(05-23-2012 05:26 PM)virgotaurus Yazılan: (05-23-2012 04:27 PM)bu şarkı yarınlara Yazılan: (05-23-2012 04:05 PM)virgotaurus Yazılan: (05-23-2012 03:45 PM)eylülmavi Yazılan: bende dışarıya karşı çok soğuk duruyorum..
Aslında bende de soğuk bir duruş var, çünkü yükselen yöneticim satürnle kavuşmuş halde. Ancak nedense o soğuk duruş yerini çok çabuk ağlak bir hale bırakıyor...
sosyal ilişkiler esnasında (insanlara kendinizi ifade ederken veyahut sosyal bir ortamda) mı bir ağlama hali geliyor yoksa kendi kendine kaldığınızda mı..
ben ilkini anladım. doğru mu...
Film izlerken film komedi filmi dahi olsa, küçücük bir duygusal sahne beni ağlatmaya yetiyor. Haber izlerken gözlerim dolabiliyor. Konuşma anında kendimi savunmak zorunda kalmak hoşuma gitmiyor. Güçlü duramıyorum. Ne hissediyorsam halimden belli oluyor. Serinkanlı duramıyorum, böyle şeyler) Tartışmayı bilmiyorum galiba. Çağımız insanı benim penceremden bakınca çok dişli ve empatiden yoksun geliyor. Bilemiyorum, ama onların maskeleri daha güçlü galiba Ya da ben zayıfım Ama beni ilk defa gören biri, ya da normal sıradan sohbetlerde beni izleyen biri kontrollü kendinden emin bulabilir belki...
ben de bazen tartışmayı bilmiyorum gerçekten! bana bağlı olmayan bir sebepten, mecburiyetlerden ötürü(çoğu zaman üstümdeki otorite) rahat rahat konuşamamak beni deli ediyor! inanılmaz derecede geriyor. hatta yüüzmde sivilceler bile çıkıyor...
insanların nezdinde orta yerlerde değilim. üslubumu ya çok yumuşak, hoşgörü prensibi ekseriyetinde şekillendirip aktarıyorum (ki çoğu insan beni böyle tanır.) ya da nadir de olsa ölçüyü kaçırıyorum ve karşı tarafın bunu biriktirip biriktirip bana bir hayvan gibi saldırmasına yol açıyorum. çünkü benim karşıtım olan tarafın farkında olmadan narin zaaflarını eşiyorum.! ha bir de mahkeme duvarlı oğlak suratım, ASC satürnüm sebebiyle de azıcık esnek olup bir adım atmak için çaba sarf etmiyorum!! (çok ifrit olmuşsam. kişinin iyi niyetli olmadığına innamışsam ya da onu hiç umursamıyorsam)
insanlar, başkaları tarafından ifşa edildiklerini, keşfedildiklerini görünce aşırı şekilde rahatsız oluyorlar. savunma zırhlarıyla gardlarını alıyorlar. ve kendilerini savunurlarken iç muhakemeden ne kadar yoksun olduklarını yüzüne çarptığınızda sizin kişiliğine, kimliğinize saldırılar, küfürler düzenliyorlar!!
ve de yukarıdaki cümlelerine ben de katılıyorum. kavgalı, gürültülü ortamlar bana göre değil.
he bir de tartışırken n. hoca gibi herkese "sen de haklısın" demek istediğim için benden asla iyi bir muhakemeci olmaz
bunu kabul ettim artık
bence kişi, kendinde gördüğü eksiklikleri olduğu gibi kabul ederse bunu alınganlık alışkanlığına taşımazsa "bana göre" daha mutlu olur.. çünkü anladığım kadarıyla insanlar, başlkalarının kusurlarının üstüne
bir giderse kussurların kişide bıraktığı eksikliğin, eziklik duygusunun üstüne
on gidiyorlar. bundan innaılmaz derecede bir keyif alıyorlar. orayı eşip kişiyi içten savunmasız hale getiriyorlar!! kişi, hem kendi huzuru için hem de dış güçlere karşı bir tür iç savunma oluşturmak için zaaflarının bahçesini olduğu gibi kabul etmeli. ve buna gerçekten inanmalı ki herkesi innadırabilsin. inanmadan bunu yaptığı zaman, çok yapay, gülünç ve çok daha ezik bir panaroma oluşturuyor.