KORKU NEDİR ?
KORKULAR
Korku nedir?
Korku, bilmemekten anlayamamaktan, ya da yarım bilmekten kaynaklanan bir duygudur. Bu duygu; bilincaltımızın genelde en alt katmanlarında yer alan, endişelerimizin, takıntılarımızın da beraberinde bulunduğu, anne ögretilerimizin ya da genlerimizden,aile kültürümüzden bugünlere taşıdığımız bir olgudur. Genelde hasır altı ederiz, yüzleşmemek için, ama bilmeliyiz ki, bazı transitler ya da döngüler bizi bunlarla yüzleştirerek korkularımızı yenmek icin ve böylece kişisel gelişmemizi sürdürebilmemiz için vardır.
Korkularla baska şeyleri karıştırmamak gerekiyor.
Örnegin emniyet kemeri takmak . Bunun tarifi bir kac sekilde olabiliyor… kaza yaparsam emniyet kemeri ile kurtulabilirim, ya yakalanırsam, ceza öderim…gibi korkular bence benim burda anlatmak istediğim korku kavramı değildir. Çünkü sebeb ve sonuç kişi tarafından tarif edilebiliyor, anlaşılıyor, dolayısıyla bu bir korku değildir.
Ya da enfarktüs gecirmiş birisinin sigarayı bırakmasının yine benim tarif ettiğim korkuyla alakası yoktur, doktor söylemiştir, sigaraya devam edersen daha erken ölürsün, demiştir, kişi de bu yüzden sigarayı bırakmıştır…Sebeb ve sonuc ortadadır.
Yalan söylememek bir korku göstergesi değildir. Bu da evrensel bir doğrudur ve bilinen bir gercektir. O halde korku değildir.
Bu gibi örnekleri çoğaltabilirsiniz, şayet bunlara korku neden oluyor derseniz o zaman korkunun faydalı bir olgu olduğunu da söylemek gerekecektir, ama ben böyle düşünmüyorum.Tarifim farklı çünkü.
Korku tamamen kişiye özel, sadece onun algılaması ile ilgili olan bir olgudur.
“Korkunç bir kaza” dediğiniz zaman nedeni henüz çözülmemiş, yani bir billinmeyenin olduğu ve alışılmışın dışında cereyan eden bir olay demektir. Bazen yanlış da kullanılıyor bu kelime…
“Karanlıktan korkmak”, işte güzel bir örnektir bu . Kişi küçüklüğünde yaşadığı bir olay ya da aile kültüründen gelen bir bilgi ile, karanlıktan korkar, çünkü karanlığı kendine tarif edemez, bilemez, anlayamaz…ya da kapalı yerlerde kalma fobisi… yukseklik korkusu… bunlar esas korkulardır. Ama bunlar hep az, yarım bilmekten kaynaklanıyor…
Akıl , her seyi düz, tam , bütün olarak algılar, algılamak ister hep. Kişi bunları tarif edemeyince, bilinçaltındaki hayalleri devreye giriyor ve hayallerinin altında yer alan endişeler, takıntılar devreye giriyor ve onlar tamamlıyor elmanın diger yarısını, ehh tabii ki korkarsın o zaman…
Esas korkulara burcların korkuları ile örnekler verebiliriz…
Koc Burcu : Başlayamama, ilk adımı atamama
Boga : Sahip olamama, güvenlik
İkizler : İletişim kuramama
Yengec : Korunamama, emniyette olamama
Aslan . Eleştiri alma , kendini gösterememe, sefil olma
Basak : sistem kuramama
Terazi : adil olamama
Akrep :Enerjisini saklayamama, güvenlik
Yay : Risk alamama, monotonluk, son kontrolleri yapamama, araştıramama
Oğlak : zirveye çıkamama
Kova : Özgür olamama ,hapise girme
Balık : Bitirememe,
Bunlar astroloji var oldugundan beri bu burclara yüklenmiş olan bilgilerdir.Ve bunların zıttı da aslında o burcun ihtiyaclarıdır.
Ay; bilincaltımızı temsil ettiğine göre, ve bu korkular da bilinçaltımızın içinde olduğuna göre , Ay bize bunları anlamamıza yardım eder. Kişi, ayın konumuna göre bu korkularını, icap ettiğinde ya da bir transit sırasında tanımaya çalışır, ögrenmeye ve yenmeye çalışır. Çünkü Ay, hangi burcta olursa olsun, o burcun ihtiyacını ve tam zıttını her zaman bilir… Burclar zaten hep zıttıyla tarif edilir. Örnegin Terazi hem dengeyi hem de dengesizliği sembolize eder. Sefil durumda olan aslanlar da vardır...Ya da doğru düzgün iletişim kurmayı beceremeyen ikizler...Astroloji bize hep madalyonun öbür yüzünü de gösterir…
Sevgiyle kalın…
Mutluluğumun sınırı, başkalarının mutsuzluk sınırına kadardır.
|