RE: Fokal Gezegenler
FOKAL JÜPİTER
“Kendi büyümemiz ve yükselişimiz, etrafımızdaki
diğer insanları sararıp soldurmaz. Tam tersine,
onları da aynısını yapmaya teşvik eder.” Anais Nin
Olumsuz İfadesi
Jüpiter fokal gezegen olduğunda, kişi imkansızı elde edebileceği düşüncesindedir ve kendi kapasitesine olan inancı tamdır, bu yüzden kendini aşan vaatler vermeye ve boyundan büyük işleri üstlenmeye yatkındır. Kişi kendinden çok emin ve kibirli bir yaklaşım sergileyebilir. Kör iyimserliği ve her zaman şansına güvenen gamsız tarzıyla, gelecekle ilgili konularda kötü bir muhakemeye sahip olabilir. Sıklıkla, o anki gerçekleri görmezden gelme söz konusudur ve kişi günlük, hali hazırda ilgilenilmesi gereken gerçeklerden yüz çevirerek, tüm dikkatini gelecek planlarına ve hayallerine verebilir. O anda çözülmesi gereken problemleri çözmeden de, planlarını gerçekleştirme imkanı pek bulunmaz. Sadece zevk için değil, aynı zamanda günlük hayatın sorunlarından kaçmak için durmadan seyahat edebilir. Kişi ayrıca hayattaki gerekli ayrıntıları görmekte zorlanabilir ve hayatını düzene sokamayan, sorunlara pratik çözümler bulmakta zorlanan biri olabilir.
Fiziksel açıdan, hayata bu taşkın ve abartılı yaklaşım, kilo artışına, karaciğer rahatsızlıklarına yol açabilir. Psikolojik açıdan, bu dengesiz ve ölçüsüz durum, kişinin kendi deneyimlerine, aktivitelerine ve ilişkilerine kapılıp gitmesine neden olabilir. Genelde rahatına düşkün, tembel, abartılı ve savurgan bir yapı söz konusu olduğundan, kişi kendini zevk veren deneyimlerle tıka basa doldurarak, niceliği niteliğe tercih eder. Aynı şekilde, başkalarından da çok şey beklediğinden, insanların onun doymak bilmez istek ve ihtiyaçlarını tatmin etmesini bekleyebilir. Kişi almayı sevdiği kadar vermeyi de sevmesine rağmen, onun bu verici olma durumu, genellikle zorlama, lütufkar, aşırı müsamahakar ya da kendini beğenmiş, kibirli bir tarzdadır. Kendi ihtiyaçlarını karşılayamadığını düşündüğü ya da kendinden aşağı gördüğü insanları iyilik yağmuruna tutarak kendi egosunu şişirir.
Fokal Jüpiter kişiyi öğrendiklerini hazmetmeden ve günlük hayata uygulamayı öğrenmeden, hiç durmadan cevapların peşinde koşan ve arayışını sürdüren daimi bir öğrenci ve araştırmacı yapabilir. Ya da her soruya cevabı olduğunu düşünen, her zor durumdan felsefe parçalayarak sıyrılmaya çalışan ukala bir eğilim de verebilir. Kendini bilirkişi ilan edip vaaz vererek, kendi doğrularını, dogmatik, aşırı ahlakçı ve kibirli bir şekilde öne sürebilir. Kişi, kendi öne sürdüğü bilgelik ve prensiplerle yaşamak için çok az bir çaba sarf eder ve büyük bir hevesle kendi inanç ve doğrularını savunurken sağ duyudan ve sağlıklı bir hüküm verme duygusundan çok uzaktır.
Olumlu İfadesi
Kişi, Jüpiter’ini pozitif bir şekilde kullanmayı öğrendiğinde, öz güveni kendi içsel rehberine bağlı olarak geliştirdiği yeteneklerinden gelir. Kendi deneyimleri sonucu kazandığı kavrayış ve iç görüyü hayatın her arenasında uygulayabilir. Kişi bir zenginlik duygusuyla vermeye hazırdır ve başkalarını kendi ilham ve rehberliğine mecbur bırakmadan, onların kendi bilgeliklerini keşfetmelerine yardım edecek; hayatlarını zenginleştirecektir. Kendi doğrusuna bağlı kalsa bile, diğerlerinin de kendi doğrularını keşfetmelerine, onların peşinden gitmelerine izin verecek, onların iç görülerine saygı duyacaktır.
Kişi, durmadan hayattaki büyük anlamın peşinde olduğundan, doğal olarak hayata çok geniş ve felsefi bir perspektiften bakar. Jüpiter, olumlu kullanımında, kişiye mümkün mertebe kendi belirlediği sınırlar dahilinde işlev gösterme kabiliyeti sağlayacaktır, çünkü kendisinin tamamen inandığı bir amaca bağlanmaktan kaynaklanan içsel özgürlüğü deneyimleyecektir. Bunu yaparken, karşısına çıkan her yolu kör bir şekilde takip etmekten ziyade, her yolu dikkatle inceleyecek ve kendi içsel rehberliğinin eşliğinde bir yola çıkacaktır. Kişi büyümenin kontrolsüz bir şekilde çevresinde bulduğu her hücreyi yutan bir kanser gibi, sınırsız bir çoğalma olmadığını, deneyimin çokluğundan çok kalitesinin önemli olduğunu öğrenecektir. Hep arayacak ve daimi bir öğrenci olacaktır, ama bu durmadan oradan oraya savrulduğu bir yolculuktan çok, öğrendiklerini hazmetmek ve keşfettiği şeylerin tadını çıkarmak için sessiz zamanlar yarattığı, soluklandığı bir yolculuk olacaktır.
Bireyin hayata yaklaşımı pozitif ve iyimserdir, ama bu iyimserlik kişinin boş vaatlerde bulunmadan ve kendi kapasitesini aşmadan yeni deneyimlere yelken açabilmesini sağlayan gerçekçi bir iyimserliktir. Kendisinin ve başkalarının sınırlarının farkında olacaktır. Kendi içsel zenginliğine bağlı kaldığı ve oradan verdiği sürece, ruhsal, duygusal ,entelektüel ve maddi yönden zenginliği kendine çekecektir. Hayat onu, kendi topluluğunda ve çevresinde etik, eğitimsel, politik ve spiritüel konularda bir konuşmacı ya da öğretmen rollerini üstlendiği durumlara iter. Kişi profesyonel olarak, psikoloji, hukuk, yayıncılık, eğitim ve din ile ilgili mesleklerde başarılı olabilir. Seyahat edebildiği, öğretebildiği, danışmanlık yapabildiği ve yükselme kapasitesi olan her iş alanında mutlu olabilir.
Bizi başınızdan geçenler değil kafanızdan geçenler ilgilendirir..
. .. . . ... .. .. ...
.. .. .. . ... .
. . ..
|