Son Randevu
Satürn, Başak Burcu’na geri dönüyor. 30 Ekim 2009 ‘da Terazi Burcu’na geçen Satürn, 8 Nisan 2010’da kısa bir süreliğine, 27 yılda tekrar döneceği Başak Burcu’na girecek. Bu kısa süre içinde ayrıca önemli bir buluşması var; bu buluşma, Uranüs’le gergin bir randevu. İki gezegen daha sonra öncü burçlara geçerek görüşmelerine devam edecekler. Ancak Başak –Balık aksı onların değişken burçlardaki son görüşmesi olacak. Bu açıdan 2008 yılının Kasım ayından bu yana devam eden bir dönemin sonu olarak yorumlayabiliriz bu zamanı. Kasım 2008- Mayıs 2010 arasındaki gergin dönem, statü ve geleneksel kuralların aniden yıkılarak sürpriz bir şekilde değiştiği bir dönemi temsil ediyor. Olumlu anlamda yıpranmış ve eskimiş olanın değişmesi, olumsuz anlamda bunun zorbalıkla yapılmaya çalışılması durumun gerginliğini anlamak için ipucu verebilir. Her halükarda sosyal bilincin değiştiğini söyleyebiliriz. Gerçeği arama yöntemimiz değişti, farklılıklara daha esnek bir yaklaşım geliştirmiş olabiliriz. Olumsuz anlamda ise duygulardan kopuk, daha otoriter yaklaşımlar içine girmiş olabiliriz. Bunun sonucunda ideolojik katılıktan bahsetmek mümkün. İşte 2008 -2010 yılının en genel anlamda özeti böyleyken, şimdi son kez bu iki gezegenin Nisan ayının sonlarında Başak-Balık aksında buluşması acaba nasıl bir sonuç getirecek?
Mart ayının ortalarında olan yeniay ve ayın sonundaki dolunay zaten ilişkiler alanında süregelen çatışmaları ve uyum ihtiyacını vurgulamıştı; şimdi Nisan ayı bu açıdan Satürn –Uranüs gerginliğiyle, yapının temel kaidesinde ortaya çıkan çatlakları gerçekçi bir şekilde fark etmek ve kabullenmek adına çok önemli bir sonuç ulaştırabilir. Eğer şimdi bu değişim esnek ve gerçekçi bir şekilde değerlendirilmezse ve pratik bir adım atılmazsa, o zaman öncü burçlardaki buluşmanın (Temmuz sonu) gerginliği çok yıpratıcı ve beklenmedik ölçüde yıkıcı olabilir. Bu yorum, hem dünya astrolojisinde bu şekilde yorumlanabilir, hem de kendi özel ilişkilerimizde veya otorite konumuyla olan ikili ilişkilerimizde aynı şekilde yorumlanabilir. Değişimin gerekliliğini fark etme ve buna uygun olan gerçekçi adımı atma zamanı şimdi. Nisan ayının sonu ve Mayıs ayının başıdır. Temmuz ayının sonu ise bu değişimin üzerine yeni bir başlangıç yapma zamanı olmalıdır.
Mart ayının ortalarında olan yeniay ve ayın sonundaki dolunay zaten ilişkiler alanında süregelen çatışmaları ve uyum ihtiyacını vurgulamıştı; şimdi Nisan ayı bu açıdan Satürn –Uranüs gerginliğiyle, yapının temel kaidesinde ortaya çıkan çatlakları gerçekçi bir şekilde fark etmek ve kabullenmek adına çok önemli bir sonuç ulaştırabilir. Eğer şimdi bu değişim esnek ve gerçekçi bir şekilde değerlendirilmezse ve pratik bir adım atılmazsa, o zaman öncü burçlardaki buluşmanın (Temmuz sonu) gerginliği çok yıpratıcı ve beklenmedik ölçüde yıkıcı olabilir. Bu yorum, hem dünya astrolojisinde bu şekilde yorumlanabilir, hem de kendi özel ilişkilerimizde veya otorite konumuyla olan ikili ilişkilerimizde aynı şekilde yorumlanabilir. Değişimin gerekliliğini fark etme ve buna uygun olan gerçekçi adımı atma zamanı şimdi. Nisan ayının sonu ve Mayıs ayının başıdır. Temmuz ayının sonu ise bu değişimin üzerine yeni bir başlangıç yapma zamanı olmalıdır.
İkili ilişkiler açısından son derece gergin bir dönemin içindeyiz diyebiliriz. Özellikle yıpranan ilişkiler, değişmesi gereken ilişkiler ve ben-biz çatışmasının yaşandığı ilişkiler bu dönemi büyük stres altında ve huzursuzluk içinde geçirecektir.
2008 yılının Kasım ayından bu yana dış dünyadaki eski statü arayışınızdan sıyrılıp, kendi içinizdeki otoriteye dikkat etmenin zamanı geldi de geçiyor bile. Bu süre içinde kendi bütünlüğünüz ve gerçekliğiniz için dış dünyadaki hedeflerinizde ne gibi bir değişim yaptınız? Bu ideallere ulaşabilmek için atmanız gereken o küçük adımı attınız mı? Yoksa tüm bu değişiklikler için hala otoriteyi ve sistemimi suçluyorsunuz? Başkaldırma ve değişim sorumluluğunu üstlendiniz mi? Yoksa bunu da bir başkasının üstüne mi yıkacaksınız? Kısacası, bu süreç içinde ne kadar büyüdünüz? Çünkü Temmuz ayının sonunda artık harekete geçme zamanı geliyor. Seçim yapmak, taraf olmak ve kendinizi ortaya koyup yeni bir başlangıç yapma zamanı geliyor. Eğer hala gerçeklerden kaçıyorsanız, Temmuz ayında bunun bedeli kontrolünüzden tamamen çıkmış bir biçimde önünüze gelebilir. Bu bedeli ödemeye hazır olup olmadığınızı kendinize şimdi sorun, hala değişim için vaktiniz var.
Yazan: Meltem Ersoy
BENİM İÇİN FAYDALI BİR YAZI TEŞEKKÜRLER
14 Nisan 2010 saat 15:30 sularında Koç Burcu’nda, arka planında gerilimi yükselten Satürn-Uranüs karşıtlığının vurgulandığı, bir yeniay (Güneş-Ay kavuşumu) yaşıyoruz. Bu yeniay, Koç Burcunda olduğu için ‘ben’ demeyi öğreneceğimiz yeni bir başlangıç tohumunu içeriyor. Ancak ‘ben’ derken tepkisel kararlar almaya ve acele etmeye de çok yatkın olduğumuzu söylemeliyim.
Ne istediğini bilenler ve kararlı olanlar için harekete geçmek kolay olacak; fakat sadece tepkisel bir acelecilik içinde olanlar için, şimdiye kadar emek verdikleri hedeflerinden uzaklaşmak da aynı derecede hızlı ve yıkıcı olabilir. O yüzden ani ve tepkisel kararlara dikkat etmek, verilen sözleri değiştirecek adımları atmak için durumu yeniden gözden geçirmek faydalı olabilir. ‘Esneklik’ ve ‘biz’ olmak için atılacak yeni adımlar bu dönemin anahtar tavsiyeleri olabilir.
Başlayacağınız tüm yeni girişimlerde açık, net ve kendiliğinden olabilmeniz size kolaylık sağlayacaktır. Aksi halde niyeti gizli ve hedefi belirsizleşen güç savaşları içinde bulabilirsiniz kendinizi. Ya da sadece farklı olmak adına, farklı davranarak kendinizi merkeze aldırma çabalarının hiç de beklemediğiniz bir şekilde sonuçlanması olasılığını arttırırsınız. O yüzden tıpkı bir çocuk gibi şimdi açık, net ve direk olma zamanı. Eğer bunu yaparken, konuşma ve iletişim kurma üslubunuza da dikkat ederseniz o zaman değişimin içindeki sınırlarınızı, köprüleri yıkmadan esnek bir şekilde savunabilir ve ifade edebilirsiniz.
Önümüzdeki iki hafta, ne için savaştığınızın farkında olmanız çok önemli, nasıl bir inat uğruna ve kiminle ne için savaştığınızı analiz etmeniz yapıcı ve gerçekçi olmayı kolaylaştırır. Güç savaşlarına dikkat edin; enerjinizi, kendinizi merkeze alan yeni başlangıçlar için kullanmanız yaşam kalitesini, mutluluğu ve yaratıcılığı arttırırken, güç savaşları içinde kalmak ve hedeflerinizi ne pahasına olursa olsun sabit tutmaya çalışmak yada tam tersi dışsal koşullara göre sürekli kendinizi ayarlamaya çalışmak sizi çok fazla yıpratabilir ve depresyonu tetikleyebilir.
‘Ben’ merkezli olmak dışında, şu anda önemli olan diğer mevzu, ‘verimli olmak’ olabilir. Verimli olabilmek sizin kendi iç dünyanızla ne derece bağlantıda olduğunuza göre değişecektir. Eğer bu bağlantı zayıfsa o zaman sadece dış dünyanın ve aşina olduğunuz geleneksel yapının sesine kulak verme eğiliminde olabilirsiniz. Sorgulamaya gerek duymadan kabullenir ve sizden beklenen adımı atarsınız. Oysa şimdi bu eski yöntemin geride bırakılma zamanı. Eski yöntemlerin değişmesi veya en azından esnemesi gerekiyor. Değişime açık olduğunuz oranda özgürleşebilir ve birey olarak kendi yolunuza devam edebilirsiniz, aksi halde dışlanma korkusunun bedeli, bitmek tükenmek bilmeyen bir savaşın içinde kalmayı kabullenme mecburiyeti doğurabilir. Bunun sizin savaşınız olup olmadığını ayırt edebilmeniz için kendinizi pratik uygulama safhasında (anlık hareketlerinizde ve kararlarınızda) fark etmelisiniz. Böylece bırakabilir ve yeniliğe yer açabilirsiniz. Şimdi yalnız ve tek başınıza durmayı göze alamazsanız; oradan kaçarak, sadece içinizdeki öfkeyi büyütürsünüz. Değişimin sorumluluğunu üstlenip farklı bir adım atarak, öfkeyi değil kendinizi büyütmeyi seçmek sizin elinizde. Eğer bu amaca hizmet edecekse, bencil ve ısrarcı olabileceğiniz bir başlangıcı ertelemeyin.
Meltem Ersoy
Evet hem Yeniay hemde Koç burcu başlangıçlar için uygun enerjileri ifade ederler.
14 Nisan \'da Koç burcunda gerçekleşecek Yeniay için , başlangıçlar zamanına işaret ediyor denilebilir.
Yükseleni Koç olanlar ve Aslan olanlar için yeni sayfalar açmak anlamına gelebilir.
Yükseleni Balık olanlar daha ziyade finansal konularda ( kişisel kaynaklar ) yeni başlangıçlar yapabilir.
Yükseleni Kova olanlar ve Aslan olanlar için yer değiştirme , öğrenim gibi başlangıçlar sözkonusu olabilir.
Yükseleni Oğlak olanlar için aile - yuva - yaşanılan ev konusunda yenilikler sözkonusu olabilir.
Yükseleni Yay olanlar için yeni hobiler , yeni tanışmalar , yeni yaratıcılıklar sözkonusu olabilir.
Yükseleni Akrep olanlar çalışma hayatlarıyla ilgili gelişmeler (farkındalıklar) deneyimleyebilir.
Yükseleni Terazi olanlar ilişkiler-evlilik-ortaklık konularında gelişmeler (farkındalıklar) deneyimleyebilir.
Yükseleni Başak olanlar için daha ziyade psikolojik bir dönüşüm için adımlar sözkonusu olabilir.
Yükseleni Yengeç olanlar iş hayatları ve toplumsal konumlarıyla ilgili deneyim ve farkındalık yaşayabilir.
Yükseleni İkizler olanlar için projelerine hayat verme ve ilk adımı atma zamanıdır denilebilir.
Yükseleni Boğa olanlar bu etkiyi içsel dünyalarında hissedebilir , manevi başlangıçlar vb. sözkonusu olabilir.
Yükseleni Başak olanlar için daha ziyade psikolojik bir dönüşüm için adımlar sözkonusu olabilir.
bu cümle tam beni özetlemiş
14 Nisan günü Koç burcunda gerçekleşen yeniay bu dönemde yoğun bir mücadele ve yenilenme arzusu içerisinde olduğumuzu anlatmakta. Koç burçlar kuşağının ilk burcu olarak tek başına kalabilmeyi, hayatta kalma savaşını, tersliklerden yılmamayı ve çabuk ilerleme imkanını anlatır. Astrolojik haritanızda Koç burcunun hangi evde olduğuna bakarsanız, ilgili evin konularında tazelenme ve öne çıkma arzusunun arttığını görebilirsiniz. Koç burcunun 24 derecesinde gerçekleşen yeniay aynı zamanda Neptün’le de uyum içinde görülmekte. Bu dönemde hem bireysel çalışmalar ve atılımlar var hem de kendimizi adayabileceğimiz, idealize ettiğimiz konulara yönelik bir fedakarlık ve anlayış içerisinde olacağız. Merkür ve Venüs ise toprak elementinden Boğa burcunda seyrederken, elimizdeki maddi kaynakları daha iyi kullanmayı, sağlamlık ve güven arayışı içerisinde olacağımızı söyleyebiliriz. Ancak Merkür 18’inden itibaren Boğa burcunda geri gitmeye başlayacak ve bu geri hareketini 12 Mayıs’a kadar sürdürecek. Merkür giderken, maddi konularda anlaşmalar, sözleşmeler hassas hale gelebilir ve bazı gecikmelere ya da karar değişikliklerine yol açabilir. Eğer bugünlerde önemli kararların eşiğindesiniz ve bu kararlar parasal durumunuzu yakından ilgilendiriyorsa, kimi sıkıntıların ya da karşınızdakilerin vazgeçişleri yüzünden önemli blokajlar yaşanabileceğini söyleyebiliriz. Artan belirsizlik yüzünden böyle bir dönemde sabırlı olmak ve gereksiz risklere girmemek en iyisi olacak.
Yine bu dönemde Satürn’ün son kez Başak burcuna geri döndüğünü görmekteyiz. Satürn ancak 21 Temmuz’da temelli Terazi burcuna girecek ve 30 Mayıs’a kadar da geri harekette olacağı için, en azından Mayıs sonuna kadar zaman alan uğraşlar, detaylar ve yaptığımız işin ıvır zıvırları yüzünden oldukça ter dökebiliriz. Başak sağlık, düzen ve organizasyonel konuları yakından ilgilendirdiği için, böyle bir dönemde görev ve sorumlulukların bizi zihinsel açıdan oldukça kasabileceğini anlıyor. Koç’taki yeniay her ne kadar daha hızlı adımlar atmak istediğimizi söylese de, gerçekler bizi daha dikkatli ve özenli olmaya zorluyor. 27 Nisan’da Satürn ve Uranüs, Başak-Balık burçları ekseninde 4. kez karşı karşıya geliyorlar.
Öyle görülüyor ki, ayın son günlerinde bizi değişime zorlayarak huzursuz kılan ve bu arada içinde bulunduğumuzun durumun büyük resmini görmeye iten pek ço konu ve fırsat var. Bu gezegenler karşı karşıya geldiklerinde geçmiş ve gelecek arasında gerilebilir, önemli seçimler yapmak durumunda kalabiliriz. Bu seçimlerimizde, bizi kısıtlayan ve radikal değişiklikler yapmaya zorlayan bir atmosfer olduğu için, aslında bizi sıkıştıran koşullar içinde çok daha alternatif yaklaşımlar olabileceğini de akıldan çıkartmamalıyız. Gerçek ya da doğru, siyah ya da beyaz olmak zorunda değildir. İçinde bulunduğumuz durumu daha iyi kavrayabilir ve bir ölçüde kendimizi akışa bırakacak esnekliği ve anlayışı gösterebilirsek, yapabileceklerimizin en iyisini yapmış olacağız.
Hakan Kırkoğlu
\'Aprilios\' pid=\'80042\' dateline=\'1271585379\ Yazılan:14 Nisan günü Koç burcunda gerçekleşen yeniay bu dönemde yoğun bir mücadele ve yenilenme arzusu içerisinde olduğumuzu anlatmakta. Koç burçlar kuşağının ilk burcu olarak tek başına kalabilmeyi, hayatta kalma savaşını, tersliklerden yılmamayı ve çabuk ilerleme imkanını anlatır. Astrolojik haritanızda Koç burcunun hangi evde olduğuna bakarsanız, ilgili evin konularında tazelenme ve öne çıkma arzusunun arttığını görebilirsiniz. Koç burcunun 24 derecesinde gerçekleşen yeniay aynı zamanda Neptün’le de uyum içinde görülmekte. Bu dönemde hem bireysel çalışmalar ve atılımlar var hem de kendimizi adayabileceğimiz, idealize ettiğimiz konulara yönelik bir fedakarlık ve anlayış içerisinde olacağız. Merkür ve Venüs ise toprak elementinden Boğa burcunda seyrederken, elimizdeki maddi kaynakları daha iyi kullanmayı, sağlamlık ve güven arayışı içerisinde olacağımızı söyleyebiliriz. Ancak Merkür 18’inden itibaren Boğa burcunda geri gitmeye başlayacak ve bu geri hareketini 12 Mayıs’a kadar sürdürecek. Merkür giderken, maddi konularda anlaşmalar, sözleşmeler hassas hale gelebilir ve bazı gecikmelere ya da karar değişikliklerine yol açabilir. Eğer bugünlerde önemli kararların eşiğindesiniz ve bu kararlar parasal durumunuzu yakından ilgilendiriyorsa, kimi sıkıntıların ya da karşınızdakilerin vazgeçişleri yüzünden önemli blokajlar yaşanabileceğini söyleyebiliriz. Artan belirsizlik yüzünden böyle bir dönemde sabırlı olmak ve gereksiz risklere girmemek en iyisi olacak.
Yine bu dönemde Satürn’ün son kez Başak burcuna geri döndüğünü görmekteyiz. Satürn ancak 21 Temmuz’da temelli Terazi burcuna girecek ve 30 Mayıs’a kadar da geri harekette olacağı için, en azından Mayıs sonuna kadar zaman alan uğraşlar, detaylar ve yaptığımız işin ıvır zıvırları yüzünden oldukça ter dökebiliriz. Başak sağlık, düzen ve organizasyonel konuları yakından ilgilendirdiği için, böyle bir dönemde görev ve sorumlulukların bizi zihinsel açıdan oldukça kasabileceğini anlıyor. Koç’taki yeniay her ne kadar daha hızlı adımlar atmak istediğimizi söylese de, gerçekler bizi daha dikkatli ve özenli olmaya zorluyor. 27 Nisan’da Satürn ve Uranüs, Başak-Balık burçları ekseninde 4. kez karşı karşıya geliyorlar.
Öyle görülüyor ki, ayın son günlerinde bizi değişime zorlayarak huzursuz kılan ve bu arada içinde bulunduğumuzun durumun büyük resmini görmeye iten pek ço konu ve fırsat var. Bu gezegenler karşı karşıya geldiklerinde geçmiş ve gelecek arasında gerilebilir, önemli seçimler yapmak durumunda kalabiliriz. Bu seçimlerimizde, bizi kısıtlayan ve radikal değişiklikler yapmaya zorlayan bir atmosfer olduğu için, aslında bizi sıkıştıran koşullar içinde çok daha alternatif yaklaşımlar olabileceğini de akıldan çıkartmamalıyız. Gerçek ya da doğru, siyah ya da beyaz olmak zorunda değildir. İçinde bulunduğumuz durumu daha iyi kavrayabilir ve bir ölçüde kendimizi akışa bırakacak esnekliği ve anlayışı gösterebilirsek, yapabileceklerimizin en iyisini yapmış olacağız.
Hakan Kırkoğlu
akışına bırakmak...
4 Haziran’da meydana gelecek olan Mars Neptün karşıtlığı enerjinin dağılmasına ve gerçeklerden uzaklaşmaya yol açabilir. Yanlış hayallerin peşinden gitmek, doğru hedefi bulmayı zorlaştırabilir ve hayal kırıklıklarına sebebiyet verebilir.
6 Haziran’da Jüpiter Koç burcuna geçiyor. Cesarete, coşkuya, girişimde bulunmaya ve rekabet etmeye ihtiyacı olanlar artık özgüvenle harekete geçebilirler. Aynı zamanda, hırsın ve cömertliğin de artacağı bu dönem, abartılara kaçarak riskli işlere girişme arzusunda olabileceğimiz de unutulmamalıdır.
7 Haziran’da Mars Başak burcuna geçiyor. Plan ve strateji yapma becerimiz artıyor ancak, en iyisini yapmak ve detaylara fazla takılmak işlerimizi yavaşlatabilir. Ayrıca bu dönem, ihtiyacı olanlara hizmet etme ve yardım girişimleri de dikkatleri çekecektir.
6-13 Haziran tarihleri arasında aynı derece içerisinde hareket edecek olan Jüpiter Uranüs, 8 Haziran’da kavuşumunu kesinleştiriyor. Yenilikler ve değişimler için oldukça coşkulu olacağımız, olaylara özgür ve özgün bir bakış açısıyla yaklaşacağımız günlerde olacağız.
9 Haziran’da Merkür Satürn’le üçgen, Neptün’le kare açı ile irtibat kuruyor. İkilem içinde kaldığımızı düşünüyorsak, başkalarından ziyade kendi kararlarımıza güvenmemiz daha doğru olacaktır. Planlı ve sabırlı olabilirsek konsantrasyonumuzu sağlayabilir, yanılgılara düşmeden mantıklı kararlar alabiliriz.
10 Haziran’da Merkür İkizler burcuna geçiyor. Merkür’ün yöneticisi olduğu burçta bulunması, doğasının olumlu özelliklerini rahatlıkla ortaya koymasını sağlayacak ve zihinsel faaliyetler dikkatleri çekecektir. Bu dönem; iletişim konularına eğilebilir, fikir alışverişinde bulunabilir, merak ettiğimiz yeni şeyler için dikkatimizi çeşitli konulara verebiliriz.
Aynı gün Merkür, Uranüs ve Jüpiter’le altmışlık, ertesi gün ise Mars’la kare açıyla irtibat kuruyor. Yaratıcılığımızın artmasıyla fikirlerimizi rahatlıkla sunma şansı bulabilir, esprili ve şaşırtıcı konuşmalarla dikkatleri çekebiliriz. Ancak düşüncelerimizdeki hız ve değişkenlik, gerginlikleri de beraberinde getirerek bizi tartışmalara ve acele kararlar almaya itebilir.
12 Haziran saat 14.15’de, 21 derece İkizler burcunda Yeniay doğuyor. Aynı gün meydana gelen Venüs Satürn altmışlık açısı, İkizler burcunun hızlı ve değişken enerjisine tutarlılık getirecektir. Bu Yeniay döneminde özellikle iletişim konularında başarı sağlama şansı bulabilir, başlatacağımız işlerde sevdiklerimizin desteğinden yararlanabiliriz.
14 Haziran’da Venüs Aslan burcuna geçiyor. Sosyal alana sıcaklık ve canlılık gelirken, ilişkilerde gurur ve ego vurgulanmaya başlıyor.
14-15 Haziran tarihlerinde Venüs, Uranüs ve Jüpiter’le, Mars ise Plüton’la üçgen açıyla irtibata geçiyor. Bir yandan, sıra dışı ve heyecan verici yeni ilişkilere yönelerek sosyal hayatımızı renklendirirken, diğer yandan, yeniden yapılanmayı gerektiren işlerimizi sistemli bir şekilde hayata geçirmek için gereken gücü ve hırsı bulabileceğiz.
19 Haziran’da Güneş Satürn karesi, 20 Haziran’da Güneş Neptün üçgeni meydana geliyor. Endişelerimizi azaltabilir ve kendimize güvenimizi sağlayabilirsek, yaratıcılığımızın farkına varabilir ve sezgilerimizin yardımıyla ideallerimize odaklanabiliriz. Sorumluluklarımızın altında ezildiğimizi düşünürken, bizi rahatlatacak çözümleri sanatsal konulara veya manevi alana yönelerek bulabiliriz.
21 Haziran’da Güneş Yengeç burcuna geçiyor. Egomuzun geri çekildiği, iradenin yerine duygularımızın ön planda olacağı bir döneme giriyoruz. Ailevi konular, güven ve duygusal destek ihtiyacı çok görünür olacaktır.
22-23 Haziran günleri Güneş, Uranüs ve Jüpiter’le kare açıyla irtibat kuruyor. Boyumuzu aşan işlere kalkışmak, isyankar olmak ve ani davranışlarda bulunmak zorluklara neden olabilir. Heyecanımızı kontrol etmeli ve değişim isteğimizi şartlara göre gerçekleştirmeye gayret etmeliyiz.
24 Haziran’da Merkür Satürn’le kare, Neptün’le üçgen açı yapıyor. Çok çalışmanın getirdiği sıkıntıyı dağıtabilmek ve karamsarlıktan kurtulabilmek için bize keyif ve ilham veren konulara yönelebilir, hayal dünyamızda var olanları ortaya çıkarabiliriz.
25 Haziran’da Merkür Yengeç burcuna geçiyor. Merkür rasyonel olanı, Yengeç burcunun yöneticisi olan Ay ise irrasyonel olanı anlattığından, kararlar duyguların etkisi altında objektif olarak verilemeyebilir. Duygularımızı ifade ederken yumuşak ve etkileyici olabilir ama kararlarımızı verirken ön yargılı davranabiliriz. Özellikle 28 Haziran’da meydana gelecek olan Güneş Merkür kavuşumu bu etkileri daha çok görünür hale getirecektir. Ayrıca eve ve aileye ait konular da gündem oluşturacaktır.
25-26-27 Haziran tarihlerinde Merkür, Uranüs ve Jüpiter’le kare, Plüton’la karşıt açı yapıyor. Kararlarımızda sabırsız ve istikrarsız olmamız bizi sert tartışmalara götürebilir. Bu günler aceleye getirilmiş işlerden kaçınmalı ve bizi zorlayan değişimler için ısrarcı olmamalıyız.
26 Haziran saat 14.29’da 4 derece Oğlak burcunda Dolunay’la birlikte Ay tutulması meydana geliyor. Ay’ın zarar gördüğü bu burçta bulunması, duyguların geri plana itilerek sorumlulukların ön plana çıkmasına neden olacaktır. Bu Dolunay’da; Ay Plüton’la birleşmekte, Merkür Güneş’e iyice yaklaşmakta ve Uranüs-Jüpiter birleşimi ile T-Kare açı kalıbı oluşmaktadır. Ay’la Güneş’in karşı karşıya geldiği, yani egoyla duyguların çarpıştığı bu gerilimli zamanda, şartların oldukça zorlayıcı göründüğünü söyleyebiliriz. Yenilikler ve değişim için coşkulu olduğumuz bu dönem, yeniden yapılanmak için gerçekleştirilen çalışmaların gözden geçirilerek, bu konularda gerekli tartışmaların yapılması ve mevcut durumun açıkça ortaya konması gerekmektedir.
Ufuk Şenses
