Türkiye'nin en büyük astroloji platformuna hoş geldiniz.

Tam Görünüm: 2010 Haftalık ve Aylık Gökyüzü Hareketleri
Şu anda Hafif Görüntüleme modundasınız. Siteyi normal görüntülemek için, Buraya Tıklayın
Sayfalar: 1 2 3 4 5 6 7 8 9 10 11 12 13 14 15 16 17 18 19 20 21 22 23 24 25 26 27 28 29 30 31 32 33 34 35 36 37 38 39 40 41 42 43 44 45 46 47
Aşk gezegeni Venüs, tutkulu Akrep burcuna ilerledi. Önümüzdeki günlerde Mars da yanına katılacak ve bu arada 8 Ekim’de Venüs geri gitmeye başlayacak. Gökyüzü sonbaharda aşk hayatımızın oldukça hareketli, çalkantılı, eserekli bir atmosferde geçeceğini gösteriyor. Fırsat bu fırsat, nasıl konularla meşgul olacağımızı farketmeye çalışalım. Venüs, ilişkilerimizi, başkaları ile uyumumuzu, başkalarına neden çekildiğimizi ya da neden beğenmediğimizi anlatan güçtür. Venüs aşk tanrısıdır. Akrep burcundaki Venüs ise fokur fokur kaynayan bir kazan gibidir. Venüs bu burçta aşırı bir tutku, yoğun bir arzu ve bir o kadar da kendini yokeden, kuşkucu, yırtıcı bir tavır ortaya koyar. Bu gözle bakıldığında önümüzdeki aylarda yakın beraberliklere, ortaklıklara, hatta arkadaşlıklarımıza daha sakin bir kafa ile yaklaşmaya bakmalıyız. Aşkta kıskançlığın, yıkıcı tavırların öne çıkabileceği günlerdeyiz. Böyle bir zaman diliminde çok huzurlu ve kararlı ilişkilerin bile can sıkıcı hale geldiğini görürsek şaşırmayalım. Venüs 19 Kasım’da düzgün harekete dönmüş olacak, bu arada 9 Kasım’da yeniden Terazi burcuna geri dönmüş olacak.

Öyle gözüküyor ki Eylül ve Ekim’de ilişkilerimizde, kişisel beğenilerimizde ve aşk hayatımızda yaşayacağımız çalkantılar ancak 19 Kasım sonrasında dinmeye, sakinleşmeye başlayacak. Venüs’ün bu geri gidiş hareketinin etkilerinin tam olarak silinmesi ve havanın iyice sakinleşmesi 8 Ocak’a kadar da devam edebilir. Venüs’ün geri gideceği 8 Ekim – 19 Kasım arasında sadece aşk hayatımız açısından değil, genel olarak beğenimiz içinde yer alan tüm konularda dengesizlik oluşabileceğini söyleyebiliriz. Aşırı para harcamak, gereksiz masraflar, yanlış alışverişler, aşırı yemek yemek, genel bir ısraf havası, kısaca kendi kendimizle de mutlu olamama, huysuzluk etme eğilimi içinde olabiliriz. Eğer yapıcı biçimde değerlendirebilirsek, böyle bir dönemde aslında kurmuş, çürümüş bir beraberliğin sonunu getirmek bizim için daha hayırlı olabilir. Acı verici de olsa, ilişkiler bize büyümemiz için gerekli enerjiyi sağlarlar.Tek başına kalmak da çok değerlidir. Tek başına kalamıyorsak zaten bir beraberliği düzgün biçimde sürdürmemiz mümkün olmayacaktır.

Kısaca önümüzdeki haftalarda yoğun bir savaş ve yeniden barış havası içinde olacağız. Hatta bu durumun toplumsal yansımaları olabileceğini de görebiliriz. Dünya/Politik astrolojide Venüs insanları bir araya getiren ortak bağ, tutkal, kültür ve ortak beğenilerdir. Ülkemizin haritasında da Venüs Akrep’te olduğu için birbirimizi eleştirmeye, yıpratmaya, yermeye çok meraklıyız. Umarız referandum sürecinin hemen ertesini takip eden bu süreçte ortak bağlarımızı daha fazla yıpratmamaya özen gösterir, toplumsal travmalardan uzakta durabilmeyi başarabiliriz.




R. Hakan Kırkoğlu
Plüton, Oğlak burcunda ileri hareketine başladı. Geçtiğimiz Nisan ayından bu yana geri gitmekte olan Plüton, bugün ileri harekete başladı. 2011 Ocak ayının sonuna kadar geri gittiği dereceleri tamamlayacak. Nisan ayından beri planladığınız köklü değişimlerin şimdi sonuçlar vermekte olduğunu fark edebilirsiniz. Üzerinizde o zamandan beri hissettiğiniz bir değişim baskısı ya da temizlik ve geride bırakma mevzuları varsa şimdi değişim hız kazanabilir. Ocak ayına kadar Nisan ayında bıraktığınız yere geri dönmek sizin için önemliyse kendinize içinizde bulunduğunuz dönem için o vakte kadar zaman tanıyabilirsiniz. Eğer yas tutuyorsanız ya da derinlere gömülü bir öfkeyle baş etmeye çalışıyorsanız bu dönem sizin için önemli bir dönüşüm veya temizlik dönemi olabilir. Plüton geri giderken biriktirdiğiniz ve baskıladığınız her neyse şimdi onunla açık seçik yüzleşmek sizi Şubat ayı itibarıyla değişimde ileriye götürebilir.



Meltem Erdağ Ersoy
Mart özellikle nisan ayında ciddi bunalımlar yaşadım. Eğitim kariyer alanındaki hedeflerim bir anda savruldu gitti. Gelecek planlarım da aynı şekilde. Şu an bir iki haftadır yeni yeni kendime geliyorum desem yeridir. Yeni hedefler yeni planlar belirliyorum. Ama yaşam sevincim çok az. Sıkıntım yok derdim yok çok şükür ama sevincimi kaybettim gibi. Plutondan olmuş demekki. 7. evim oğlak burcunda.
Önümüzdeki bir kaç gün boyunca gökyüzünde Ateş elementi eksikliği söz konusu.

Umarım Astrolojik olarak bu eksikliği telafi etmek yönünde ateşli deneyimler bizleri zararlı şekilde etkilemez diyeyim.
(09-18-2010 02:29 AM)Yıldırım Yazılan: [ -> ]Önümüzdeki bir kaç gün boyunca gökyüzünde Ateş elementi eksikliği söz konusu.

Umarım Astrolojik olarak bu eksikliği telafi etmek yönünde ateşli deneyimler bizleri zararlı şekilde etkilemez diyeyim.

nasıl yaniii saskin.w çabuk sinirlenmek, kavga etmek vb gibi mi ? ateş fazlalığı olunca dikkat, olmayınca dikkat nedir bu yahu
(09-18-2010 10:51 AM)Nâr Yazılan: [ -> ]
(09-18-2010 02:29 AM)Yıldırım Yazılan: [ -> ]Önümüzdeki bir kaç gün boyunca gökyüzünde Ateş elementi eksikliği söz konusu.

Umarım Astrolojik olarak bu eksikliği telafi etmek yönünde ateşli deneyimler bizleri zararlı şekilde etkilemez diyeyim.

nasıl yaniii saskin.w çabuk sinirlenmek, kavga etmek vb gibi mi ? ateş fazlalığı olunca dikkat, olmayınca dikkat nedir bu yahu

Hayır çabuk sinirlenmek , kavga etmek vb. gibi değil.
Aksine ateş elementinin yakıcı doğasının eksikliği ve bu eksikliğin giderilmesi ihtiyacı görülebilir.
Yangınların olabileceği ihtimali aklıma geliyor mesela.
8 Ekim’de geri gidecek Venüs’ün fokur fokur kaynatan etkilerini şimdiden farkedebiliriz.

Yükselen Koç’lar yeteri kadar özgür olamadıklarını, bir beraberliğe ya da ortaklaşa duruma zorunlu olarak çekildiklerini hissedebilirler. Süregelen bir beraberliğiniz varsa, ilişkinizin yön değiştirdiğini görebilir, kontrol kaybı duygusu yaşayabilirsiniz. Yenilenmeye direnmemelisiniz. Duygusal alanda yoğun deneyimler ve olgunlaştırıcı gerilimler var. Paylaşıma açık olun. Ayrıca bu dönemde birikimlerinizi, yatırımlarınızı korumak, geliştirmek için daha fazla çaba sarfedebilirsiniz.

Yükselen Boğa’lar çok fazla tercih etmeseler de ortaklaşa konularda esnemek ve karşısındakinin ihtiyaçlarını daha fazla anlamak, farketmek durumundalar. Bu dönemde yepyeni beraberlikler ve onları bilindik atmosferlerinden, alışkanlıklarından çıkaran ilişkiler de yaşayabilirler. Ancak bu dönemde huzur ve sakinlikten çok fırtına ve heyecan söz konusu. İlişkiler daha yorucu olabileceği gibi, size kendinizi daha iyi anlatma fırsatı verecek. Her şeyi sabitlemeye kalkmamalısınız. İlişkilerle güçlenebilirsiniz.

Yükselen İkizler bu dönemde özellikle iş ortamında ve işle ilgili konularda daha fazla mücadele içinde kalabilir. Aynı yerde çalıştığınız kadın figürlerle aranızda çekişme olabileceği gibi, belirli bir konuya odaklanmanın getireceği yorgunluklara dikkat etmelisiniz. Bu dönemde duygusal nedenlerle bedensel olarak zayıf düşebilirsiniz. Eğer kötü bir beslenme alışkanlığınız varsa, şimdi bunu düzeltmek için gerekli adımları atabilirsiniz. Bu dönemde sizinle çalışan kişlilerin kıskançlığına kurban gitmemeye bakın.

Yükselen Yengeç’ler aşk hayatında çok daha tutkulu ve derin bir beraberlik yaşayabilirler. Bu dönemde hayata çok daha bağlı, yaratıcı ve üretken olabilirsiniz. Aşk ve nefret bir arada yaşanabilir. Sizi baştan çıkaracak çok şey var. Bu arada güzel ve keyifli olan şeyler için yapacağınız harcamalar bütçenizi oldukça zorlayacak. Spekülatif şeyler de çekici gelebilir. Çocuklarınızla da daha fazla ilgilenme gereği duyabilirsiniz.

Yükselen Aslan’lar bu dönemde eve, aileye ve yakınlarına daha çok ilgi göstermek durumunda. Evde huzur bulmak için bilinçli bir çaba içinde olmalı, gücünüzü öfkeye dönüştürmemelisiniz. Bugünlerde toprağa, babanıza ait konular daha sık gündeme gelebilir. Ev için yapılabilecek yatırımlar ve harcamalar var ancak bu alanda aşırı bir ısrafa yönelmemeli, dengeli olmalısınız. İlişkiler söz konusu olduğunda başkalarının beğenmediğiniz tutumlarını hemen değiştiremeyeceğinizi farketmelisiniz.

Yükselen Başak’lar bu Venüs/Mars transiti altında konuştuğu, yazdığı, sürekli iletişim içinde olduğu konularda daha güçlü bir duygusal konsantrasyon sağlayacak. Sözlerinizle daha etkileyici olabilir ya da alacağınız haberlerden duygusal olarak fazlasıyla etkilenebilirsiniz. Eğer bazı sözleşmeler değişecekse, bu konuda daha kararlı ve iddialı olmanız gerekebilir. Kardeşlerle, komşularla ilişkilerin getirdiği duygusal sürtüşmeler ya da onlarla ilgilenme gereği sizi oldukça meşgul edebilir. Bu dönemde yapacağınız ziyaretler, konuşmalar, yazışmalar görüşlerinizi yakından etkileyebilir. Daha diplomatik olmaya bakın.




R. Hakan Kırkoğlu
Yükselen Aslan’lar bu dönemde eve, aileye ve yakınlarına daha çok ilgi göstermek durumunda. Evde huzur bulmak için bilinçli bir çaba içinde olmalı, gücünüzü öfkeye dönüştürmemelisiniz. Bugünlerde toprağa, babanıza ait konular daha sık gündeme gelebilir. Ev için yapılabilecek yatırımlar ve harcamalar var ancak bu alanda aşırı bir ısrafa yönelmemeli, dengeli olmalısınız. İlişkiler söz konusu olduğunda başkalarının beğenmediğiniz tutumlarını hemen değiştiremeyeceğinizi farketmelisiniz.

Hmm bakalim nasil olacak... Beni özellikle gezegenlerin 1,4,7 ve 10. evlerde bulunan asc, ic, dsc ve mc cizgilerinden gecerken yaptigi etkiler ve sonuclari daha cok ilgilenidiriyor, ya da ilgilendirmeye basladi...

Devami gelecek mi aprilios, paylasim icin tskler...
Haftaya Astrolojik Bakış (20 Eylül Haftası)

Esneklik ve tolerans gerektiren, stres ve gerginliğin yanı sıra, yaratıcı esinlerin etkin olacağı ilginç bir haftaya giriyoruz. Güneş’in Jüpiter-Uranüs ikilisiyle karşıt açıları, Pazartesi-Perşembe arasındaki günlerde otoriteyi temsil eden figürlerin, önemli pozisyonda bulunan, yönetici konumunda olan kişilerin zorlanacağına, huzur ve dengenin sağlanmasının zor olacağına, gerginliklerin tırmanabileceğine işaret ediyor. Dünya genelinde liderlere-yöneticilere yönelik isyankar çıkışlar, acımasız eleştiriler ve saldırılar görülebilir. Gösteriler, özgürlük arzusunu abartılı bir biçimde ortaya koyma eğilimi görülebilir, protesto ve eylemler artabilir, kaos ortamı oluşabilir. Kader ağlarını örüyor. Çok dikkatli adımlar atılması ve sağduyulu olunması gereken zamanlardayız! Sert ve şiddete yönelik etkilere çok açık olunan bu günde, esneklik ve toleransımızı ortaya koyabilmeli, olaylara daha üst seviyeden bakabilmeli, gereksiz kışkırtmalara kapılmamalıyız. Bizi bir arada tutacak, sevgi bağı, neşe ve mutluluk yaratacak ortamlar yaratmamız, stres ve gerginlikleri daha rahat aşmamıza imkan sağlayacaktır.


23 Eylül’de Güneş’in Terazi burcuna giriş yapmasının ardından, Ay’ın Koç burcuna giriş yapmasıyla gerçekleşecek Dolunay, kritik bir derecede (0 derece Koç burcunda) gerçekleşmekte ve Plüton-Satürn ile sert açılar yapacak. Bu tarih civarındaki günlerde, transit Mars da Türkiye Astrolojik haritasının Güneş derecesi üzerine geliyor, transit Satürn de Türkiye Astrolojik haritasının Mars derecesi üzerine çok yakın bir konuma geliyor. Jüpiter-Uranüs ikilisinin Türkiye Astrolojik haritasının Ay derecesini etkilemekte olduğu bugünlerde, Ay’ın da bu kavuşumu tetikleyecek olması, 23 Eylül civarındaki günlerde ülkemizde iç gerginlikler ve tatsızlıklar yaşanması, şiddet ve terörün artması riski çok fazla gözüküyor. Güneş’le dizilim yapan gezegenlerin (Güneş-merkezli bakış) etkisinin dolunay tarafından da tetikleneceği 23 Eylül tarihinde veya buna çok yakın tarihlerde, dünyanın manyetik alanında bozulmalar neticesinde doğal felaketlerde artış meydana gelebilir, insan ilişkilerinde huzursuzluklar yaşanabilir, terör artabilir.
Bu bağlamda en çok dikkat çeken 21, 22, 23, 24 Eylül tarihlerinde çok fazla elektrik yüklenebiliriz. Bu elektrik yükünü en yapıcı biçimde boşaltmamız gerekiyor. Öte yandan, iyi kullanabilirsek kişisel yaratıcılığın artacağı ve kişisel gelişime yönelik konularda ilerlemenin de hızlanacağı bir süreç olacak bu. Konuyla ilgili detaylı bilgileri aşağıdaki linklerdeki köşe yazısında ve videolarda bulabilirsiniz.


http://www.astrolojiokulu.com/yazi-detay...kaleID=409


http://www.uzmantv.com/konu/eylulekim-20...tiviteleri


Habertürk gazetesinden Gülenay Börekçi, kendisine verdiğim röportajın konuyu daha ziyade insan ilişkileri açısından ele almış. Röportajı bugünkü Habertürk Pazar ekinde okuyabilirsiniz.


Pazartesi gününün neredeyse tamamında Ay Kova burcunda hareket ediyor. Özgürleşme ve fikirlerimizi açıkça ifade etme güdümüz, yeni şeyler öğrenme ve yaratıcılığımızı ortaya koyma isteğimiz güçleniyor. Güneş’in Jüpiter-Uranüs ikilisiyle karşıtlığının devrede olacağı bugünde, isyankar ve kışkırtıcı, özgürlük arzusunu abartılı bir biçimde ortaya koymaya yönelik enerjiler dikkat çekiyor. Girişeceğimiz işlerden beklediğimiz sonuçları almamız zor gözüküyor. Öğleye yakın saatlerden itibaren, Ay’ın Neptün ve Kiron ile kavuşumunun etkileri devreye girmeye başlıyor. Yaratıcı esinlerin çok artacağı, sezgisel yeteneklerimizin ve idrak kapasitemizin artacağı, kişisel gelişim adına da fevkalade fırsatlar sunan öğle sonrasındaki saatleri iyi değerlendirmeliyiz. Bu etkiler akşam saatlerine kadar sürüyor. Uzaklaşmakta olan Merkür-Venüs arasındaki olumlu açının etkisi henüz devrede olacak ve yaratıcı fikirlere katkıda bulunacak. Saat 16:08’de önünde hiç temel açısı kalmayacak ve boşluğa girecek olan Ay, 23:14’te Balık burcuna geçiş yapacak.


Salı günü boyunca Ay yine Balık burcunda hareket ediyor. Balık burcu fedakarlık ve kabulleniciliği temsil ediyor olsa da, Güneş’in Jüpiter-Uranüs ikilisiyle karşıt açısının kesinleşecek olması, mevcut şartlara isyan, değiştirme ve alternatif getirme arzusu, kendi istediği yönde bağımsızca ilerleme güdüsünün maksimuma varacağını gösteriyor. Sabah saatlerinde önce Ay-Plüton, ardından Ay-Mars arasında uyumlu açının etkileri devrede olacak. Efor ortaya koymak gereken ve girişim cesareti gerektiren işler için öğle öncesi saatler kullanılabilir. Öğle sonrası saatlerde Ay-Venüs arasındaki uyumlu açının etkisi belirginleşiyor. Huzur ve dengeyi sağlamak nispeten daha mümkün olacak bu saatlerde. Aşk ve sevgi alışverişlerine yönelik güzel enerjiler devreye giriyor. Akşam saatlerinde de Ay-Merkür karşıtlığının tartışmalara, gerginliklere ve strese eğilim gösteren etkileri devreye girecek. Pek tabii ki Güneş-Jüpiter-Uranüs diziliminin stresinin etkin olacağını unutmamalı, bununla başa çıkabilmek için sevgi bağımızı güçlü tutmalıyız. Böyle gergin zamanlarda hormonal sistemin dengelenmesi ve sakinleşmesi için daha fazla aşka, sevgi alışverişine yakın olmakta fayda vardır.


Çarşamba günü boyunca Ay Balık burcunda hareket etmeye devam edecek. Güneş-merkezli bakışla, gezegenlerin gergin dizilimlerinin en dikkat çekeceği gündeyiz. Dünya, Jüpiter, Uranüs, Güneş arasındaki dizilime, Merkür de doksan derecelik açıda olacak. Dizilim Jüpiter’i de içerdiğinden, hava, yılın bu zamanına göre çok sıcak olacak ve Uranüs’ü de içerdiğinden, ortalık her zamankinden daha hareketli ve kaotik olacak, insanlar daha heyecanlı, stresli, saldırgan ve asi hissedecekler. Bu dizilimler sonucu ortaya çıkacak jeomanyetik dengesizlikler, insanlar üzerinde baskı oluşturacağından, insan eliyle yapılacak eylemler, doğanın ve sistemin dengesini bozabilir, bu yüzden çok yıkıcı sonuçlar doğabilir. Eylemlerimizden sorumlu olduğumuzu unutmamalı, gergin tepkilerimizin doğa ve düzende bozucu tesir yarattığının farkında olmalıyız. Unutmayalım ki her şey birbiriyle etkileşim içerisindedir. Ay’ın Jüpiter-Uranüs ikilisine yakınlaştığı ve Güneş ile karşıt açıya hazırlandığı akşam saatlerinde gergin etkiler had safhaya varıyor. Meditasyon-namaz-dua-zikir gibi olumlu-uyumlu enerjiyi aktive edici konulara yönelmemiz, gerginliğin azalmasında ve olumsuzluklardan kaçınmamızda büyük rol oynayacaktır.


Perşembe günü sabah saatlerinde Ay yine Balık burcunda hareket edecek olan Ay, Jüpiter ve Uranüs gezegenleriyle kavuşum yapacak. Bu kavuşum, heyecan ve duygusal hareketlilik getiriyor. Duygularımızın abartılı bir şekilde ortaya koyabilir, dengeyi bulmakta zorlanabiliriz. Sabah saat 06:10’da Güneş Terazi burcuna geçiş yapıyor. Güneş bu burçta egodan uzaklaşır; başkalarıyla birlikte hareket etmeye ve fedakarlıklara odaklanır. İlişkiler ve fedakarlık öncelik kazanır. Güneş’in Terazi burcuna geçişi, güçlü bir adalet anlayışına, olayların her iki yüzünü de değerlendirilmesine imkan tanıyan muhakeme yeteneğini kullanabilmeye işaret eder. Ama takip eden birkaç gün boyunca Güneş’in açıları oldukça zorlayıcı gözüküyor. Huzur ve dengeyi sağlamakta zorlanabiliriz. Sabah 08:53’te açılarını tamamlayıp boşluğa girecek olan Ay, saat 11:47’de Koç burcuna geçiyor. Saat 12:16’da 0 derece Koç burcunda meydana gelen Dolunay, Plüton-Satürn ile sert irtibatlar kuruyor. Mevcut yapıları yıkıcı, dönüştürücü, yeniden yapılandırmaya yönelik etkilerin kendini göstereceği zamanlardayız. Dolunayın, Dünya’nın manyetik alanında ek bir dengesizliğe neden olduğu bilinmektedir. Jüpiter-Uranüs kavuşumlarında insan hareketleri, doğa hareketleri canlanmaktadır. Jüpiter-Uranüs kavuşumunun Scheat adındaki kötücül kabul edilen yıldızla birleşiyor olması, önümüzdeki günlerin stresli zamanlara, doğal felaketlere, denizlerle-sularla ilgili konularda sorunlara işaret etmekte olduğunu düşündürüyor. Öte yandan, Jüpiter-Güneş-Dünya dizilimleri esnasında, hava sıcaklıkları mevsim normallerinin üzerine çıkabiliyor. Öğleden sonraki saatlerde etkin olacak Ay-Plüton karesinin gergin etkileri, duygusal anlamda türbülanslara, sert duygusal tepkilere yatkın olacağımıza dikkat çekmekte. Gece saatlerinde Ay-Satürn karşıtlığı etkinleşiyor. Bu stresli gece saatlerinde ilişkilerimizi iyi dengelemeli, gerginliklerden uzak kalmalı, sağlığımızı kollamalıyız.


Cuma günü boyunca Ay yine Koç burcundaki hareketine devam edecek. Gün boyunca kendimizi daha aktif ve dinamik hissedeceğiz. Girişimcilik ruhumuzun ön plana çıkacağı bugünde, acele hareket etmek veya aceleci kararlar alma eğilimimiz yüzünden zamansız hamlelerde bulunabiliriz. Öğleden sonraki saatlerde Güneş-Plüton karesinin gergin etkileri devreye giriyor. Otoriteyi temsil eden kişilerle, baba-koca-erkek arkadaş-patron-müdür gibi hayatımızda önem taşıyan erkek figürleriyle ilişkilerimizde çok dikkatli olmamız gerekiyor. Önemli iş ilişkilerinde bu dikkati daha da arttırmakta fayda var. Kıran kırana rekabet ve çekişme enerjisinin ön plana çıkacağı bugünde, şiddete yönelik etkiler de ağırlık kazanıyor.


Cumartesi gününün neredeyse tamamında Ay Koç burcunda hareket ediyor olacak. Hafta sonu olmasına karşın, oldukça hareketli bir gündeyiz. Enerjikleştiren, atılgan kılan, ama bir o kadar da agresifleştiren etkiler yine devrede olmaya devam ediyor. Güneş-Plüton karesi kesinleşiyor ve etkisini maksimumda göstermeye başlıyor. Kendi görüşlerimizde ısrar etme, uç noktada empoze ve dayatma riskimiz var. İnatçı bir biçimde kendi bildiğimizi yapmaya çok eğilimli olacağımız bu günde, gerfeksiz güç çekişmelerinden uzak durmamızda fayda var. Aşırı kendine güven, baskı ve dayatma eğilimlerinin yanı sıra, içinde bulunulan durumları manipüle etme eğilimi, Güneş-Plüton sert açıların en riskli yönerinden biridir. Sert ve şiddete yönelik etkilere çok açık olunan bu günde, esneklik ve toleransımızı ortaya koyabilmeli, olaylara daha üst seviyeden bakabilmeli, gereksiz kışkırtmalara kapılmamalıyız. Öğleden sonraki saatlerde devreye girecek olan Ay-Neptün arasındaki uyumlu açı, gerginliklerin bir nebze azalmasına, fedakarlık hissinin ve empati kurabilme yeteneğinin daha rahat ortaya konmasına imkan sağlayacak. Akşam saatlerinde eski kırgınlıkları telafi edebileceğimiz olumlu enerjiler de devreye giriyor. 16:11’de boşluğa girecek olan Ay, 23.17’de Boğa burcuna giriş yapıncaya kadar boşlukta kalacak.


Pazar günü boyunca Ay Boğa burcunda hareket edecek. Boğa burcundaki Ay’ın arzu ettiği huzur ve sakinliği nispeten daha rahat sağlayabileceğimiz bir gündeyiz. Ama Ay’ın açıları en azından öğle saatleri sonrasına kadar henüz pek de rahat değil. Sabah saatlerine egemen olacak Ay-Mars karşıtlığı, uzaklaşmakta da olsa henüz etkin olan Güneş-Plüton karesinin etkileriyle birleşince, ortaya gerginlikler, şiddete yönelik eylemler, kaza ve sakarlıklara meyil veren durumlar çıkıyor. Ay-Venüs karşıtlığının etkin olacağı akşam saatlerinde, ikili ilişkilerde gerginlik yaratacak durumlardan, bizi streslendirecek ortamlardan uzak kalmamız yerinde olacaktır. Bu açı, yediğimize içtiğimize de dikkat etmemiz gerektiğini gösteriyor. Kendimizde yapacağımız estetik değişiklikler için pek de uygun bir günde değiliz doğrusu…


ÖNEMLİ NOT


Böyle gergin bir haftayı yorumlamak hiç de kolay değil. Ama gökyüzündeki etkiler ağırlıklı olarak zorlayıcı zamanlarda olduğumuzu gösteriyor. Pek tabii ki bilinç ve irademizi kullandığımızda, bu etkilerin üzerine çıkabilmemiz, olan biteni değiştiremezsek de, duruma daha farklı bir gözle bakabilmemiz mümkün. Başkalarını değiştiremeyiz, ama kendimizi değiştirebilir, böylelikle zorlayıcı etkileri daha yumuşak atlatabiliriz. İnsan, düşüncelerine hakim olduğunda, etrafındaki ortamın durumunu da etkileyebilecek güce sahiptir. Bilinçli düşüncelerimizle etrafımızdaki ve içimizdeki dünyayı etkileme gücümüzü arttırabilme kapasitesine de sahibiz. Böyle kritik dönemlerde olumlu şeyler imgelemek, dua-zikir-meditasyona yönelmek fayda getirecektir. Bizi bir arada tutacak, sevgi bağı, neşe ve mutluluk yaratacak organizasyonları arttırmamız, stres ve gerginlikleri daha rahat aşmamıza imkan sağlayacaktır.


Astroloji’nin böyle stresli ve gergin zamanları önceden uyarmasının amacı korku yaratmak değil, davranışlarımızı ayarlamamız konusunda farkındalık yaratmaktır. Potansiyellerin farkında olmalı, ama elimizden geldiğince korku ve endişeden uzak kalmalı, kendimizi pozitif tutmayı başarmalıyız. Unutmayalıkm ki zorlayıcı olaylar bizler için birer imtihandır ve önemli olan zorlayıcı olaylar karşısında irade gücümüzü kullanmak, sabır ve akılcı yaklaşımlarla bunların üstesinden gelmek gerekmektedir.



Haftanın burçlara göre değerlendirmeleri için tıklayınız…
http://www.uzmantv.com/konu/2026-eylul-2...-yorumlari


Öner DÖŞER
19 Eylül 2010, Pazar
ASTROLOJİ OKULU
(09-18-2010 01:23 PM)Yıldırım Yazılan: [ -> ]
(09-18-2010 10:51 AM)Nâr Yazılan: [ -> ]
(09-18-2010 02:29 AM)Yıldırım Yazılan: [ -> ]Önümüzdeki bir kaç gün boyunca gökyüzünde Ateş elementi eksikliği söz konusu.

Umarım Astrolojik olarak bu eksikliği telafi etmek yönünde ateşli deneyimler bizleri zararlı şekilde etkilemez diyeyim.

nasıl yaniii saskin.w çabuk sinirlenmek, kavga etmek vb gibi mi ? ateş fazlalığı olunca dikkat, olmayınca dikkat nedir bu yahu

Hayır çabuk sinirlenmek , kavga etmek vb. gibi değil.
Aksine ateş elementinin yakıcı doğasının eksikliği ve bu eksikliğin giderilmesi ihtiyacı görülebilir.

Yangınların olabileceği ihtimali aklıma geliyor mesela.

demişim ve malesef yangın haberleri peşpeşe geliyor. hastanelerde çıkan yangınlar daha kötü gibi.

=> http://www.haber7.com/haber/20100921/Tip...yangin.php

=> http://www.haber7.com/haber/20100921/Bur...yangin.php

=> http://www.haber7.com/haber/20100919/5-k...-VIDEO.php

=> http://www.haber7.com/haber/20100919/5-k...-VIDEO.php
Sayfalar: 1 2 3 4 5 6 7 8 9 10 11 12 13 14 15 16 17 18 19 20 21 22 23 24 25 26 27 28 29 30 31 32 33 34 35 36 37 38 39 40 41 42 43 44 45 46 47
Referans Adresler