Değerlendir:
  • 15 Oy - 3 Yüzde
  • 1
  • 2
  • 3
  • 4
  • 5

Ünlülerle Haritaları Üzerine Röportaj...
Yazar Mesaj
yezda Çevrimdışı
Kıdemli Üye
**
Kayıtlı
lt=
Mesajlar: 462
Üyelik Tarihi: Aug 2007

Rep Puanı: 3

Mesaj: #1
Ünlülerle Haritaları Üzerine Röportaj...
Röportaj - Öykü SERTER


--------------------------------------------------------------------------------

Doğum Tarihi : 26 Şubat 1975, Saat : 15:45
Doğum Yeri : İstanbul

Öz burcu : Balık, Yükselen burcu : Akrep, Ay burcu : Başak, Güneş 3.evde

Balık burcusun. Burcunu Neptün yönetiyor. Denizler Tanrısı. Hayatında su her zaman olmuş. İyi bir yüzücüsün. Deniz , müzik, aşk ve sanat olan herşey hayatında var. Balık değişken bir burçtur ve dolunayda doğanlar mistik özelliklere sahip olurlar.


--------------------------------------------------------------------------------

Oğuzhan Ceyhan : Hoş geldin

Öykü Serter : Hoş buldum.

Oğuzhan Ceyhan : 26 Şubat 1975 doğumlusun ve Balık burcusun. Yükselenin Akrep, ayın Başakta. Güneşin 3. evde. Radyo, Televizyon, yabancı kültürler arası diyaloglar, sahne önü ve arkası. Bunlar hep senin haritanda kolayca işaret edilebilecek detaylar. Nasıl başladın bu serüvene ?

Öykü Serter : Öncelikle söylediklerin doğru. Hacettepe Üniversitesi Amerikan Kültürü ve Edebiyatından mezunum. Tabii hayatımda sadece bunlar olmadı. Çok küçük yaştan beri yüzüyorum. 2,5 yaşında başladım. Bir süre ara verdikten sonra 11 yaşında tekrar başladım ve sonrasında Milli takımda devam ettim. Kurbağalama rekortmeniyim. Çoktan kırıldı tabi... Bunun haricinde İlk işim Capital Radio’daydı. Yine Amerikan orjinli bir radyo idi. Böylece radyoculuk ile başlamış oldum. Gündüz okul, akşam yüzme, gece radyo devam etti..Sonra hafta sonları İstanbul’a Numberone radyoya gidip gelmeye başladım.. Üniversite biter bitmez de soluğu İstanbulda aldım.. sene 1996 ‘ dıydı.

Oğuzhan Ceyhan : Uranüsün burç değiştirdiği yıl, sende radikal bir değişiklik yapmışsın. İstanbul hikayeni dinleyelim.

Öykü Serter : Numberone’ dan sonra Radyo 5 ‘te dj’dim... Cine 5, Show Tv, 5’ te 5, Biri Bizi Gözetliyor, Akademi, Biri Bizi Gözetliyor sonra yine Akademi....Ve böylece bugüne geldim.

Oğuzhan Ceyhan : Öykücüm, sen bir Balıksın. Burcunu Neptün yönetiyor. Denizler Tanrısı. Hayatında su her zaman olmuş. İyi bir yüzücüsün. Deniz , müzik, aşk ve sanat olan herşey hayatında var. Balık değişken bir burçtur ve dolunayda doğanlar mistik özelliklere sahip olurlar. Sen nasılsın ?

Öykü Serter : Dolunay ile özel bir bağım vardır. Her seferinde çok etkileniyorum. Aradaki duygu akışını adeta görüyorum.

Oğuzhan Ceyhan : Ay’ın kadını olabilirsin.gülücük

Öykü Serter : Tanımı buysa evet öyleyim...Karanlık bir tarafım da var. Hepimizin olduğu gibi... sanki kırmızı bir şey. Zannedildiğimin aksine tanıdıkça keşfedilesi bir arıza yanım var yani... ve sahip olduğum bu tezat çok hoşuma gidiyor.

Oğuzhan Ceyhan : Ay ve Güneş dolunayda karşıttır. Başak ve Balık karşı karşıyalar. Ünlü sanatçılarda gördüğümüz bir şey bu. Mesela Marilyn Monroe, Rita Hayworth..

Öykü Serter : Aman maazallah sonumuz Marilyn Monroe gibi olmasın.

Oğuzhan Ceyhan : Merak etme senin haritanda böyle şeyler yok.

Öykü Serter : Fakat haklısın,niye bu aktristleri söyledin bilmiyorum ama . Enteresan çünkü çalışma odamda bu iki yıldızın posterleri var.

Oğuzhan Ceyhan : Peki idollerin var mı ? Sen de pek çok genç kızın idolüsün. Başarılısın. Üstelik genç yaşta. Mars Oğlakta çok çalışkansın. Arada bir umutsuzluğa kapılabilirsin. Balık burcu mistik ve sezgisel, ancak Başak tarafın ayağını yere bastırıyor.

Öykü Serter : Evet Balıkta vazgeçmek vardır. Ama ben bitiririm. Sonuna kadar mücadele.

Oğuzhan Ceyhan : Akrepten geliyor. Geçtiğimiz birkaç yıl şansında azalma yaşadığın bir dönem olmuş.

Öykü Serter : Evet doğru. Bu evrenin akışı içinde kabullendiğim bir dönem.

Oğuzhan Ceyhan : Astrolojik horoskoplar, kalp gibi atarlar. Bu da bir çekilme dönemi. Ama elbette değişecek. 2009 yılı projelerinle ön plana çıkacağın bir yıl olacak. Sunuculuk ve hatta yönetmenlik teklifleri. Bu yıl sosyal sorumluluk projelerinde yer alacaksın. 24 Şubatta ilginç bir Güneş Satürn karşıtlığı var. Biz genellikle bugünlere dikkat edin deriz. Ancak senin için zararlı bir gün değil. Satürn’ün güçlü konumda. Hatta Güneş Satürn karşıtlığı senin için önemli. 22 Mayıs Güneş Satürn’ün kare olduğu gün de önemli. Tamamen olmasa da , biraz zorlanacaksın. Sen buralara zorluklarla gelmiş olmalısın. Yalnız mücadele ediyorsun.

Öykü Serter : Arkamda birileri olsun diye bir düşüncem ihtiyacım hele hele arayışım hiç olmadı...Bu tip yardımların bir gün geri dönüşü olduğunu düşünüyorum. Alın terim olmayan hiçbişey benim değildir...Tercihlerim üzerine her zaman dikkatle gittim. Rızkım her zaman beni gelip bulmuştur. Bu konuda evrene sonsuz güveniyorum.

Oğuzhan Ceyhan : 9. evde Ay’ ın var. İnançların güçlüdür. Gel biraz BBG evinden bahsedelim. Özlüyor musun ?

Öykü Serter : İşin içeriği olarak özlemiyorum. O zaman ki iş yapma heyecanımı özlüyorum sadece. Amatör ruhun heyecanını...kariyerimde çok önemli bir projedir...

Oğuzhan Ceyhan : 2003 yılında Uranüs Güneşin ile kavuştu. 29 Mart 2010 ‘ da da bu olacak. Daha da kalıcı olacaksın. Öykü doğuştan bir aristokrat ve bir hanımefendisin.

Öykü Serter : İnsanlar bazı mesafeleri kibir olarak algılıyorlar.

Oğuzhan Ceyhan : Aslında Yükselen Akrep sınırlarını çok iyi biliyorsun. Jüpiter 4. evde seni algılayan ebeveynler ile büyümüşsün.

Öykü Serter : Ayakta kalmam mesafeleri iyi bilmem ile oldu. Anne ve babamdan öğrendim aşkın ne olduğunu... Bu duygu benim genlerimde var ve her zaman bana yol gösteren önceliğimdir...

Oğuzhan Ceyhan : İçinde de bir çocuk var. Bir tarafında bebekler , bir tarafında aristokrat ve asil tavırlar. Sana tüm asaletinin yanında tweety diyesim geliyor.

Öykü Serter : Bak yine şaşırttın beni...Bir dönem sanal alemde takma adım tweety’ di. Hangi çenesi düşük gezegen bunu ispiyonlayanı göster bakiiim.

Oğuzhan Ceyhan : Peki hayatında o belalı kedi ile karşılaşıyor musun ?

Öykü Serter : Tabii ki ama. Sorun değil...biliyorum ki,kötüler yorar yorulur ama iyiler her zaman kazanır.

Oğuzhan Ceyhan : Şanslısın. Uzun yıllar boyunca şansın devam edecek. Aşırı harcamayı seviyorsun. Özellikle güzel ayakkabılar, aksesuarlar gibi.

Öykü Serter : Çok doğru elime geçeni harcarım...Ancak mücevher vs gibi aşırı lüks tutkum yoktur... olana da şaşarım...

Oğuzhan Ceyhan : Terazi burcu, lüks ve markayı sever. Fakat sen de Terazi güçlü konumda değil. Bu yüzden aşırı lüksü ve marka şeyleri sevmiyorsun. Terazi ile ailendeki kişiler genetik olarak güzeldir.

Öykü Serter : Doğru annem çok güzel bir kadın. Babam da çok yakışıklıdır. Gençliğinde ikisi de çok havalıymış canım... Grease filmindeki john travolta , olivia newton john çifti desem anlaşılır herhalde...

Oğuzhan Ceyhan : Aşk’ a dair ne diyorsun ?

Öykü Serter : Hiç bitmeyecekmiş ve her gün yeni başlamış gibi yaşamayı tercih ediyorum. Aşk benim yaşam kaynağım,temelim...Evliliği ise sosyal bir baskı olarak görüyorum. Her genç bayan, 30 yaş döneminden sonra bu paniği yaşıyor. Sanırım hormonal bişey...yalnız kalma korkusu ve yaşam mücadelesinin yorgunluğuyla yaşanan bir arayış...Bunun yaşla ilgili bir şey olduğunu çözdükten sonra, bakış açınız değişiyor. Ancak çocuk ise çok değerli.

Oğuzhan Ceyhan : Bence sen çok özel tatlılar yapıyorsun.

Öykü Serter : Evet gerçekten yaparım. Yemeklerim çok iyidir. Yaparım ama yemem...

Oğuzhan Ceyhan : Neptün’ün çok güçlü. Neptün ve Ay arasında potansiyel koordinasyon açısı var. Platonik aşığın çok fazladır. Yaşadığın oldu mu ?

Öykü Serter : Tabii ki oldu. Ancak mesafem nedeni ile kelimelere dökülmesine izin vermem.

Oğuzhan Ceyhan : Yükselenin Akrep, sert tepkiler verirsin. Çok arkadaşın vardır. Ama dostun azdır. Dostun kitapların ve köpeğindir. Daha önce köpeğin var dı değil mi ?

Öykü Serter : Evet ancak ne yazık ki kaybettik. Bir daha da alamadım.

Oğuzhan Ceyhan : 29 derece Akrep sonlanmaları temsil eder. Sen Dumanlı, erişilmez güç bir kişiliksin ve aslında gecelerin kadınısın.

Öykü Serter : Doğru hep gece yaşıyorum. Var işte karanlık bir yanım

Oğuzhan Ceyhan : Bu arada Yükselen Akrep ekonomi ve finans piyasaları ile de ilgilenir.

Öykü Serter : İstanbul’a ilk geldiğimde dealer olarak çalıştım. Hayatımın en önemli dönemi idi. Ne olup, ne olmayacağıma karar verdim o zaman. Para ile diyalogum güzel şeyleri alabilmek için, yaşam standartım için. Daha fazlası için değil.

Oğuzhan Ceyhan : Zor zamanlarım oldu ama, Necip Fazık Kısakürek’in dediği gibi “ Allah ıstırabını çektirmediği şeyin nimetini vermez”miş...

Öykü Serter : Çok okur musun ?

Oğuzhan Ceyhan : Tabii ki.


Oğuzhan Ceyhan : Neler okuyorsun ?

Öykü Serter : Kişisel gelişim ağırlıklı okuyorum. Bunun yanında Amerikan edebiyatı, Eski Türk Edebiyatı, çok satanları mutlaka okurum...dili bakımından Kemal Tahir, Cemal Süreyya, Yakup Kadri... Kişisel gelişimin yanında tasavvuf ile de ciddi anlamda ilgileniyorum. Külliyatı saymayım sorsan da sayamam

Oğuzhan Ceyhan : Ben oyuncudan ziyade, izleyici olduğunu düşünüyorum. Hayranlık hakkında ne düşünüyorsun ?

Öykü Serter : Ben hayranlık duymanın ne olduğunu bilmiyorum..Bu duygum hiç olmadı.. Gördüğün kişi, zannettiğin insan çıkamaz ki..Beğendiğim insanların bazı özelliklerini takdir ederim,bütünüyle kusursuz diye bişey yok çünkü..Daha çok insanların hayat hikayelerini merak ederim.

Oğuzhan Ceyhan : Senin iş kadınlığında görünüyor. Başarılı bir iş kadını olabilirsin. 2011 ‘ de Uranüs Venüs ile kavuşacak. Hayatına hızlı ve ani para girişleri olacak. Belki bir kast ajans kurabilirsin. Senin başarı hırsın var, para değil.

Öykü Serter : Süper bir tespit.

Oğuzhan Ceyhan : 2018 ‘ e kadar ciddi kazançların olacak. Sonrasında yurt dışında bulanabilirsin. Satürn Yengeçte. Senin için köklenmek önemlidir. Bağlılıkların vardır, gezip ülkene dönersin. Milliyetçilik görüyorum. Türk insanın başarıları ile büyük mutluluk duyuyorsun. Kısa cümleler ile bize hayatı anlatır mısın ?

Öykü Serter : Özgürlük; Olmazsa olmaz. İçsel özgürlük olmalı. Bana “Yap” denmeyecek. Kimseyi üzmeden yaşayacağım bir özgürlüğü seviyorum.

Oğuzhan Ceyhan : Senin deniz kenarında yaşaman lazım. Sen Neptünün kızısın.

Öykü Serter : Doğru Neptün’ün dizinin dibinde yaşıyorum

Oğuzhan Ceyhan : Etrafında maviler olmalı. Açık renklerden de mavi haricinde sarı ve turuncu tavsiye edebilirim. Kırmızıya kaçma.

Öykü Serter : Kırmızıyı ben de sevmem.

Oğuzhan Ceyhan : Şimdi biraz önümüzdeki günlere bakalım. 10 Mart’a kadar atıl geçse de, 3 Haziran ve 10 Kasımda seni ekranda çok göreceğiz. Astrolojik horoskopunda Merkürün kovada çok konuşkan ve hitabeti güçlü birisin. Satürn Merkür’ün üzerinden geçti. Bu seni biraz içe kapamış olabilir.

Öykü Serter : 2007 ‘ de içe döndüm. Biraz durmalıydım ve ne istediğimi görmeliydim.

Oğuzhan Ceyhan : Senin Aristokrat bir tarafın olsa da senin beslendiğin yer sokaktır. Halktan insan için sanat yapmak istersin. Sen bir halk insanısın. Bu arada kırılmamak için insanlar arasında uzaklık verdiğin görünüyor. Çok fazla söz dinlemezsin. Tecrübeden ziyade sezgilerin ile hareket edersin.

Öykü Serter : Kesinlikle öyle. Dedikodudan hoşlanmam. Kim kime ne yapmıştan hoşlanmam. Hakkımda ön yargı sahibi olanlara kendimi ifade etmek için uğraşmam. Sezgilerim ile hareket ederim.


Oğuzhan Ceyhan : Neptün’ün kızısın. Akrep de gizli taraflarını ve sezgilerini ortaya çıkartır. 24 Şubattan sonra şansın kapının önünde olacak. Horoskopumuzdaki etkiler ile yaşamak dalgalı denizde yüzmek gibidir. Sen bir yüzücüsün bunu çok iyi anlarsın. Şimdi senin gökyüzündeki fırtına dinmek üzere. Artık bildiğin yerde yüzeceksin. Çocukluğunda civcivin oldu mu, haritanda böyle bir açı var.

Öykü Serter : Tabii ki oldu..Yaz tatillerinde çiftlikte büyüdüm ben... hem civcivim oldu. Hem kanaryam vardı.

Oğuzhan Ceyhan : Tuttuğun takım ?

Öykü Serter : Sarı kanarya tabii ki. Bu arada Lepistes balıklarım vardı. Onları o kadar çok seviyordum ki. Küçüktüm ve bir gün cebimde taşımak istedim ve tabii ki öldüler. Çocukluk işte. Çocukluğum komik ve şenlikli geçti.

Oğuzhan Ceyhan : Peki şimdi büyümüş Öykü’ nün projeleri neler ?

Öykü Serter : Yazmak istiyorum.

Oğuzhan Ceyhan : Güneşin 3. evde. Radyo , Televizyon ile birlikte yazmayı da verir.

Öykü Serter : Denemeler yazıyorum.

Oğuzhan Ceyhan : Konuları neler ?

Öykü Serter : Kadının türlü halleri. İçimdeki kadınları konuşturuyorum.

Oğuzhan Ceyhan : 40’ lı yaşlara doğru yazarlık yönlerin daha baskın hale gelebilir. Kadın en mistik ve gizemli konulardan biridir. Savaşların % 80 ‘ i kadınlar için çıkmış.

Öykü Serter : Bence kendinden konuşturan kadın tehlikelidir. Tabii nasıl konuşturduğu da önemli. Kadın kolayca kötü olabilir.

Oğuzhan Ceyhan : Mitolojide Adem ve Havva’ dan bahsedilirken, kadının gizli ve karanlık yönünü de görürsünüz. Astrolojide Venüs ile birlikte bir de Lillith vardır.Venüs kadın aşkını, erotizmi, Afroditi gösterir. Ay anne ise, Lillith de, Venüs’ün kötü yönüdür.

Öykü Serter : Bana göre kadının farkındalık olarak yükselmesi, erkeklere göre her zaman daha zorluklar ile dolu olmuştur. Kadın ilginç bir bilinçaltına sahiptir. Ve yükselme sürecinde her zaman önce kendi ile de mücadele etmek zorunda kalır. Kadının kendini tanıma süreci erkeğe göre daha zor diye düşünüyorum.

Oğuzhan Ceyhan : Güneş ile Satürn karşıtlığı yaşıyorsun. Bu durum düşüncelerinde seni farklı noktalara getirecek. Ancak bedenine de büyük bir faydası olacak. Daha da zayıflayacaksın. Kişisel ilişkilerde içinden çıkılmaz sorunlara neden olan bu açı seni de dostların konusunda zorlayabilir. Gerçek dostlarını ortaya çıkaracak olan bu astrolojik etkiler ile gerçek ile gerçek olmayanları ayırabileceksin. Ağustos ayında ve 10 Marttan itibaren ciddi iş başarıları gelecek. Özellikle 3 Hazirandan sonra. Bana küçük yaşta danışmış olsaydın sana sahne arkasını, program yapımcılığını, işin mutfağını önerirdim. İnsanların enerjilerinden göz önünde olduğunda kolay etkilenirsin.

Öykü Serter : Doğru özlediğim göz önünde olmak değil.Görselimden önce aklımı kullanacağım işler yapmak arzusundayım...kısmet tabi...dedim ya kısmet bana gelir...

Oğuzhan Ceyhan : Biraz Astrolojiden bahsedelim. Astrolojiye bakışın nedir ?

Öykü Serter : Hayat boyu danışılması mümkün...en azından potansiyel haritanı görebileceğin bir ilim olarak görüyorum.

Oğuzhan Ceyhan : AstrologAnalyst ile aran nasıl ?

Öykü Serter : Müthiş.

Oğuzhan Ceyhan : Memnun musun ?

Öykü Serter : Çoooooook. En son gelen SMS uyarı mesajında dikkat et, küçük kazalara açıksın diyordu. Geçen gün, merdivenin son basamağında lastik ayakkabı ile olmama rağmen kaydım ve belimin üzerine düştüm. Gelen SMS ‘ ler çok doğru. Uyarıları da çok işime yarıyor. Ama bazen ne kadar dikkat etsen de, yine de başına geliyor.

Oğuzhan Ceyhan : Teşekkürler, elimizden geleni yapıyoruz. Daha önce de bir köpek saldırısı olmuştu. Köpekler ve evcil hayvanlar hakkındaki düşüncelerin neler ?

Öykü Serter : Ben bir hayvan severim. Üstelik bir köpekten intikam almak üzere hareket etmedim.o kadar da akılsız değilim...sadece sahibi bunu besliyorsa,ki yasak,sorumluluğunun da farkında olmalı...başı boş bırakamaz... Olay olduğu zaman reklam yapıyor dediler,en çok da buna güldüm... Kim reklam için kendini bir köpeğe ısırtır ki ? Ne diyim Allah akıl fikir versin...

Oğuzhan Ceyhan : Hala yargı süreci var mı ?

Öykü Serter : Bu bir kamu davası. Hayvan beslemek çok güzel ama hayvanları beslemek, başkalarının özgürlüğünü kısıtlamamalı. Sakat da kalabilirdim. İnsanları ısırma riski olan bir hayvanı serbest bırakamazsınız.

Oğuzhan Ceyhan : Peki sana bir uyarım var o zaman. 10 Temmuza dikkat etmelisin. Deneb Adige ile Lillith birleşiyor. Bu hayvan saldırısı demektir. Bu açı nedeni ile , 10 kişi bir arada olsanız bile, hayvan saldırmak için seni seçer. Bazılarının bu açı karşısında Venüsü olur. Ve bir anda hayvanlar ile dost olur. Mesala sana “Safari” yi önermiyorum.  Bizimle olduğun için çok teşekkürler. Yine görüşeceğiz.

Öykü Serter : Çok eğlenceliydi ben teşekkür ederim.

Başkalarına dayalı bir yaşam süren, hiçbir şey yapmadan öylesine yaşayan bir kişi, başına gelen zorlukları, kaderim buymuş diye nitelendiremez.
03-04-2008 10:42 PM
 Alıntı Yaparak Cevapla
yezda Çevrimdışı
Kıdemli Üye
**
Kayıtlı
lt=
Mesajlar: 462
Üyelik Tarihi: Aug 2007

Rep Puanı: 3

Mesaj: #2
RE: ünlülerle haritaları üzerine röportaj...
Röportaj - Şevval SAM


--------------------------------------------------------------------------------

Ben senin bir külkedisi olduğunu düşünüyorum. Yükselenin Terazi burcu, sana büyük bir sanatsal yetenek veriyor. Eşitliğe ve diplomasiye inandığını, Mars’ın retro etkisi ile etrafındaki kişileri kolayca etkilediğini de haritanda görüyorum. Hatta manyetik olarak insanlar sana çekilir.

--------------------------------------------------------------------------------

Oğuzhan Ceyhan : Şevval ile daha önce Astrolojik danışmanlık yaptığımızda onun “İstanbul Secret” albümümün Astrolojik olarak en uygun çıkış zamanını konuşmuştuk. Ağustos sonu Eylül başı olduğunu öngörmüştük ve oldu. Bu güzel müzik eşliğinde onunla güzel bir röportaj yaptık.

Sevgili Şevval çok renkli bir kişiliksin. Aslında ben senin bir külkedisi olduğunu düşünüyorum. Yükselenin Terazi burcu, sana büyük bir sanatsal yetenek veriyor. Eşitliğe ve diplomasiye inandığını, Mars’ ın retro etkisi ile etrafındaki kişileri kolayca etkilediğini de haritanda görüyorum. Hatta manyetik olarak insanlar sana çekilir.

Şevval Sam : Galiba haklısın. Çok ilginç. Akrep’ in bu etkilerini çoğu zaman yaşıyorum.
Garip bir şekilde insanların enerjilerini etkilediğimi özellikle konserlerde daha çok gözlemliyorum.

Oğuzhan Ceyhan : Sevgi ilişkilerinin, Mars’ ın retro etkisi sebebi ile bağımsızlığına ve aşka aşık yaşadığını gösteriyor. İlişkilerinde bağımsızlığa , ilişki içindeki bütünselliğe ve kendi sınırlarına hakimsin. Aşkta ilişkiler için ne düşünüyorsun ?

Şevval Sam : Hayatın şifre kelimesi “doz”dur benim için. Yani ölçüsü kaçan her şey beni
korkutur.. Putlaştırmalardan, takıntılı ilişkilerden hoşlanmıyorum.Sıkıntılı ve şikayet eden karakterlerle zaten çok uzun vadeli, keyifli bir ilişki olmuyor. Ben gülmeyi çok severim. Insanlarla gülmek isterim. Çok fazla talep eden biri değilim. Huzurlu ve eğlenceli, birlikte üretebileceğim, insanlarla birlikte olmak isterim. Partnerim, gezebileceğim, öğrenebileceğim, güldüren ve üretebilen zeki bir kişi olmalı. Zaten mizah zeka gerektirir. Annemle de, en büyük özelliğimiz
gülebilmemizdir. Bir araya geldiğimizde en az bir kere gözümüzden yaş gelinceye kadar güleriz. Gülmek benim için bağımlılıktır. Şikayet eden ve sürekli sıkıntıdan bahseden kişileri hayatıma sokmak istemiyorum. Şikayet benim için, sorunu tespit etme aşamasıdır. Sonra en kısa yoldan çözüme odaklanırım.

Oğuzhan Ceyhan : İnsanlara ikinci bir şans veriyor musun ?

Şevval Sam : Bir nokta var. O noktaya gelene kadar bütün olasılıkları bitirmiş olmalıyım. O zaman geri dönüp bakmıyorum pek. Tüm köprüleri yıkabiliyorum.

Oğuzhan Ceyhan : Seni mutlu eden partneri tanımlayabilir misin ?

Şevval Sam : Kararlılık, entellektüel yetenek, güçlülük ve cinsellik çok önemli. En büyük sorunum güven. Ilişkide kendimi güvende hissetmeliyim. Abartısız ilişkiler kurmayı tercih ediyorum.

Oğuzhan Ceyhan : Sen dolunay doğumlusun. Akrepsin ve Ayı’ n Boğa ‘ da. Bu nedenle hem güven güvenli hissediyorsun hem de korkuların var. Cinsellik ise Akrep’ ten geliyor. Bu yüzden ilişkilerinde ten çekimi önemlidir.

Şevval Sam : Doğru. Ben buna kimya diyorum. Aslında benim beğendiğim insan tipi diye bir şey yok. Ne hissettiğim daha önemli. Ten uyumu da bu açıdan en önemli unsurlardan biri.

Oğuzhan Ceyhan : Akrep, burcunun sahiplenici etkisi ile partnerini yüceltirsin. Ancak aşk hayatında hatalara karşı da acımasız olursun.

Şevval Sam : Aynen doğru. Tamamen. Bu yüzden yoruluyorum. Ilişkiler beni sertleştiriyor.Bir de aslında bu akrebin sahiplenici etkisinden kurtulmak istiyorum doğrusu. Kimse kimsenin sahibi olamaz..Burada biraz teraziden faydalanmak lazım di mi?

Oğuzhan Ceyhan : Akrep Terazi, zor bir konfigürasyon aslında.Diplomat, uzlaşmacı Terazi ile yıkan Akrep’ in iletişimi bu. Zorlanmakta haklısın. Mars retro zamanları da senin için çok önemlidir. Tekrar eden kızgınlıklar, kavgalar, çatışmalar gündeme gelir.

Şevval Sam : Evet çok ilginç. Böyle bir zamanlama yaşıyorum. Ben mülkiyeti, ilişkilerde ve sosyal yaşamda aidiyet kavramını, dediğim gibi, sorun olarak görüyorum. Bu da çok sık karşıma çıkıyor. Belki de bu tarafımı eğitmem gerektiği içindir. Aidiyet de öyle. İnsan sadece kendisine ait olmalı.Düşünce bireyseldir. İnsan düşünce balonunu sadece kendi görür. Kendisine özeldir.
Aidiyet duygusu, insanın eksik taraflarını tamamlamaya çalıştığı bir yer,bir çatı, bu anlamda. Insan, yaşamda tek başına var olabilmeli diye düşünüyorum. Artık Terazi’ den faydalanmaya çalışıyorum. Dengeleri daha kolay kuruyorum, daha fazla uzlaşmacıyım. Yıllar geçtikçe böyle oluyor galiba..

Oğuzhan Ceyhan : 60’ tan sonra Başak etkisi gelecek. Güç mücadelelerin ve bakış açıların değişecek. İnsanları değiştirmeyeceğini net bir şekilde göreceksin. İnsanları dönüştürme arzun yüksek. Dolayısı ile açılar seni bu anlamda zorluyor. Bu ilerde değişecek.

Şevval Sam : Peki ya Akrep ?

Oğuzhan Ceyhan : Akrep, gizli hazineleri , kişinin görmediği örtülü nimetleri ortaya çıkartır. Bunu sanatında kullanıyorsun. Zengin ve ilgi çekici kişiliğin ve hatta külkedisi özelliklerin de Akrep’ ten kaynaklanıyor. Fakat bir tarafta da asi bir karakterin var. Asi bir ruhun var. Çocukluğunda da böyle olduğunu düşünüyorum.

Şevval Sam : Kesinlikle doğru. Çok asiydim. Çocukluğumda bilinçli olarak varoş çocukları ile okudum. Içimdeki asi duygular yüzünden koleje gitmeyi reddettim. Ne yasaksa o yasağı kırmak istedim hep. Bazen durmak bile bir tepkidir.Kaldı ki ben lisede bayağı kavgacıydım. Ama ilginçtir, kimse bana kızmazdı. Ben kavga etmeye çalışırdım.Bulaşık bir tiptim yani.Buna rağmen, bende şeytan tüyü var galiba,yine de beni severlerdi..

Oğuzhan Ceyhan : Peki yasaklar demişken, kurallar hakkında ne düşünüyorsun.

Şevval Sam : Kendi kurallarımı koymayı ve kabul ettirmeyi tercih ederim.. Ya da konan kurallara ikna olam lazım.. Asilik yine başa bela anlayacağın.. Aslında kurallara uymak rahat bir şeydir bir yandan da..

Oğuzhan Ceyhan : Peki müziğinde aynı şeyi uyguluyor musun ? Müzikte tarzın nedir ?

Şevval Sam : Müzik dürüst, samimi olmalı.Hangi tarz olursa olsun, önce kendi kişiliğini koymalısın.Kendi hikayenden bir şeyler olmalı, şarkı söylerken ya da yazarken. Orada Şevval’in hayatı algılayışına dair bir şey olmalı. Teknik olarak da en doğru şekilde olmalı tabii ki.

Oğuzhan Ceyhan : Bize çok güzel bir Klasik Türk Müziği albümü verdin Bir de Istanbul Secret albümün var.

Şevval Sam : Evet, Klasik Türk müziği albümü yapmaya karar verdiğimizde en büyük arzum,bu müzikle, gençleri barıştırmaktı. Amacıma ulaştığımı düşünüyorum.Nitekim, Yıldız Teknik Üniversitesi öğrencileri beni “sek” albümüyle,yılın sanatçısı seçmiş.Alaturka bir albümle gençlere ulaşmak kolay bir şey değil bence.. Istanbul’s Secrets ise daha deneysel bir albüm oldu.. O albüm, içimdeki müziği çıkarmam adına şahane bir fırsattı. Albüme adını veren Istanbul’s Secrets şarkısını jamaika’lı bir sanatçı, Amerika’lı bir rap’çi ile birlikte, alaturka formunda söyledim, Ben Seni Sevduğumi adlı Karadeniz türküsünü Radio Tarifa adlı bir Ispanyol grupla seslendirdim.Aslında Etnik füzyon diye tabir edilen, dünya müziği tarzında bir albüm oldu.. Fakat gençler henüz keşfetmediler daha..


Oğuzhan Ceyhan : Ayın Boğa burcundaki yapısı, senin geleneksel kültürel değerlerine, zamanın sanatçılarından aksine popülist olmayan yaklaşımlar gösterdiğini bize ifade ediyor. Ayın Boğa’ da olduğu için de sesin güçlüdür.

Şevval Sam : Evet çok ilginç, sesimin insanlar üzerinde özel bir etkisi olduğunu görüyorum. Göz teması benim için çok önemlidir. Yüzlerindeki ifadelere çok dikkat ediyorum. Müthiş bir deneyim . Etkilendiklerini hemen farkediyorum. Ve tabii ki bu,performansımı daha da arttırıyor.

Oğuzhan Ceyhan : Peki albümün yurt dışındaki etkisi nasıl oldu.

Şevval Sam : Oralarda olmayan bize ait doğu tınıları, algıda odaklama yaratan bir etki sağlıyor. Yurtdışından çok güzel tepkiler alıyoruz.Almanya’nın 30 milyon dinleyicisi olan bi radyo kanalında, bundan iki hafta evvel haftanın CD’si seçildi..

Oğuzhan Ceyhan : Zaman nedir senin için ?

Şevval Sam : Zaman görecedir.. bazen 1 saat geçmek bilmez bazen bir ömür nasıl geçti anlamazsın..Ben hayata yaşlı başladım gitgide gençleşiyorum gibi geliyor. Zaman bende tersine akıyor. Sanki giderek daha fazla gençliğime dönüyorum. Genç kızken böyle hissetmiyordum..

Oğuzhan Ceyhan : O zaman sana ileriyi soralım. Ilerisi için proje hedeflerin neler ?

Şevval Sam : Sence ne olur Oğuzhan ?

Oğuzhan Ceyhan : Ocak başın da film projeleri olur diyorum. Şekillenmeye 7 Şubat’ taki Güneş tutulması ile başlar. 17 Nisan ile 10 Mayıs arasında albumün çıkışı ile tüm yaz ses getirecek hareketli bir yaz yaşanır. 1 Ağustos ve 19 Ağustos arası tiyatro teklifleri alabilirsin. Bu yıl kariyerinde yükseliş var. Ve bu yıl, ileride yurt dışı ödüllerin için başlangıç yapacağın bir yıl olacak. Beklenmedik gelişmeler olacak. 19 Mart , 21 Mayıs ve 13 Kasım da senin için sürpizli günler. ( -5 ve + 5 gün ) 2010 yılında senin için çok özel ve güzel şeyler olacak. Müzikle iletişimin astrolojik olarak 2003 - 2004 ‘ te başlamış olmalı.

Şevval Sam : Evet 2004 ‘ te “Ben seni sevduğumi “ adlı karadeniz türküsünü okudum. Gülbeyaz zamanı ilk tohumları atıldı.

Oğuzhan Ceyhan : Hayatında değiştirmek istediğin özelliğin nedir ?

Şevval Sam : Ben çok uzağa bakmak istemiyorum. Anın daha fazla keyfini yaşamak ve gelecekten ve geçmişten daha az dertlenmek isterdim. Andan keyif almayı daha çok isterdim. Hayatı sürekli sorguluyorum.Bu da biraz yorucu oluyor..

Oğuzhan Ceyhan : Peki, Astroloji hakkında ne düşünüyorsun.

Şevval Sam : Akrebin özelliği olsa gerek. Doğum ve ölüm hep ilgi alanımda oldu. Hayat ve varoluş ile ilgili cevap ararken,soru sorduğum alanlardan biri de Astroloji’ydi. Hayatımdaki süreçlerin Astrolojik karşılıklarını seninle görünce bu ilgi daha da arttı. Ve Astroloji daha fazla keyif vermeye başladı. Bazen insanların birşeyleri bilmeye de ihtiyaçları vardır. Bazen
kulaklara fısıldamak gereklidir.

Oğuzhan Ceyhan : Biliyorsun, Astrologyanalyst artık size fısıldıyor. Bir de gunlukyorum.com var artık.

Şevval Sam : Biliyorum . Kullanıyorum ve günlük yorumların müthiş tutuyor. Gerçekten şaşırtıcı.

Oğuzhan Ceyhan : Kitap ve doğadan seçimlerin neler ?

Şevval Sam : Ben doğayı ayrım yapmaksızın severim. Insanoğlu doğanın bir parçası olduğunu ve aslında ona hükmetmeye hakkı olmadığını unuttuğunda, onunla bağları koptu. Ve doğa artık bizi kendinden mahrum etme sürecine girdi.. Çünkü biz onun kıymetini bilmedik.Bu arada, ayrım yapmam dedim ama,Nergis, sümbül ve mimozayı, baharda Meyve ağaçlarını da bir başka seviyorum. Kitap seçimlerinde ise biyografiyi çok severim. Kişinin neler yaşadığı, neler yazdığından bazen daha önemli olabiliyor benim için.Hayat hikayelerini seviyorum. Yazarların ürünleri, romanları benim için “an”lardır. Hayat hikayeleri ise içsel yolculuğu temsil ediyor.

Oğuzhan Ceyhan : Hatırladığın ilginç bir anın var mı ?

Şevval Sam : Kısa bir şey söyleyebilirim. 11 Yaşımda evleneceğim kişinin kim olacağını biliyordum. Bu yüzden benim için zaman ve içsel yolum her zaman araştırdığım bir konu oldu. Kendimi ve hayatı her zaman sorguladım.

Oğuzhan Ceyhan : İlginç biliyor musun. Sporcu bir eş ile evleneceğin ve kadersel olarak bir çocuğun olacağı da haritanda görünüyor.

Şevval Sam : Şaşırmadım. Astroloji’nin bu ilginç saptamalarını yaşamak gerekli. Astroloji uzaktan inanılacak bir konu değil.

Oğuzhan Ceyhan : Teşekkür Şevval. Sohbet etmek çok güzeldi. En kısa zamanda yeniden sohbet edelim.

Başkalarına dayalı bir yaşam süren, hiçbir şey yapmadan öylesine yaşayan bir kişi, başına gelen zorlukları, kaderim buymuş diye nitelendiremez.
03-04-2008 10:44 PM
 Alıntı Yaparak Cevapla
yezda Çevrimdışı
Kıdemli Üye
**
Kayıtlı
lt=
Mesajlar: 462
Üyelik Tarihi: Aug 2007

Rep Puanı: 3

Mesaj: #3
RE: ünlülerle haritaları üzerine röportaj...
Röportaj - Sinan TUZCU


--------------------------------------------------------------------------------

Doğum Tarihi : 10 Temmuz 1977, Saat : 15:00 Doğum Yeri : Gaziantep

Öz burcu : Yengeç, Yükselen burcu : Akrep

Akrep’i her alanda kendisini gösteriyor. Ayı Boğa’ da, sanatsal yetenekler veriyor. Yengeç sanatçılığı, aile ilişkilerinde sağlıklı iletişimleri ve dostça yapıyı getiriyor.
Gizemcilik ve saklı hazinelerle ilgilenirsin, dedektiflik dizileri senin için uygun. Venüs İkizlerde ve uzun metrajlı filmlerde oynayabilirsin.
Aileye çok önem veriyorsun. Tipik bir aile babası adayısın.
Genç kızların sevgilisi Akrep burcu manyetik etkisi olan bir insansın.

--------------------------------------------------------------------------------

Oğuzhan Ceyhan : Çevrendeki insanların burçlarına dikkat ediyor musun ?

Sinan Tuzcu : Evet önce mutlaka soruyorum. Bazen anlaşamadığım burçlar çıkarsa eyvah diyorum.

Oğuzhan Ceyhan : Astroloji ile nasıl tanıştın.

Sinan Tuzcu : Dolunay bana senin 4 yıl önce yazdırdığın şeyleri okudu. İnanamadım. Tanışmamız , evimiz, evlenmemiz. Hiç biri ortada yok iken, günleri ile söylemişsin. Hepsi oldu. Kağıdı görmesem her halde inanamazdım. O sıralar Amerika’ya gidiyormuş. “2 seçenek var önünde, Amerika’da kalırsan ve Türkiye’de kalırsan diye” açıklamışsın. Olasılıkları doğru görmüşsün. Sen de bana hiçbir zaman bu böyle olacaktır demedin. Şöyle yaparsan, şöyle olur, demen önemli benim için. Bu çok pozitif bir yaklaşım.

Oğuzhan Ceyhan : Teşekkürler. Benim için de önemli. Astroloji seçenekler sunduğu için, seçim her zaman harita sahibinindir. Üzerinde hak iddia edemezsiniz. Sadece yol gösterebilirsiniz.

Sinan Tuzcu : Aslında Astroloji benim için öngörü işi değil. Önemli bir destek. Senin her söylediğin ve AstrologyAnalyst’ in tüm yorumları çıkıyor.

Oğuzhan Ceyhan : Çünkü Astroloji seçimlerin potansiyellerini görür. Analyst de sanal bir zeka gibi. Programı 4 yılda yazdık. Profesyonel bir Astrolog gibi düşünüyor. Artık gunlukyorum.com da var. Gel sana dönelim. Ayın Boğadaki etkisi ile sonuna kadar aynı motivasyona sahip olursun diyebilir miyiz ?

Sinan Tuzcu : Evet doğru. Çok hırslı değilim ama çok çalışırım.

Oğuzhan Ceyhan : İş hayatında partnerin nasıl biri olmalı ?

Sinan Tuzcu : Pozitif uyumluluk bekliyorum. İşini sevmesi gerekli, günaydın ve iyi akşamlar demeli. İşimizin zor kısımları vardır. 12 saat beraber çalışmak neredeyse birlikte yaşamak demek. Çoğu zaman iş arkadaşlarımızı eşlerimizden daha fazla görüyoruz. Bu yüzden pozitif bakması gerekli. Hoşgörülü olmalı. Burçin Terzioğlu ile bu yüzden çok iyi anlaşıyoruz.

Oğuzhan Ceyhan : Sen her türlü bayan oyuncu ile çok iyi oynarsın. Sanatsal yeteneklerin çok fazla. Entelektüel birisin ve mitolojiye, tarihe meraklı olmalısın.

Sinan Tuzcu : Evet bu doğru, tarih benim için çok önemli. Öyle bir coğrafyadayız ki, bütün medeniyetlerin geçiş noktası olmuş. Yakın ve uzak tarihi önemsemememiz mümkün değil. Dünyada herkes sinemasını yukarı götürmek için tarihini kullanıyor.İran sineması bize çok yakın. “Kaplumbağalar uçabilir” gibi çok özel filmleri var. İspanyollar çok özgür. Filmlerde politik siyasi gerçekleri yansıtanları seviyorum. Sahte anlatıları değil. Görsel şölenli Hollywood filmlerini reddetmek mümkün değil tabii ki. Gerçek sinemayı, oyuncunun, kameramanın ve senaryonun senaryo olduğu sinemayı seviyorum. İnsanlar savaşı da, haber bülteninde simülasyon oyunu gibi zannediyorlar. Bu çok acı.

Oğuzhan Ceyhan : Uzun metrajlı film düşünüyor musun ?

Sinan Tuzcu : Tabii ki. Teklif bekliyorum. Yakın siyasi tarihleri önemsiyorum. 1960 ve 80 ‘ ler zor zamanlarmış. Konusu tarihsel olabilir.

Oğuzhan Ceyhan : Akrep’in gizli kapaklı konulara meraklılığı sende de var. Yeni dizindeki karakterin ile de bağlantılı.

Sinan Tuzcu : Kalıcı bir oyuncu olmak hedefim. 3 gün sonra unutulmak istemem. Tanınan değil, bilinen olmayı daha kendime uygun görüyorum.

Oğuzhan Ceyhan : Gelecek planların var mı ?

Sinan Tuzcu : Tiyatro ile ilgili bir hedefim var. Ayşe opereti bana dolunayı getirdi. 2 oyun yapmak istiyorum.

Oğuzhan Ceyhan : 10 Marttan sonra bu hedeflerine ulaşabilirsin. Nisan dolunayı bu hedeflerinden birine ulaşmanı sağlayacaktır. Aynı zamanda Plüton 11. evde içsel anlamda devrimci doğanı yansıtıyor.

Dolunay (Dolunay Soysert) ile hedefimiz; içinde çocukların olduğu bir çocuk tiyatrosu kurmak. Ve seyirci yetiştirmek birinci iş. İzleyici de çok önemli.

Oğuzhan Ceyhan : Ya Televizyon.

Sinan Tuzcu : TV, o kadar canlı şeyler sunuyor ki. Mesela, anneler çocuklarını yemek yesinler diye veya oyalansınlar diye reklam karşısına koyuyorlar ve donmuş şekilde onu seyrediyorlar. Tiyatroyu, endüstri öldürmeye başladı. Seyircinin suçu değil, onu oraya getiremeyen suçlu biziz.

Oğuzhan Ceyhan : Jüpiter İkizlerden 9. ev girişinde 2 eğitimin olabileceğini göstermekte. Hayatında 2 üniversiten olabilir.

Sinan Tuzcu : Doğru üniversitem oldu. Biri Bilkent, diğeri konservatuar.

Oğuzhan Ceyhan : Üst ahlak ve felsefeye meraklısın. Politik mizaçlı, özgürlükler ve haklar hakkında film çevireceğini haritandan söyleyebilirim.

Sinan Tuzcu : Hayatımda özgürlükler haklar ve çelişkiler hep önemliydi. Çelişki çok var hayatımda Oğuzhan.

Oğuzhan Ceyhan : Yükselen Akrep ve üzerinde Uranüs var. Devrimcilik verir. Yengeç ise çekiniklik getiriyor. Horoskopunda su grubu fazla, aktif duygu dünyasını verir. Dahi düzeyinde zekisin. Su ve hava hayatına fırtına ve tayfun getirir. Gençliğinde büyük fırtınalar olmuştur. Sanat için yapılacak her yapımda başarı ile yer alırsın. Bir sanatçıyı da oynayabilirsin. Tarihsel bir karakter veya bir aile babasını da..İleride askeri, politik ve aile dizilerinde rol alabilirsin. 2008’ de sanatsal olarak büyük çıkışın olacaktır. 2010 yılında yurtdışında ses getirecek projelerde yer alabilirsin. 7 Mayıs ve Ekim’in sonu önemli proje fırsatları gelecektir. Jüpiter ve Venüs İkizlerde. Pek çok şeyi 2’ li yaşarsın. 2 teklif gelir.

Sinan Tuzcu : Çok doğru. Bu hayatımdaki ikilemleri de getiriyor.

Oğuzhan Ceyhan : İlerde Türk sinemasının büyük oyuncularından biri olabilirsin. Peki Sinan Tuzcu hayatında ne ister ? , onun “n” ’ leri nedir ?

Sinan Tuzcu : Kararsız ve huzursuzum. Hem çocuk istiyorum, hem işimi yapmak istiyorum. Ev hayatım düzgün olsun istiyorum. Sakince seçemedim hiçbir zaman. İçimdeki 2 duygu her zaman çatıştı.

Oğuzhan Ceyhan : Uranüs yükselen burçta.

Sinan Tuzcu : Zor zamanım konservatuar öncesi 2 yıl idi. Annemin istediği ile benim istediklerim uyuşmadı. Konservatuar kararı verdim. Ama annem istemedi.

Oğuzhan Ceyhan : 1996 ve 1997 miydi ? İçgüdülerini kullanmış ve içindeki doğal yetenekleri fark etmişsindir.

Sinan Tuzcu : Evet. Benim çıkış noktam o dönem psikologum oldu. “Sen mutlu olursan, herkes mutlu olacak” demişti. Aynen de öyle oldu. Seçimimden çok mutlu oldum, ve annemde mutlu oldu.

Oğuzhan Ceyhan : Anne senin için önemlidir. Sen bir Yengeçsin. Uranüs dolunayında doğmuşsun. Ay annedir. Uranüs ile zıtlaşmaları temsil eder.

Sinan Tuzcu : Çok doğru annem ile çok çatışırız , ama her zaman uzaktan da olsa onu hissederim . Dolunay anneme çok benziyor. Ama çatışmalara rağmen çok mutluyuz. Hep mutlu olmamamız gerektiğini söylerler. Ama her geçen gün uyum çok yükseliyor. Yaşadıkça ortak paylaşımlarımız yükseliyor.

Oğuzhan Ceyhan : Horoskopta kare konumdakiler çatışır. Sizinki zıtlıkların çekimi aslında. Çatışmalar sizin üretmenize neden olur. Bu size duygusal ve tensel olarak ölümsüz bir birliktelik verecek. Zıt gruplar bu zıtlıklar ile ölümsüz aşklara neden olur.

Sinan Tuzcu : Hayatımdaki en mutsuz ilişkilerim aşırı uyum ile olmuştur. Tüm doğru ilişkilerim ise hep Koçtu.

Oğuzhan Ceyhan : Mars horoskopunda baskın , bu normal. Mars Koç’un yönetici gezegeni. Dolunay ile ilişkiniz uzun yıllar sürebilir. Birkaç yıl sonra çocuğunuz da olabilir. Yengeç beslenmeye özen gösterir. Ayın Boğa’ da sen bir obursun Sinan.

Sinan Tuzcu : Evet öyleyim. ( Kuruyemişlere uzanırken Sinan cevap verir )

Oğuzhan Ceyhan : Aşk partnerin için neler söyleyebilirsin ?

Sinan Tuzcu : Hem ev, hem iş hayatı çok düzenli olmalı. Annem hep bize iyi baktı. Her gün, 3 çeşit yemek pişerdi.

Oğuzhan Ceyhan : Ay boğada ise anneye benzeyen biri ile olmak önemlidir. Dolunay Soysert bir Koç ve yükseleni Akrep olan Sinan ile uyum sağlıyor.

Sinan Tuzcu : Evde her zaman sıcak yemek istiyorum. Tipik bir Yengecim.

Oğuzhan Ceyhan : Teşekkürler Sinancım, yakında yeniden görüşmek üzere

Başkalarına dayalı bir yaşam süren, hiçbir şey yapmadan öylesine yaşayan bir kişi, başına gelen zorlukları, kaderim buymuş diye nitelendiremez.
03-04-2008 10:46 PM
 Alıntı Yaparak Cevapla
yezda Çevrimdışı
Kıdemli Üye
**
Kayıtlı
lt=
Mesajlar: 462
Üyelik Tarihi: Aug 2007

Rep Puanı: 3

Mesaj: #4
RE: ünlülerle haritaları üzerine röportaj...
Röportaj - Asuman DABAK


--------------------------------------------------------------------------------

Doğum Tarihi : 1 Şubat 1970

Öz burcu : Kova, Yükselen burcu : Yay

Marsın Koç burcunda. Bu sana bitmeyen bir enerji veriyor. Güneş Venüs kavuşumu da sanatçılığını bize haber veriyor. İç dünyanı sanata yansıtıyorsun. Her ne kadar seni son zamanlarda televizyonda yoğun bir şekilde görsek de aslında Tiyatrocusun.


--------------------------------------------------------------------------------

Oğuzhan Ceyhan :1 Şubat 1970 doğumlu , Yükseleni Yay, Ayı Akrepte bir Kova burcusun. Neşelisin, sürekli gülüyorsun. Hareketli ve çok enerjiksin.

Asuman Dabak :Doğru, arkadaşlarım arasında ismim Atom karıncadır.

Oğuzhan Ceyhan :Tabii bu doğal. Marsın Koç burcunda. Bu sana bitmeyen bir enerji veriyor. Güneş Venüs kavuşumu da sanatçılığını bize haber veriyor. İç dünyanı sanata yansıtıyorsun. Her ne kadar seni son zamanlarda televizyonda yoğun bir şekilde görsek de aslında Tiyatrocusun. Bize biraz tiyatro hayatından ve başlangıcından bahseder misin. ?

Asuman Dabak :Tiyatro ilkokul 5. sınıf okul müsamereleri ile başladı. Sonra Belediye tiyatrosunun kurslarına ve oyunlarına katıldım. Tiyatroyu çok istedim. Ancak ailem hiç arzu etmedi. Hatta Tiyatroya meslek gözüyle bakmıyorlardı. Ben de Turizm Otelcilik okudum. Ve diplomamı götürüp, aileme, buyurun bunu sizin için aldım dedim.

Oğuzhan Ceyhan :Tabii Yükselen Yay olarak hayatında turizmin olması çok normal.

Asuman Dabak :1994 yılında İstanbul’ a geldim. Buraya taşındığımı ailem 3 ay sonra öğrendi.

Oğuzhan Ceyhan :Uranüs etkileri ile çok kesin ve kararlı bir yapın var. Hayatının yönünü çok kolay değiştirirsin.

Asuman Dabak : Evet her şey çok hızlı oldu. Gelince hemen bir turizm acentasında rehberlik görevime başladım. Sonra Bahçelievler belediyesinin tiyatrosunda 5 yıl çocuk ve büyük oyunlarında oynadım. Aykut Oral ve Murat Kuriz ile tanıştım. Gurbetçilerde konuk oyuncu olarak yer aldım. Bu sırada rehberlik devam etti. Dublaj yaptım. Tiyatro dersi aldım ve kurslara katıldım. Türker İnanoğlu’ nun tüm dizilerinde konuk oyuncu olarak oynadım. Sonra Tatlı Hayat ile bir çıkış yaşadım. Menekşe karakterini çok seviyorum. Bu dizi bir okul gibiydi. İyi oyuncu olabilmek zor zanaat. Geçen yıl Asuman Dabak Tiyatrosunu kurdum. Şu anda İtirazım Var isimli programıma televizyonda devam ediyorum.

Oğuzhan Ceyhan : Sen sanatı sanat için yapanlardansın.

Asuman Dabak : Evet kesinlikle.

Oğuzhan Ceyhan : Kova burcu, temsil ettiği sosyal toplum ve sorumluluk bilinci ile sosyal içerikli programlar yapman çok doğal.

Asuman Dabak : Zaten İtirazım var da sosyal içerikli bir program. Ve gerçek hikayeler var. Hiçbir şey güllük gülistanlık değil. Büyük acılar var. Bu program ile insanları kendileri ile yüzleştirmeye çalışıyorum. Töre cinayetleri veya kan davaları gibi konularda canlandırma yapıyoruz. Sadece reyting kaygıları için insanları bu konulara alet edemeyiz. İncitmeden ve canlandırmalar ile anlatmaya çalışıyoruz.

Oğuzhan Ceyhan :Sizde yoğun toplumsal kaygılar var. Toplum hayatı ve sosyal olaylar sizi çok ilgilendiriyor. Ay Akrepte ve 29 derecede. Örtülü konuları ve gizli olayları merak eder ve onlara çekilirsin.

Asuman Dabak :Ben herkesin bu dünyaya bir görev ile geldiğini düşünüyorum. Hepimizin bir rolü var. Bu rolü gerçekleştirmek gerekli. Tiyatro da böyle değil mi...Hayatta bir tiyatro.

Oğuzhan Ceyhan :Tiyatroda yarattığın karakterler ile ne kadar bütünleşiyorsun. Sahne sonrası onları terk edebiliyor musun ?

Asuman Dabak :Tabii buna mecburuz. Çok fazla karakter canlandırıyor ve sürekli değişim geçiriyoruz. Setten çıkınca hemen unutuyoruz. Kimlikten kimliğe girmek zor ve yorucu bir iş. Bazen bakıyorum da günün ilginç saatlerinde, bana ait olmayan kimliklerde ve kostümler içinde kendimi dışardan görüyorum. Bu çok ilginç bir his. Rol almak ilginç bir deneyim. Ama çok güzel.

Oğuzhan Ceyhan :Horoskopuna göre, ileride sanatsal olarak eğitmenlik yapacağın görünüyor.

Asuman Dabak :Bu doğru, çok istiyorum zaten.

Oğuzhan Ceyhan :Türk Tiyatrosu hakkında ne düşünüyorsun ?

Asuman Dabak : Dünyada da , Türkiye’ de de bir Tiyatro krizi yaşanıyor. Ancak hiçbiri Türkiye’ deki gibi değil. İsmini vermeyeyim. “Papaz Kaçtı” oyunu için turnedeydik. Oyun bir Vodvil. İsmi lazım değil, bazı şehirlere gidemedik. İstemeyiz biz öyle “Papazlı mapazlı oyun” dediler. !!!!! ??? Dolayısı ile şaşkınım. Duyduklarıma inanamıyorum.

Oğuzhan Ceyhan :Tiyatro izleyicisi için ne düşünüyorsun ?

Asuman Dabak :Tiyatro izleyicisi giderek yaşlanıyor. Gençler tiyatroya gelmiyorlar. Genç izleyicilere cazip gelen başka şeyler var. Televizyon, sinema. Bunlar daha çok çekiyor onları.

Oğuzhan Ceyhan :Okullar ile aranız nasıl ?

Asuman Dabak :Çok iyi. En azından onlar ile görüşebiliyoruz. Onlar geliyorlar. Biz de onlara gidiyoruz.

Oğuzhan Ceyhan :Eğitim izleyici için de çok önemli.

Asuman Dabak :Tabii ki öyle, ancak biz bayrağı kime bırakacağız bilmiyorum. Tiyatro ile geçim sağlamak şu an mümkün değil. Magazinler alıp başını gitmiş. Televizyon kültürel programlara yeterince yer vermiyor. Duyurular az. Sanat programları desteklenmiyor. Mesela ödüller alınıyor ama gazetelerde küçücük haberler çıkıyor. Medya desteğine çok ihtiyacımız var. Medyanın desteği bizim için alkış kadar değerli ve önemli. Pek çok tiyatro sahnesi kapanıyor. Eğlencenin olduğu yerde insan bol. Aileler de tiyatroyu meslek olarak görmüyorlar.

Oğuzhan Ceyhan :Peki biraz oyunlarından ve tiyatrondan bahsedelim. Okuyucular seni nerede bulabilirler ?

Asuman Dabak :Şu anda “Bu oyun başka oyun” isimli bir oyunumuzu sahneliyoruz. Haldun Dormen yönetti. Profilo İş Merkezinde Mecidiyeköydeyiz. Her Pazar 15:00 ve 18:30 ile Pazartesi 20:30 ‘ da herkesi beklerim.

Oğuzhan Ceyhan :Sırada Astrolojik olarak başka bir oyun daha var görünüyor.

Asuman Dabak :Evet tabii ki var. Şahane Düğün isimli oyuna başlayacağız. Yine Haldun Dormen yönetti. 24 Şubattan itibaren başlıyoruz.

Oğuzhan Ceyhan :24 Şubatta yapmanızı tavsiye etmem. Güneş Satürn Karesi var. Güneş tutulması ile birlikte istediğiniz sonuçları alamayabilirsiniz. Çok emek sarfetmişsinizdir. Yazık olur. 2 Mart Pazar çok daha iyi bir gün. Biraz daha bekleyin derim. Zaten Merkür retrosu biraz gecikmelere neden olabilir. 21 Şubat Ay tutulması senin maddi kayıplar evinde. Zorlanacağın bir projeye adım atmana neden olacak etkiler getiriyor. 10 Mart yeni ayından destek olarak 2 Mart’ ta açman daha iyi olur. Bu yıl zaten yeni bir atağa geçiyorsun. Hayatın farklı lezzetleri ortaya çıkacak. Hatta uzun metrajlı film teklifleri alacaksın. Daha önce bir film deneyimin oldu. Ferhan Şensoy ile birlikte.

Asuman Dabak :Evet “Şans kapıyı kırınca”. Kübada çektik. Hatta bu vesile ile Vural Öger’e teşekkür etmek istiyorum. Bir turizmci olarak çok büyük maddi desteklerde bulundu. Bizim bu tip müteşebbislere ihtiyacımız var. Çok eğlenceli bir filmdi. Türk sineması için dünyanın öbür ucunda çekilmiş bir filmdi ve benim ilk başrolümdü. Pariste müzikleri yapıldı. Avrupai bir film oldu. Ekip çok iyiydi. Ferhan Şensoy, Zeki Alasya, Rasim Öztekin.

Oğuzhan Ceyhan :Dahası da geliyor. 29 Mart, 21 Mayıs ve 13 Kasım yeni projeler için senin adına önemli tarihler. 10 Mayıs dolunayı tiyatro, televizyon ve reklamlar için bir aktivasyon getirecektir. Eylülden itibaren ve 1 Kasımdan sonra uzun metrajlı film projeleri gündeme gelecektir. Ay Akrepte bu film politik bir film olabilir.

Asuman Dabak :Yaşasın. Ne kadar güzel.

Oğuzhan Ceyhan :Astrolojiye nasıl bakıyorsun.?

Asuman Dabak :Her zaman Astrolojiye ilgim oldu. Oldum olası inandım.

Oğuzhan Ceyhan :Siz bir Kova’sınız. Bu çok doğal.

Asuman Dabak :Hatta iyi ki var diye düşünüyorum. İnsanların tedbir almasını sağlıyor. Biz nasıl prova yapıp sahneye çıkıyorsak, Astroloji de hayat sınavına girmeden prova yapmak, sorulara hazırlanmak gibi.

Oğuzhan Ceyhan :Ne yazık ki, insanlar doğal döngülerden uzaklaşıp çiçeği ya da kuşu görmeden yaşıyor. Doğa aynı zamanda büyük bir habercidir. Doğayı ve bunların döngülerini inceleyen Astroloji aslında çok iyi bir destek. AstrologyAnalyst ‘ i 1 yıldır kullanıyorsun. Ne diyeceksin. Bu arada şimdi gunlukyorum.com ‘ da açıldı.

Asuman Dabak :Süper. Alışkanlık oldu. Her sabah SMS ‘ ime bakmak istiyorum. Çok hoş bir duygu. Çünkü her gün günün özetini veren bir haber geliyor. İnanılmaz ve ilginç. Çünkü bazı gün arabanıza dikkat edin dediği günler oluyor. O gün mutlaka arabamın başına bir şey geliyor. Bir gün banka işlemlerine dikkat, sorunlar çıkabilir diyor. Bankadan sorun var diye haber geliyor.

Oğuzhan Ceyhan :Teşekkürler, elimizden geleni yapıyoruz. Şimdi de gunlukyorum.com aynı şekilde devam ediyor. Peki gel tiyatroya dönelim . Gençlere neler tavsiye ediyorsun.
Asuman Dabak :
Aşk olmadan olmuyor. Eğer içlerinde tiyatro aşkları varsa, yakamıza yapışsınlar. Tiyatrodan vazgeçmesinler. Tiyatro insanı insanla anlatan tek dal. Tiyatrodan öğrenecek çok şey var. Bir kere her meslek’ in içinde bulunan insanın kendini bu konuda eğitmesi gerekli. Çünkü iletişim kuruyoruz. Tiyatroda vücut dili öğreniyorsun. El kol hareketlerimiz, konuşma tarzımız, ifade şekillerimiz, mimiklerimiz, kendimizi sunuşumuz. Tiyatro ve tiyatro eğitimi ile çok şey öğrenebilirsiniz.

Oğuzhan Ceyhan :Peki ailelere ne söyleyebilirsin. Ve şimdi ailen ne diyor ?

Asuman Dabak :Aileler tiyatroyu bir meslek olarak görmeliler. Şimdi ailem çok mutlu. İyi ki bizi dinlememişsin diyorlar.

Oğuzhan Ceyhan :Ev yaşamında nasıl bir Asuman Dabak var acaba. Bence ayıcıklı terliklerinle, evde yemek yapmaktan çok hoşlanan bir Asuman Dabak olmalı.

Asuman Dabak :Aynen öyle. Ayıcıklı terliklerim var. Bir kedim ve başucumda her zaman 2 veya 3 kitap tutuyorum. Her zaman birden fazla sayıda kitabı bir arada okurum.

Oğuzhan Ceyhan :Aynı zamanda çok da neşelisin. Evde de böylesin. Ve çok güzel ve ilginç yemek ve tatlılar yaparsın. Özel ekmekler yaparsın. Sen süper bir aşçısın. Aynı zamanda dansı da seviyorsun.

Asuman Dabak :Evet hepsi doğru. Çok iyi yemek yaparım. Cevizli ekmek mesela. Dansı da severim. Samba ve bolero dersleri aldım.

Oğuzhan Ceyhan :Peki bir ara çok önemli ve ölümcül bir hastalığı, kanseri atlattın. 29 Derece Akrepte Ay’ın var. Bu geçirdiğin hastalığı haber veriyor zaten. Bu konuda okuyuculara bir şeyler söylemek ister misin ?

Asuman Dabak :Hayatla bağlarını koparmasınlar. Her zaman mutlu olacakları yerlerde bulunsunlar. Huzursuzluklardan kaçsınlar. Mutluluğa ve sevince odaklanmaları çok önemli. Benim işimin sırrı ve neşem samimiyetten geçiyor. Eğer başarılı ve mutlu isem, samimi olduğum içindir. İşin sırrı samimiyet. İnsan her zaman kendi olmalı. Aksi halde kişilik ve tavırlar insanın üzerinde yama gibi duruyor.

Oğuzhan Ceyhan :Akşam okuyucuları ile birlikte olduğun için teşekkür ediyoruz. Tekrar görüşeceğiz.

Asuman Dabak :Ben teşekkür ederim. Keyifli bir sohbet oldu.

Başkalarına dayalı bir yaşam süren, hiçbir şey yapmadan öylesine yaşayan bir kişi, başına gelen zorlukları, kaderim buymuş diye nitelendiremez.
03-04-2008 10:48 PM
 Alıntı Yaparak Cevapla
yezda Çevrimdışı
Kıdemli Üye
**
Kayıtlı
lt=
Mesajlar: 462
Üyelik Tarihi: Aug 2007

Rep Puanı: 3

Mesaj: #5
RE: ünlülerle haritaları üzerine röportaj...
Röportaj - İrem ALTUĞ


--------------------------------------------------------------------------------

Doğum Tarihi : 15 Eylül 1980, Saat : 15:45
Doğum Yeri : İstanbul

Öz burcu : Başak, Yükselen burcu : Oğlak,
Ay burcu : Akrep, Güneş 8.evde

Doğuştan gelen sanatçı yetenekleriniz var. Radikal seçimler yapan, asi ve özgür bir kadınsın. Sanatı çok seviyorsun. Haritandaki Neptün’ün pozisyonu platonik aşkları sembolize ediyor. Sana açılmakta zorlanan kişiler olurken, sen de platonik aşklar yaşayabilirsin.


--------------------------------------------------------------------------------

Oğuzhan Ceyhan : Doğuştan gelen sanatçı yetenekleriniz var. Biraz bize tiyatro ile ilgili hayatından bahseder misin ?

İrem Altuğ : Tiyatro eğitimimi Amerika’da aldım. Burada konservatuarı bırakıp, Amerika’ya gittim.

Oğuzhan Ceyhan : Radikal seçimler yapan, asi ve özgür bir kadınsın. Sanatı çok seviyorsun. Bize sevgi haftasında biraz sevdiklerinden bahseder misin ?

İrem Altuğ : Genel olarak sanatı çok seviyorum. Müziği ve dansı seviyorum. Kendimi dans ile çok iyi ifade ettiğimi düşünüyorum. İnsanlara sürprizler yapmayı seviyorum. Güzel hediyeler vermeyi ve arada bir kandırmayı da seviyorum. Gözlerindeki sevinç dolu ışıltıyı çok seviyorum.

Oğuzhan Ceyhan : Hayvanları çok seviyorsun.

İrem Altuğ : Evet çok. Bir köpeğim vardı. Kardeşim gibiydi. Dostumdu. Ve o benden daha olgundu diyebilirim. Bir Malta Terrier’ iydi. Adı “Şeker” di. Yolda bulmuştum. Tüylerini kesip eve götürüp kabul ettirmeye çalışmıştım. Sokaklarda büyümesine rağmen hiç kimseye kızgınlığı olmayan, müthiş sevgi dolu bir köpekti. Asla küsmezdi, asla kızmazdı. Onu sevmeyenleri bile çok severdi. Onun özellikle karşılıksız sevgisi beni çok etkilemişti. Biz insanlar biri bizi azarladığı zaman ya da biri ile tartıştığımızda sevgilerimizi bir daha düşünüyoruz. Tavırlarımız değişiyor. Şeker çok olgundu. Onu sevmeyenlerde oluyordu. Ama bunu hiç önemsemez sevmeye devam ederdi. Fakat sağlık sorunları oldu, ne yazık ki aramızdan ayrıldı. Hala onu hatırladıkça gözlerim doluyor.

Oğuzhan Ceyhan : İremcim, çok üzgünüm. Onun şimdi iyi bir yerde olduğuna eminim. Peki sevgililer günü için ne düşünüyorsun ?

İrem Altuğ : Sevgililer günü bana biraz yapmacık geliyor, ancak yine de unutanlar için hatırlamaya değer bir gün. Bir an için bile olsa düşünmek. Hayatımızda sevgi var mı diye düşünmek. Bizi bu konuda düşündürtmesi çok önemli. Tek bir güne adanmış olmasını doğru bulmuyorum ama bir gün için bile olsun, insanların vicdanları ile yüzleşmelerini sağladığı için önemli bir gün.

Oğuzhan Ceyhan : Astrolojide sevgiyi Venüs ve Juno temsil eder. Juno senin Güneş’in ile kavuşmuş ve aslanda. Sevgiyi her yerde, hücrelerinde hisseden bir insansın. İlk sinema filminde umutsuz bir aşk konusu vardı. Mutlu aşk var mıdır sence ?

İrem Altuğ : Aşk ve sevgiyi ayrı düşünüyorum. Aşkı karşı cinse yönelik bir arzu, farklı bir paylaşım olarak görüyorum.

Oğuzhan Ceyhan : Aşkta eros var.

İrem Altuğ : Evet, sanki bir illüzyon var. Sanki bir uyuşturulmuşluk gibi. Etkisi uzun sürmeyebilir. Ona hissettiğiniz duygular nedeni ile hayata olan ilginiz kilitleniyor, gözünüz başkasını ve başka bir şeyi görmüyor. Farklı davranabiliyorsunuz. Hayat boyu birine aşık olmak bana inandırıcı gelmiyor.

Oğuzhan Ceyhan : Hiç aşık oldun mu ? İlk aşkını bize anlatır mısın ?

İrem Altuğ : Amerika’ya gittiğimde aşık oldum. Aklımda yokken, birdenbire. Gördüğüm andan sonraki hiç bir şey aklıma girmedi. Ona olan aşkım ile her şey farklı gelişti. Elim ayağını nereye koyacağını bilemiyorsun. Kendin gibi davranamıyorsun. O da aynı şeyleri hissetsin diye bekliyorsun. Ama biz farklı kültürlerden insanlardık.

Oğuzhan Ceyhan : Haritandaki Neptün’ün pozisyonu platonik aşkları sembolize ediyor. Sana açılmakta zorlanan kişiler olurken, sen de platonik aşklar yaşayabilirsin. Venüs’ün Aslanda , sana da aşık olan biri oldu mu ?

İrem Altuğ : Benim en zor dönemlerimde yanımda olan arkadaşlarımdan birkaç kez bu tip itiraflar aldım. Onların yanında kendimi aşık olunacak bir yere koymamıştım hiç. En kötü göründüğüm zamanlarda bile yanımdalardı.

Oğuzhan Ceyhan : Başak ve Oğlak’ın etkisi ile aşkın içinde bile bir mantık arıyorsun.

İrem Altuğ : Doğru , evet.

Oğuzhan Ceyhan : Yeni girdiğin ortamlarda bazen soğuk durabilirsin. Ancak, aşk sınır tanımayan bir duygu. En kötü göründüğün , en çirkin ve en bitkin zamanlarında bile aşık olunabilir. Başak ve Oğlak sana bu konuda pek yardımcı olmuyor. Peki itirafları duyduğun zaman ne hissettin.

İrem Altuğ : Tabii ki çok şaşırdım. Ve uzaklaştım. Aynı şeyi hissedemeyeceğim için.

Oğuzhan Ceyhan : Dostlukların çok önemlidir senin için.

İrem Altuğ : Evet bu doğru, dostlarım ilişkilerimden daha önemlidir. İtirafı yapan arkadaşım içinde önce dostluğumuz önemli idi. En karşılıksız sevgi dostluktadır. Eğer etkileşimim yoksa ve dostu isem, yıllarca dost kalmayı tercih ederim. Ve bazen ben de hislerimi gömebilirim.

Oğuzhan Ceyhan : Ayın 11. evde. Çok arkadaşın vardır. Neptün’ün pozisyonu da destek oluyor. Hiçbir karaktere aşık oldun mu ?

İrem Altuğ : Tabii. Hatta bir iki tane birden. Bir tanesi bir romandandı. İlk böyle hissettiğimde lisedeydim. “Nevit”. Kürşat Başar’ ın “Sen olsaydın yapmazdın biliyorum” isimli romanıydı. Keşfedilemeyen bir karakterdi. Çekiciydi. Gizemliydi. Adada annesiyle yaşıyordu. Ada o kitap sayesinde bana hep başka gelmiştir. Kitap kızın ağzından yazıldığı için, onunla birlikte bende üzülüyordum. Nevit’i çok merak etmiştim. Karşıma çıksa oturup konuşmak istediğim bir karakter oldu. Sonra bir de Hakan Günday ‘ ın “Kinyas ve Kayra” isimli kitabı var. Karakterler kara kahraman gibi. İkisi de benliğin iki yüzü gibi. Onların da mistik yanları var. Zaten her zaman içimde problemli kişilere karşı sevgi ve ilgi duymuşumdur.

Oğuzhan Ceyhan : Neptün sislerin altındaki kişiliği görmeyi ifade ediyor. Ay ve Uranüs’ün de buna yardımcı. Kuledeki gizli prense aşık olmak. Aşkı yaşarken yeterince sahip olamamanın verdiği uzaktaki güç duygusu. Saklı kalan duygular, yeterince anlaşılamayan insanlar. Başka karakter var mı ?

İrem Altuğ : Bir de bir filmden çok etkilenmiştim. İsmi “Prenses ve Savaşçı” ydı. Oradaki erkek karakter beni çok etkilemişti. Eski eşini kaybetmiş, kendini kapatmış ve hayatını kurtardığı kızın tüm çabalarına rağmen açılmaya direnen bir kişilikti. Sanki gözlerinde perde vardı. Karısı yangında öldüğü için çok ızdıraplıydı. Ama bayan karakter onu açıyordu. Yaşanmamışlıkların tortusu vardı bir yerde.

Oğuzhan Ceyhan : Aslında tüm bunlar senin arzu ettiğin bir kalıbı ifade ediyor. Mars Akrepte, savaşçı ve güçlü bir karakter. Venüs Aslanda hükmetmeyen, sosyal bir mistiklik değeri arıyorsun. Aşkın içinde birazda acı var değil mi İrem ?

İrem Altuğ : Evet . Her şey ikili. Mutsuzluk ve mutluluk, acı ve zevk, hepsi ikişer ikişer geliyor. Yaşadığımız her duygunun yanında bir ikincisi var. Nefret etmezsek, sanki aşık olduk diyemeyeceğiz.

Oğuzhan Ceyhan : Bu Yin ve Yang yasası. Bu Tai Chi. Büyük nefretler büyük aşklar doğurabiliyor. Ve bazen büyük aşklar, büyük nefretler ile bitebiliyor. Peki sinemaya gelelim. Evet burada konservatuarı bırakıp, Amerika’ ya gittin. Orada kısa metrajlı filmlerde oynadın.

İrem Altuğ : Evet San Fransisco’ da yaşadım. Az bütçeli ama felsefi filmlerde rol aldım. Gerçekten o filmi yapmak için yola çıkmış insanlar ile çalıştım. İngilizce ve farklı karakterleri oynadım.

Oğuzhan Ceyhan : Burada da bir sinema filmin var.

İrem Altuğ : Evet . Eve giden yol’ da oynadım. 1914 ‘ de başlıyordu. O filmden çok keyif aldım. Yönetmenimiz ve oyuncularla çok iyi anlaştım. Bittiğinde çok üzüldüm. Yorucuydu ama çok güzeldi. Karakterim, Antakya’ da yaşayan ve güçlü ama kendinden küçük birine aşık olarak bastırılmış arzuları ile hareket eden bir kadındı.

Oğuzhan Ceyhan : Aşkın karanlık yönlerini buluyorsun. Mars’ın Astrolojik olarak yarattığı bir şey. İleride sanatsal filmlerde oynayacaksın. Çok gençsin. 2012 ve 2017 yıllarında çok önemli projelere imza atacaksın. Şu an ki projelerini de söyler misin ?

İrem Altuğ : Şu an oynadığım da bir aşk hikayesi. Zengin bir ailenin içindeki bir kızın, düşük gelirli, ancak gururlu bir karakter ile yaşadığı kabul edilmeyen bir sevgi ilişkisi. Yine güç, ihtiras ve gizem var.

Oğuzhan Ceyhan : Başka projelerin var mı ?

İrem Altuğ : Kesinleşmeyen projeler var. Onu da başka bir röportaja saklayalım.

Oğuzhan Ceyhan : Sen nasıl birine aşık olabilirsin ?

İrem Altuğ : Kurtarılmayı beklemeyen biri olmalı. Kurtarıcı kimliği taşıyan ilişkileri denge sorunu hiçbir zaman düzelmiyor. Herkes eşit olmalı. İhtiyaçtan doğan değil, ihtiyaçtan olmayan bir aşk daha güzel. Sevgi istediği için olan aşkı ve ilişkiyi doğru bulmuyorum. Bu durumda bencilce oluyor.

Oğuzhan Ceyhan : Karşı tarafta ne arıyorsun ?

İrem Altuğ : Bir kere görünüş aramıyorum. Görsellik çok önemli değil. Ancak, 5 duyuma hitap ediyorsa ister istemez bir şey hissediyorum.

Oğuzhan Ceyhan : Sözler senin için önemlidir. Merkür’ün Terazide.

İrem Altuğ : Evet doğru. İngilizce’de kullanılan bir cümle vardır. Erkekler gözleri ile , kadınlar kulakları ile aşık olur diye. İnsanların kullandıkları kelimelere çok dikkat ederim. Radyoda bile dinlediğim spikerlere çok dikkat eder ve sesine göre seçerim. Sesin tonu ve sözler benim için çok önemli. Bir de zeki olması çok önemli. Akılsal olarak uyuşmam çok önemli. Bazen ”şey” kelimesini kullanırsınız, kimse bir şey anlamaz ama o sizin ne söylediğinizi ne anlatmaya çalıştığınızı anlar.

Oğuzhan Ceyhan : Peki Astroloji’ye bakış açın nedir ?

İrem Altuğ : Astrolojik danışmanlığı senden önce almamıştım. Ancak Astroloji ile ilgili kitaplar okudum. Ben her şeye olasılık verme taraftarıyım. Bir şeye “Asla olmaz” gözüyle bakmam. Kesinlik vermem. Her zaman açık bir kapı bırakmak daha doğrudur. İnsan her zaman değişiyor. Geri dönüp sorguladığınız zaman ne çok şey değiştiğini görüyorsunuz. Ben her gün burç tarzında okumuyorum. Ancak genel olarak Astroloji’nin çok belirleyici, çok doğru yanları var. Bu nasıl inandığın ile ilgili. Sadece ırkçılık gibi , bir burcu tamamen ayırt etmeyi doğru bulmuyorum. Sen başaksın, sen ikizlersin denmesini sevmiyorum. Fakat Astrolojinin kendisi, niye sorusunu bulmak için çok önemli. Hayatı daha iyi anlamak için niye sorusuna sormamızı sağlıyor. Neden, bir tek ben mi böyleyim fikrinden sıyrılmanızı sağlıyor. Hiçbir burç mükemmel değil, hiçbir burç tamamen kötü de değil.

Oğuzhan Ceyhan : Katılıyorum. Her zaman ifade etmeye çalıştığım bir şey de bu. Burç adına yazılmış genellemeler, o burcun genel kalitesini ve potansiyellerdeki ağırlıklarını ve eğilimlerini gösterir. Aslında insan sayısı kadar burç etkisi vardır. Her harita kendine özeldir. Her insan büyük denizin bir damlasını oluşturur. Ancak hep birlikte denizi oluşturabiliriz. Hepimiz özeliz ve birbirimiz olmadan olamayız. Hepimiz ve her burç diğerinin aynasıdır. Her insan bir tohum gibidir. Bizler bazen doğru, bazen yanlış mevsimde atılmış tohumlarız. O yüzden her zaman Astroloji’nin mevsim döngüleri ile ne kadar çok bağlı olduğunu anlatırım. Yanlış zamanda ekilmiş bir tohumunu ürünü gibi, bazen kötü etkiler ile dünyaya geliriz. Bazen en iyi şekilde yetiştirilmiş bir tohum gibi büyük şanslar ve güzellikler ile dünyaya doğarız. Ancak, ürün olduktan sonra nasıl bir hayat yaşayacağımıza dair seçimlerin yani cüzi iradenin bize bırakılmış olduğuna inanırım. Her meyve olmuş tohum, kendi gerçeğini yaşar ve ona tanınmış sınırlarda etkinlik gösterebilir.

İrem Altuğ : Evet ve hepsi denge içinde. Astroloji iyiye de kötüyü de, yanlışı da doğruyu da anlamana yardımcı oluyor. Hepsi Chart ‘ a çok güzel dağılmış, birinin yapamadığını öteki yapıyor. Birinin beğenmediğini, öteki beğeniyor. Astroloji kendi haritalarımızda da, kendimizdeki iyi ve kötüyü bulmamızı sağlıyor. İnsanın kötü yanlarını törpülemesini sağlıyor.

Oğuzhan Ceyhan : Teşekkürler İrem çok güzel bir sohbetti.

İrem Altuğ : Ben teşekkür ederim.

Başkalarına dayalı bir yaşam süren, hiçbir şey yapmadan öylesine yaşayan bir kişi, başına gelen zorlukları, kaderim buymuş diye nitelendiremez.
03-04-2008 10:49 PM
 Alıntı Yaparak Cevapla
Angel Çevrimdışı
Angel
*****
Saturna Vip
lt=
Mesajlar: 1,250
Üyelik Tarihi: Apr 2007

Rep Puanı: 19

Mesaj: #6
RE: Ünlülerle Haritaları Üzerine Röportaj...
Alıntı:Oğuzhan Ceyhan : . Benim için de önemli. Astroloji seçenekler sunduğu için, seçim her zaman harita sahibinindir. Üzerinde hak iddia edemezsiniz. Sadece yol gösterebilirsiniz.


Alıntı:Oğuzhan Ceyhan : Katılıyorum. Her zaman ifade etmeye çalıştığım bir şey de bu. Burç adına yazılmış genellemeler, o burcun genel kalitesini ve potansiyellerdeki ağırlıklarını ve eğilimlerini gösterir. Aslında insan sayısı kadar burç etkisi vardır. Her harita kendine özeldir. Her insan büyük denizin bir damlasını oluşturur. Ancak hep birlikte denizi oluşturabiliriz. Hepimiz özeliz ve birbirimiz olmadan olamayız. Hepimiz ve her burç diğerinin aynasıdır. Her insan bir tohum gibidir. Bizler bazen doğru, bazen yanlış mevsimde atılmış tohumlarız. O yüzden her zaman Astroloji’nin mevsim döngüleri ile ne kadar çok bağlı olduğunu anlatırım. Yanlış zamanda ekilmiş bir tohumunu ürünü gibi, bazen kötü etkiler ile dünyaya geliriz. Bazen en iyi şekilde yetiştirilmiş bir tohum gibi büyük şanslar ve güzellikler ile dünyaya doğarız. Ancak, ürün olduktan sonra nasıl bir hayat yaşayacağımıza dair seçimlerin yani cüzi iradenin bize bırakılmış olduğuna inanırım. Her meyve olmuş tohum, kendi gerçeğini yaşar ve ona tanınmış sınırlarda etkinlik gösterebilir.


Yezda harikasın-ok Çok sağol, hem Anzliz olmuş hem de röportaj olmuş çok keyifliydi okumak ve bilgil öğrenmekgülücük

Alıntı yaptığım yerler ilgimi çok çekti, her zaman dendiği gibi Astroloji bize iyi yollar gösteriyor, Her meyve olmuş tohum, kendi gerçeğini yaşar ve ona tanınmış sınırlarda etkinlik gösterebilir.

"Güneş gibi ol şefkatte, merhamette
Gece gibi ol ayıpları örtmekte
Akarsu gibi ol keremde, cömertlikte
Ölü gibi ol öfkede, asabiyette
Toprak gibi ol tevazuda, mahviyette
YA OLDUĞUN GİBİ GÖRÜN, YA DA GÖRÜNDÜĞÜN GİBİ OL !!!!!!!! "
MEVLANA
[align=center][color=#008000][size=x-large]
[i]
03-05-2008 01:00 AM
 Alıntı Yaparak Cevapla
yezda Çevrimdışı
Kıdemli Üye
**
Kayıtlı
lt=
Mesajlar: 462
Üyelik Tarihi: Aug 2007

Rep Puanı: 3

Mesaj: #7
RE: Ünlülerle Haritaları Üzerine Röportaj...
Analizleri okurken bende acaip keyif aldım,umarım faydası dokunur herkeze sevgilergülücük

Başkalarına dayalı bir yaşam süren, hiçbir şey yapmadan öylesine yaşayan bir kişi, başına gelen zorlukları, kaderim buymuş diye nitelendiremez.
03-05-2008 01:26 AM
 Alıntı Yaparak Cevapla
Sert açı Çevrimdışı
Katılımcı Üye
**
Kayıtlı

Mesajlar: 37
Üyelik Tarihi: Apr 2007

Rep Puanı: 0

Mesaj: #8
RE: Ünlülerle Haritaları Üzerine Röportaj...
Harika yazı bayılıyorum böyle astrolojik röportajlara zaten, teşekkürler ellerine sağlık. Çok kısa süren bir astroloji dergisi çıkmıştı 1.5 sene önceydi yanlış hatırlamıyorsam 2-3 sayı çıkarabilmişti ve sanatçıların analizini röportaj halinde yapıyordu ne yazık ki yayından kaldırıldı. Orda aldığım lezzeti aldım yine iyi geldi.

Allah'a şükür, herşey hızla geçer, aşk ta, hatta keder de.
Nerde dün akşamki gözyaşları, geçen yılki karlar nerde?
03-05-2008 07:28 PM
 Alıntı Yaparak Cevapla
yezda Çevrimdışı
Kıdemli Üye
**
Kayıtlı
lt=
Mesajlar: 462
Üyelik Tarihi: Aug 2007

Rep Puanı: 3

Mesaj: #9
RE: Ünlülerle Haritaları Üzerine Röportaj...
15 Şubat 2008 Cuma
Gizli hikayenin peşinde



Bir danışanım, Astroloji’de 25. yılımı nasıl kutlayacağımı sorduğunda, önce duraksadım, tam bir şey söyleyemedim ancak sonra kendi kendime kaldığımda, hayatı alışkanlık haline getirmeden yaşamanın, bize sunulmuş olan bu gizli hikayeyi kutlamanın güzel bir şey olduğunu, hatıraların ve anların, havada asılı kalmamasını, onları arada sırada canlandırmak gerektiğini farkettim.

Astroloji hikayemin başlangıcının bir Ağustos günü, Beyazıt’taki sahaflar çarşısında başladığını söyleyebilirim. Hayal meyal de olsa, kendi başıma gidip, eski dergiler satan bir yerden, Burç dergisinin sayılarını toplamıştım. Dükkanın yerini çok iyi hatırlıyorum, Beyazıt Kütüphanesi’ne çıkan kapıda, hemen soldaki küçükçe dükkan. Aslında başından beri biliyordum ama şimdi daha rahat farkedebiliyorum. O andan itibaren kendi hayatıma dışardan bakabiliyor, sanki farklı bir karakterin, belki de bu benim daemonum, içime girdiğini hissedebiliyordum. Hala bu güçlü hisse sahibim. Adına ne dersem diyeyim, bu ruh, bu itilim, bu karakter, yanı başımda, sürekli benle konuşarak, gizli hikayemi örmek için değişik kapılar açıyordu. Akla gelmeyen tesadüfler, bu gizli planın parçasıydı ve gizli plan kendi doğal akışı içinde, uzak kalmaya çalışmak gibi bir tepkim olmasa da, kendiliğinden çalışıyordu. Bu bir büyüydü, bir mutluluk büyüsü. Henüz o andan beri biliyordum, ilk bakışta, mantıkla düşündüğümde bu bir kişisel seçim gibi gözükse de, Astroloji’ye yönelmem, gizli öykümün ilk ilmeği olmuştu. Bu öykünün gizemini çözmüş değilim, belki de çözmemem gerekiyor diye düşünüyorum.

Belki de yanımda duran bu karakter, gizli öykümün suflörü, İkizler Takımyıldızında yer alan Kastor Yıldızıydı. Mitoloji yıldızlarla dolu gökyüzünün bir parçası ve her yıldız bir ruhun gizli ajanı olabilirdi. Doğduğum gün, Güneş doğarken batan Kastor’un hikayesini okuduğum zaman, bu gizli hikayenin en azından bir parçasını deşifre edebildim. Hatta, ne tesadüf!! şimdi bu yazıyı yazarken açıp baktım (işte o yanımda oturan söyledi) aynı yıldız aynı konumda yer alıyor. Kastor ikizi Polluks’un daha hafif ve şakacı olanı. Bu iki yıldız (bu arada Ay da İkizler’de ilerliyor ve Merkür, Jüpiter Kastor’la paran oluşturuyor) ikilikleri, kutupsallığı temsil ediyor. Hikaye anlatmanın doğal sürecini, ikiliğini simgeliyor. İkizler sürekli konuşuyor, sohbet ediyor, birbirlerine hikayeler anlatıyorlar. Takımyıldızın alfa yıldızı Kastor ışığı, Polluks ise karanlığı temsil ediyor. Ancak bir arada olduklarında hikayelerin ortaya koyduğu ikilik ortaya çıkabiliyor.

Astroloji de bir hikaye anlatmak değil mi? Yıldızların ışığını, hikayesini hayatımıza yansıtırız. Yanımda oturan gizli arkadaşım sadece bana beni fısıldamıyor, etrafımdaki insanların da hikayelerini anlatıyor. Bu hikaye anlatma oyununda sessiz kalamazdım. İkizler’i susturamazsınız, onlar gökyüzünde kaldığı sürece konuşmalarına devam edecekler, aracı olacaklar, konuşacaklar, anlatacaklar ve aktaracaklar.

Yirmibeş yıldır anlatıyorum.


Bağlanmayacaksın/Can Yücel



Bağlanmayacaksın bir şeye, öyle körü körüne.
'O olmazsa yaşayamam.' demeyeceksin.
Demeyeceksin işte.
Yaşarsın çünkü.
Öyle beylik laflar etmeye gerek yok ki.
Çok sevmeyeceksin mesela. O daha az severse kırılırsın.

Ve zaten genellikle o daha az sever seni,
Senin onu sevdiğinden.
Çok sevmezsen, çok acımazsın.
Çok sahiplenmeyince, çok ait de olmazsın hem.
Hatta elini ayağını bile çok sahiplenmeyeceksin.
Senin değillermiş gibi davranacaksın.
Hem hiçbir şeyin olmazsa, kaybetmekten de
korkmazsın.
Onlarsız da yaşayabilirmişsin gibi davranacaksın.
Çok eşyan olmayacak mesela evinde.
Paldır küldür yürüyebileceksin.
İlle de bir şeyleri sahipleneceksen,
Çatıların gökyüzüyle birleştiği yerleri sahipleneceksin.
Gökyüzünü sahipleneceksin,
Güneşi, ayı, yıldızları...
Mesela kuzey yıldızı, senin yıldızın olacak.
'O benim.' diyeceksin.
Mutlaka sana ait olmasın istiyorsan birşeylerin...
Mesela gökkuşağı senin olacak.
İlle de bir şeye ait olacaksan, renklere ait
olacaksın.
Mesela turuncuya, yada pembeye.
Ya da cennete ait olacaksın.
Çok sahiplenmeden, Çok ait olmadan yaşayacaksın.
Hem her an avuçlarından kayıp gidecekmiş gibi, Hem
de hep senin kalacakmış gibi hayat.
İlişik yaşayacaksın. Ucundan tutarak...

CAN YÜCEL



Gönderen R. Hakan Kırkoğlu

Başkalarına dayalı bir yaşam süren, hiçbir şey yapmadan öylesine yaşayan bir kişi, başına gelen zorlukları, kaderim buymuş diye nitelendiremez.
03-08-2008 01:09 AM
 Alıntı Yaparak Cevapla
Angel Çevrimdışı
Angel
*****
Saturna Vip
lt=
Mesajlar: 1,250
Üyelik Tarihi: Apr 2007

Rep Puanı: 19

Mesaj: #10
RE: Ünlülerle Haritaları Üzerine Röportaj...
Alıntı:Bir danışanım, Astroloji’de 25. yılımı nasıl kutlayacağımı sorduğunda, önce duraksadım, tam bir şey söyleyemedim ancak sonra kendi kendime kaldığımda, hayatı alışkanlık haline getirmeden yaşamanın, bize sunulmuş olan bu gizli hikayeyi kutlamanın güzel bir şey olduğunu, hatıraların ve anların, havada asılı kalmamasını, onları arada sırada canlandırmak gerektiğini farkettim.

Bir gün bende astroloji yaşamımda uzun yıllar geçirmiş biri olarak astrolojiye başladığım zamanları anlatabilmek çok isterim. İnşallah nasip olurgülücük Bende hatıra ve anların havada asılı kalmamasını düşünenlerdenim...

"Güneş gibi ol şefkatte, merhamette
Gece gibi ol ayıpları örtmekte
Akarsu gibi ol keremde, cömertlikte
Ölü gibi ol öfkede, asabiyette
Toprak gibi ol tevazuda, mahviyette
YA OLDUĞUN GİBİ GÖRÜN, YA DA GÖRÜNDÜĞÜN GİBİ OL !!!!!!!! "
MEVLANA
[align=center][color=#008000][size=x-large]
[i]
03-08-2008 01:16 AM
 Alıntı Yaparak Cevapla
« Önceki | Sonraki »



Benzeyen Konular
Konu: Yazar Cevaplar: Gösterim: Son Mesaj
  Yükselenini bildiğimiz ünlüler ve haritaları NinMeSarRa_ 185 253,170 11-04-2019 03:55 PM
Son Mesaj: Merau
  Dizilerin Haritalari Leyla ile Mecnun Mavisahram 1 4,012 01-22-2012 11:14 PM
Son Mesaj: smoochy

Forum'a Git:


Konuyu görüntüleyenler: 1 Misafir