NEPTÜN TRANSİTLERİ
Neptün Zodyak boyunca ilerler ve artık ihtiyacımız yoksa, geliştirdiğimiz herşeyi yok eder. Bizi yumuşatır. Hayatımıza düş ve hayal getirir. Bizi, farkedilmesi güç olan sinsi bir şekilde değiştirir. Daha sert insanlar, bu transitte çok rahatsız olurlar, çünkü hayatın bütün sınırları belirginsizleşir. Transit daha sağlam olan kişilere yönelir ve hatta bağımlılıklara götürebilir, çünkü bu etkinlikler düş kavramını daha da derinleştirirler. Çevreyle olan ilgimizi kaybetme hissinin korkunç gerçeğiyle başa çıkmamız zordur. Genel olarak, Neptün transiti, bize, artık ihtiyacımız olmayan belli hayat şekil ve değerlerinden kurtulmaya ilham vermek için yaratılmıştır. Transit bir bulut gibidir, üstüne parmağınızı koymanız, onun hakkında konuşmanız zor olur. Bir ümit kaybı ya da bazı garip keder veya yalnız kalma hislerini beraberinde getirir. Enerji seviyemizi etkiler ve geçmişimizde olan şeylerin üstesinden gelemediğimiz için, kendimizi suçlu hissedebiliriz.
Enerji kaybı bizi daha esnek olmaya, daha kolay bir yol bulmaya zorlar. Enerji aynı zamanda yaratıcıdır, böylece, eski alışkanlıklardan kurtulmayı öğrenmeye başlar, problemleri çözmenin yeni yöntemlerini geliştirir ve kavrayarak bilinçleniriz. Neptün, çeşitli astro-evlerimize transit yaptıkça, evin simgelediği konuya karşı bizi körleştirir. Bu konuları diğer zamanlarda olduğu gibi açıkça göremez ve anlayamayız. Yaşam boyunca Neptün çok astro-evde transit yapmayacaktır ve yaptığı konularda hayatın hangi bölümlerinin Neptün tarafından canlandırılacağını ya iyileştirileceğini görürüz. Neptün hem ilham verir, hem de hayal kırıklığına uğratır. Bu bilgiyle silahlanınca, hem en çok nerede ilham alacağınızı hem de en çok nerede yanılacağınızı göreceksiniz. Düşler, hayaller, ümit kayıpları, enerji kıtlığı, uykusuzluk, yorgunluk, konsantre olamamak, amacınıza yönelememek, az çok Neptün transitinden kaynaklanır. Enerji iyi kabul edilir ve anlaşılırsa, algıyı, sezgi kaabiliyetini ve davranışları geliştirmek için kullanılabilir.
Unutma: Cesaret korkusuzluk demek değildir. Eğer bir insan korkusuzsa, ona cesur diyemezsin. Bir makineye cesur diyemezsin, o korkusuzdur. Cesaret sadece korku okyanusu içinde var olabilir. Cesaret korku okyanusu içinde bir adadır. Korku vardır ama korkuya rağmen insan o riski göze alır; işte cesaret budur. İnsan titrer, insan karanlığa girmekten korkar ama yine de girer. İnsan, kendine rağmen adım atar; cesur olmanın anlamı budur. Korku dolu olmak ama onun altında ezilmemek demektir.”
|