiş ya da yapmış olduğu bir şeyin diğer kişiyi incittiğini sezer ve kendisini kötü hisseder. O iyi niyetli bir insandır ve kimseyi incitmek istemez. Ancak, onun kendi duygularını dikkate alması da önemlidir. O kendini tutar ve açık konuşmazsa, incinir. Ama o (incitici biçimde değil de, içten bir biçimde) açık konuştuğunda, kendisinin sorumluluğunu üstlenmiş olur. Ancak o zaman başkalarına yardım edecek bir pozisyonda olur.
BAŞKALARI NE DÜŞÜNÜR
Yay Kuzey Düğümü insanı sosyal durumlarda güvensiz olabilir. Esasen, bunun nedeni başkalarının onun hakkında ne düşündükleri konusunda aşırı duyarlı olmasıdır. O, tek başına zaman geçirmiş olmasından ötürü, başlangıçta kendisini içsel olarak sakin ve mutlu hissedebilir. Sonra, bir etkileşim gecesinin ardından, kafası diğerlerinin söyledikleri sözlerle, o sözlerle ne demek istedikleriyle, kendisine nasıl davrandıklarıyla ilgili düşüncelerle dolu olarak eve döner. Savunma olarak, diğerlerinin onu nasıl gördükleriyle ilgili düşüncelerine dayanan katı yargılar oluşturur ve sonra içine kapanır, geri çekilir ve bir daha dışarı çıkmamaya karar verir. Bu insan, zihninin aşırı uyarılmasına izin verdiğinde, sosyal etkileşimler onun için incitici olabilir.
Örneğin, bu düğümsel grupta bulunan ve bana bir şeyin onu rahatsız ettiğini söyleyen bir müşterim vardı. Bu hanım her gün bürosuna yakın bir kafeye gidiyor, bir fincan sıcak su ısmarlıyor ve karşılığında beş sent ödüyordu. Sindirim sistemi hassas olduğundan, o yalnızca sıcak su içmeyi yeğliyordu. Her gün, aynı garson kız ona, müşterimin aşağılayıcı olarak yorumladığı bir bakış atıyordu. En sonunda müşterim ona şöyle dedi: "Siparişimle ilgili bir sorunun mu var? Onun seni rahatsız ettiği izlenimine kapıldım ve bilmeni isterim ki sıcak sudan başka bir şey içemiyorum, bu yüzden ısmarlayabileceğim tek şey bu." Kız ise candan bir gülümsemeyle şöyle dedi: "Bununla ilgili hiçbir sorunum yok!" Ve böylece müşterimin içi rahat etti.
Yay Kuzey Düğümü insanı bu durumlarda en nihayet iletişim kurduğunda, alınmış olduğu şeyin aslında diğer kişinin ruh halinin ve başkalarını nasıl etkilediğini fark etmemesinin bir yansıması olduğunu görebilir. Diğer kişinin davranışı onu etkilemiyormuş gibi davranmak, ya da duyarlılığı yüzünden insanlardan kaçmak yerine, bu insan, dürüstlüğünü korumasını sağlayacak açık sözlü bir yaklaşımda bulunmalıdır. İncinebilirliğini kabul ve tasdik etme sürecinde, o başkalarının düşünceleri tarafından incitilemez hale gelir.
Perspektif Kazanmak
Yay Kuzey Düğümü insanı durumları herkesin bakış açısından görebilmekten gurur duyar ama bunu yapmak onu çıldırtır. O anbean başkalarının onu nasıl gördüklerinin o denli farkındadır ki, kendisini kapatır, çünkü kendisini aşırı savunmasız, incinebilir hisseder. O açık görünmesine karşın, başkaları tarafından yargılanma korkusundan ötürü, çoğu zaman gerçekte "kapalı"dır.
Bu insan içinde bulunduğu durumdan geri çekilmeli ve genel tablonun farkında olmalıdır. Bir kez perspektif kazandığında, o diğer kişiye kendisini daha iyi hissetmesini sağlayacak bir şey söylemek için sözcüklerle ilgili gücünü kullanabilir. Örneğin, geri çekilerek ve kafedeki garsonun ne kadar baskı altında olduğunu anlayarak, müşterim, "Sanırım öğle saatlerinde burada işler epey yoğun," diyerek garson kızın halinden anladığını gösterebilir ve kızın aradığı uyumlu ilişkiyi oluşturabilirdi.
Hiç kimse zihinsel hafiflik, rahatlık ve bir kabullenilme hissi yansıtmakta bu insandan daha donanımlı değildir. Ve o bunu o anda bir tek kişiye yaptığında, bu yalnızca ona değil, tüm gezegene yararlı olur. O geçmiş yaşamlarda iletişim güçlerini komşularına yardım etmek için kullanmıştır. Bu onun ilgi alanlarını yakın çevresindekilerle sınırlaması gereken bir yaşam değildir. O, yolunun üzerine her kim çıkarsa onda olumlu bir zihinsel tutum oluşturmak için buradadır.
SÖZCÜKLERE KARŞI ANLAM
Yay Kuzey Düğümü insanı çoğu zaman sözcükler ve iletişimle ilgili olarak zorlandığını düşünür. Aslında, o çok iyi iletir; ama çoğu kez mücadele ettiğini hisseder. O, sözcükleri çok doğru kullandığından ve diğer kişinin düşünce yapısının çok farkında olduğundan, hem diğer kişinin dilinde konuşacak doğru sözcüğü bulmak, hem de ne demek istediğini tam olarak iletmek ister. Kuşkusuz, basit bir sohbet sürecinde böyle zihinsel jimnastiklerden geçmek bir mücadele olabilir.
Bu insan, çoğu kişinin daha az kesinlikle, daha az dikkatle iletişimde bulunduğunu bilmez. Başkalarının zihinleri sözcüklerle daha az meşguldür, onlar daha çok kendi içlerinde olanı ifade etme çabası içindedirler. Ama sözcükler meselesi Yay Kuzey Düğümü insanı için önemlidir. O, başkalarının sözcüklerini çok dikkatle dinleme ve anlamı kaçırma eğilimindedir. Hatta diğer kişinin sözünü kesmeyi ve onu düzeltmeyi sürdürebilir, bu da onun diğer kişinin ne demek istediğini kavrayamamasına ve o kişinin düş kırıklığına uğramasına neden olur! O, diğer kişinin sözcüklerini değiştirerek onu kızdırmaya çalışmamaktadır; sadece, iletişim kurmaya çalışmaktadır.
Bazen, bu insan diğer kişinin kullanmış olduğu bir sözcüğe takılarak asıl konudan ayrılır: "Bu kişi 'gerçek' demekle neyi kastediyor?" diye düşünür ve "gerçeğin" onun için ne anlama geldiği hakkında konuşur da konuşur. Bir sözcük onu "durdurduğunda," o diğer kişiye o sözcükle neyi kastettiğini sormalıdır. Bu, onun diğer kişiye uyumlanmasına ve belirli sözcüklere bağlılığı bırakmasına yardımcı olur. Yay Kuzey Düğümü insanı genelde son derece zekidir, ancak, sözcüklere bağlılığı onun zekâsını engelleyebilir ve sohbetin bir yerde saplanıp kalmasına neden olabilir. O, sözcüklerin ötesini, söylenen şeyin anlamını görmelidir.
HEDEFLER
DENGELİ BİR YAŞAM YARATMAK GÜVENMEK VE AYIRT ETMEK
Yay Kuzey Düğümü insanı kendisine ve neyin "doğru" olduğuyla ilgili içsel bilgisine güvenmeyi öğreniyor. Onunki mantıksız türde bir biliştir bir durumun gerçeği hakkında sezgisel bir biliştir. O, mantıksız olduğundan, bu insan vardığı sonuçları çoğunlukla sorgular ve karar verme yeteneği felce uğrar. Ama o mantığa durumun doğru bir göstergesi olarak güvendiğinde, genellikle kaybeder. İçsel bilgisine güvendiği sürece, genellikle kazanır.
Bu insan, yaptığı her hamleye başkalarının nasıl tepki göstereceklerini düşünüp kaygılanır. O, sezgisel bilişini atlayıp geçerek, herkesi hoşnut etmek için ne yapması "gerektiğini" düşünür. Bu yaşamda onun yapması gereken şey, hissettiği şeye bağlı kalmak ve o ilk bilişe uygun biçimde davranmaktır. Bir kez o bir karar verdiğinde, diğer insanlar onunla uyum içine girer, ona destek ve güç verirler bu, bu kadar basittir! Onun o kadar karmaşık bir zihni vardır ki, mantığına karşı koymak ve onun yerine, sezgisinin sadeliğine güvenmek onun için çok zor olabilir.
Yay Kuzey Düğümü insanı, güçlü bir biçimde, başkalarına yardım etmeye güdülenmiştir. Ama o bu enkarnasyonda yapabileceği en iyi yardımın, ona sezgisel olarak verilmiş olanı başkalarıyla paylaşmak olduğunu anlamalıdır. Bunu yaparken, o sezgi yeteneğine saf bir kanal olmalı, egosunu devreden çıkarmalı (ve sonradan fikir yürütmeyi bırakmalıdır). Güdüsü saf olduğu sürece, bu insan her durumda içsel bilişine güvenebilir.
Diğer kişinin güdüsünü ayırt etmesi, Yay Kuzey Düğümü insanının başka bir kişinin bakış açısına ne zaman açık olacağını ve ne zaman ihtiyatlı olacağını bilmesine yardımcı olacaktır. Diğer kişinin gereksinimleri ve arzuları nelerdir? O kişi için hayatta önemli olan nedir? Örneğin, eğer o kişi toplumsal imajı (komşularından daha çok paraya ya da mala sahip olmayı veya akranlarının onayını kazanmayı) önemsiyorsa, o zaman onun tüm fikirleri, maddi dünyada nasıl başarılı olunacağıyla ilgili algısını yansıtacaktır. Eğer bu insanın değerleri farklıysa, o diğer kişinin "gerçek"le ilgili fikirlerinden pek yararlanamayabilir.
Bu insan şöyle de sormalıdır: "Bu kişinin benimle ilgili güdüsü nedir? O, yardımcı ve destekleyici olmak mı istiyor, yoksa sadece kendi fikirleri için bir yankı levhası mı arıyor?" Yay Kuzey Düğümü insanı sezgisine kulak verdiğinde, diğer kişinin güdüsünü hissedebilir: Eğer bu güdü yardım etmek ve desteklemek ise, o zaman diğer kişinin gerçeğinin ona ulaşmasına izin vermesi bu insanın yararınadır.
DÜRÜSTLÜK
Dürüst bir yaşam yaşamanın mutlak gerekliliği Yay Kuzey Düğümü insanı için zor bir ders olabilir. O tüm bakış açılarını görerek kendi pozisyonunu haklı çıkarmaya o denli alışıktır ki, kendi varlığının gerçeğiyle uyum içine girmenin ve sonuçları ne olursa olsun, o merkezden hareket etmenin dürüstlüğünü gözden kaçırmak onun için kolaydır. Çünkü bu insan, çoğunlukla, istediklerini "iyi" olarak, ince bir nezaketle davranarak ve insanların duymak istedikleri şeyi söyleyerek elde eder.
Ancak, yaşamının güçlü olması için, o kendisini ahlaklılık prensibine uygun yaşamaya adamalıdır. Nasıl bir insan yerçekimi yasasını çiğnemeye kalkıştığında yere düşürse, bu insan da ruhsal yasaları çiğnemeye kalkıştığında bunun acı verici sonuçlarına katlanmak zorunda kalır. Bu yüzden, bu dünyevi katta işleyen ruhsal yasaları tanımak ve onlara direnmek yerine onlarla işbirliği yapmak onun yararınadır.
Yay Kuzey Düğümü insanı yalan söylemenin sonucunun her zaman yıkıcı olduğunu da öğreniyor. Yalanlar geçici olarak işe yarar görünebilir ya da zor bir durumu statükoya uydururlar ama bu yalnızca gerçeğe dayanan bir sonuçla karşılaşmayı erteler. Bu erteleme, kötüye giden bir durumun dönüşü olmayan noktayı aşmasına bile neden olabilir. Her türlü durumda altta yatan gerçek daima değişimin, gelişimin ve daha büyük canlılığın anahtarıdır ve bu doğal uygunluğu ayırt etmenin tek yoludur.
Yay Kuzey Düğümü insanı, en sıradan düzeyde bile, her türlü yalanın daha yüksek, evrensel bir yasanın çiğnenişini temsil ettiğini keşfediyor, Eninde sonunda, yalan söylemek insanın kendi doğasını berrak biçimde görememesiyle, başkalarına güvenememesiyle, yalnızlıkla ve endişeyle sonuçlanır. Yalanların sağladığı "geçici çare" doğru bir çözüm içermez, onun yerine, daha çok yalana, daha çok karışıklığa ve kişisel gücün azalmasına yol açar. Öte yandan, sevgi, dürüstlük ve şefkatle konuşmak diğer kişinin kendisini açmasını ve söyleneni kabul etmesini sağlar, her iki kişiyi kendileri olacak şekilde güçlendirir ve bu onları daha da yakın bir ilişkiye götürür.
Hizmet edebileceği her yerde hizmet etmek bu düğümsel gruptaki bir sevgi niteliğidir. Bu insan aynı anda pek çok bilgiyi kullanmaya ve pek çok şey yapmaya muktedirdir, böylece o herkes için işlerin pürüzsüzce yürümesini sağlayan çarkın bir dişlisi haline gelir. O yardım etme arzusunu, duyduğu tüm diğer seslerden çok, kendi içindeki sese sadık kalmaya odaklamalıdır. Bir kez daha, herkes ne düşünecek diye kaygılanmayı bırakmalı ve doğru olduğunu bildiği şeyi yapmalıdır. Bir örnek oluşturarak, Yüce Bir Gücü kendi içinden geldiği gibi ifade ederek, o başkalarına daha derin bir biçimde hizmet eder. Günlük yaşama gerçeği katmak Yay Kuzey Düğümü insanının öğrenmekte olduğu anahtar bir derstir ve o öğrendikçe, öğretir.
Doğru olduğunu hissettiği şeyi açıkça ilettiğinde, o arınamayabileceği, ama doğru olduğunu hissettiği daha büyük bir tabloya uygun davranıyor olur. Deneyim ona, bir kez o benimsediği görüşü savunduğunda, başkalarının beklendiği gibi tepki vermediklerini göstermiştir. Bu yüzden, o kendi gerçeğini söylemenin gücü ve korumasıyla uyum içine girebilir doğru olduğunu hissettiği şeyin sözcüsü olabilir ve bunun sonucunda çevresinde olayların nasıl geliştiğini görebilir. O bu iman atlayışını yapmanın yaşamına daha çok serüven katacağını görecektir!
Ruhsal Yol
Bu insan, birçok yaşamı her şeyi birçok farklı bakış açısından görerek geçirmiş olduğundan, çoğunlukla, toy ve kısa görüşlüdür, eylemlerinin sonuçlarını görmek için yeterince uzağa bakmaz. O kendisini, ruhsal olarak boş hisseder: Başkalarının sahipmiş gibi göründükleri sevinç, iman ve özden yoksun olduğunu hisseder. Bu enkarnasyonda, Yay Kuzey Düğümü insanının başlıca işi ruhsallığıyla bağ kurmak ve ruhsal yolda yürümektir.
Ruhsallığıyla yeniden bağ kurmak için, o dürüstlüğü, ahlaklılığı sürdürmeye ve sözünde durmaya çalışmalıdır kendi amacına göre etkilemenin ve hilekârlığın çekiciliğine kapılmak yerine, Gerçeğe sadık olmalıdır. O ruhsal yoldan yürüdüğünde ve günlük yaşamında Gerçeğe ve dürüstlüğe güvenip onun prensiplerine uyduğunda, tüm dünya ona açılır ve o kendisini gerçekten mutlu eden şeyleri çeker.
VİCDAN
Yay Kuzey Düğümü insanı her şeyi bir bakış açısı olarak görür ve bu yüzden dürüstlüğü bir mutlak olarak saymama eğilimindedir. Eğer o bir başkasının zarara uğraması pahasına kişisel bir kazanç elde etmek için bir şey yapmayı düşünürse, vicdanı onu uyaracaktır: "Hayır, bunu yapma. Bu doğru değil." Ama sonra o davranışını haklı göstermek için mantık kullanabilir: "Bunu yapmak doğru değilmiş gibi geliyor. Ama eğer yapmazsam, şu ya da bu şey vuku bulabilir. Ve bu gerçekten o kadar da kötü bir şey değil." Durumu birçok farklı bakış açısından değerlendirerek, o doğru olan görüşü gözden kaybeder ve sonunda kendi çıkarına dayanan bir kararı haklı çıkarır.
Gerçek, bir bakış açısı değildir; eğer Yay Kuzey Düğümü insanı vicdanının sesine aykırı davranırsa, daima kaybeder. O kendi ruhsallığıyla bağlantıyı yitirir çünkü verdiği kötü karar aradığı eserlik duygusuna kapıyı kapatır. O kendisini beklenmedik bir maddi kayba da maruz bırakır, çünkü durum daha ileride geri de tepebilir. Eğer o günlük yaşamında dürüstçe yaşamıyorsa, ruhsal huzurun yararlarını elde etmeyi bekleyemez.
Bu insan, vicdanına karşı gelerek başkalarını soyduğunda, kendisini ilahi korumadan yoksun bırakır. O, Doğru Hareketi seçmeyerek Işığa sırt çevirdiğinde, kendisini olumsuz enerjinin tezahürlerine açar. Görünüşte, yapmış olduğu şeyle ilişkili olmayan olumsuz şeyler onun yaşamını etkilemeye başlar. O beklenmedik parasal kayıplarla, ihanetlerle karşılaşabilir, hatta alenen rezil olabilir; acil durumlar ve krizler birbirini izler. Vicdanının sesini duymazdan gelmenin diğer geri tepmeleri genel bir huzursuzluk ve endişedir "her şey yolunda değil" duygusudur.
Bu insanın tek kurtuluşu, ruhsal yoluna geri dönmek ve en derin düzeyde vicdanının ve sezgisinin sesini dinlemektir. Onun, yüzeysellik dünyasından kopmak ve ahlaki ve ruhsal gücüne yeniden sahip çıkmak için, Gerçeğe sadakat göstermesi çok önemlidir. O, kişisel yaşamında Gerçek ve Dürüstlük prensiplerini sürekli olarak uyguladığında, aradığı iç huzurunu kazanır. Doğru Hareketi arzuladığı sonuçlara tercih ettiğinde, kendisini yaşamın sunacağı en büyük armağanları almaya layık kılar.
Sözünde Durmak
Bu insan birçok yaşamını ona geçici olarak yarar sağlayan kararlar vererek geçirdiğinden, kısa görüşlü bir bakışa alışıktır. Oysa sözünde durmak her ne olursa olsun sözünü yerine getirmek ahlaki gücü geliştirir ve o da insanı huzura ve sevince kavuşturur. Bu insan, davranışını haklı çıkaran alternatif bir perspektif görerek, kendisini sözünü tutmamaya kolayca ikna edebilir.
Sözünde durmak, yıkıcı ya da cansızlaştırıcı hale gelmiş bir şeye (bir işe, bir ilişkiye, vb.) bağlı kalmak anlamına gelmez. Sözünde durmak, insanın kendi niyetleriyle ilgili olarak açık sözlü olması ve eğer durum değişirse, diğer kişiye bunu dürüstçe iletmesi anlamına gelir. Esasen, bu insanın kendisini dürüstlüğüne adamasıdır insanın kendisini Gerçeğe adamasıdır.
Yay Kuzey Düğümü insanı sözünü tutmayı öğreniyor. Eğer o bir şeyi yapmaya ya da belli bir saatte bir yerde olmaya söz verirse, sanki yaşamı buna bağlıymış gibi sözüne sadık olmalıdır. Bir bakıma, yaşamı buna bağlıdır da. O sözünü yüzde yüz tuttuğunda, sözü güç kazanır. Dürüstlüğün herhangi bir biçimde ihlali onun sözünün gücünü yitirmesine ve evrenin desteğini geri çekmesine neden olur. Eğer o verdiği sözleri her zaman tutarsa (ya da bunu yapamayacağını önceden bildirirse), başkaları onunla uyum içine girecek ve onun aradığı şeyleri destekleyeceklerdir. Bu insan sadakatin gücünü öğreniyor. Bu basittir: Onun sevinci ve huzuru düz ve dar yolda yürümekte yatar.
REHBERLİĞE UYUMLANMAK
Dürtüsel Davranmaya Karşı Spontanelik
Yay Kuzey Düğümü insanı en çok içsel tepkilerine uygun davrandığında başarılı olur. Örneğin, dışsal çevre ona hakkında karar alması gereken bir şey sunduğunda, onun içsel bilişi hemen "evet" ya da "hayır" diyecektir. O böyle yönlendirildiğini her zaman fark etmez, ama onun Rehberleri'yle kendi kişiselleşmiş Yüce Güç duygusuyla özel bir bağlantısı vardır ve bu bağlantı ona izleyeceği yönü açıkça gösterir. Bazen o böyle bir rehberlikten yoksun olduğunu hisseder, ama aslında o bunun önünü kesmektedir. O, zihnini susturduğunda, uyumlandığında ve yanıtı dinlediğinde, rehberliği daima bulur.
Serüveninde yol boyunca, ruhsal gerçekler ve içgörüler onun içine doğacaktır ve o bunları günlük yaşamında uygulamaya başlamalıdır. Onun yolu pek mantık sergilemeyebilir ve o bazen, önceden plânlanmış bir rota olmadan rehberliğini izlemenin aptalca olduğunu düşünebilir. Bazen bu rehberlik onun beklenmedik bir yöne gitmesine ve önceden tahmin edemeyeceği bir serüven yaşamasına neden olabilir ama o bunu izlediğinde, kazanır.
Bu insan dürtüsel davranmayı spontane davranmaktan ayırt etmeyi öğreniyor. O dürtüsel davrandığında kaybeder. Onun için, dürtüsel davranmak bir saplantı olabilir. O zihninin özellikle bir durumun nasıl sonuçlanacağına dair korkularıyla ilgili olarak aşırı hızlı çalışmasına izin verdiğinde, iç huzurunu yeniden kazanmak için bir şeyler yapmak zorunda olduğunu hisseder. Ama burada, güdü sonucu belirler. O, istediği şeyi elde edebilmek için diğer kişinin bakış açısını değiştirmeye çalıştığında, dürtüsel davranışı onun için daha az güvenlikle sonuçlanır.
Öte yandan, spontanelik saplantının yokluğudur bu düşünmeden davranmakta özgür olmak anlamına gelir. Spontanelik Gerçek'le uyum içindedir; onun ardında "kendi amacına göre etkileme" yoktur. Spontane insanlar korku, ego ilişkisi, ya da onları yöneten bilinçli bir güdü olmadan o andaki gerçeklerini paylaşırlar. Yay Kuzey Düğümü insanı bir duruma bu şekilde karşılık verdiğinde, daima doğru hareket eder ya da en yüksek hayrına olacak sözleri söyler. Ayrıca, hareketin herhangi gizli bir gündem tarafından yönetilmediğini bildiğinden, o iç huzuru kazanır. Güdüsünün saflığından ötürü, uzun vadeli sonuçların ilgili herkesin en yüksek hayrına olacağına güvenebilir.
Ruhsal Bağlantı
Geçmiş yaşamlarda, bu insan "toplumsal zihin"e düşünüşünün ona toplumda yaşamını nasıl sürdürebileceğini söyleyen bölümüne güvenir hale geldi. Birçok geçmiş yaşamda kendisini başkalarının düşünce yapılarında kaybettiğinden, o bu enkarnasyona kendi fikirlerinin neler olduğunu bilmeden geldi. Bir bakıma, bu yararlıdır. Onun önyargılı inançları yoktur, bundan dolayı yüksek ya da sezgisel zihninden gelen fikirlere açıktır. Ancak, o bu ruhsal rehberlik yeteneğine güvenmeye hiç alışık değildir.
Bu enkarnasyonda, onun, eğer isterse başkalarına profesyonel olarak bile yardım edebileceği harika psişik ve sezgisel yetenekleri vardır. O Gerçeğin doğal bir kanalıdır. Tarot kartlarını okuma konusunda emsalsiz olabilir. Kartlardaki resimlerin "his" mesajları bu insanın doğal zihinsel akıcılığıyla birleştiğinde, bu onun ve başkalarının yaşama yeni, yaratıcı biçimlerde bakmalarına yardımcı olabilir. Yay Kuzey Düğümü insanı, ruhsal Rehberlerine doğrudan erişme yeteneğine de sahiptir. O, "Tamam, benim istediğim budur" dediğinde ve belirlenmiş hedefini izlemeye başladığında, artık "doğru yolda" olur. Onun işi, içsel rehberliğinin kendisini dosdoğru hedefine götürmesine izin vermektir. Örneğin, o aktif bir sosyal yaşam ve mutlu bir romantik ilişki istediğine karar verebilir ve sonra bir arkadaşı ona şöyle der: "Cumartesi akşamı bir partiye gitmek ister misin?" Eğer onun enerjisi yükselirse, bu Rehberleri'nin ona "partiye gitmesinin onu hedefine yaklaştıracağını" söyleme biçimidir.
Ama sonra, bu insan fikir yürütmeye başlar: "Beni davet eden insanlar romantik adaylar olmayan kişileri davet edeceklerdir. Ve başka bir arkadaşım beni Cumartesi akşamı bir sinemaya davet etti. Hem, öbür davet için uygun bir giysim yok, eğer orada birisiyle tanışsam bile, iyi görünmeyeceğim için bu bir sonuç vermeyecektir." Bu karmaşık zihinsel jimnastiklerden sonra, o partiye gitmez. Daha sonra şöyle yakınır: "Ben istediğim şeyi hiçbir zaman elde edemiyorum!" Bu insan için, sonradan fikir yürütmek "nasıl kaybederim"e eşittir.
Ruhu spontane biçimde yükseldiğinde, onun işi zihni ne derse desin o yükselme hissini, o sezgisel "Evet'i izlemektir. Eğer o bu mutluluk hissini izlerse, o yolun nereye götüreceğini görmek bir serüvendir. Bu şekilde, o Rehberleri'nin onun hayallerini gerçekleştirmesine yardım etmelerine izin verir.
Yay Kuzey Düğümü insanı Rehberler ve Melekler ile çevrilidir. Bu onun için bir "kendi işini kendin yap" enkarnasyonu değildir. Bu yüksek bilgi ve rehberlik ona sezgisel olarak aktarılır, bu yüzden bu enkarnasyonda mantıksız olmak bilinçli zihinden çok "hisler"e güvenmek onun için tamamen uygundur.
Yay Kuzey Düğümü insanı başkalarının ne düşündüklerini düşünmeye o kadar çok zaman harcar ki, o esas biçare Rehberleri ve onların neler hissettikleri konusunda tasalanmalıdır! Rehberlerinin işi bu insanı onu mutlu edecek şeye yönlendirmektir ve o bu rehberliği geçersiz kılmayı sürdürür. Rehberler onun görebildiğinden çok daha uzağı görür, her şeyi düzenlemek için her çareye başvururlar ama sonra bu insan, Rehberleri'nin ona verdiği mutluluk hissi yerine, mantığı izlemeye başlar! Eğer o sezgilerine uygun davranmazsa, Rehberleri ona istediği şeyi veremezler. Ama bu çok kolay olabilirdi: Onun yapması gereken tüm şey kendi serüven duygusunu ve sezgisel bilişini izlemektir ve mutluluk onu bulacaktır.
İYİLEŞTİRİCİ TEM ŞARKI
Müziğin riskler almamızı duygusal olarak destekleme konusunda eşsiz bir gücü olduğundan, her düğümsel grup için, onun enerjisini olumlu bir biçimde değiştirmesine yardımcı olmak amacıyla iyileştirici bir şarkı yazdım.
GÜVENMEK
Bu şarkının sözleri, Yay Kuzey Düğümü insanının güvenini güçlendirmeyi ve onun bilinçaltını, zihinsel süreci yerine, içsel bilişini izlemek için gerekli iman atlayışını yapmaya teşvik etmeyi amaçlayan bir mesaj vermektedir. Bir kez o kendisini çevreleyen ruhsal güçlere güvenmeyi öğrendiğinde, aradığı iç huzuruna da kavuşacaktır.
Seçilmiş şarkı sözleri:
Şimdi artık buradayım ve bu hiç de o kadar zor değildi
Gördüğüm şey olmak, çünkü buna kalben inanıyordum
Ve bu sözcüklerden çok daha fazla bir şeydi ama ben üstüme düşeni yapmalıydım
Dönüp geriye baktığımda şunu hatırlayabilirim ki, bunun en zor bölümü
Bütün Varlığım için bir riskti
O çok fazla güvenmeyi gerektirdi...
|